Prof. Dr. Beyza Üstün: Doğayı ve özgür yaşamı korumaya kararlıyım

img

ANKARA- Kobanê Davası’nda HDP’de görev aldığı ekoloji komisyonundaki çalışmalarını anlatan Prof. Dr. Beyza Üstün, “Kadın siyasetçi ve akademisyen olarak doğayı, bir arada eşit ve özgür yaşamı korumaya kararlıyım. Bundan ödün vermeyeceğim” dedi.

 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçesiyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 24’ü tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kabonê Davası’nın üçüncü duruşmasının yedinci oturumu, Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde  HDP eski milletvekili Prof. Dr. Emine Beyza Üstün’ün savunması ile devam etti.
 
‘O SÜRECİ DURDURABİLİRDİK’
 
Ankara’da Êzidî kadın ve çocukların DAİŞ’in elinden kurtarılmasına dikkat çeken Üstün, “Hemen yanı başımızdan Sincan Cezaevine kadar gelen IŞİD saldırıları, bu dosyanın konusu olsaydı o zaman belki kadınların, çocukların seks kölesi yapıldığı süreç bugüne kadar getirilmezdi. Doğru zamanda doğru tutumun alınmamasının sonuçlarını yaşıyoruz. Biz sadece dönemin başbakanı Davutoğlu'ndan, Efkan Ala’dan ve diğer siyasetçilerden bu sürecin durdurulması çağrısı yapmadık, uluslararası çağrılarla da bunu söyledik. Halkların katledildiği bu süreci o günlerde durdurabilirdik. Bu çabalardan birisi diploması çalışmalarıydı” sözlerine yer verdi. 
 
‘PROVOKASYONLARIN ÖNÜNE GEÇMEYE ÇALIŞTIK’ 
 
O günlerde BM Genel Sekreteri Ben Ki Moon’un, koalisyon güçlerinin elinden geleni yapması gerektiğini açıkladığını hatırlatan Üstün, “AB ve Avrupa Konseyi yetkilileri Kobanê’de direnenler için duyarlılık çağrıları yaptı. IŞİD ablukası sırasında; Türkiye’nin, insani yardım koridoru açması için İHD, TİHV, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu, Avrupa- Akdeniz İnsan Hakları Ağı’nın da içinde bulunduğu 21 örgüt çağrı yaptı. BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırısının durdurulması için çağrı yapılmıştır. Olası gelişecek provakasyonların önüne geçmeye çalıştık” diye belirtti. 
 
‘ACI OLAYLAR YAŞANDI’ 
 
Attıkları tweetin dayanışma çağrısı olduğuna vurgu yapan Üstün, “Bir azmettirme bulamazsınız. Kobanê olaylarını kapsayan bir dosya ile karşı karşıya olmadığımızı siz de takdir edersiniz. Dayanışma diliyle azmettirme dili arasında ciddi bir fark vardır. Çağrıları böyle okumakta fayda var. Biz 6-8 Ekim olaylarının daha fazla yürütülmemesi için siyasi çaba sarf ettik. Doğrudan Türkiye hükümeti ile iletişime geçtik ama 37 can olarak bu dosyaya giren ama muhtemelen daha fazla olduğunu düşündüğümüz, ki o dönem 50’ye yakın rakamlar açıklanmıştı. Polisin doğrudan kurşun kullanması ile başlayan süreçte bu acı olaylar yaşandı” dedi.  
 
‘ÇAĞRILARIMIZ YERİNİ BULSAYDI'
 
Yapılan çağrıların karşılık bulmadığına değinen Üstün, “O dönem bu çaba yerini bulsaydı, birliktelik çağrıları hükümette ve devlette karşılığını bulup ve yan yana olabilseydik, bugün Sincan'a kadar giren bu köle pazarlarına tanıklık etmezdik. Bu kadar insanlık dışı bir süreci öremezlerdi. Öte yandan eğer çağrılarımıza yanıt verilmiş olsaydı Rojova’ya çocuklara oyuncak, kitap götürmek için yola çıkan çoğu öğrenci 34 sivil, 20 Temmuz 2015’te Suruç’ta buluştukları çay bahçesinde IŞİD militanları tarafından bombalanarak katledilmezdi. Türkiye'de ve Ortadoğu'da barış ve demokrasi talebiyle 10 Ekim 2015’te Ankara Garı önünde buluşan demokrasi güçlerine, demokratik kitle örgütleri temsilcilerine IŞİD katilleri saldırmazdı, bombayla aralarında çocukların da olduğu 103 sivil katledilmezdi. Eğer Türkiye hükümeti o dönem ve sonrasında İŞİD’ in karşısında olsaydı, İŞİD ne Ortadoğu halklarına yönelebilirdi, ne demokrasi örgütlerinin mitingini, ne de Suruç’ta liseli, üniversiteli barış elçilerinin buluşmasını kan gölüne çevirebilirdi, çevirmeye yeltenebilirdi, cesaret edebilirdi” dedi. 
 
‘KARŞINIZDA MUHALEFET PARTİSİ ÜYELERİ VAR’
 
Türkiye’deki en büyük sorun olan Kürt sorunun çözümünü siyaset içerisinde üretmek için parlamentoda durduklarını kaydeden Üstün, “Şuan karşınızda duranlar Meclis'te üçüncü parti olarak girmiş, o günden beri parlamentoda ikinci muhalefet partisi olarak siyaset yürüten, programı ve tüzüğü ile onaylı HDP’nin üyeleridir” diye belirtti. 
 
‘OLMAYAN BİR SUÇUN DELİLİNİ GİZLEYEMEM’
 
Kobanê Davası iddianamesinin gerçek sorumluluklarını yansıtmadığını belirten Üstün, “Bizi yargıladığınız, itirazlarımıza rağmen iptal etmediğiniz bu iddianame bir torba. Siyasetin yargıya düşürüldüğü bir iz düşüm. Bu iddianamede bize atılan suçlara bakıldığında ‘yakalanmamak amacıyla öldürme’ ‘Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma’,’Cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ‘Suç örgütüne yardım sağlamak maksadıyla, gece vakti silahla birden fazla kişi ile yağma’ ‘Var olan veya varsayılan suç örgütlerinin oluşturduğu güçten yararlanarak yol kesmek’  Ben yol kesmedim hiçbir arkadaşım yol kesmedi. Bu suçların hiçbirini ben işlemedim. Olmayan bir suçun delilini de gizleyemem. Ben kimseyi öldürmedim. Hiçbir arkadaşım da öldürmedi. Ne 6-8 Ekim’de ne öncesinde ne sonrasında, yaşamım boyunca elimde hiç silah olmadı; hiçbir yeri yağmalamadım. Her yerde siyasi iktidarların müdahalelerine, kapitalizmin saldırılarına karşı yaşamın korunması ve özgürlüğü için mücadele verdim, veriyorum, bunun için siyaset yapıyorum” diye belirtti. 
 
‘DEMOKRATİK SİYASET YÜRÜTÜYORUZ’
 
İddia edilen olayların sorumlusu olmadıklarını kaydeden Üstün, “Yargılanan siyasetçiler olarak bizler değiliz, HDP değil. Tam tersi biz şiddeti, katliamları, savaşı önlemek için çabaladık. Eşit ve özgür yaşam için bir arada demokratik siyaset yürütüyoruz. Kalıcı barışı bu topraklarda inşa etmeye çalışıyoruz” dedi. 
 
İddianamede yer alan “örgüt üyesi” iddiasına cevaben “Evet ben örgütlüyüm” diyen Üstün, TMMOB, Eğitim Sen, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği’ne üye olduğunu belirtti. Üstün, “7 Haziran 2015 yılında, halkların iradesini, umudunu taşıyan, Meclis’te üçüncü parti olarak girmiş, o günden beri parlamentoda ikinci muhalefet partisi olarak siyaset yürüten, programı ve tüzüğü ile onaylı HDP’nin üyesiyim” diye belirtti. 
 
‘HDP KATLİAMLARA KARŞI POLİTİKA ÜRETİYOR’
 
Üstün, örgütlü olduğu tüm yapıların demokratik kitle örgütleri olduğunun altını çizerek, “Yaşamın, emeğin, yaşam alanlarının, doğal ve kültürel varlıkların korunması, eşitsizliklerin, sömürünün, katliamların sonra ermesi ancak demokratik birliktelik, mücadele ve dayanışma ile mümkün kılınabilir. Yaşamım boyunca buna inanarak mücadele yürüttüm. HDP olarak eşitsizliklere, sömürüye, katliamlara karşı politika yürütüyor, siyasi sorumluluk alıyoruz. Bu ülkede demokrasinin güçlenmesi için siyaset yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘ASIL HEDEF HDP’NİN POLİTİKALARI’
 
“Boşuna aramayın bizim dilimizde azmettirmek yoktur” diyen Üstün, “İddia ettiğiniz tweetle 37 ölümü nasıl fiyonk etti, arada yaşanan gerçekler nasıl yok sayıldı da kimler yönetemedi de bu noktaya geldi diye bir tarafa atıp, 6-8 Ekim Kobanê olayları diye koyup Türkiye’nin 3’üncü büyük partisinin iradesini yargı konusu yapıyorsunuz. Bu yargının ve iddia makamının asıl hedefi HDP’nin bu topraklarda yaşama geçirmeye çalıştığı politikalarınadır” ifadelerini kullandı. 
 
‘TÜZÜK CÜMLEDEN İBARET DEĞİL’
 
HDP’nin kapatılması istemiyle kabul edilen iddianameye de değinen Üstün, HDP’nin temel hedeflerini anlattı. Üstün şöyle devam etti: “Program ve tüzüğü cümleden ibaret değil. Onlar politik bir düzlemin programa yansıması. Bu nedenle hepimiz bunun için sorumluluk alıyoruz, bu program ve tüzüğün hayata geçmesi için sorumluluk alıyoruz. Ben siyasetçiyim bu katliamların olmadığı, yaşanmadığı bir ortamda halkların eşit, özgür, güven içinde yaşamasını istiyorum. Öyle bir coğrafyada ve bu ülkede yaşamak istiyorum. Böyle bir yaşamın kurulabilmesi için de siyaset yapıyorum. Bedelini de şuan olduğu gibi egemen sistem bize yaşatıyor.” 
 
‘KADIN SİYASETİNİ SAVUNUYORUZ’
 
Üstün, “HDP’nin temel hedeflerini, ırkçılığa, ayrımcılığa, şiddete, sömürüye karşı siyasetini, toplumsal cinsiyet eşitliğini kapsayan programı, yaşamın ve yaşam alanlarının korunmasını içeren ekoloji perspektifi, çalışma güvenliğini, işçilerin, emekçilerin haklarını savunan emek politikaları, sermayenin, siyasi iktidarların sömürüsüne, patriyarkaya karşı yaşamdan yana tutum alan kadın siyasetini savunuyoruz. Yargıladığınız böyle bir parti. Kapatılmaya çalışılan böyle bir parti.  HDP kadın meclisinde ve ekoloji komisyonunda siyaset yapmaya devam ediyorum” diye aktardı. 
 
‘YAŞAMI YOK EDEN İKTİDARA KARŞI MÜCADELE’
 
HDP’de yürüttüğü çalışma alanlarından da bahseden Üstün, “Suyun ticarileştirilmesine karşı, 3’üncü Havalimanı inşaat işçileri ile emeğin sömürüsüne karşı oluşturulan platformlarda, Hasankeyf’i korumak için oluşan mücadele girişimleri ile, Kanal İstanbul ve Yeni Şehir yapılanmalarını önleyebilmek için bir araya gelen demokratik kitle örgütleri ile bir yandan bu sermaye projelerini durdurmak için davalar açtık, hukuk mücadelesi yürüttük, yürütüyoruz, diğer yandan siyasi iktidarın yaşamı yok eden/ edecek olan kararlarına karşı mücadele ediyoruz. Köy köy, her yörede yaşanacak riskleri yörede yaşayanlarla birlikte önlemeye çalıştık” ifadelerini kullandı. 
 
‘ÇALIŞMALARIMIZ UZUN SOLUKLUDUR’
 
Akademik çalışmalarına da işaret eden Üstün, YTÜ Çevre Mühendisliği Bölümünde, Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü’nde dersler verdiğini, araştırmalar, master, doktora çalışmaları yürüttüğünü söyledi. “Biz araştırmacılar, yıllarca ortaya çıkan bir etkiyi, onun nedenini, doğal sistemde katıldığı süreçleri belirlemek için araştırma ve gözlem yaparız” diyen Üstün, iddia makamı gibi bütün bir süreci bir tek twite bağlamadıklarını vurguladı. 
 
‘MÜSİLAJ BİR TEPKİ, BİR ÖLÜMDÜR’
 
Marmara Deniz’indeki “deniz salyası” olarak bilinen deniz yaşamını tehdit eden müsilaj tehlikesine de değinen Üstün, “Bu sorun bilimsel bir zeminde çözülmüyor. Politik zeminde çözülüyor. Yıllarca tüm çabalarımıza rağmen bunu yapamazsınız, tüm atık suları doğal ortamlara veremezsin dememize rağmen gelinen sonuç bu. ‘Dökerseniz bunun yükünü bu sistem kaldırmaz’ dememize rağmen ‘olsun bağlarız’ dediler ve bağladılar çözdüler. Çözüm ne? denizin  altına  atılınca görülmüyor olması. Çok akıllılar bir de oksijen enjekte etmeye çalışıyorlar. Yani bir oksijeni basıyorlar ama hiç kimse bu sorunun gerçek nedenini çözmeye çalışmıyor. Marmara ölüyor. Ama ekosistem kendisini koruyacak tepkisini veriyor. Müsilaj bir tepki, bir ölümdür. Yapılan yanlış politikaların sonucunda sistemin çöküşüdür müsilaj” dedi. 
 
‘PARTİ TÜZÜĞÜNE BİR KEZ DAHA BAKIN’
 
Sadece araştırmayla doğruların bulunmasının yeterli olmadığını ifade eden Üstün, “Kapitalist sistemin müdahalesi devam ediyordu. Sorumluluğumuzu siyaset alanına taşımamız gerektiğini düşündüğüm için HDP’de  siyaset yaptım. HDP’nin siyaseti benim tam da istediğim sömürüyü yok eden, eşit ve özgür yaşamı kuran, bu topraklarda yaşanan başta Kürt sorunu olmak üzere tüm sorunlara çözüm arayan tüm siyasetçilerin yan yana geldiği bir zemindir. Lütfen bir kere daha bakın parti tüzüğüne” dedi.  
 
‘BİR KARAR VERECEĞİZ’
 
Mahkeme heyetine, artık bir karar verilmesi gerektiğine işaret eden  Üstün, “Ya bu sistemi sürükleyen sistemin tüm müdahalelerinin yanında olacağız yada birlikte yapılmak istenenleri algılayıp buna karşı demokratik yöntem ve doğru siyaset hattıyla mücadele edeceğiz. Bir karar vereceğiz.  HDP’ye kapatma davası açabilirsiniz ama gördüğünüz gibi yaptığımız siyaset alanında, yaşama sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Bunu sadece araştırmalarımla yapabilseydim laboratuvarlardan  ayrılmazdım. ‘Ayrılmasaydınız’ diyeceksiniz. Ama  ‘Biz bu suça ortak olmayacağız’ dediğimiz günden itibaren hep beraber atıldık üniversitelerden. Çünkü gerçeğin peşinden koşuyorum, koşuyoruz bir takım algı siyasetinin politikaları peşinden koşmuyorum” şeklinde konuştu. 
 
‘ŞİRKETLERE SINIRSIZ İZİN’
 
Son 10-12 yıldır, siyasi iktidarın yaşanmakta olan ekonomik krizleri, yaşamı, yaşam alanlarını, kültürel varlıkları şirketlerin kullanımına sokarak aşmaya çalıştığını dile getiren Üstün, “Bu strateji yaşamı, yaşam alanlarını, kültür ve doğal varlıkları yok etme pahasına sürmekte. Gerekirse yasa değiştiriyor. Şirketlere sınırsız izin veriyor. Ama yaşam bunun üzerinden bedelini çok ağır ödüyor. Hasankeyf bunu çok ağır ödedi. Yıllarca araştırmalarımızı yürüttüğümüz, korumaya çalıştığımız doğal alanlar üzerinden siyaset yapılıyor, bu alanlar şirketlere, girdikleri ekonomik krizlerden kurtulmaları için sunuluyor. Son 10 yılda daha da artarak süren iş cinayetleri siyasi iktidarın kararlarının, projelerinin, yürüttüğü siyasetin sonuçlarıdır. İktidar, bu sonuçların tümünden sorumludur” diye aktardı. 
 
DEMOKRASİYİ GÜÇLENDİRMEK
 
Üstün son olarak şunları söyledi: “Bu dava da dahil açılan, sürdürülen davalar; seçilmişlere, siyasetçilere iktidarın politikasını eleştirenlere, muhalefet edenlere, hukukçulara, emekçilere uygulanan tutuklamalar; düşünce özgürlüğünü yok eden siyasi karar ve planlara katkı vermekte, demokratik rejime yapılan müdahaleleri desteklemekte, hak ve özgürlükleri meşrulaştırmaktadır. Bu ülkede yaşayan halkların ve doğanın korunması için, otoriter, tekçi, erkek egemen siyaseti yürüten iktidarlara karşı olmayı, zulüm, yıkım, sömürü, yerinden yurdundan zorla etme ve şiddetin yerine barış, özgür ve güvenceli bir yaşam için demokrasiyi güçlendirmek hepimizin sorumluluğudur. 
 
ÖZGÜR YAŞAMI KURMAYA KARARLIYIM
 
Kadın siyasetçi ve akademisyen olarak doğayı, bir arada eşit ve özgür yaşamı korumaya kararlıyım. Bundan ödün vermeyeceğim. Hukuksuz, delilsiz, usulsüz açılan davalarla, tutuklamalarla özgürlüğümden, özgürlüğümüzden yoksun bırakıyorsunuz. Buna son verin. Asılsız ve siyasi müdahalelere hukuk ve adaleti alet etmeyin. HDP’nin politikalarını ortadan kaldırmak için siyasi iktidarın yapmaya çalıştığı siyasi saldırı ve darbeyi, bu davayı sürdürerek meşrulaştırmayın.
 
Kararınız, Türkiye'de demokratik siyaset için, demokrasinin korunması için belirleyici olacaktır. Demokrasi güçlenirse birlikte eşit ve özgür yaşayabileceğiz. Geleceği güvence altına alabileceğiz. Vereceğiniz karar sadece benimle ve yargılanan siyasetçilerle ilgili olmayacak, kararınızı kendiniz ve kendi geleceğiniz için de vermiş olacaksınız.
 
TÜRKİYE’NİN DEMOKRASİ GÜVENCESİ 
 
PM ve MYK, merkezi yürütmesinde ekoloji komisyonunda görev yaptığım HDP; program ve tüzüğünde açıkça belirtildiği gibi demokratik siyaseti halkların bir arada yaşamalarını, kalıcı barışı politik hedefine koymaktadır. Kürt sorunu çözümü de bu hedeflerin içerisinde. Yürüttüğü politikaları ile HDP’nin siyaset alanında varlığı Türkiye’de demokrasi için güvencedir. Hukukun ilkelerini bildiğinize eminim. Bu ilkeler yaşamın ve bir arada yaşayan halkların özgürlüğünün güvencesidir. 
 
BU DOSYAYI KAPATIN
 
Bu dosyayı kapatın. Beni ve yargılanan siyasetçileri özgür bırakın. Tahliyeyi kendi adıma, hepimiz adına talep ediyorum. Kararınızı; halkların ve yaşamın özgürlüğünün korunması güvence altına alınmasının sizin de sorumluluğunuzda olduğunu bir kez daha hatırlatarak bekliyor olacağım.”
 
Duruşma eski MYK üyesi Alp Altınörs’ün savunmasıyla devam ediyor.

Diğer başlıklar

23/06/2021
10:54 AKP'nin masanın diğer tarafında oturduğu süreç kapatma gerekçesi oldu
10:50 Avukatlardan İmralı başvurusu
10:35 'Parti kapatmayı gündemine alan iktidarların hepsi düştü'
10:23 Şiddet mağduru avukata ceza
10:05 Yangında Suriyeli 3 çocuk yaşamını yitirdi
10:00 YNK Başkanlık Konseyi: Arabulucu olmaya hazırız
09:41 Mardin’in sahte ‘gizli tanıkları’ da HDP iddianamesinde
09:08 Tutukluların eylemi 209’uncu gününde
09:04 Dün geçen kokain bugün neden ele geçiriliyor?
09:03 ‘Deniz’in annesi hepimize mücadele azmi veriyor'
09:03 Urfa Valiliği son kazaz ustasına tahsis ettiği dükkanı elinden alıyor
09:02 Türkdoğan: Milli güvenlik politikalarına karşı koyacak bir AYM’ye ihtiyaç var
09:00 Siyasi partiler: HDP yargılanan değil, yargılayandır
09:00 Şerzan Kurt Öykü Yarışması başvuruları başladı
09:00 Validebağ Gönüllüleri betonlaşmaya karşı nöbette
09:00 23 HAZİRAN 2021 GÜNDEMİ
08:34 YNK Eşbaşkanı Cengî: Kardeş kavgasına katılmayacağız
08:18 ‘Türkiye KDP’ye her ay 300 bin dolar veriyordu’
08:04 Hürmüz Diril soruşturmasında bir tutuklama
22/06/2021
23:04 Tecavüz çetesi davasında 3 sanık tutuksuz yargılanacak
22:59 Delen’in faili Mehmet Kaplan yeniden tutuklandı
22:37 BM: Geçen yıl 8 bin 500 çocuk cepheye sürüldü
22:22 Beştaş: Katilin desteklenip, belinin sıvazlandığı bir cinayet daha yaşandı
22:04 Sağlam'ın cenazesi 2 ay sonra ailesine verildi
21:45 Poyraz için tutulan nöbet 6’ncı gününde devam ediyor
21:26 Duygu Delen davasında fail hakkında yeniden tutuklama kararı
21:23 İllere göre haftalık vaka sayıları güncellendi
21:07 HDP Genç Kadın Koordinasyonu’ndan Poyraz için açıklama
20:48 Maçka Parkı’nda Onur Haftası pikniğine polis saldırdı
20:33 Aydeniz: Demokratik çözümün adresi Sayın Öcalan'dır
20:25 Avcılar Emek ve Demokrasi Platformu: Mafya düzenine teslim olmayacağız
20:12 Mardin'de birçok noktaya Deniz Poyraz pankartı asıldı
19:40 Koronadan 57 kişi daha hayatını kaybetti
19:20 Kadınlardan İstanbul Sözleşmesi için yol kapatma eylemi
19:13 Devrimci Parti ve Dev-Güç’ten gözaltı operasyonlarına tepki
18:53 Parti, sendika, dernek ve STÖ’lerden Poyraz ailesine taziye ziyareti
18:11 'HDP’nin yanında olmak toplumsal sorumluluktur'
18:07 Altınörs: Onur Gencer'in aklına bu zehri kim akıttı?
17:15 Emine Şenyaşar taburcu edildi
17:09 Barış Anneleri: HDP barışın sesidir, kapatılamaz
17:09 Prof. Dr. Beyza Üstün: Doğayı ve özgür yaşamı korumaya kararlıyım
16:37 Diyarbakırlılardan baz istasyonlu maketlere tepki
16:22 KDP bölgesinde gazeteci Umêd Beroşkî’ye hapis cezası
16:21 Poyraz'ın taziyesine ziyaret: Yasta değil isyandayız
16:00 Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi temaslarını sürdürüyor
15:53 İstanbul’da erkek şiddeti: Anne ve oğlu öldürüldü
15:50 Emine Şenyaşar zorla hastaneye kaldırıldı
15:44 Hasta tutuklu Tamboğa İstanbul ATK'ye sevk edildi
15:33 Müsilaj kirliliğine karşı imza toplandı
15:31 Efrinli tutuklular anlattı: İşkence ve kötü muamele gördük, tecavüzle tehdit edildik
15:04 KESK: OHAL Komisyonu lağvedilmeli
15:02 Kılıçdaroğlu: Onur Gencer’e silahı kim verdi?
14:32 Eşbaşkanlar Elik ve Öncü'nün adli kontrolleri kaldırıldı
14:04 UEFA'dan gökkuşağı aydınlatmasına ret
14:03 Deniz Poyraz cinayeti Ceylanpınar'da kınandı
14:02 3 yılda 3 saldırı: Serbest bırakıldıkça yapıyor
13:42 Nusaybin kayyımının logo değiştirme girişimine halktan tepki
13:26 Deniz Poyraz için kurulan taziye devam ediyor
13:22 Üstün’den mahkeme heyetine: Bu dava siyasi bir müdahale siz de alet oluyorsunuz
13:05 TJA Sözcüsü Gökkan’ın duruşması: Erk zihniyeti yargılayacağız
12:46 Buldan: Bahçeli katliamı üstlenmiştir
12:36 İHD'li Onaran gözaltına alındı
12:34 HDP İzmir milletvekilleri: Asıl failler Ankara’da
12:31 PİA Genel Başkanı Kamaç: Kürt sorunu güvenlik politikalarıyla çözülmez
12:24 Öcalan’ın avukatlarından yeni başvuru
12:23 Özgür Gündem davası ertelendi
12:22 Levent Tüzel ve Ahmet Şık’a siyasi yasak istemi
12:05 Pentagon: Kabil Havaalanı’nın güvenliğinde Türkiye öncü rol oynayacak
12:00 Bahçeli, Deniz Poyraz’ın katledilmesini savundu
11:58 Konya’da kadın cinayeti
11:42 Ferit Şenyaşar: Oturma eylemi değil hak mücadelesi veriyoruz
11:34 Kobanê Davası avukatları: Düşman hukuku şiddetle uygulanıyor
11:18 ‘KCK Basın Davası’ ertelendi
11:18 Meclis’e gelmeyen fezleke, HDP iddianamesinde
11:05 Kürt basını sanayi, zeytin, hububat ve tarihi eser talanını defalarca kez yazdı!
10:30 Diyarbakır merkezli operasyon: 100 eve baskın
10:14 Olay yeri incelemesinde duvardaki kurşun izi fark edilmedi
10:03 Hristiyan Demokrat Birliği: Türkiye'ye AB üyeliği yok
09:48 Patnos’ta 4 kişi tutuklandı
09:48 Merkel ve Draghi’den mülteci mutabakatı açıklaması
09:38 Devrimci Parti ve Dev-Güç'e operasyon: 14 gözaltı
09:21 Sezgin Baran Korkmaz’a 225 yıla kadar hapis istemi
09:10 HDP kapatmaya karşı sahaya iniyor: İlk miting İzmir'de
09:06 Açlık grevi 208’inci gününde
09:05 4’üncü Yargı Paketi: Kadınları kim koruyacak?
09:02 Bozkurt işareti kadınları katleden erkeğin sembolü oldu
09:01 Pandemide ev işçisi kadınların yevmiyeleri düştü, çalışma saatleri uzadı
09:01 Kürdistan'ı Savun İnisiyatifi'nden Exo: Hedefimiz işgali durdurmak
09:00 MEB eğitimde eşitsizliği derinleştirdi
09:00 Kavaklılardan taş ocağı tepkisi: Sadece zengine hizmet ediyorlar
09:00 ‘Leyla Güven onurumuzdur’ sloganı suç sayıldı
09:00 22 HAZİRAN 2021 GÜNDEMİ
21/06/2021
22:10 Erdoğan’ın ‘müzik yasağı’na tepki: #kusurabakıyoruz
21:56 ‘İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula’ afişi kapatma davası suç delilleri arasında
21:20 Partisine kapatılma davası açılmadı ama hakkında siyaset yasağı isteniyor!
20:39 Yiğit: İktidar kadınlarla irade savaşı veriyor
20:31 Poyraz ailesi yarın da taziye ziyaretlerini kabul edecek
20:20 Cemaatten tutuklu savcı tapeleri, tutuklu siyasetçileri ‘masum gösterme’ suçlaması
20:07 Korona tablosu: 51 vefat, 5 bin 294 vaka
19:53 HDP Ağrı İl Eşbaşkanı Akar serbest bırakıldı
19:49 Erdoğan: Sokağa çıkma kısıtlamalarını tümüyle kaldırıyoruz
19:40 İHD ve ÖHD avukatlarından Poyraz ailesine taziye ziyareti
19:34 ‘33 Düş Yolcu’sunu katledenler ile Poyraz’ı katledenler aynı’
19:18 BTS’lilerin oturma eylemi 23’üncü haftasında
19:05 Çukurova’da Poyraz’ın taziyeleri kabul ediliyor
19:02 İstanbul Sözleşmesi eyleminde Poyraz’ı andılar
18:37 HDP saldırısı Samsun’da protesto edildi
18:32 HDP Ağrı İl Eşbaşkanı Akar gözaltına alındı
18:27 Akat: Çözüm süreci buzdolabından çıkmadıkça kaybediyoruz
17:42 Dersim’de DTK ve DBP heyetinden bir dizi ziyaret
17:38 Yaşamını yitiren Yaman’a da siyaset yasağı istendi
17:35 Poyraz’ın katledilmesinde etkin soruşturma yürütülmesi için savcılığa dilekçe verildi
17:31 Delen'in ailesinden tahliyeye itiraz: Ev hapsi ödül demek
17:21 Musa Çitil şikayet etti, Eren Keskin ve 2 gazeteciye soruşturma açıldı
17:17 Qumriye köyünün etrafı bombalandı
16:59 Mahkemenin bulamadığı gizli tanık ‘Mercek’ HDP iddianamesine eklendi
16:51 ‘Hakkımızı istiyoruz’
16:40 Esenyurt Polis Merkezi’nde şüpheli ölümle ilgili görüntüler ortaya çıktı
16:38 Siyasi yasak istenen 451 siyasetçinin isimleri
16:21 'HDP'yi hedefe koyan ile tetiği çeken aynı zihniyete sahip'
16:08 Göç İzleme Derneği: Milyonlarca mültecinin sorunları işçi sınıfının sorunudur
16:04 'Zorunlu göç insan hakkı ihlalidir'
15:31 HDP'li Önlü'den İzmir saldırısına dair yeni bilgiler
15:31 Katledildiği yerde Deniz Poyraz Köşesi kuruldu
15:12 Gazetecilerin darp edilmesiyle ilgili dava görüldü
14:58 ‘Bağımlılığın ağlarını del’ turnuvasının başvuruları başladı
14:50 Diyarbakır Barosu: Mülteciler Uluslararası Koruma Statüsü kapsamına alınmalı
14:49 Almanya’dan Türkiye’ye yeni mülteci mutabakatı çağrısı
14:48 Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi: Türkiye savaş suçu işliyor
14:19 İsveç’te konut kiraları tartışması hükümeti düşürdü
14:14 AB heyeti HDP İzmir İl Örgütü’nü ziyaret ederek, incelemede bulundu
14:06 DEDAŞ’ın halkı suçlayan uygulamasına tepki
13:41 Ordu Büyükşehir Belediyesi’nde usulsüzlük iddiası
13:40 HDP'li Dündar: Sokaklar bizimdir
13:39 31 dernek ve federasyondan HDP’yle birlikte mücadele çağrısı
13:26 Akat: Deniz Poyraz şahsında kadınlar hedef alındı
13:08 Sancar: Davanın savcısı iktidarsa avukatı da halktır
13:08 Saldırının üzerinden 4 gün geçmesine rağmen ifadeleri alınmadı!
12:40 TTB: Ölümler çalışma koşullarının iyileştirilmesiyle önlenebilir
12:22 Kayyım 6 gündür İdil'de çöp toplamıyor
12:12 Aşı seferberliği için çağrı
12:06 Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi üyesi Yılmaz: KDP yanlıştan dönmeli
12:03 Sêvê Demir’in annesinden Poyraz'ın taziyesine ziyaret
11:57 11 yaşındaki kayıp çocuk bulundu
11:41 Avukatlardan İmralı için başvuru
11:35 Validebağ Korusu’nda nöbet eylemi başlatıldı
11:23 HDP avukatı Aslan: Saldırgan ilişkileri araştırılmadan tutuklandı
11:18 AYM, HDP'yi kapatma iddianamesini kabul etti
11:06 Kobanê Davası’nda 6’ncı oturumu başladı
11:04 Şenyaşar ailesinden 81 baroya hukuki destek çağrısı