Bakanlıklar Anter davasında 3 yıldır mahkemeye yanıt vermedi

img
DİYARBAKIR - Adalet ve Dışişleri bakanlıkları, zaman aşımına bir yıl kalan Musa Anter Davası'nda, mahkemenin tetiği çekenin Hamit Yıldırım olduğunu söyleyen ve İsveç'te yaşayan JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan'ın dinlenmesi talebine 3 yıldır yanıt vermedi. 
 
Kürt bilge Musa Anter (Apê Musa), 20 Eylül 1992'de Kültür ve Sanat Festivali'ne katılmak için geldiği Diyarbakır'da, uğradığı silahlı saldırıda katledildi. Bir anlaşmazlığı çözmek için aracına bindiği kişilerce Ergani ilçesine götürülmek istenen Anter, Seyrantepe Semti'nde bulunduğun araçtan indirilerek, uzun namlulu silahlarla sokak ortasında öldürüldü. Suikasta uğrayan Anter’in yanında, daha sonra AKP'den milletvekili seçilen ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Kontrterör eski Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün "Tayfun" kod adlı MİT çalışanı olduğunu açıkladığı Orhan Miroğlu bulunuyordu. 
 
Eymür, 4 Mart 2016 tarihinde Ankara 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada kullandığı bu ifadenin, MİT'in JİTEM'de görev aldığı tespit edilen “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım'dan alınan 100 sayfalık ifadesinde yer aldığını söyleyip, o ifadeyi mahkemeye sundu. 
 
Yeşil'in ifadesinde Orhan Miroğlu'nu "Tayfun" olarak tanıdığını belirttiğini söyleyen Eymür’ün, yine Yeşil'in o dönem MİT'e değil, jandarmaya çalıştığını söylemesi, Miroğlu'nun da Anter cinayetini işleyen JİTEM'le ilişkili olabileceğini akıllara getirdi.
 
"Tayfun" isminin ortaya atılmasıyla ilgili Anter'in oğlu Dicle Anter, o dönem “Orhan Miroğlu ile ilgili uzun süredir böylesi spekülasyonlar vardı, babam vurulduktan sonra uzun seneler zaten hiç konuşmadı. Sonradan ifade vermeye başladı. İnsanın ister istemez aklına bazı şeyler geliyordu ancak biz öyle değerlendirmemiştik. Orhan Miroğlu’nun o zaman samimiyetine güvenmiştik. Nihayetinde o da mağdur bir insandı, yaralanmıştı. O şüphemiz ‘Tayfun’ isminin ortaya atılmasıyla yüzde 100 arttı” değerlendirmelerinde bulundu.
 
SUSURLUR RAPORU
 
Üzerinden 29 yıl geçen cinayete ilişkin farkı kurguların oluşturulması, farklı isimlerin cinayetle ilişkilendirilmesi, yapay izlerin çoğaltılarak cinayete giden asıl izlerin takip edilmesinin zorlaştırılması, belirsizleştirilmesi, devletin cinayeti gizleme stratejinin bir parçası olarak yorumlanıyor. 
 
Kutlu Savaş'ın hazırladığı ve JİTEM ile MİT'teki yasadışı oluşumların işlediği suçlar ve bu suçlara adı karışanlara ilişkin bilgilerin yer aldığı Susurluk Raporu’nun 12’nci sayfasının "devlet sırrı" denilerek kamuoyuna açıklanmaması da bu stratejinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. 
 
GAZETECİ 26 YIL SONRA KONUŞTU
 
Devletin varlığını kabul etmediği JİTEM'in Anter cinayetteki rolünü teyit edenlerden biri ise yıllar sonra konuşan gazeteci Ferit Aslan oldu. Cinayetin ardından olay yerine gidince failler tarafından kaçırıldığını 26 yıl sonra açıklayıp, Anter davasında dinlenen Aslan, o güne dair anlatımlarında "Emniyet’te verilen ifadeler ve çizilen robot resimlerle bizi kaçıran şahıslardan birinin JİTEM'ci, 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım olduğunu öğrendik" dedi. 
 
NELER YAŞANDI?
 
Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcılığı’nın Anter cinayetine dair başlattığı 1992/2598 numaralı soruşturma dosyası uzun yıllar raflarda kaldı. 2004 yılına gelindiğinde itirafçı Abdülkadir Aygan’ın o dönem işlenen pek çok faili meçhul cinayete ve JİTEM’in yapısına ilişkin itirafları Ülkede Özgür Gündem gazetesinde yayınlandı. 
 
Aygan hem verdiği röportajlarında hem de aynı yıl yayınlanan “İtirafçı Bir JİTEM’ci Anlattı” isimli kitabında Musa Anter cinayetini gerçekleştiren JİTEM timinin içerisinde yer aldığını anlattı ve cinayetin “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından planlandığını söyledi. Aygan, kendisinin ve “Hogir” kod adlı Cemil Işık’ın cinayet sırasında bölgede olduklarını, tetiği ise Şırnaklı Hamid’in çektiğini kaydetti.  Ancak Aygan’ın bu itiraflarına rağmen yargı harekete geçmedi.
 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2005 yılında Anter cinayetine dair Türkiye'yi “yaşam hakkını ihlal etmek”ten ve "mahkemeye etkin erişim hakkını engellemek”ten mahkum etti. 
 
AYGAN'IN İTİRAFLARI 
 
2009 yılına gelindiğinde ise Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı, Abdülkadir Aygan’ın itiraflarını ihbar kabul ederek katliamdan 17 yıl sonra, dosyanın zamanaşımına uğramasına 3 yıl kala yeniden soruşturma başlattı. İtirafçılar Cemil Işık, Ali Ozansoy, Abdulkadir Aygan, Hamit Yıldırım, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Abdülkadir Aygan’ın dosyası İsveç’ten “ivedilikle” iadesi için Adalet Bakanlığı’na gönderildi. Diğer şüphelilerin yeni kimlik alıp almadıkları konusunda ve yurt dışına giriş çıkışlarıyla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğüne ve İçişleri Bakanlığına bildirimler yapıldı. Ancak soruşturmanın derinleştirilmesi yine mümkün olmadı.
 
2012’DE İLK GÖZALTI
 
Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de öldürülmesiyle ilgili Aygan’ın fail olarak işaret ettiği Hamit Yıldırım, davanın zaman aşımına uğramasına 3 ay kala 29 Haziran 2012’de gözaltına alındı. Yıldırım’ın 2 Temmuz 2012’de tutuklanmasıyla dava zamanaşımından kurtuldu. Başlatılan soruşturma sonucu hazırlanan 25 Haziran 2013 tarihli iddianame, 5 Temmuz 2013’te Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
 
JİTEM ANA DAVASIYLA BİRLEŞTİRİLDİ
 
Ancak açılan bu dava, önce 1999 yılında açılan 11 sanıklı ve 2005 yılında açılan 5 sanıklı davalarla, akabinde ise süren JİTEM Ana Davası ile birleştirilerek 2015 yılında “güvenlik” gerekçesiyle Ankara’ya nakledildi. Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi, birleştirme kararına itiraz etti. Mahkemenin itirazını değerlendiren Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi’nin 29 Ocak 2016 tarihli kararıyla iki davanın birleşmesi kesinleşti.
 
2022’DE ZAMAN AŞIMI DOLUYOR
 
Ankara’da görülmeye devam edilen davanın Haziran 2017’deki duruşmasında sanık Hamit Yıldırım, “tutukluluk süresi dolduğu” gerekçesiyle tahliye edildi. 
2016 yılından bu yana Ankara’da görülen dava dosyasının Eylül 2022’de zaman aşımından düşme riski var.
 
CENAZESİ KAÇIRILARAK DEFNEDİLDİ
 
Musa Anter cinayetini ve yılardır süren yargılama süreçlerini konuştuğumuz oğlu Dicle Anter, babasının ölüm haberini aldıkları zaman yaşadıklarını, şu sözlerle dile getirdi: "Eylül ayı çok önemli olayların yaşandığı bir ay. Babamın vurulduğu günde bu günlerden biridir. Diyarbakır Seyrantepe’de tuzağa düşürülerek katledildi. Ben annem ve kardeşlerim İsveç’teydik. Haberi aldıktan sonra aynı gün uçağa binip gelmek istedik. Diyarbakır’a bilet olmadığı için diğer gün İstanbul’a geldik. Daha sonra uçak ile Batman’a geldik. Oradan da Diyarbakır’a geldik. Geldiğimizde babamın cenazesinin kaçırılarak defnedildiğini öğrendik. Bizi defnetmek istedik ancak cenazeyi bizden kaçırarak erken saatlerde vasiyet ettiği yere değil, Zivînge’ye askeri konvoy ile götürüp defnedildi. Bu an içimizde büyük bir yara. Onun ve bizim istediğimiz gibi bir defin olmadı." 
 
55 YILLIK TANIKLIK 
 
Cesur olması ve hiçbir zaman geri adım atmamasının babasını hedef haline getirildiğini ifade eden Anter, "Musa Anter’in en büyük tanımını arkadaşı, yoldaşı Cahit Yıldırım yapmıştır. 'Musa Anter dahilik ile delilik arasında ince bir çizgide yürür' derdi. Babamın topu tüfeği olan barbar bir devletle elinde kalemi ile savaşmasını delilik olarak tanımlıyordu. Babamın bu kadar birikiminin olması ve Türkiye’yi iyi bir şekilde tanıyor olması, onu hedef haline  getirdi. Diyor ya; 'Türkiye’deki 55 yıllık katliam, baskı ve şiddetin sanığı, tanığı ve davacısıyım.' Buradan da yola çıksak, O’nun neden hedef haline getirildiğini öğrenebiliriz. Aslında Türkiye davacısını, tanığını ve sanığını katletti" diye konuştu.
 
MUSA ANTER’İ ‘APÊ MÛSA’ YAPAN ŞEY?
 
Musa Anter’in “Apê Mûsa” olmasının ise Kürt halkını çok iyi tanımasından geldiğini söyleyen Anter, "Annesi Fesla Anter, Türkiye’nin ilk muhtarlarından biri. Gençliğinde yaşanan Dersim Soykırımı’na olan tepkisi, İstanbul’da arkadaşları ile birlikte verdiği mücadelesi, idealist olması, Kürt halkına verdiği sözü hayatı pahasına savunması, babamı Kürt halkının için Apê Mûsa yapmıştır. 50’li yıllarda Diyarbakır’da ilaç işi yaptığında bölgeyi çok iyi tanıyan biri haline geldi. Müthiş bir birikim sahibi oldu. Adana’dan Kars’a her yere hakim biriydi. Bilgi ve birikimi çok iyi bir insan. Cegerxwîn ile mücadele vermiş bir insan. Avrupa'da ve daha birçok yerde direnişi biliniyordu. O dönem direnen sayısı çok azken babam öncü rolü oynuyordu. Kürtlerin olduğu her yerde şu an Anter tanınıyor. Mücadelesi kitaplarda ve hala tanığı olan kişiler tarafından tanınıyordu" şeklinde konuştu.
 
'MİZAHIYLA KİTLELERİ İKNA EDERDİ'
 
Babasının mizah yönünü öne çıkartarak kitleleri ikna ettiğini belirten Dicle Anter, "En büyük özelliğini 7’den 70’e herkes anlaşan biriydi. Çocukla çocuk. Genç ile genç olan biriydi. Bir filozof tarzında değil, halkın anlayacağı dil ile konuşurdu. Anlatmak istediğini fıkra ile anlatır. Aradan uzun yıllarda geçse de bu fıkralar unutulmazdı. Batman’da düzenlenen HEP buluşmasında söylediği hem kuş hem hırsız fıkrası halen dillerde. Günlük yaşamı boyunca mizahı çok seven bir insan.  İstanbul veya köyde olduğu zaman mizahını korurdu. Halk üzerinde etkisi çok büyük" ifadelerini kullandı. 
 
DAVA ZAMAN AŞIMINDA
 
Anter, babasının cinayetine dair yıllardır süren yargılamalara dair ise şunları söyledi: "1995’te İsveç’ten dava için döndüğümüzde eskiden mor dosya vardı. O dosyada A-4 sayfası vardı. O sayfadan yola çıkarak her şeyi ortaya çıkardık. Her şey biliniyor artık. Kimin yaptığı belli. Ağar diyordu ya 'Bin operasyon yaptık.' Derin devletin adamı diye biliyorduk. Sedat Peker de bunu itiraf etti. Gerekli bilgileri bilen kişiler öldürülüyor.  Cem Ersever bunlardan biri. Peker bu konuda ne biliyor? Onu açıklaması gerekiyor. O dönem yaşananlar mutlaka onunla konuşulmuştur. O da biliyor. Cinayet ortaya çıkarılsa birçok katliamın sorumlu olanlar ve detayları ortaya çıkar. Ceza da alacaklar. 40 senelik bir cinayet ağı, babamın cinayetinde yer aldı. İşte sorumlular açığa çıkarsa 40 yıllık cinayet ağı ortaya çıkar. Dava zaman aşımı ile de karşı karşıya. Önümüzdeki sene 30 sene oluyor. 24 Kasım’da mahkemesi var. Ondan sonra 9 ay kalıyor."
 
KATLEDİLMEDEN 3 HAFTA ÖNCE GÖRÜŞMÜŞTÜ
 
Babası ile toplamda 4 yıllık bir süre geçirdiğini dile getiren Anter, "Babam katledildiğinde 42 yaşındaydım. Cezaevi, sürgün ile geçen bir hayatı vardı. Ben de dışarıda okudum. Pek görüşemedik. 25 sene yurt dışında kaldım. Mektuplar ile haberleşiyorduk. Vurulmadan 3 hafta önce beraberdik. Ona yazdığım makaleleri gösteriyordum. En çok acı çektiğim nokta. Fikren ona kendimi yakın hissettiğim zamanda kaybetmiştim. Danışarak birçok şeyi öğrenebilme aşamasına gelmiştim. Anılarımız vardı tabi. Nusaybin’e geldiğinde futbol oynuyordum. O zaman da iki gol attım. Onu görünce, Dicle Anter’in babası dediler. Oda, 'Ben bu halk için bu kadar mücadele vereyim, 2 gol attı diye beni Dicle ile tanıyorlar' esprisi yapmıştı" dedi.
 
MİT-JANDARMA-EMNİYET ÜÇGENİ 
 
Anter ailesinin avukatı Selim Okçuoğlu ise dava dosyası için hazırlanan iddianameyle JİTEM yapılanmasının deşifre olmasına rağmen, JİTEM'in devlet görevlileri tarafından kabul edilmediğini, dava dosyasına gelen bir takım yazışmalardan JİTEM'in 80’lerin sonunda bir yasal dayanağı olmadan kurulduğunu ve yasallık getirilmeye çalışıldığını, ancak daha sonra da lağvedildiğinin anlaşıldığını söyledi. Av. Okçuoğlu, iddianameden hareketle JİTEM'in devlet tarafından kurulduğunun kabul edildiğini söyleyebileceklerini ifade ederek, şöyle konuştu: "Tabiî JİTEM terörle mücadele için kurulan illegal para militer bir yapı. Onun faaliyetlerine konusunda dosyaya yansıyan bilgilere göre haberdarız. Bu yapıda kimler görev almış, somut anlaşılır bir şekilde bu iddianame ile ortaya konmuş. Yargılama sırasında edindiğimiz bilgilere göre, terörle mücadele bahanesiyle o dönem bu tür illegal yapılar oluşturuldu. Buradan özellikle bölgede ve batı metropollerinde Kürt iş insanlarına, aydınlarına, sayılan sevilen kanaat önderlerine yönelik cinayet organizasyonlarının planlandığı deşifre oldu. Özellikle MİT, Jandarma ve Emniyet üçgeninde illegal yapıların işbirliği yaptığı ortaya çıktı."
 
EKİBİN BAŞINDA CEM ERSEVER VARDI
 
Okçuoğlu, dava dosyasına yansıyan bilgilere göre Anter cinayetinin o dönem Ankara'da bulunan JİTEM Komutan Vekili Binbaşı Cem Ersever'in başkanlığında bir grup tarafından planlandığını kaydetti. Okçuoğlu, "Bu olayın organizasyonu için Musa ağabeyin Diyarbakır Belediyesi'nin düzenlediği kültür etkinliğine çekildiği, burada bir takım itirafçıları kullanılarak kendisiyle iletişime geçildiği ve bir bahaneyle bulunduğu yerden alınarak infaz edildiği ortaya çıkmış durumda. Dosyaya yansıyan bilgilere göre, Belediye Başkanı Turgut Atalay, Musa Anter'in festivale çağrılmasına karşı çıkıyor. Ancak kurulan Kültür Komisyonunun ısrarı üzerine kabul etmek zorunda kalıyor. Bize göre, o Kültür Komisyonu organizasyonu da bu yapının manipülasyonuyla Musa Anter'i Diyarbakır'a çekti. Bize göre, tetiği çeken planlamayı yapan, organizasyonu yapan, kişiler net. Kafamızda olayı çözmüş durumdayız. Musa Anter'in katledilmesindeki sorumluluk o dönemin devlet görevlilerine ait" dedi.
 
3 YILDIR YANIT VERİLMEDİ 
 
Av. Okçuoğlu, mahkemenin ‘Tetiği Hamit Yıldırım çekti’ diyen eski JİTEM elamanı ve İsveç'te yaşayan Abdulkadir Aygan'ın dinlenilmesi için 13 Kasım 2018'de kurduğu ara kararla Adalet ve Dışişleri bakanlıklarına yazdığı müzekkereye 3 yıldır yanıt verilmediğini de hatırlattı.
 
"Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım'ın 70’lerden itibaren istihbarat elemanı olduğu söyleyen Okçuoğlu, MİT'in saha elemanı, istihbarat elemanı olduğu daha sonra Jandarma İstihbaratına geçtiği, cinayet işlendiğinde Jandarma İstihbaratı için görev yaptığı, 1994 yılında da MİT'e geçtiğinin sabit bir biçimde ortada olduğunu kaydetti. Okçuoğlu, “Bizim dosyamızda Abdulkadir Aygan sanık, Mahmut Yıldırım sanık, Mahmut Yıldırım kayıp. Hakkında kırmızı bülten çıkarıldı. Abdulkadir Aygan İsveç'te yaşıyor. Hem sanık olarak yargılanıyor hem de Hamit Yıldırım'ın teşhisini yönelik ciddi anlatımları var. Abdulkadir Aygan'ın İsveç'te ifadesinin alınması konusunda bir tıkanma yaşıyoruz. Çünkü bir kaç yıl önce mahkeme heyetinin gidip İsveç'te Aygan'ın savunmasının alınması konusunda bir ara karar oluşturdu ve bu kararın gereğinin yerine getirme konusunda Adalet Bakanlığına ve Dış İşleri Bakanlığı'na çok sayıda yazı yazdı. Ancak bakanlıklardan hiçbir olumlu dönüş yapılmadı. Mahkeme, Aygan'ın ifadesi alınamadığı için bu yargılamayı bitiremedi. Biz dosyanın tefrik kararı vermesini talep ediyorduk, ama mahkeme bu talebimizi kabul etmedi. Bu noktada bir tıkanma yaşıyoruz. Zamanımız kısıtlı, bir yılık süremiz var. Bu sürede yargılamanın bitmesi bir karara bağlanması mümkün görünmüyor" dedi.
 
SONUÇ ENGELLENİYOR 
 
90’lı yıllara dair bazı davaların demokratikleşme süreciyle birlikte açıldığını vurgulayan Okçuoğlu, fakat sürecinin sona erdirilmesiyle birlikte AKP’nin Ergenekon ve 90’larda yeraltı faaliyetlerini yürüten yapılarla ve aktörleriyle işbirliği yaptığını gördüklerini ifade etti. Bunun en somut örneği olarak “Mehmet Ağar”a işaret eden Okçuoğlu “Kürt meselesinde güvenlikçi politikaların ön plana çıkarılmasıyla oluşan sonuçları görüyoruz. Bazı yapılarla işbirliği yapıldı ve bu iş birliği bütün devlet bürokrasisine yansıdı. Dışişleri, Adalet Bakanlığı bürokrasisi, davalarda çok fazla sonuç alıcı gelişmelerin alınmasını engellemeye çalışıyorlar" dedi.
 
MA / Fethi Balaman - Mehmet Aslan

Diğer başlıklar

20/09/2021
10:29 Yeni Yaşam ‘Apê Musa'nın kalemiyiz’ manşetiyle çıktı
10:28 Yousif Ismael: ABD Suriye'den çekilir, Irak’ta kalır
10:04 Herkesin değerini teslim etmeye mecbur olduğu gelenek
09:33 Halktan ve doğadan yana...
09:31 Özgür haberciliği ilke edinenlere teşekkür borçluyuz
09:20 'Siz bunların haberini mi yapıyorsunuz?'
09:16 Özgür basının temsilcisi 4 yaşında!
09:14 MA 'Ötekilerin' sesi oldu
09:12 siz olmasaydınız bilmeyecektik
09:03 Oğlunu yalnız bırakmayan anne: Bize ekmek yoksa onlara da huzur yok
09:03 Uytun bebeğin failine 11 yıl sonra 18 bin TL para cezası!
09:03 Çifte standartlı yasak bin 764 gündür sürüyor
09:03 'Kökten çözüm için tecrit kaldırılmalı'
09:00 20 EYLÜL 2021 GÜNDEMİ
19/09/2021
23:59 Efrînliler Yasin Bulut için sokağa çıktı
23:58 Cinsel tacizi itiraf eden Prof. Şengör’e soruşturma
23:35 Rusya’da oy verme işlemi sona erdi
22:32 ODTÜ’lü öğrenciler serbest bırakıldı
22:16 Toronto’da HDP’ye destek yürüyüşü
21:57 Mahmur ve Lavrio kamplarındaki açlık grevi yürüyüşle sonlandırıldı
21:27 Ardahan Göle’de ağaç katliamı
20:42 Son 24 saatte koronavirüs nedeniyle 213 kişi yaşamını yitirdi
20:26 Dersim’de güz etkinlikleri başladı
20:13 Gençlik Meclisi’nin çalışmasına polis engeli
20:04 ‘Kürtlerin siyaset yapmasını engellemek isteyenler rüya görüyor’
19:50 Ankara Barosu'nda Erinç Sağkan yeniden başkan seçildi
17:59 Hevsel Bahçeleri'nde yangın
17:39 Türkiye'ye bağlı gruplar 3 sivili daha kaçırdı
17:13 ODTÜ’de 5 öğrenci gözaltına alındı
17:04 Diyarbakır ve İzmir'de Süslü Kadınlar 9'uncu Bisiklet Turu
17:01 İstanbul’da ‘özgürlüğe yürüyoruz’ buluşması: Kadınlardan korksunlar
16:49 Bursa’da coşkulu buluşma: HDP’nin ittifakı halklar, demokrasi güçleridir
16:35 Aktan: Gazetecilerin zihinlerine de kayyum atandı
16:29 Çatıdan düşen kadın yaşamını yitirdi
15:51 Turgutlu'da kirlilik ağaçları kuruttu
15:47 İran’da fotoğraf ve belgeselci Masoudi yargı kıskacında
15:43 Gabar bir haftadır yanıyor
15:41 HDP’li Ceylan: Tecridin kırılması dışında alternatif yok
15:27 Akdeniz'de kaçak plastik işletmeleri protestosu
15:05 Kemal Kılıçdaroğlu: Kürt sorununu HDP ile çözebiliriz
14:13 Baydemir: HDP özgürlük davasının kökleridir
14:03 Erdoğan’dan seçim yasası açıklaması
13:39 Ağırdır: Her 10 Kürt’ten 7’si HDP’ye oy verecek
13:39 İran’dan Kürtlere tehdit
13:17 İran askerleri bir kolberi katletti
13:02 BM Zirvesi öncesi Göbeklitepe tartışması
12:14 Diyarbakır’da şüpheli çocuk ölümü
12:08 İşçileri taşıyan araç devrildi: 1 ölü, 15 yaralı
11:54 Bodrum’un su ihtiyacını karşılayan barajda kuraklık alarmı
11:44 Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'na krom ocağı
11:30 Yüz yüze eğitimde yanıtsız bırakılan sorular
11:11 'Güneş Ülkesinde Diriliş: Amara' kitabı çıktı
11:10 Şenyaşar ailesinin ‘adalet’ arayışı 195’inci günde
10:22 Mardin’de yasak gerekçesi: Musa Anter anılacak
09:16 Açlık grevindeki 81 tutuklu adil yargılama istiyor
09:16 Apê Musa'nın kızı: İzinde yürüyen gazeteciler hayallerini gerçekleştiriyor
09:11 'YPG' gerekçesiyle alındı, 'DAİŞ'li iddiasıyla bırakılmıyor
09:10 Bakanlıklar Anter davasında 3 yıldır mahkemeye yanıt vermedi
09:08 Kobanê Davası başlıyor: Karanlığı birlikte yendik, aydınlığı birlikte kazanabiliriz
09:07 ‘Okullarda eğitim pandemi yokmuş gibi sürüyor’
09:06 Apê Musa katledilişinin 29'uncu yılında anılacak
09:06 Van’da 800 öğrenci açıkta kaldı
09:05 İbrahim Ayhan’sız 3 yıl: Arkadaşlarının mücadelesinde yaşıyor
09:04 Şenyaşar ailesi 200’üncü günde 200 avukatla taleplerini haykıracak
09:04 Hopalı balıkçılar denize açılamadı!
09:03 Uyuşturucuya karşı sanat alternatifi
09:00 19 EYLÜL 2021 GÜNDEMİ
18/09/2021
23:40 Fransa Dışişleri Bakanı: İşler yolunda gitmiyor
23:02 ‘Türkiye’de kurucu ideolojiyle hesaplaşmadan darbe hukuku devam edecek’
22:49 Bradost’a hava saldırısı
22:07 Avrupa’da binler HDP için alanlara çıktı
21:46 PYD’den Bulut açıklaması: Hükümet sorumluluğunu yerine getirmeli
20:55 Düğün yemeğinden 110 kişi zehirlendi
20:40 HDP'li kadınlar şölende bir araya geldi
20:22 Ankara Barosu 66’ncı Olağan Genel Kurulu toplandı
20:12 Şair Laleş: 90'ların direniş ruhu beni var etti
19:50 Koronavirüs tablosu: 221 vefat, 26 bin 161 yeni vaka
19:40 HDK’den müzik paneli: Müzik direniş kültüründen besleniyor
19:09 Kadınlar katledilen Feray Şahin’i andı
18:40 HDP'li gençler uyuşturucuya karşı bildiri dağıttı
18:10 Birleşik Krallık, Türkiye'de yapılan aşıyı tanımadı
17:26 İstanbul ve Trakya için kuvvetli yağış uyarısı
16:50 Salgında 57 eczacı yaşamını yitirdi
16:47 Su sorunu yaşayan çiftçilerden eylem
16:27 Lahûr Şêx Cengî: Bulut'un katilleri yakalanmalı
16:19 'İhbar var' gerekçesiyle konsere yasaklama
16:07 AKP'li belediye 'Yeşil koridor projesi'nin maliyetini açıklamıyor
16:05 Adıyaman’da 3 kişi tutuklandı
15:41 Vicdani retçi Aksu’ya hapis cezası
15:40 TOGG inşaatında iş cinayeti: 1 işçi hayatını kaybetti
15:38 AYM Özgür Gündem'in kapatılmasını anayasaya aykırı buldu
15:02 Devrim Ayık'ın annesi: Acı bir haber almaktan korkuyorum
14:53 Antep'te bir çocuk öldürüldü
14:33 'Hasta tutukluların yaşam hakları korunmalı'
14:12 İşkenceyle gözaltına alınan Ahmet Gürdeğir tutuklandı
14:06 Taliban, Kadın Bakanlığı’nı 'Ahlaksızlığı Önleme Bakanlığı' yaptı
13:46 Cudi’de yangın
13:29 Mehmet Zafer Demirkıran'dan 26 yıldır iz yok
13:11 ‘Şimdi kadın özgürlük zamanı’ mitingine çağrı
13:02 Zeytinlik alana yapılmak istenen JES projesi iptal edildi
12:37 HDP'den ‘Kadın özgürlükçü yerel yönetimler’ atölyesi
12:16 Lice’de DEDAŞ protestosunda gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
12:09 Kayıp yakınları: Özalp ve Sancak’ın failleri bulunsun
11:30 Cezaevi idaresi gönderilen gazete sayıları ve kupürleri gazeteciye vermedi
11:18 Şenyaşar ailesi: Zulüm yapanlar milletin vekili olamaz
11:12 Kobanê Davası avukatlarından Sincan çağrısı
11:08 Tunceli Valisi'nden evsiz kalan öğrencilere: Ben emlakçı mıyım?
11:00 'Özel savaş politikalarını örgütlü mücadeleyle yenebiliriz’
10:38 Tanıkları mahkemeye Musa Orhan getirmiş!
10:24 Yasin Bulut’un failleri daha yakalanmadı
10:14 Müftüoğlu: Önce demokrasi sonra ekonomi
10:11 12 yaşındaki iki öğrenci 'notlaşma'dan okuldan atıldı
10:05 3 bin 872 aile hekimi ve sağlık çalışanı istifa dilekçesi verdi
09:38 ‘Kadınlar en çok sokağa yakışır’ deyip pedal çevirecekler
09:26 Ezgiler eşliğinde baston üretiyorlar
09:08 Sönmez: Medya şiddetle mücadeleyi zorlaştırıyor
09:07 Ekolojistler: Yangınlarda amaç insansızlaştırma ve rant
09:06 Ekim Polat’ın annesi: Dışarıda gündem hasta tutuklular olmalı
09:02 Askerlerin sığınmacıları Uzunköprü'de nehre attığı belirlendi
09:01 Prof. Dr. Küçükosmanoğlu: Sonbaharın gelişiyle vaka sayıları artabilir
09:00 18 EYLÜL 2021 GÜNDEMİ
17/09/2021
23:40 Cizre'de Mem Ararat’ın konserine yoğun ilgi
23:26 Fransa, ABD ve Avustralya'daki büyükelçilerini geri çağırdı
23:11 YNK'li Şanaz Îbrahîm: Bulut’u katledenler bir an önce bulunmalı
23:00 Musa Anter Gazetecilik Ödülleri açıklandı
22:33 Bir asker yaşamını yitirdi
22:18 BM Röportörlerinden Büyüknohutçu çifti cinayetine ilişkin açıklama
22:05 Yasin Bulut son yolculuğuna uğurlandı
21:11 Anastasiya Yazerskaya’yı öldüren sanığa beraat
21:00 Gökkan’ın davasındaki saldırıya karşı eylem çağrısı
20:39 CFWIJ: 85 kadın gazeteci haberlerinden dolayı yargılandı
20:30 Koronadan 237 kişi daha hayatını kaybetti
19:37 Rusya, Türkiye’nin üssünü vurdu
19:31 Goran Hareketi’nden Bulut’un öldürülmesine ilişkin açıklama
19:14 Dersim’de bir kadının intihar ettiği iddiası
19:07 CHP Sözcüsü Öztrak: Borç şaha kalktı
19:00 Dersim’de korucular köylüleri tehdit etti
18:48 Bir doktor koronadan yaşamını yitirdi
18:27 Kadınlar aşure pay etti
18:10 CHP’den Şenyaşar ailesine ziyaret
17:56 HDP'den köylere ziyaret
17:28 Kubat Talabani: Bulut’un katledilmesini şiddetle kınıyorum
17:18 CPT’ye İmralı başvurusu: Harekete geçin
16:55 TJA’dan ‘Özgürlüğe yürüyoruz’ buluşmasına çağrı
16:55 Antep’te HDP ve DBP’ye yönelik operasyonda tutuklu kalmadı
16:24 Katliamı kabul eden sanığın cezai ehliyetine bakılacak!
16:16 Demirtaş’ın avukatları: AİHM karar vermeli
15:54 Eyn Îsa'ya saldırı: Biri çocuk 4 kişi yaşamını yitirdi
15:54 Mevsimlik işçileri taşıyan minibüs kaza yaptı
15:54 Seda Binbaşgil’in Boğaziçi’deki caz dersleri kaldırıldı