İSTANBUL - “Barış Mitingi”nin engellenmesini protesto ettiği sırada polis şiddetine maruz kalan HDP Gençlik Meclisi üyesi Rojin Keskin “İktidarın faşist zihniyetine baş eğmeyeceğimizi bir kez daha yeniliyoruz” dedi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genç Kadın Koordinasyonu, 5 Eylül’de Emek, Barış ve Demokrasi güçlerinin yapmak istediği “Barış Mitingi” nin yasaklanmasına ilişkin düzenlenen protesto eyleminde gözaltına alınanlara ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde açıklama gerçekleştirdi. Gözaltına alınıp, işkence gören ve cinsiyetçi söylemlere maruz kalanlara ilişkin yapılan açıklamaya, HDP Milletvekilleri Hüda Kaya, Dersim Dağ, Tevgera Jinen Azad (TJA) aktivistleri ve HDP İstanbul İl Örgütü Eşbaşkanı Elif Bulut katıldı. 

 

Açıklamada, “Köhnemiş zihniyetiniz, kadınların mücadelesini engelleyemez” pankartı açıldı.

 

HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, barışın sesini yükseltmek için toplanan kitleye yönelik gerçekleşen polisin müdahalesine dikkat çekerek, saldırıda işkence edilerek gözaltına alınanların olduğunu vurguladı. Dağ, saldırı esnasında İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Muharrem Yazgan’ın bir kadına yönelik cinsiyetçi sözlerini hatırlatarak, “Yazgan, her eylemde olduğu gibi bu etkinlikte de faşistçe ‘devlet’ olduğunu iddia ederek, demokrasi güçlerine saldırdı. HDP olarak işkenceye, erk zihniyete karşı mücadele yürüteceğimizi bir kez daha belirtiyoruz” diye belirtti.

 

POLİS ŞİDDETİ 

 

HDP Gençlik Meclisi üyesi Rojin Keskin, eylem sırasında polis şiddetine maruz kaldığını söyleyerek, “Kadınların tacize, tecavüze uğramadığı bir yaşam istediğimiz için alandaydık. Ağır hakaretlere uğrayarak, işkence görerek gözaltına alındık ve polis aracında da şiddet gördük. Kadın polis bana tokat attı, erkek polis de yumruklarla etkisiz hale getirdi. İktidarın faşist zihniyetine baş eğmeyeceğimizi bir kez daha yeniliyoruz” dedi.

 

ŞİDDET VE CİNSİYETÇİLİK

 

HDP İl Eşbaşkanı Elif Bulut ise, basın açıklamalarının anayasal bir hak olduğunu belirterek, şöyle dedi: “Partinin önü polis kalkanları tarafından kapatıldı ve rehin alındık. Ama insanlar adil bir barış için taleplerini yükseltmek için çok kararlıydı. Ağır şiddet uygulandı, kadınlara yönelik cinsiyetçi söylemlerde bulunuldu, araçta şiddet sürdü. Taleplerimizde haklıydık, dillendirmekten de geri durmayacağız. Muharrem Yazgan uzun süredir eylemlerde karşı karşıya geldiğimiz bir amir, hem cinsiyetçi hem de şiddeti yönlendiren bir şahıs. Ama eninde sonunda hepsinin yargılanmasını sağlayacak demokrasi güçleri var. Hakkımızı aramaktan vazgeçmiyoruz.”