251 başvuru yanıtsız: Öcalan çizgisi Türkiye'yi kurtarır

img

İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan'la 2 yıl önce yaptıkları son görüşmeyi anlatan avukat Rezan Sarıca, öngörülerin tek tek gerçekleştiğini belirterek, "Kürt sorununu çözecek ve Türkiye’yi içinde bulunduğu durumdan çıkaracak yegane kişi Öcalan’dır" dedi.  

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 22 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, 7 Ağustos 2019 tarihinden bu yana avukatlarıyla görüştürülmüyor. Öcalan, uluslararası komployla Türkiye’ye getirildiği 1999’dan sonra belli aralıklarla avukatlarıyla görüşme gerçekleştirebildi. Ancak 27 Temmuz 2011 sonrası avukat görüşmeleri engellenmeye başlandı. Bu görüş yasağı, cezaevlerindeki binlerce tutuklunun 200 gün süren açlık grevleri sonucu kırıldı. Öcalan, ilki 2 Mayıs 2019 olmak üzere 22 Mayıs, 12 Haziran, 18 Haziran ve 7 Ağustos 2019’da avukatlarıyla 5 görüşme gerçekleştirdi. Son görüşmeden sonra yapılan avukat başvurularına ise yanıt verilmiyor.  
 
2019 yılı içerisinde yapılan 5 görüşmede de yer alan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Rezan Sarıca, son görüşmede Öcalan'ın yaptığı değerlendirmeleri anlatarak, ağırlaştırılan tecrit koşullarını değerlendirdi.  
 
 
AÇLIK GREVLERİ
 
2019’da yapılan görüşmeler için çok bedel ödendiğine dikkati çeken Sarıca, 8 yıl süren yasaklar karşısında toplumun artık dayanamayacak duruma geldiğini ve büyük bir açlık grevi eylemi başladığını anımsattı. Açlık grevleri sonucu hukuki olmayan tecrit noktasında iktidarın geri adım attığını ifade eden Sarıca, “Hükümet yetkilileri ve ortaklarının da o süreçte birçok açıklaması olmuştu. Sayın Öcalan’ın haklarının olduğu ve bunun önünde herhangi bir engelin olmadığı bizzat bakan tarafından söylenmişti. Bu koşullar altında görüşmeler gerçekleştirdik” dedi.
 
GÖRÜŞME TARİHİ 
 
Sarıca, 7 Ağustos görüşmesinin bir önceki görüşmeden yaklaşık 50 gün sonra yapıldığını hatırlatarak, bu tarihin Türkiye ile ABD arasında görüşmelerin yapıldığı döneme denk geldiğini söyledi. Sarıca, "Bu görüşmenin neden o tarihte olduğunu düşünmek lazım. Görüşmenin tarihi itibariyle çok manidardı. Bu görüşme Türkiye ve ABD’nin görüştüğü bir süreçte gerçekleşti. Türkiye’nin Kuzey-Doğu Suriye’ye operasyon yapıp yapmayacağı, savaşın gelişip gelişmeyeceği tartışmalarının yoğunca yapıldığı bir dönemdi. Tabi ki egemen güçlerin buna ne kadar izin vereceği tartışmalarının da yapıldığı bir zamandı. Tam da bizim görüştüğümüz saatlerde Türkiye-ABD görüşmelerinin nasıl sonuçlanacağı belli olacak saatlerdi. Yani uzlaşıp uzlaşmadıkları, ne çerçevede uzlaştıkları, bir çatışma durumunun gelişip gelişmeyeceği az çok anlaşılacaktı. Ancak bu sonuçlar henüz ortada yokken biz görüşme gerçekleştirdik” diye konuştu. 
 
ŞÜPHEYLE YAKLAŞTI  
 
Öcalan’ın görüşmeden haberinin olmadığını ve görüşmeyi beklemediğini belirten Sarıca, bu nedenle görüşmeye şüpheyle yaklaştığını ifade etti. Öcalan’ın, Türkiye-ABD görüşmesinden uzlaşmanın çıkıp çıkmayacağını merak ettiğini aktaran Sarıca, şunları söyledi: “Sayın Öcalan böyle belirsizliğin olduğu bir dönemde yapılan görüşmenin ne tür bir anlamı olduğunu soruyordu. Bu çerçevede devlet aklını anlamaya çalışıyordu. Sayın Öcalan’dan bir mesaj almaya mı çalışıyorlardı? Ya da Türk-ABD görüşmelerinde Kürtlerin de olduğu mesajını mı vermeye çalışıyorlardı? Bu durumda Kürtlerin vereceği tepki değişecekti. Ama nihayetinde Sayın Öcalan’ın söyledikleri karşısında öyle olmadığı da netleşti. Sayın Öcalan devre dışındaydı. Bu yüzden şüpheyle yaklaşıyordu bu gelişmelere. Öcalan, o gün yaşananları 1918 dönemine benzetiyordu. 'ABD 1. Dünya savaşında yoktu. Daha sonradan girdi ve Almanya’ya kaybettirdi. 2. Dünya Savaşı'na sonradan girdi ve Hitler’i bitirdi. Bugün de aynısını yapacak. Buradaki tecridin bu savaşla ilgisi var. 20 yıldır ben buna direniyorum’ diyordu."
 
'BİR HAFTADA ÇÖZERİM'
 
Sarıca, Öcalan’ın son görüşmelerde birçok konuyu değerlendirdiğini ve bunlardan birinin olası savaş ve çatışma durumu olduğunu söyledi. Öcalan’ın, Kürtler ile Türkler arasında savaşta neden ısrar edildiğini sorguladığını kaydeden Sarıca, Öcalan'ın yaşanan gelişmeleri 100 yıllık bir tarihsel inkarın sonucu gerçekleştiği yönünde değerlendirmelerde bulunduğunu paylaştı. Sarıca, “Sayın Öcalan dünden bu güne herhangi bir sonucun alınmadığı gibi bugün de alınamayacağını söylüyordu. Türkiye’nin Kuzey-Doğu Suriye’ye bir operasyon yapmasını engellemeye çalışıyordu. ‘Devlet aklı neden bu şekilde hareket ediyor? Neden şovenist-militarist bir çizgide kendini dayatıyor’ diye soruyor ve bunu anlamaya çalışıyordu. Bunu kabul etmiyordu. Kendisini dayatan, halkları birbirine düşüren, tarihsel gerçekliği inkar eden böyle bir çizginin hiç kimseye yararı olmayacağını, hatta şoven duygularla hareket eden bu çizginin devleti ve halkı düşünmediğini, bunun bin yıllık tarihsel birlikteliğe karşı yürütülen bir politika olduğunu söylüyordu. Dolayısıyla bunun önüne geçmeye çalışıyordu. Sayın Öcalan ‘Bir haftada bu sorunu çözebilirim’ dedi. Yine ‘Ne olacağını görebiliyorum’ diyordu. Tek şartının çatışma ihtimalinin durdurma olduğunu söylüyordu. Bunu yapabilecek tek kişinin de kendisi olduğunu söylüyordu” diye anlattı. 
 
KÜRT-TÜRK İLİŞKİLERİ
 
Öcalan’ın tarihsel Kürt-Türk ilişkileri üzerinde kimi değerlendirmelerde bulunduğunu vurgulayan Sarıca, “Bu derece halkları kutuplaştıran, ayıran politikaların yürütüldüğü bir tarih söz konusu olmadığını, tam tersine Anadolu ve Mezopotamya birlikteliğini inşa eden ortak vatan-topraklarda birlikte yaşamayı sürdüren birçok gelişmenin olduğunu söylüyordu. Bunların belirleyici olanların birkaç tanesinin ise Malazgirt’te, Çaldıran’da ve Kurtuluş savaşında gerçekleştiğini söylüyordu. Özellikle 1920’lerden bu güne süren iktidar yaklaşımlarının bu tarihsel birlikteliğe uygun olmadığını, buna tam karşı olduğunu söylüyordu. Sahte bir tarihin yazıldığını, gerçeğin ve hakikatin inkar edildiğini ortaya koyuyordu. Devlet aklının rasyonalite doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini söylüyordu. İşte Malazgirt’te Alparslan ve Mervânî Emirliği’yle Şadi Emirliğinin birlikte hareket ettiğini, aslında o savaşın bir Kürt savaşı olduğunu, Kürtlerin 10 bin askerinin olduğunu, Alparslan’ın ise 4 bin askerin olduğunu ifade ediyordu. Tarihin bu gerçekliği ters yüz ettiğini ve saf bir Türk savaşıymış gibi verdiğini ve gerçekliğin bu olmadığını vurguluyordu. Yine Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran savaşında, Mustafa Kemal’in Kurtuluş savaşında Kürtlerle hareket ettiğini söyledi. Kurtuluş savaşında Kürtlerle birlikte hareket edilmeseydi Türkiye diye bir yerin olmayacağını hatırlatıyordu bize. Bu anlamıyla da esas sorunun 1920’lerden itibaren başladığını, Kürt sorununun 1924 Anayasası’yla kurulan devlet yapısından kaynaklandığını ve günümüze kadar sürdüğünü ifade ediyordu" diye belirtti. 
 
1921 ANAYASASI 
 
1924 Anayasası’yla sadece Kürtlerin değil, bütün halkların inkar edildiğini ve tek bir kimliğe sıkıştırılmaya çalışıldığını ifade eden Sarıca, bu tekliği kabul etmeyenlerin ise baskılarla karşılaştığına dikkati çekti. Sarıca, bu duruma karşı en çok direnen kesimin Kürtler olduğuna dikkat çekerek, “Kürt halkı bugün tüm gerçekliğini koruyor. Milyonları bulan halk gerçekliği bu ülkenin kuruluşunda yok sayıldı. Anayasada inkar edildi. Dolayısıyla sorunun da anayasal bir sorun olduğu bu şekilde ortaya çıkıyor. Anayasa değişikliğinin halkları kabul eden bir toplum yasasına dönüşmesi gerekiyor. ‘Kürtlere devlet bakiyesi içerisinde yer açmaya çalışıyorum’ diyor Sayın Öcalan. Bu nedenle herkesin kendisini ifade edebileceği bir anayasanın olması gerekir. Bu yönüyle 1921 Anayasası örnektir. 1921 Anayasası bu günün hakikatine göre güncellenmesi gerekiyor. Sayın Öcalan ‘Neden bu yeterli bir şekilde gündeme getirilmiyor, bu güncellenmiyor, bunun ruhu ortaya konulmuyor?’ diye soruyordu” dedi.
 
SORUNUN KAYNAĞI 
 
Egemen güçlerin bir çözüme yanaşmadığını ve bunun hem halkların hem de devletin çıkarına olmadığını söyleyen Sarıca, “2 yıl önce İlker Başbuğ bir röportaj vermiş ve Sayın Öcalan’ın bir sözünü hatırlatıyordu. Sayın Öcalan 1990’larda ‘Demokratik bir biçimde seçimi kazanmış ve iktidara gelmiş birinin Kürt sorununun çözümü için kolay kolay masaya oturamaz’ demişti. Başbuğ bu sözün doğru olduğunu söylüyordu. Yani biri çıkıp Kürt sorununu demokratik bir şekilde çözmeye kalkıştığında bunun engelleneceğini anlatmaya çalışıyordu. Açıktan ‘Derin devlet buysa derin devlet benim’ diyordu. Sorunun kaynağı bu anlayıştır. Dolayısıyla anlatmak istediği ve vermek istediği mesajlar savaş çizgisinin ortadan kalkması, devlet aklının gerçeğe ve halkların birlikte yaşayabileceği gerçek bir devlet aklının devreye girmesi gerektiğini ifade ediyordu” şeklinde konuştu.
 
TURGUT ÖZAL VURGUSU
 
Sarıca, Öcalan’ın son görüşmede Turgut Özal üzerinde de durduğunu aktardı. Sarıca, “Sayın Öcalan’ın Turgut Özal’a vurgu yapmasının nedeni son dönemlerinde fark ettiği meseleydi. Özal, Kürt sorununun savaşla artık çözülemeyeceğine inanmıştı. Öcalan’ın vurgulamak istediği nokta burasıydı. Özal, son dönemlerinde bir takım girişimlerinde bulunmuş ve Sayın Öcalan’la diyalog kurmuştu. Bundan kısa bir süre sonra yaşamını yitirdi. Buna ilk şüpheyle yaklaşan kişi Sayın Öcalan oldu. Zaten doğal bir ölüm olmadığı da daha sonra anlaşıldı. Kürt sorununu çözecek bir iradenin olması gerektiğini ifade ediyordu. 2010 yılında ilk paralel devlet yapılanmasına vurgu yapan Sayın Öcalan’dı. 3 yıl boyunca bunun olduğuna devleti ikna etmeye çalıştı. Ancak 3 yılın sonunda bu gerçeklik fark edildi. Bu FETÖ çizgisi neydi? Savaş çizgisiydi. Kürtlere neler yapıldığını o tarihlerde biliyoruz. Bugün devrede olan çizgi de bu şekildedir. Dolayısıyla buna karşı bir iradenin ortaya çıkması lazım” ifadelerini kullandı.
 
HERKES KAYBETTİ
 
Sarıca, Öcalan’ın görüşmede "devlet aklına" sıkça vurgu yaptığını, devletin savaş çizgisinden artık çıkması gerektiğini, 40 yıldır bundan bir sonuç alınamadığını ve bundan sonra da alınamayacağının altını çizdiğini ifade etti. Sarıca, "Bu durumdan halklar kaybetti. Son görüşmemizin üzerinden 2 yıl geçiyor. Bu geçen 2 yıl aslında neden demokratik bir çizgiye gelinmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Kaybeden sadece Kürtler değil. Ekonominin ne hale geldiği ortada. Bu savaşla olacak değil. Ekonomi bunu kaldırabilir mi? Kaldıramaz. Sayın Öcalan bunu yıllardır söylüyor. Trilyonlarca maliyet gitmiş, 100 katı daha gider. Bugün ormanların nasıl yandığını görüyoruz. Türkiye’nin bunlar karşısında ne kadar tedbirsiz durumda olduğu ortada. Bunun sebebi savaştır, savaş maliyetidir. Savaşa harcanacak maliyet ülkenin gerekli diğer bütün konularına harcansaydı bugün bu yangınlar bu derece büyümezdi” dedi. 
 
KÜRT AKLI 
 
Öcalan’ın "Kürt aklının" da oluşması için çaba harcadığını ve buna ilişkin “Bir türlü anlaşılmadım ve yalnız kaldım” dediğini aktaran Sarıca, bugün ulusal çıkarları gözeten bir Kürt aklının herkeste oluşmadığını ve Kürtler arasında sorunlar olduğunu söyledi. Sarıca, devamında şunları söyledi: “Sayın Öcalan bu yönüyle ‘KDP, benim üzerimdeki tecrit üzerinden kendini var ediyor’ dediğini söylemek lazım. Dolayısıyla KDP eliyle Kürt toplumun içinin boşaltılacağını ifade ediyordu. Bunun herhangi bir Kürdün çıkarına olmadığını görüyoruz. Sayın Öcalan, Mem û Zîn’den Dewrêşê Evdê’den söz ederek, Kürtlerin kendi kişisel çıkarlarını gözeten, feodal özelliklerini bir kenara bırakması gerektiğini vurguluyordu. Bu nedenle özgür bir Kürt toplumun oluşması için kimin üzerine ne düşüyorsa onu yapması gerekir. Bu şovenist çizgiyle hareket edildiği sürece istediği kadar çıkıp ‘Ben Kürt halkının hakkını savunuyorum’ denilsin. Kimse buna inanmaz.” 
 
HUKUKÇULARA ÇAĞRI
 
Sarıca, görüşmede öne çıkan başlıklardan birisinin de hukukçulara dair yapılan çağrı olduğunu belirterek, “Kürtlerin temel sorununun hukuksal bir sorun olduğu ortada. İnkar edilen bir anayasadan kaynaklı bu kadar sorun derinleşmiş durumda. Dolayısıyla Kürtler ve hukuk konusu önemli bir konu. 'Buradan çok çalışmayla çokça kitap çıkar' dedi. Bundan dolayı hukukçuların çok çalışması çağrısında bulundu. Hatta bu konuda önerileri vardı. 1921 Anayasası, yerel yönetimler, sivil toplum yasası gibi konular üzerine çalışabileceğini ifade ediyordu. Gerçekten de bu önerilerin ne kadar yerinde olduğunu görüyoruz. Türkiye’de bu derin kutuplaşmaya karşı toplumsal bir mutabakata ihtiyaç var” ifadelerinde bulundu.
 
HDP'NİN MİSYONU
 
Öcalan'ın Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kuruluş aşamasına da değindiğini söyleyen Sarıca, şöyle devam etti: "HDP'ni çok zor koşullarda kurulduğunu, onun da muazzam çalışması gerektiğini söylüyordu. Güçlendirilip büyütülmesi gerekir diyordu. 1921 Anayasası'yla birinci meclis ruhunu güncellemeleri gerektiğini, halka giden, halkla iç içe siyaset yürüten bir siyasi anlayışın olması durumunda HDP’nin güçleneceğini söylüyordu. Tabandan güçlenmiş, örgütlenmiş bir güç haline gelirlerse siyaseten de güçlü olurlar diyordu. 24 saat dervişane çalışılması halinde yüzde 20’nin altında olmayacak bir potansiyelin olacağını ifade ediyordu. Dolayısıyla savaşla bir seçimin kazanılmayacağını da iktidara söylüyordu. Bu yönüyle ilk demokrasi ittifakı fikrini ortaya kayan Öcalan’dı. Bazı siyasi partilerin demokrasi ittifakının içini boşaltacağını da öngörüyordu. Yani her şeye sahip çıkıyormuş gibi görünüp aslında içini boşaltan bir muhalefetin bu ittifak anlayışına uygun olmayacağını söylüyordu. Demokrasi ittifakının hakikatten, toplumdan, halklardan yana olacağını, dolayısıyla 3’üncü yol siyasetinin oluşması gerektiğini ifade ediyordu."
 
251 BAŞVURU YANITSIZ
 
Sarıca, birçok konunun konuşulduğu 7 Ağustos görüşmesinin ardından İmralı'ya yaptıkları başvurulara cevap verilmediğini aktardı. Son görüşmeden bu yana 251 avukat başvurusun olduğunu ifade eden Sarıca, 2020’nin Eylül ayına kadar yaptıkları başvurulara cevap verilmediğini paylaştı. Eylül 2020'de Öcalan hakkında 2005 ve 2009 yılları arasında verilmiş olan hücre cezaları ile 2009 yılındaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) aynı zamanda savunma olarak sunulan 156 sayfalık “Yol haritasını” disiplin kurulu kararını yasaklamaya gerekçe yapıldığını anımsatan Sarıca, "2020’nin son 6 ayında yaptığımız başvurulara bu hukuksuz karar gerekçe gösterildi. 12 Mart 2021’den bu yana da hiçbir cevap verilmiyor” diye belirtti.
 
ÖCALAN'IN ÇİZGİSİ 
 
Öcalan’ın barış çizgisinin yaşam bulmaması için görüşmelere izin verilmediğine vurgu yapan Sarıca, sözlerini şöyle sürdürdü. "En son ailesiyle yaptığı kısa bir telefon görüşmesi var. Onun dışında 3 Mart 2020’den bu yana yüz yüze herhangi bir görüş yapılmış değil. Ada koşullarını merak ediyoruz. Savcılık, mahkeme, idare, üst mahkemeler ve bakanlığa tüm başvurularımızı yapıyoruz. Ama bunların hiçbirine cevap alamıyoruz. Öcalan’ın temsil ettiği irade barış iradesidir. Kürt sorununu çözecek ve Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan çıkaracak yegane kişi Öcalan’dır. Dolayısıyla çözümsüzlüğün devamı için tecrit uygulanıyor. Bunun bir çıkış yolunun olmadığı ortadadır. 2019’dan bu yana toplumda onarılmaz derin yaraların çıktığını görüyoruz. Öcalan’ın sesine kulak verilseydi onca bedel ödenmezdi. Her gün Kürt kanı dökülüyor. Konya’daki katliamın üzerinden günler geçmemişken dün tankla bir aileden 4 kişi katledildi. Kürt kanını durduracak yegane yol Öcalan’ın çizgisidir. Bunun için bir an önce tecridin ortadan kaldırılması lazım. Sayın Öcalan’la bizlerin ve ailesinin görüşmesinin önü açılmalıdır. Ondan sonra da siyasi tecridin ortadan kalkması ve Türkiye’nin artık bu karanlık günlerden çıkması gerekir.”
 
MA / Ferhat Çelik

Diğer başlıklar

09/08/2021
17:11 Suruç’ta kaybolan yaşlı adam ölü bulundu
16:30 Kadın katliamlarına karşı sokağa çıktılar: Yaşamı aydınlatacağız
16:24 Eğitim Sen’den ‘torpil mülakat’ tepkisi
16:16 Kînyaze Îbrahim son yolculuğuna uğurlandı
15:20 İlkay Akkaya SMA hastası çocuklar için konser verecek
15:15 DTK’den aşı çağrısı: İktidara değil, aşıya güvenmeli
14:56 Nusaybin'de Süryani Gevriye Sarı’nın şüpheli ölümü
14:50 ‘Özgürlük Zamanı’ buluşmaları: AKP-MHP Kürt’e düşman
14:31 Akbelen’de nöbet eylemine valilik engeli
14:10 Avukatlardan İmralı başvurusu
13:58 Nusaybin’de bir kişi öldürüldü
13:31 İstanbul’da 3 çocuktan haber alınamıyor
13:19 Milas'ta yangın kontrol altına alındı
13:14 Antalya’da erkek şiddeti: İki kadın katledildi
13:10 KDP’nin ablukasında bulunan gruptan 14 gündür haber yok
12:42 İkizköylülerden Pakdemirli'ye: Sorumluluklarını yerine getir
12:34 ÇEVDER: Büyük felaketler yaşanmadan önlemler alınmalı
11:19 Şenyaşar Ailesi: Eşit yurttaşlık bu mudur?
11:17 Diyarbakır'da silahlı kavga
11:11 Irak'ta seçime doğru: Herkesin Kürt hesabı var
10:02 Devrimci Kürt şair Ferîk Polatbekov’un şiirleri ilk kez Türkçeye çevrildi
09:08 Açlık grevi 256’ncı gününde
09:07 Fındık üreticileri tekelci sermayenin insafına bırakıldı
09:06 Orman yangınları göstere göstere geldi
09:04 ‘Kürtlere ve mültecilere yönelik ırkçılık aynı kökenden besleniyor’
09:02 Hukukçu Kanar: Ağırlaştırılmış müebbet rejimi son bulmalı
09:00 09 AĞUSTOS 2021 GÜNDEMİ
08/08/2021
22:48 Kinyazê Îbrahîm yaşamını yitirdi
21:58 İzmir’de minibüs kaza yaptı: 8 ölü, 9 yaralı
21:52 Seyhan'da işyerinde yangın
19:40 Koronadan 108 kişi daha hayatını kaybetti
18:46 Şırnak'ta yıldırım çarpan 3 kişi ağır yaralandı
18:43 İzmir’de bir kadın ağır yaralandı
18:27 Gergerlioğlu’ndan Dedeoğulları ailesine taziye ziyareti
17:33 Tecavüz failleri serbest kaldığı için intihar eden Kaplan defnedildi
17:18 Köylerde 'Özgürlük Zamanı' buluşmaları: Öcalan'la her şey değişir
16:28 Orman yangını Dalaman Havalimanı çevresine sıçradı
16:16 Nusaybin sınırında asker işkencesi
16:11 Beytüşşebap'ta şüpheli çocuk ölümü
15:35 Dedeoğulları ailesi katliamdan önce Soylu'ya mesaj atmış
15:19 TTB: İktidar salgında da yangında da yönetemedi
15:03 A101 işçisi 3 şişe su için hırsızlıkla suçlandı, Kod-29’la tehdit edildi
14:45 Akbelen'de ağaç kıyımına ‘yangın’ bahanesi
14:41 HDP’li kadınlar tarım işçileriyle çapa yaptı, ot topladı
14:02 Tecavüze uğrayan Kaplan'ın intihar ettiği iddiası
13:42 Başına tabela düşen kadın yaşamını yitirdi
13:42 İktidar medyasının ‘tutuklandı’ dediği Uygun serbest bırakıldı
13:25 Gazeteci Deniz Fırat mezarı başında anıldı
13:24 Şüpheli şekilde apartmandan düşen kadın ağır yaralandı
11:15 RJAK Sözcüsü: Üyelerimizin alıkonulması kadın mücadelesine saldırıdır
11:07 Taliban Kunduz vilayetini de ele geçirdi
11:06 KESK kurucularından Erol mezarı başında anıldı
10:55 Diyarbakır’da bir çocuk silahla vurulmuş halde bulundu
10:24 Hüseyin Deniz Özgür Basın’la yaşıyor
10:17 Şırnak'ta AKP'li olmayana yol yok!
09:36 Sara Kaya'nın babası defnedildi
09:32 Şenyaşar ailesinden ‘Nazi’ göndermesi
09:31 Balıkesir’de katliam gibi kaza: 15 ölü 17 yaralı
09:26 Irkçı katliamı protesto etmek amacıyla asılan pankart indirildi
09:17 Kürt sanatçılar toplandı: Birlik kazandırır
09:13 Kürt sorununda çözümsüzlük işkenceyi arttırıyor
09:12 Dönüşümlü açlık grevi 255’inci gününe girdi
09:10 Kürt mücadelesini müzikle buluşturan direniş sanatçısı: Aram Tigran
09:08 ‘Mücadelenin geliştirilmesiyle Kanal İstanbul’u durdurabiliriz’
09:07 Delta varyantı Bingöl’de hızla yayılıyor
09:03 TOHAV: Öcalan dosyası yeniden AİHM’e gönderilebilir
09:00 08 AĞUSTOS 2021 GÜNDEMİ
08:55 Askeri aracın geçişi sırasında patlama
07/08/2021
23:02 Avcılar'da doğal gaz patlaması: 4 yaralı
22:35 İran’da ırkçı saldırı: 2 Kürt katledildi
21:47 Sultangazi’de halk buluşması
21:34 KDP-İ Merkez Komitesi üyesi Babaxanî öldürüldü
21:32 24 saatte 25 bin 100 yeni vaka
20:44 Bespin Mezarlığı’nda yangın
20:39 Êzidî kadını katleden fail tutuklandı
20:21 Kadınlar RTÜK önünde seslendi: Haddinizi bilin, çenenizi kapatın
19:46 Kepçe operatörü yaralandı
18:28 Ceyhan’da ırkçı saldırılar protesto edildi
17:36 Çaldıran’da yaşamını yitiren Çelik toprağa verildi
17:05 Urfa'da iş cinayeti
16:54 HDP’liler Süryani kadınlarla buluştu: Sorunları birlikte aşalım
16:50 FKDD: İktidara karşı doğa da kadın da isyanda
16:08 Kışanak’ın babası Özer defnedildi
15:55 Cizre ve Silopi’de toz fırtınası
15:32 ‘Ağır hasta tutuklu Polat serbest bırakılsın’
15:27 Alanya'da 107 ev zarar gördü
15:14 Hakkari’de ‘aşı ol’ çağrısı
14:48 Sedat Peker: Ümitcan Uygun'u Soylu kurtardı
14:31 Hakkari'de ‘Özgürlük zamanı’ buluşmaları: Tek muhatap Öcalan
14:23 İHD: Hasta tutuklu Çakal serbest bırakılsın
14:08 ‘Öcalan özgürleşirse toplum nefes alabilir’
14:02 Yüzde 76 engelli hasta tutuklu Ayık için tahliye çağrısı
14:02 Suçunu itiraf eden fail katlettiği Êzidî kadını suçladı
13:03 Oğlunun faillerini soran Zübeyde Tepe: Failler değil anneler yargılanıyor
12:59 Kayıp yakınları: Gözaltına altına alınan Buluttekin nerede?
12:44 Aydın’da yangın büyüyor
11:18 HDK Eş Sözcüsü Demir: Küresel mücadele hattı oluşturulmalı
10:56 Mahmur'da DAİŞ saldırısı
10:50 Van’da yıldırım yine can aldı
10:41 HDK’den ırkçılığa karşı tek ses olma çağrısı
10:38 Van ve Hakkari için sel uyarısı
10:38 Konya katliamı protestosuna soruşturma
10:20 Şenyaşar ailesi: Adalet terazisini birlikte dengeleyeceğiz
09:29 Polis noktasında aracı taranan Birleşik ve avukatı o anları anlattı
09:08 Açlık grevi 254’üncü gününe girdi
09:07 Hekimlerden pik kaygısı: Aşı politikası değişmeli
09:07 ‘Karşıdan gelen mermilerin' yaraladığı çocuk yaşam mücadelesi veriyor
09:06 Demir: Şiddet eril dilin değişmesiyle azalır
09:06 Fındık üreticileri kaygılı: Uluslararası tekellerin marabalığını yapıyoruz
09:05 Tutuklu annelerinden çağrı: Kimse gözünü, kulağını kapatmasın
09:04 Yangınların perde arkası: Metalaştırılan doğa
09:03 Diyarbakır Feqiyê Teyran Festivali'ne hazırlanıyor
09:02 251 başvuru yanıtsız: Öcalan çizgisi Türkiye'yi kurtarır
09:00 07 AĞUSTOS 2021 GÜNDEMİ
08:55 Ömeryan'da hayatını kaybeden Öztürk defnedildi
06/08/2021
23:54 Midyat’ta bir kadın katledildi
23:38 Ümitcan Uygun tutuklandı
23:30 Bağcılar'da bir kadın kamyon çarpması sonucu hayatını kaybetti
23:22 Pakdemirli: Manavgat ve Gündoğmuş yangınları kontrol altına alındı
23:14 Tokyo metrosunda bıçaklı saldırı: 10 yaralı
22:50 Muğla'daki yangın Aydın'a sıçradı
22:41 Sanatçılar Girişimi’nden imza kampanyası: Kaygılıyız
22:17 Lice’de orman yangını
21:45 Kadıköy'de kadın katliamları protesto edildi
21:16 Akçadağ ve Arguvan’da ‘Kadın Yoksulluğuna Hayır’ buluşmaları
21:04 Yangın bölgesinde bir kadın Erdoğan’a hakaretten tutuklandı
20:52 Sağlık emekçilerini darp eden 5 kişi tutuklandı
20:49 AKP’li Belediyenin başkan yardımcısı CHP’lileri tehdit etti
20:43 Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde izinler iptal edildi
20:30 FETÖ’nün açtığı soruşturma raftan indirildi: Öcalan'ın avukatlarına dava
20:27 Adıyaman'da tutuklanan tütüncüler tahliye oldu
20:01 24 saatte koronadan 101 kişi hayatını kaybetti
19:57 HDP'li Belediye Meclis üyesi göreve iade edildi
19:36 Erdoğan: Yangın mahalline görevli olmayanlar kesinlikle alınmayacak
19:18 Kızıltepe'de aracı taranan Birleşik kardeşler serbest bırakıldı
19:04 Antep Cezaevi’nden 2 tutuklu sevk edildi
18:57 Derik’te 2 aile arasında kavga: 9 yaralı
18:33 Esnaf elektrik kesintilerini yol kapatarak protesto etti
17:44 Kocaeli’de şüpheli kadın ölümü
17:35 Ankara’da 3’ü çocuk 5 kişi gözaltına alındı
17:30 Ataşehir Belediyesi işçileri, iş yeri temsilcilerine sahip çıktı
17:23 Erbaş: Devlet sisteminin Öcalan’a karşı tarihsel bir düşmanlığı var
17:07 Giresun’da 11 fındık işçisi yaralandı
17:05 Tekirdağ’da kadın katliamı
17:02 Cinayet zanlısı Ümitcan Uygun: Beni karıştırmayın, ismimi vermeyin
17:00 Yüksekova’da tecride karşı kitlesel yürüyüş
16:45 Dersim’de 2 yerleşim yeri karantinaya alındı
16:44 Teslim Töre’nin mezarına saldırı
16:43 Hınıs’ta kitlesel yürüyüş
16:42 Muğla’da 59 bin hektar alan yandı