Sancar: Tecride karşı mücadele çözümsüzlüğe karşı mücadeledir

img

ANKARA - Devlette çöküş, toplumda çözülme ve çürümenin esas kaynağını Kürt sorununda çözümsüzlük politikalarından aldığını belirten Mithat Sancar, “Çözümsüzlüğe karşı mücadelenin tecride karşı mücadeleyle büyütülmesi gerektiğini ısrarla söylüyoruz” dedi.

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi (PM) toplantısı Çankaya’da bulunan bir otelde başladı. Siyasal gelişmeler ve yeni dönem demokratik mücadele programının ele alınacağı toplantı öncesinde açılış konuşması yapan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar açıklamalarda bulundu.
 
Türkiye’nin kritik dönemeçlerinin az olmadığını dile getiren Sancar, “İçinden geçtiğimiz dönemlerin her zaman bir hassasiyeti ve bir özelliği oluyor ama bu dönem artık bir finale yaklaştığımız dinamiklerin işlediği dönemdir. Ya bu mafyatik savaş düzeninin birlikte değiştireceğiz ya da kendini tamir ederek on yıllarca sürecek aynı zihniyetle uygulayarak yenileme imkanı bulacak” dedi.
 
DEMOKRASİ GÜÇLERİNİN SORUMLULUĞU
 
 
 
Başta HDP olmak üzere tüm demokrasi güçlerine tarihi bir sorumluluğun düştüğüne dikkati çeken Sancar, “Kürt sorunu bu ülkenin en temel sorunudur diyoruz. Bunu tekrar ediyoruz bunu somut olarak, anlatabilmek için sadece Kürtlerin değil Türkiye’nin her tarafında yaşayan ezilenlerin, ötekileştirilenlerin, emekçilerin de bu sorunların yıkımından dolayı somut acıları daha fazla yaşaması gerekiyor. Talan sömürü savaş politikalarını değiştirmemiz hiç zor değil buna inanalım. 1990’larda başlatılan konsepti 93 konsepti olarak adlandırıyorduk. Elbette Türkiye devlet mafya ilişkileri sadece o dönemde ortaya çıkmadı. Bunların kökenleri çok eskilere dayanıyor ama Kürt sorununda çözümsüzlük savaş imha ve inkar politikalarının böyle bir mafyatik dönem yaratması konusunda en somut bilgiler 90’larda ortaya çıktı. Bunların kaynağında 93 konsepti denilen bir anlayış vardı. 93 konsepti Kürtlere yönelik topyekün savaş konseptinde Kürt sorununda savaşı esas alan anlayış Kürtlere karşı topyekün savaş yürüttü” ifadelerini kullandı.
 
KÜRT SORUNU
 
Devletin Kürtlere karşı kapsamlı bir savaş yürüterek Kürt sorununu devreden çıkarmayı düşündüklerini ifade eden Sancar, “Onun için binlerce köyü yaktılar, milyonlarca kürdü evlerinden yurdundan zorla çıkardılar, göç ettirdiler. Binlerce insanımızı failini bildiğimiz ama faili meçhul diye adlandırılan cinayetle katledildi. Binlerce insan yargısız infazla yine katledildi, on binlerce yüz binlerce insan zindanlara tıkıldı. Bütün bunları yürütmek için hukukun tamamen bir kenara bırakılması gerekiyordu. Hukukun dışına çıkma hukuku bir kenara bırakma anlayışı Kürt sorununda savaş politikalarının doğrudan ve belki de mecburi bir sonucudur. Eğer topyekün bir savaşı esas alırsanız bunu hukukla yürütmeyeceğinizi bildiğiniz için hukuku bir kenara bırakırsınız” dedi.
 
DEVLETLE İÇ İÇE KİRLİ SAVAŞ AĞI
 
Sancar, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Kayıt dışı yapılar oluşturursunuz devlet dışı çetelerle mafyatik yapılarla ilişkiye geçersiniz böylece devletle iç içe bir kirli savaş ağı oluşturursunuz. Bunun bir de savaşı finansa etme boyutu vardır. Bu kadar kapsamlı bir savaşı finanse etmek için bütçenin örtülü ya da açık kaynakları yetmez onun için kara ekonomiye başvurursunuz. Dünyanın en merkezlerinden biri haline getirirsiniz, orada ortaya çıkan rantın devlet içinde ve devletle ilişkili çeteler arasında paylaşımı da işte yeni bir savaş başlatır çeteler arası rant paylaşımıdır. Susurluk kazası gerçekleşti bütün bu ilişkiler açığa çıktığı ortalığa döküldü Susurluk’ta bu kadar çok bilgi, itiraf ve belge olmasına rağmen o ilişkilerden o ilişkiler üzerine kurulan insanlık düşmanı düzenden hesap sorulmadı. Bir suç düzeni suçlular ittifakı oluşturulmuştu bunun gizlenecek tarafı kalmamıştı. Bir kaç göstermelik dava ile bu düzenin üstünü örtüler. Yıkadılar yağladılar ihtiyaç duyduklarında yeniden devreye sokmaya hazır hale getirdiler bu düzen kendisini bir şekilde restore etti.
 
2015 KONSEPTİ
 
Bizim demokrasi güçleri olarak adalet, barış ve özgürlük isteyen güçleri olarak o dönemden çıkarmamız gereken en önemli ders budur. Yüzleşmeyi sağlayamadık hesap sorulmadı. Sonra yeniden makbul kişiler olarak karşımıza çıktılar. Şimdi yaşadığımız düzen Sedat Peker ifşaatlarıyla ortaya çıkan düzen 2015 konseptidir. Çözüm süreci Kürt sorununda demokratik arayış konusunda en önemli girişimlerden biriydi. 2015 en önemlisiydi eğer o süreç samimiyetle yürütülmüş olsaydı yani hükümet çözüm konusunda samimi olsaydı şimdi bugün karşılaştığımız bu kirli düzen ortaya çıkmayacaktı. Ama AKP çözüm sürecine hiç bir zaman barış odaklı yaklaşmadı. Çözüm sürecini kendi hesaplarına araç kılmak istedi. AKP çözüm sürecini araçsallaştırdı, oradan kendini güçlendirecek imkanlar ve faydalar yaratmaya çalıştı. O nedenle süreci kurumsallaştırmayı kabul etmedi, sürecin yasal güvencelere bağlanmasını kabul etmedi, sürecin daha derin, açık ve şeffaf bir toplumsal zeminde yürütülmesine yanaşmadı. Kendi kontrolünde ve çıkarına göre yürütmeyi amaçladı. Böyle bir tercihin bu kadar önemli bir süreci başarıya ulaştırması da mümkün değildi.
 
AKP’NİN SURİYE POLİTİKASI
 
AKP’nin bu süreci yürütme ve sona erdirme konusuna iki tane önemli sebebi vardı. Birincisi Suriye politikası, ikincisi de Türkiye’de tek adam rejimini kurmak. Süreci bunların mümkün olacağı bir çerçeve de yürütmek istedi. O nedenle Suriye'de cihatçılara ve çetelere her türlü yardımı yaptı. Bunları bizler söylüyorduk, şimdi aktörleri saklanamayacak şekilde ifşa ediyorlar. IŞİD’in Kobanê kuşatmasını hatırlayalım AKP’nin bu işgal girişiminden duyduğu memnuniyeti hepimiz hatırlıyoruz. 7 Ekim’de Erdoğan’ın Antep’teki sözlerini hiçbirimiz unutmadık. ‘Kobanê düştü düşüyor’ diyordu. Eğer Kobanê düşseydi AKP’nin Suriye konusundaki en büyük engeli ortadan kalkacaktı. İstedikleri şekilde bir yönetimi başa getirime imkanını yakalayacaktı ama Kobanê’de Kürt halkı diğer halklarla birlikte büyük bir direniş gösterdi ve IŞİD barbarlığını yendi. İşte Kobanê’de  yaşanan bu direniş ve arkasından gelen başarı AKP’nin Suriye politikasındaki hayallerini yerle bir etti. 
 
ÇÖKÜŞÜN KAYNAĞI KÜRT SORUNU
 
Şimdi arkadaşlarımızı Kobanê Davası adı altında yüzlerce yıllık ceza istemleriyle yargılamaya çalışıyorlar. Amaçları orada yaşadıkları yenilginin intikamını almaktır. Ne AKP ne de devletin diğer Kürt düşmanı kesimleri Kobanê’de yaşanan o durumu hazmedemediler unutmadılar. Onun için Kobanê Davası’nı 7 yıl sonra devreye soktular. Kobanê davasına gelene kadar da Kürt siyasetini tasfiye etmek için her yolu denediler. Bizler ayaktayız ve bizler ayakta olduğumuz için bu düzen yürüyemiyor. 7 Haziran seçimleri AKP’nin ülkede tek adam rejimini kurma hayallerini yıktı, HDP 13.10 oy oranıyla bu oy oranından da büyük siyasi etkisiyle AKP’nin hayallerinin önüne duvar ördü. Bu da AKP’nin unutmadığı bir acıdır bunun da intikamını almaya çalışıyorlar. 90’larda olduğu gibi mafyatik ilişkileri canlandırdı ve demokrasi adına ne varsa silip süpürülmesi politikalarının hayata geçirilmesine vesile oldu. Devlette çöküş toplumda çözülme ve çürüme esas kaynağını Kürt sorununda çözümsüzlük politikalarından alıyor.  Topyekün savaş ve imha konseptinden alıyor.
 
TECRİDE KARŞI MÜCADELE
 
Çözüm süreci ne zaman bitti bana göre çözüm sürecinin bittiği tarih 5 Nisan 2015’tir. O tarihte HDP heyeti İmralı’da Abdullah Öcalan ile son görüşmeyi gerçekleştirdi. Ondan sonra da görüşme olmadı. Savaş politikalarıyla tecrit, birbirinin karşılıklı beslendiği acı gerçekler yıkıcı gerçekler, savaş politikaları tecritle derinleşti. Çözüm politikaları İmralı’da görüşmeler varken büyüyor gelişiyordu. Çözümsüzlüğe karşı mücadelenin tecride karşı mücadeleyle büyütülmesi gerektiğini ısrarla söylüyoruz. Bazen tecride karşı HDP’nin bu itirazlarını sürekli ve tepkisini mücadelesini yeterince anlatamadığımızı düşünüyorum. Ya da anlattığımız halde ısrarla anlamak istemeyen çevreler olduğunu görüyoruz. Tecride karşı mücadele savaş politikalarına ve çözümsüzlüğe karşı mücadeledir barışı istemektir bunlar birbirinden koparılamaz. 
 
ÇÖZÜM HEP BİRLİKTE MÜCADELE
 
Bugün yeniden karşımıza dikilen bu mafyatik düzen bu savaş politikalarının yarattığı yıkımlar çok boyutludur. Kürt sorununda çözümsüzlük ve savaş politikalarının sadece Kürt halkını hedef aldığını düşünenler büyük bir yanılgı içinde olurlar. Bu düzen aynı zamanda ekonomide kaynakları bir avuç sermayeye ve yandaşlara peşkeş çekme düzenidir. Sömürü ve rant düzendir. Oraya giden paraların bir kısmı başka yollarla bu kirli düzenin devamı için kullanılıyor. Kısacası arkadaşlar doğayı talan eden, halkın ekmeğini gasp eden bu düzen Kürt sorununda çözümsüzlük politikaları üzerinden yükseliyor. Topyekün savaş üzerinden derinleşiyor çözüm bellidir çözüm hep birlikte bu düzene karşı mücadele etmektir. Türkiye’de en geniş demokrasi ittifakını kurmaktır, İkizdere’den Hopa’ya Salda’dan  Munzur’a, Van’a, Dersime  Cudi’ye kadar. Çünkü burada canı yanan hepimiziz, geleceği karartılmak istenen hepimizin. Demokrasi ittifakı çağrımız soyut bir çağrı değildir bu çağrımız talan düzeninden, savaş politikalarından rahatsız olan bu anlayışın bedelini ödemek zorunda kalan en geniş kesimleri mücadele ortaklığında bir araya getirmeyi hedefliyoruz.  Sanki HDP yalnız bir partiymiş, gücü olmayan bir partiymiş gibi bu çağrıları da yardım için yapıyormuş gibi yaklaşımların hepsi saçmadır.
 
SAVAŞ POLİTİKALARI
 
HDP Türkiye’deki demokrasi ve barış özgürlük ve ekmek mücadelesini bütün baskılara karşı başarmaktadır, büyümeye büyüyerek yoluna devam etmeye azimlidir buna da birikimi ve devraldığı mücadele geleneği var yeter. Yeterince de kaynak verir. Bu iktidar içeride savaş politikalarını yoğunlaştırırken başta Suriye olmak üzere silahlı çeteler üzerinden Kürtlerin kazanımlarına karşı topyekün savaş yürütüyor. Başından beri AKP politikalarının Suriye’de hangi yıkımlara yol açacağını anlatıyoruz muhalefete de aynı uyarılarda bulunuyoruz. Meclise sınır ötesi operasyon tezkereleri geldiğinde bu operasyonların Türkiye halklarına karşı yapıldığını ısrarla söyledik. Bu operasyonların Suriye’de, Güney’de Libya’da nere olursa olsun yürütülen bu operasyonların ülkede çete düzenini güçlü bir şekilde tahkim edeceğini anlatmaya çalıştık. Maalesef muhalefetin bu konuda AKP ile ortak hareket etmesini engelleyemedik. Bazen halk deyimleri basittir ama etkilidir. Bazen bir musibet bin nasihatan iyidir. Dileriz ki şimdi Sedat Peker’in ifşaatları ve muhatapların itirafları, diğer muhalefet partileri olmak üzere bugüne kadar savaş politikalarına kayıtsız ve sessiz kalan geniş çevreleri uyandırır barış mücadelesinin nasıl demokrasi mücadelesiyle özgürlük mücadelesinin nasıl ekmek mücadelesinin iç içe geçtiğini gösterir.
 
MAFYATİK DÜZENİ TARİHE KARIŞTIRALIM
 
HDP bunların partisidir. Kadın, ekoloji, emek ve özgürlük mücadelesinin partisidir. Geniş çevreler gelişmeleri seyretmek niyetinde olsa da HDP durmayacaktır. HDP geleceği inşa etme mücadelesini büyütecektir ve mutlaka başarıya ulaşacaktı. Ama eğer güçlerimizi birleştirirsek kazanma imkanımız daha da büyüyecektir. Bu düzeni değiştirme süresini kısaltacaktır. Hatırlıyorsunuz faili meçhul cinayetleri hatırlıyorsunuz herkes hatırlıyor. Uğur Mumcu’nun katledildiği olayın hemen ardından Mehmet Ağar ailenin yanına gitmişti, Güldal Mumcu, orada geçen diyalogları yazdı, ‘neden failler bulunmuyor.’ O dönem o tuğlayı çekmeyi başaramadık şimdi bunu başarmak zorundayız, gelin hep birlikte bu tuğlayı çekelim, bu karanlık düzen yıkılsın, tuğlayı çekin failli meçhuller aydınlığa kavuşsun birlikte tuğlayı çekelim kirli savaş politikaları son bulsun, tuğlayı çekelim Kürt sorununda inkar ve imha politikası sona ersin, bu mafyatik düzeni tarihe karıştıralım,  çözümsüzlük ve tecrit politikaları son bulsun, tuğlayı çekelim siyasi rehineler özgür kalsın.
 
TARİHİ TOPLANTI
 
Bu sefer bu tuğlayı çekecek gücümüz olduğuna hepimiz inanalım.  Tuğlayı ne Sedat Peker’in ifşaatları ne bu iktidarın kontrolün altında tuttuğu yargı ve ne de işlevsizleştirilmiş parlamento çekebilir.  Tuğlayı halkların ortak iradesi ve mücadelesi çekebilir. İşte o nedenle birleştirelim güçlerimizi bu tuğlayı çekelim. Bu tuğlayı çekeceğimize bu düzeni değiştireceğimize kesinlikle inanıyoruz bu yolda yürüyüşümüzü büyüterek ilerleyeceğiz bundan sonra hayata geçireceğimiz  mücadele programımızı siz değerli PM üyelerimizle enine boyuna tartışacağız. Demokrasi barış ekmek ve özgürlük mücadelesinin öncülüğünü yapmaya hazırız. Parti Meclisi bu kararlılığı ortaya koyacak tarihi bir toplantı yapmaktadır.
 
5 HAZİRAN KATLİAMI
 
Bugün 5 Haziran, doğa talanına karşı mücadelenin önemini özellikle hatırlatmak için bir vesile çünkü 5 Haziran aynı zamanda dünya çevre günü. 5 Haziran bir başka karanlık saldırının yıldönümü, Diyarbakır’da mitingimize katliam amaçlı yapılan saldırının da yıldönümü. Orada hayatını kaybeden arkadaşlarımızı rahmetle anıyorum. O karanlık saldırıların kaynağını ne olduğunu biliyoruz.  IŞİD çetelerinin kimden cesaret aldığını biliyoruz o çeteler ve devlet içindeki bağlantılarının hangi amaçla o saldırıyı yaptığını biliyoruz şimdi o bilmeyi hesap sormaya çevireceğiz. Kürt sorununda demokratik çözüm dediğimizde vazgeçilmezlerimizden biri anadilinin bütün imkanlarla yaşatılması anlaşılmadır.
 
KÜRT DİL KAMPANYASI
 
23 Şubat’ta bir kampanya başlatmış, HDP dahil Kürt partileri katılmıştı kampanyanın adı ‘Kürt dili resmi dil olsun ve eğitim dili olsun’ şeklindeydi. Bir imza kampanyasıyla hayata geçirilmişti o imza kampanyası devam ediyor şimdi daha önemli hale geliyor. Pervasızca Kürt dilini aşağılama cesareti bulanlar yüzlerini gizleme gereği bile görmüyorlar. Biri çıkmış efendim 'Kürtçe anadilde pedagojik olarak uygun değildir' diyor. Bakın tarihteki bütün önemli ırkçı gelişmelerin düzenlerin temelinde biyolojik bakış açısı vardır, mesela siyahlara karşı ırkçılık ister Amerika kıtasında isterse Güney Afrika’da siyahilerin biyolojik olarak eşit olmadığı tezine dayanıyordu bu biyolojist bir bakış açısı. 1990’lerin ilk yarısında Yahudilere karşı başlatılan ırkçı kampanyaların ve soykırımla sonuçlanan ırkçı düzenin temelinde de biyolojist görüş vardı. Diyorlardı ki ‘Yahudiler biyolojik olarak aşağı insanlardır.’ Şimdi biri çıkmış ‘Kürtçe anadilinde eğitim pedogojik olarak uygun değildir’ diyor. Bu söylediğim görüş sadece o kişinin temsil ettiği bir zihniyet değildir. Kürt düşmanlığında birleşmiş bugünkü iktidar başta olmak üzere milliyetçilik, ırkçılık adına sahaya çıkan söz söyleyen herkesin sessiz veya yüksek sesle savunduğu bir anlayıştır. Irkçı bir anlayıştır. İşte bu ırkçı anlayışa karşı da demokratik çözüm anadilinde eğitim bizim temel talebimiz olmaya devam edecektir.
 
Kürtçe resmi ve eğitim dili olsun kampanyasında bulunduğumuz her yerde daha sıkı sarılalım, daha çok sahip çıkalım. Biz bu ülkede bu düzeni, bu mafyatik kirli düzeni, bu rant, talan düzenini, düzeni bu savaş yağma düzenini değiştireceğiz. Çünkü bundan en çok zarar görenlerin ve mağdur olanların partisiyiz. En başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilenlerin ırkçılığa kalanların, şiddete maruz kalan kadınların geleceği elinden alınan gençlerin geçim kaynakları kurutulan çiftçilerin partisiyiz. Büyüyerek yolumuza devam edeceğiz.”
 
Sancar’ın açıklamalarının ardından PM toplantısı, basına kapalı devam ediyor.
 

Diğer başlıklar

05/06/2021
19:47 Süleymaniye'de TSK’nin sınır ötesi operasyonu protesto edildi
19:26 Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu: İstanbul’u seviyoruz, kanalı istemiyoruz
19:17 Şengal Meclisi'nden Mahmur’deki saldırıya tepki
19:01 Cinsel istismarı haberleştiren gazeteci cezaevine girecek
18:46 Doğa talanına karşı şarkı bestelediler
18:20 Peker Suriye’ye silah sevkiyatının organizasyonunu paylaştı
18:16 Federe Kürdistanlılar: KDP provokasyon peşinde
17:32 Mahmur’u bombalayan SİHA’lar Hewlêr’den kalktı
17:06 Van’da sınır kapısı sözde açık
17:05 5 Haziran katliamında yaşamını yitirenler anıldı
16:36 Diyarbakır’da dil mitingine çağrı
16:06 'Çözüm için ilk adım tecridin kaldırılmasıdır'
15:57 Uysal: İmralı'da hukuksuzluk 22 yıldır devam ediyor
15:50 'İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyor, başkaldırıyoruz'
15:06 Baz istasyonu protestoyla engelledi
14:57 Zilan Çayı'nda incelemeye jandarma engeli
14:44 3 yıldır ambargo altında olan Mahmur'a SİHA saldırısı
14:32 Kayıp yakınları Batman’dan seslendi: Failleri yargılayın
14:30 Tedavi hakkı engellenen Naif İşçi için tahliye çağrısı
14:19 Bursa’da cinsel taciz faili tutuklandı
13:53 ‘Bir avuç sermayedarın kar hırsıyla ekolojik katliamlar yaşanıyor’
13:43 Şırnak’ta kaybedilen 6 kişinin akıbeti soruldu
13:38 Özkan ve Köse için acil tahliye çağrısı
13:29 Kente özgü çiçekler hikayeleriyle ilgi topladı
13:14 DAD Kadın Meclisi'nden Ezgi Mola'ya destek mektubu
13:08 Tatvan'da gıda ambargosu: Asker un torbasına el koydu
12:56 Cumartesi Anneleri Kürt iş insanlarının faillerini sordu
12:36 HDP'den ‘Çekin Tuğlayı’ kampanyası
12:25 Lice'de operasyon: Helikopterin taradığı alanda yangın çıktı
11:57 Beyaz Toros’la götürülen Yenisoy'un kayıp hikayesi
11:41 MED-DER: Muharrem İnce cehaletini dile getirdi
11:35 Êzidî kampında çıkan yangında 400 çadır kül oldu
11:11 Kentsel dönüşüme katılmayanlara bariyer cezası!
11:05 Baro, İHD, ÖHD ve Rosa’dan rapor: Kadın tutuklu işkence gördü
11:02 Şenyaşar ailesi: Direne direne adaleti getireceğiz
10:32 Yargı paketlerinin pratiği: Mafya ve tecavüz faillerine tahliye, ihlallerde artış
10:27 Sancar: Tecride karşı mücadele çözümsüzlüğe karşı mücadeledir
10:10 TTB üyesi Yerlikaya: Bölgede aşılamanın düşüklüğü vakaları artırabilir
09:39 ‘Peker’in kamerasına değil, toplumsal mücadeleye ihtiyaç var’
09:36 Açlık grevi eylemlerini 39’uncu grup devraldı
09:21 Yordam Kitap'tan eşsiz 3 yeni kitap
09:20 İki kadın tek talep: Adalet
09:15 Devlet-mafya ilişkisini sorgulayan Kıbrıslı gazeteciler tehdit ediliyor
09:09 Prof. Dr. Güney: AKP mafyalaştı, tek yol sokakta muhalefeti örgütlemek
09:08 Onay verilmeyen projeyle onlarca ev yıkıldı
09:07 Gezi’de yaralanan Aydoğan: 8 yıldır vurulduğumu ispat edemedim
09:07 PİA’nın lehine verilen karar İçişleri Bakanlığı’nın itirazıyla bozuldu
09:07 Bakan, vali ve kaymakamın tanıklığında işlenen cinayet 3’üncü yılında: Şenyaşarlar ‘adalet’ arıyor
09:06 Kanser hastası 100 TL’lik iğneyi alamadığı için tedavisi yarım kaldı
09:05 Sınava hazırlanan öğrenciler şebeke olmadığı için tepelere çıkıyor
09:04 DAD Eşbaşkanı Topçu: Cemevine saldırı iktidardan bağımsız olmaz
09:03 Kitap satışları yüzde 11 düştü
09:02 Sara hastası tutuklunun durumu ağırlaşıyor
09:00 05 HAZİRAN 2020 GÜNDEMİ
08:59 KDP'den Metîna'ya askeri sevkiyat
08:35 Abluka altındaki cenazede imama izin verilmedi
04/06/2021
23:24 6 gündür haber alınamayan Serbest Derin Metris Cezaevi’nde
22:58 Asan’ın cenazesinin yıkanmasına izin verilmedi
21:36 HDP Bingöl İl Örgütü’nden tecride karşı halk toplantısı
19:47 ‘Dersim’de yapılmak istenen katı atık tesisi doğaya zarar verecek’
19:29 Kovid-19’dan 94 kişi daha hayatını kaybetti
19:07 Siirt’te 15 günlük eylem ve etkinlik yasağı
18:34 Demirtaş, Cumartesi Anneleri için ‘Diren Anne’ şarkısını besteledi
18:28 İnce'nin anadil talebine yanıtı: Pedogojiye uygun değil
18:13 Şahin ve Dersulu tahliye edildi
18:00 Siirt’te tarım aracı devrildi: 1 ölü, 1 yaralı
17:41 İzmir halkı: Yarımada'ya rant istemiyoruz
17:34 Efe’yi katleden astsubay 'iyi hal' indirimiyle tahliye edildi
17:33 Şırnak İl Genel Meclisi toplantısında HDP’li üyelere ‘ölüm’ tehdidi
16:57 Gardiyanların saldırısına uğrayan tutuklu: Beni öldürecekler
16:12 İzmir'de ‘Adalet Aracı’ hizmete girdi
15:52 Êzidî kampında yangın
15:28 Fatma Hülya Yıldız’ı öldüren erkeğe ağırlaştırılmış müebbet
15:18 HDP Genç Kadın Meclisi üyesi tutuklandı
15:17 Urfa Barosu İnsan Hakları Komisyonu'nu lağvetti
15:01 Sanatçı Saltık son yolculuğuna uğurlandı
14:58 Êzidî çocuk şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi
14:31 'Sermayeye rant, sağlık emekçisine alkış'
14:11 İstanbul Sözleşmesi Ankara Grubu: İtaatsizliği örgütleyeceğiz
14:08 Kadınlardan 19 Haziran'da 'Büyük Miting'
14:02 Batman’da polis şiddeti
14:01 Yasağa rağmen Van'dan haykırdılar: Bê ziman jiyan nabe
14:00 'ASM'lerin durumları hizmete elverişli değil'
13:52 KKP emek kampanyasının startını verdi
13:51 ‘Kayyım belediyelerinde kadınlar tacize uğruyor’
13:12 Önce ağaçları kesilip satıldı, sonra evleri bombalanıp talan edildi
12:53 Birçok kentte ev baskını: 21 gözaltı
12:51 Van T Tipi Cezaevi'ndeki kadın tutuklulara çıplak arama dayatması
12:44 AVM inşaatından düşen işçi yaşamını yitirdi
12:30 Batman'da gözaltına alınan 3 kişi serbest bırakıldı
12:23 Trafolar söküldü, çiftçi darp edildi
12:15 Emine Şenyaşar adliye binasının temelini elleriyle kazarak ‘adalet’ aradı
12:15 Türkiye AB seyahat listesine giremedi
12:03 DFG'den Mayıs ayı raporu: 7 haber, 11 internet sitesine erişim engeli
11:48 Öcalan’ın aile, vasi ve avukatlarından görüşme başvurusu
11:28 İstismar şüphelisi polis hakkındaki soruşturma kapatıldı
11:11 5 Haziran Katliamı'nın üzerinden 6 yıl geçti: Devlet-mafya-siyaset ilişkisiyle soruşturulmalı
10:54 Zernek Barajı kuruma tehlikesiyle karşı karşıya
10:47 Dicle'de askeri operasyon yapılan alanda orman yangını
10:36 HDP Kadın Meclisi: Savaşa karşı en büyük muhalefeti kadınlar yürütüyor
10:13 Yeni Yaşam'dan 'Kürt topraklarını satıyorlar' manşeti
10:05 Jinnews’in Mayıs ayı şiddet çetelesi: 25 kadın katledildi
09:17 Kadın sığınma evlerinin niteliği ve kapasiteleri yetersiz
09:16 Kıbrıslı avukat: Kutlu Adalı’nın failleri Türkiye’de
09:15 Cezaevlerinde açlık grevi 190'ıncı güne ulaştı
09:15 Akçadağ Cezaevi’nde 12 Eylül uygulamaları
09:12 Tiryaki: Mafya-siyaseti ilişkisi tartışılırken yargı paketi inandırıcı değil
09:11 Günde 80 TL’ye çapa sallayan kadınlar faturalarını ödeyemiyor
09:11 Karadeniz'deki talan çevre tablosunun özeti
09:10 Mehmet Öcalan: İmralı kapıları bir an önce açılmalı
09:08 Komployu protesto eden Doğan'ın annesi: Tecridi kaldırın
09:08 Kayyım çöp projeyi isim değiştirerek üç katına ihale etti
09:07 ‘Görünmüyoruz çünkü hamalız’
09:05 Cezaevinde iki gözünü kaybetti
09:05 Birdal: Teşkîlât-ı Mahsûsa’nın uygulamaları Cumhuriyet’e devredildi
09:03 Haziran sonunda temeli atılacak Kanal İstanbul uyarısı
09:01 Tanınmayacak hale getirilen cenazeler ailelere verilmiyor
09:00 04 HAZİRAN 2021 GÜNDEMİ
08:46 Berhem Salih'ten ağaç kesimine tepki: Suçlular cezalandırılmalı
08:43 Efrin'deki patlamada bir asker hayatını kaybetti
03/06/2021
23:08 Silivri'de iş yerinde patlama: Bir işçi hayatını kaybetti
22:44 Feqîyê Teyran Festivali Diyarbakır’da yapılacak
22:24 Şık, Peker'den 10 bin dolar alan ismin AKP MKYK üyesi Metin Külünk olduğunu iddia etti
20:28 HDP Kıraç Mahalle Temsilciliği'ne polis baskını
20:05 Kürt mülteci Serbest Derin’den haber alınamıyor
19:51 Samsun’da şiddet uygulayan erkeğe 10 yıl 4 ay ceza
19:41 İzmirli ekolojistler: Yeter artık!
19:35 Korona tablosunda bugün: 114 vefat, 6 bin 602 vaka
19:22 İstanbul Sözleşmesi için nöbet eylemi 6’ncı haftasında
18:24 Biden ve Erdoğan 14 Haziran’da görüşecek
18:17 Batman’da 3 gözaltı
18:15 ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ten yargılanan Akatlı’nın duruşması ertelendi
18:07 TMMOB ‘İzmir Çevre Durum Raporu’nu açıkladı
18:00 Katledilen Fatma Altınmakas’ın davası ertelendi
17:52 Yozgat’ta bir kadın katledildi
17:47 ‘İstanbul Sözleşmesi için her türlü hukuki yolu deneyeceğiz’
17:30 Cizre’den seslendiler: Kürt dili resmi ve eğitim dili olsun
17:03 'Sahne sanatçıları görmezlikten geliniyor'
17:02 Midyat'ta bir kişi ölü bulundu
16:58 Tecavüz faili Orhan'ın avukatından 16 sanatçı hakkında suç duyurusu
16:35 Şentop’dan ‘10 bin dolar’ açıklaması
16:18 TJA ve HDP kadınlarla bir araya geldi
16:16 HDP'li gençlerden Gürpınar'a destek ziyareti
16:15 Buse Güler’i öldürmek isteyen Albayrak’ın yargılandığı dava ertelendi
16:14 DTK Eşbaşkanı Öztürk: Tecridi kırma zamanı
15:58 HDP’den Alevilere destek ziyareti
15:53 Siverek’te trafik kazasında 5 kişi yaşamını yitirdi
15:51 MEBYA-DER soruşturmasında tutuklu sayısı 11’e yükseldi
15:50 CHP İl Örgütü’ne ‘10 bin dolar alan siyasetçi kim?’ pankartı asıldı
15:31 900 yıllık Küçük Saray suya gömüldü