Ekonomik kriz kıskacı altında her geçen gün ezilen ve alım gücü düşen yurttaşlar, her güne yeni bir zam haberiyle uyanıyor. Doğalgazda konut abone grubu tarifesine yüzde 12, sanayi abone grubu tarifesine yüzde 20, elektrik fiyatlarına yüzde 15, LPG litre fiyatına ise 39 kuruşluk zam yapıldı. Zamlarla birlikte halkın geçim derdi daha da katmerleşti. Zamlara ilişkin Diyarbakır sokaklarında halka mikrofon uzattık. 

 

 

GEÇİNEMİYORLAR 

 

Esnaflardan Abdullah Eser, hayat pahalılığı ve zamlardan kaynaklı geçinemediklerini belirtti. Son dönemlerde tükettikleri her şeye yüzde 60’a yakın zam geldiğini kaydeden Eser, “Geçen ay 23 TL gelen fatura bu ay 74 TL geldi. Kimse kimseyi kandırmasın. Bunlar kendi kendilerini kandırıyorlar. Valla gidecekler kurtuluşları yok. Kanımızı emmişler. Bir tek bize; ‘siz bu ülkede doğdunuz bunun vergisini verin’ demedikleri kaldı. Gülüyoruz artık, gelir yok gider çok. Tutturmuşlar bir telefon. Yahu ben telefonumu iki sene önce taksitle almışım. Ayrıca telefon bunların iktidarıyla ortaya çıkmadı. Onlardan önce telefon vardı" dedi. 

 

ÖZGÜRLÜK YOK

 

Mevsiminde olmasına rağmen domatesin kilosunu 5 TL'ye alabildiğini söyleyen Eser, iktidarın hala doğalgaz müjdesi vermesine öfkelenerek, "Bu ülkede doğalgaz da çıksa petrol de çıksa eğer bu ülkede dolandırıcılık, yalancılık, rüşvet ve yolsuzluk varsa demokrasi ve özgürlük yoksa bu ülke bitmiş demektir” ifadelerini kullandı. 

 

ÜLKE BATTI

 

İktidarın PKK Lideri Abdullah Öcalan ile olan diyalog sürecini bitirmesinin ardından Türkiye'nin yaşanmaz hale geldiğini vurgulayan Eser, sözlerini şöyle tamamladı: “Para nerede? 128 milyar dolar nerede kardeşim. Herkes bir şey söylüyor. Biri diyor ‘bu para yok’. Biri diyor ‘bilmiyorum nerededir’. 128 milyar dolar var mı yok mu biri çıksın söylesin. Elbet bir gün çıkacak nereye gittiği. Ne kahveye gidebiliyorum ne maça gidebiliyorum ne bir sosyal hayatım var, gece bir yere çıkamıyorum. Ben bu hükümet döneminde tatil yaptığımı hatırlamıyorum. Çözüm sürecinin bitirilmesinden sonra Türkiye’nin gerçekleri ortaya çıktı, 5-6 yılda bu ülke battı. Çözüm sürecinin bitirilmesinden kaynaklı bu böyle oldu.” 

 

HALK YARARI YOK

 

Emekli Mehmet Bayar da, kendilerine yapılan yüzde 8’lik zam sonrası tüm ürünlere yüzde 15 oranında zam yapıldığını belirterek, "İktidar bir verip 2 alıyor" dedi. Tüm halkın, esnafın kan ağladığını söyleyen Bayar, "Geçen aya nazaran bu ay faturalarım 30-40 TL fazla geldi. Valla ne olacak her şeyi güneydoğu halkı düşünemez. Biraz da batı halkı düşünsün. Biz bir şey yapsak hemen derler bunlar teröristtir. Batıyla biz bir olmayız. Güneydoğu halkı fukaradır babam. Allah yardım etsin herkese. Doğalgaz bulduk diyorlar ama halkın yararına hiçbir şey yok. Halkın yararına hiçbir kanun yok. İnşallah gider yerine gelen iyi olur" ifadesinde bulundu. 

 

KAPATMA EŞİĞİNDE 

 

Sadık Çelik ise, kazandıklarıyla ancak fatura ödediklerini belirterek sosyal devlet anlayışının tamamen ortadan kalktığını dile getirdi. 9 yıldır Diyarbakır’da esnaflık yaptığını belirten Çelik, ekonomik sorunlara ilişkin şöyle konuştu: “Allah sonumuzu hayır etsin. Bu zamlar nereye kadar gidecek biz de bilmiyoruz. Sattığımız ürünü satış fiyatımıza bile alamıyoruz artık. Mecburi ihtiyaç olan elektrik, su ve doğalgaza zamlar geliyor. Cepteki paralar hepsi faturalara gidiyor. Ne kadar dayanabiliriz bilmiyorum. Dokuz yılda daha çok stres, sıkıntı ve masraf olmaya başladı. Zaten sosyal hayat bitti. Sarayda yaşayan insanlar için ekmek elden su gölden ama dışarıda yaşayan insanların neler çektiğini bilmedikleri için onlar için hava hoştur. Nasıl olsa gelecek kaygıları yok, yarın ne yiyeceğim sıkıntıları da yok. Bir laf vardı ekmek yoksa pasta yesinler diye bunların ki de o mesele. Şimdi kalkmış diyorlar porsiyonları küçültün. Daha neyin porsiyonunu küçülteyim zaten midemiz küçülmüş. İki üç haftada bir et yiyoruz ya da yiyemiyoruz. Ben küçük esnafım yani birkaç ay daha böyle giderse muhtemelen ben burayı kapatırım." 

 

ZAM MÜJDESİ!

 

İktidar kanadından verilen her müjde ardından zam geldiğini söyleyen Çelik, insanların gözaltı ve tutuklamayla tehdit edildiğini belirterek, "Sen tüm ülkeyi cezaevine atamazsın. Tüm Türkiye sana karşı çıkıyorsa demek ki haksızsın. Gelirlerse baş göz üstüne. Bizim Allahtan başka korkacak kimsemiz yok" dedi.  

 

HER ŞEYE ZAM 

 

Tarihi Yeraltı Çarşısı'nda esnaflık yapan Devran Sun, zamlardan dolayı borçlarını ödeyemediğini ve icralık olduğunu söyledi. Çay ve su satan küçük bir esnaf olduğunu söyleyen Sun, "7 TL’ye aldığım su bugün olmuş 12 TL. Biz artık para kazanamıyoruz, boş hamallık yapıp milletin ürününü satıyoruz. Zaten elektrik yatıramıyoruz. Şuan icralık olmuşuz. Gelip kesip gidiyorlar. İnsanlara esnaflara yardımcı olmaları gerekiyor. Millet boşuna Avrupa’ya gitmiyor. Şuan kapılar açık olsa bende giderim. Şuan bu ülkede yaşanmaz arkadaş. Ben 15 yıldır esnafım bu iki sene içinde her şeye zam geliyor. Pandemi olmasından kaynaklı fiyatlarda indirime gidilmesi gerekirken zamlar geliyor. Şuan bayrama yakın olmasına rağmen devren satılık dükkânlar var. Esnaflar bitmiş. Kredi kartlarını takla attıra attıra nereye kadar. Sonumuz iyi değil bu devletin değişmesi lazım yoksa bitmişiz yani” dedi.  

 

Ahmet Eser, iktidarı destekleyen bir konuşma yapmadıklarında “terörist” damgası yediklerini belirterek, “Bir tek dolabım var bu ay bana 305 TL elektrik faturası gelmiş. Para kazanamadığımız halde devlete para veriyoruz. Artık dayanacak takatimiz kalmadı. Geçen ay 17 gün kapalı olmasına rağmen faturam 186 TL geldi, bir de elektriği gece kapatıyorum" diyerek zamlara tepki gösterdi. 

 

BIÇAK İLİKTE!

 

Ülkeyi kendisinin daha iyi yöneteceğini ifade eden Eser, "Bu kıt kanaat imkânlarda evimin geçimini sağlayabiliyorsam, ayaklarımı yorganıma göre bütçeme göre uzatıyorsam okumamış olmama rağmen ülkeyi ben daha iyi yönetirim. Bunlar hırsız, rantçı. Bir gün Sedat Peker çıkıyor diyor ‘İçişleri Bakanı soygun yapıyor’ bir diğer gün çıkıyor başka bir şey söylüyor. İsrail’de bir şey oldu mu tekbir getirerek sokaklara dökülüyoruz. Sonra da duyuyoruz İsrail’le ticareti yapan iktidardakilerin ailesi. Evimle beraber bin 500 giderim oluyor. Kıt kanaat geçiniyoruz. Sağlıktan, yemekten giyimden kesiyoruz. Bıçak kemikte değil iliğe dayanmış artık iliklerimiz akıyor. Tokun açtan haberi yok tabi o yüzden porsiyonları küçültün diyor. Zaten porsiyon diye bir şey kalmamış ki. Günde iki öğün yiyoruz, akşam yemiyoruz. Akşam yemek yersek muhtemelen hırsız oluruz. Zaten bize çok güzel müjde verdi. Akşam dedi doğalgaz bulduk sabah baktık zam yapmışlar” ifadelerini kullandı.  

 

'ZAM ALTINDA EZİLİYORUZ'

 

Mehmet Gündüz de, iktidarın her gün zam yaptığına işaret ederek, "Zam yalnız beni değil, tüm ülkeyi etkiliyor. 60 milyon ödediğim fatura şimdi 110 TL. Nereye varır bilmiyoruz. Zaten o adamın dediği bir şeye inanmıyoruz. Hazine falan bulunduğu yok. Hazine vatandaşın cebidir. Vatandaşın cebindeki parayı nasıl alırım onun müjdesidir. Bu zamlar altında eziliyoruz, kısıtlıyoruz, borç harç ediyoruz. Nereye kadar gider bilmiyoruz. Borç borcu karşılıyor. Her şeyden kısıyoruz. Çocuklarımıza okul harçlığı veremiyoruz. Oğlum okula gidiyor diyemiyorum ‘oğlum al sana 10 lira’. Porsiyonumuzu zaten küçültüp yok etmişiz. Biran evvel bu çekilsin de ne oluyorsa olsun. Kurtulalım bundan belki düzelir” dedi. 

 

MA / Ergin Çağlar - Mehmet Erol