Diyarbakır’da Özel Maarif Okulları ismiyle açılıp, sonrasında adını Özel Mektebim Koleji olarak değiştiren eğitim kurumuna 2020-2021 yılı için kayıt yaptıran öğrenci velilerinin dolandırıldıkları gerekçesiyle şikayetçi oldukları okul sahipleri ve yöneticileri hakkında başlatılan soruşturma davaya dönüştü. Baş gösteren pandemi dolayısıyla örgün eğitimin verilemediği koşullarda bir sonraki yıl için çocuklarını Özel Mektebin Koleji’ne kayıt eden veliler, bir süre sonra mülk sahibi tarafından okul binasına dair haciz başlatıldığı ve tüm taşınmazlara el konulacağı duyumları üzerine 9 Temmuz 2020 tarihinde geldikleri okul önünde toplanmıştı. Burada okulda görev yapan öğretmenlerin de birkaç aydır maaşının ödenmediğini öğrenip, sorularına yanıt verecek yetkili kimseyi bulamayan veliler, okulun ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı olan Haşim Merdoğlu hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nda suç duyurusunda bulunmuştu.

 

Haşim Merdoğlu, 2019 yerel seçimlerini kazanan HDP’li aday KHK’li olduğu gerekçesiyle YSK’nin mazbatayı verdiği Bağlar Belediyesi Başkanı AKP’li Hüseyin Beyoğlu'nun kardeşi.  İlk soy isimleri “Yalar” olan kardeşlerden ikisi mahkeme kararıyla ‘Beyoğlu’ ve ‘Merdoğlu’ olarak değiştirdi. Diğer kardeşler ise halen eski ‘Yalar’ soy ismini kullanmaya devam ediyor. 

 

BABA-OĞUL İSTANBUL'DA YAKALANDI

 

Ağabeyi tarafından getirildiği belediyedeki başkan yardımcılığını görevinden tepkiler üzerine istifa eden Merdoğlu, velilerin suç duyurularında bulunmaları ertesi gün üzerine ortaya çıkıp, düzenlediği basın toplantısında okulun eğitime devam edeceğini açıklasa da sonrasında soluğu İstanbul’da almıştı. 

 

Savcılığın hakkında yakalama kararı çıkardığı Haşim Merdoğlu, gittiği İstanbul’da 12 Temmuz’da gözaltına alındı. Segbis yoluyla alınan ifadesinde Merdoğlu, kurulduğu ilk günden itibaren okulun yüzde 50 ortağı olduğunu, ancak bu ortaklığın resmiyette kaydı olmadığını ifade etti. Merdoğlu, ifadesinde “Okulun diğer ortakları ile görüşerek ortaklığımı sona erdireceğimi okulun bana borçlu olduğunu son dönemde pandemi sebebiyle de özel okul üzerine faaliyet göstermeyi ticari olarak faydalı bulmamam nedeniyle bildirdim. Kendileri bunu kabul etmediler ancak ben bedelsiz bir şekilde hisselerimi kendilerine bıraktım. Benim bahse konu okul ortaklarımdan 4 milyon liraya yakın alacağım vardı. Bu husus okulun maliye programında da mevcuttur. Benim elden 4 milyon lira para borç olarak verdiğim kayıtlıdır. Ben kendileri ile yaptığım görüşmede okulun ortaklığını sürdürmem halinde sürekli olarak muhasebe de açık çıkması durumunda kendi cebimden karşıladığım için mağdur olduğumu takviye edecek paramın dahi kalmadığını bildirerek ortaklığımı kesin olarak sonlandırdım. Bu olay bir hafta önce yaşandı. Bu durum okul personeli bir takım basın kanalları tarafından farklı şekilde lanse edilerek okul velilerini dolandırarak ortadan kaybolduğum şeklinde dedikodu olarak yayıldı. Mezopotamya ajans isimli haber kanalı da bu şekilde haber yaptı. Bunun üzerine yüze yakın veli perşembe akşamı okula gelerek kayıtlarını sildirmek istemişler. Benim okul hesabımda bulunan paraları bir nevi çalarak ortadan kaybolduğumu iddia etmişler. Ben bu iddiaların asılsız olduğunu ve kabul etmediğimi bildirmek üzere 10/07/2020 cuma günü saat 10:00 sıralarında okula gelerek basın açıklaması yaptım aynı zamanda buradaki veliler ile tek tek görüştüm. Bu durum zaten ulusal basın ajanslarında da yer buldu. Ben burada velilere ortaklıktan ayrılmamın hakkım olduğunu, bu binanın okulun burada bulunarak faaliyetine devam ettiğini söyledim” dedi.

 

Okul hesaplarını yönetme ve para çekme yetkisi bulunmadığını ileri süren Merdoğlu, ifadesinin devamında kendisini şu sözlerle savundu: “Okula öğrencilerini kaydeden veliler, erken kayıt indirim imkanından faydalanmak için eğitim sezonundan uzun bir süre önce bu kayıta ilişkin ödemelerini yaparlar. Bu ödemeleri taksit sistemi ile yaparlar hakkımda itamda bulunan müştekiler belki de bu ödemeleri taksit sayısı itibari ile yarısını bile ödememişlerdir. Erken kayıt indiriminden faydalanmayan veliler ise sezon başında kayıtlarını yaparlar. Yani bu demek oluyor ki okula önümüzde ki süreçte bir çok veli tarafından kayıt yaptırılarak ödeme yapmaları sağlanacaktır. Müştekiler gibi erken kayıt yapan velilerin ödemiş olduğu miktar takdir edilmelidir ki  bir yıl boyunca okulun giderleri personel maaş ödemeleri ve bir takım ihtiyaçlar nedeni ile tükenmiştir. Bu nedenle hesapta para olmaması normaldir.” 

 

'KAÇMA NİYETİM YOKTU' DEDİ 

 

Kenti neden terk ettiği sorusuna ise “Basın açıklaması yaptıktan sonra büyük oğlumla birlikte eşim ve kızımın bulunduğu İstanbul'a, son dönemde üzerimde bulunan baskıların stresi nedeniyle kafa dinlemek için bir kaç günlüğüne geldim. Herhangi bir şekilde kaçma gibi bir niyetim yoktu” diyerek yanıt veren Merdoğlu, tutuklanarak cezaevine konuldu.

 

BELEDİYE BAŞKANI BEYOĞLU'NU İŞARET ETMİŞTİ

 

Okulun diğer ortağı olan şüphelilerden Abdulkadir Özel ise, olayın patlak verdiği günlerde basına verdiği demeçlerde okulu kurduklarında resmi ortakları arasında Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu'nun da bulunduğunu, öyle ki binanın mülk sahibi ile Beyoğlu’nun görüştüğünü kamuoyu ile paylaştı. Seçimlerden önce ortaklığını bedelsiz olarak kardeşi Haşim Mertoğlu'na devretse de Beyoğlu’nun tebrikleri okulda kabul ettiğini dile getiren Özel, velilerin mağdur olmaması için telefonlarına çıkmadığını paylaştığı belediye başkanını girişimde bulunmaya çağırmıştı. 

 

Özel, kollukta alınan ifadesinde ise Diyarbakır Maarif Koleji’ni yaklaşık 5 yıl kadar önce Haşim Merdoğlu, Ahmet A., Cebrail S. ve Tahsin E. ile birlikte kurduklarını, fakat resmiyette kimlerin adının geçtiğini hatırlamadığı ortaklıkta yüzde 15 hissesi olduğunu anlattı. 

 

Kurulduktan iki yıl sonra isim değişikliğine giderek ‘Mektebim Koleji’ adını verdikleri okulun adını Kasım 2019’da bu kez ‘Diyarbakır Mozaik Okulları’ olarak değiştirdiklerini belirten Özel, “Bu süre zarfında ben şirketin mesul müdürlüğünü yaptım. Yine bu 4 yıllık süre zarfında şirkette ortaklıklar değişti ve mesul müdürlük yapabilecek vasıfta bir şahsın bulunmaması sebebiyle ben olmak zorunda kaldım. Bu geçmiş dönemlerde herhangi bir sıkıntı olmadığı ve biz okulu normal olarak işlettik. En son 2019 yılı Haziran ayında Diyarbakır Maarif Koleji şirketinin bu benim hisselerimi devrettiğim tarih olan 2020 yılı Mart ayına kadar gayri resmi olarak %67.5 hissesi Haşim Merdoğlu’nun, yüzde 27.5 hissesi benim ve yüzde 5 hissesi de Hicran Çakar isimli şahsındı. Ancak resmiyette şirket sadece benim ve Hicran Çakar adına gözüküyordu. Haşim Merdoğlu’nun daha önceden şirket iflası ve icra takibinin olmasından dolayı resmi olarak şirkette hiçbir zaman olmadı. Sadece okulda kurucu müdür olarak gözüktü. 2019-2020 yılı eğitim-öğretim döneminde biz okulun ödemeleri ile ilgili olarak daha çok Denizbank olmak üzere birçok banka ile OTS (Okul Taksit Sistemi) anlaşması yaptık. Bu anlaşmada şirket yetkilisi bir tek ben olduğum içinde banka ile gerekli anlaşmaları ben yaptım. Bu anlaşma çerçevesinde Denizbank’a yatırılan ücretleri de paraları çekme yetkilisi sadece bana aittir. Hicran Çakar isimli bayanın okulla bir ilgili yoktu ancak eşi olan Soner Çakar Haşim Merdoğlu’nun yakın arkadaşı ve ortağıydı. Soner Çakar ile benim bir samimiyetim yoktu” dedi.

 

HİSSELERİNİ ÖNCESİNDE İKİ İSME DEVRETTİ

 

Diyarbakır Maarif Koleji ile olan bağının ne zaman sonlandığı, bu şirketteki hisselerini kime veya kimlere devrettiği ile birlikte Diyarbakır Mozaik Koleji ile ilgili bildikleri sorulduğunda ise Özel, Diyarbakır Maarif Koleji’ndeki yüzde 65 hissesinin yüzde 42.5’ini dosya sanıklarından Ruhan Yeniçeri’ye, yüzde 22.5’ini ise yine dosya sanıklarından okulun kantininde çalışan kardeşi Sabri Özel’e devrettiği yanıtını verdi.

 

Bu süre sonra okula sadece birkaç kez çocuklarının kitaplarını almak için gidip geldiğini ileri süren Özel, şu bilgileri verdi: “Mayıs ayında okulun mali müşaviri olan Cebrail S. ile telefonla görüştüğümde bana Haşim Merdoğlu isimli şahsın oğlu olan Miraç Merdoğlu adına Diyarbakır Mozaik Koleji isimli yeni bir şirket kurulduğunu, eski şirketin bütün hisselerin Haşim Merdoğlu’na geçmesinden dolayı okulunda yeni şirkete devredileceğini bunun yasal sürecinin de başladığını ve prosedüre uygun devam ettiğini bu süreçte kuruma ait olan bütün demirbaşların Kalkınma Bakanlığı tarafından sağlanan teşvikin devrinin gerektiğini ve gerekli yazışmaların Kalkınma Bakanlığına gönderildiğini söyledi. Ben burada hisselerimi devrettiğim Ruhan Yeniçeri isimli şahsın Haşim Merdoğlu isimli şahsın hisselerini temsilen aldığını ve Haşim’in birkaç hata içerisinde hem kardeşimden hem de Ruhan hanımdan hisselerini geri alacağını tarafıma beyan etti.”

 

'BABAM NE DEDİYSE ONU YAPTIM!'

 

Özel’in verdiği bu bilgiler üzerine hakkında yakalama kararı çıkarılan Miraç Merdoğlu, 16 Ekim’de İstanbul’da gözaltına alındı. Segbis’le alınan ifadesinde babasını suçlayan Miraç Merdoğlu, "Hakkımdaki yakalama kararından haberdar değilim. Babamın borçlarından dolayı can güvenliğim olmadığı için İstanbul ilinde ananemlerde kaldım. Babam 2019 yılında bir gün bana; ‘muhasebecinin yanına git, bir kağıt imzalayacaksın’ dedi. Ben de gidip imzaladım. İmzaladığım kağıdın ne olduğunu bilmiyorum. Cebrail Sular isimli muhasebecinin yanına giderek imza attım. Bu olaylardan sonra imza attığım kağıda istinaden Mozaik Okullarının benim adıma geçtiğini öğrendim. Mozaik okulunun yönetimi babam Haşim’deydi. Mozaik Okulunu açtığımızda Maarif Okulunu kapatma kısmındaydık. Babam bana ‘bankaya gidip hesap açılacak imza at’ dedi. Ben de bankaya gidip kağıtları okumadan hesap açtırdım. İmza atılacak evrak sayısı çok fazlaydı. Hesabı ne zaman açtığımın tarihini tam olarak hatırlamıyorum. 2019 yılının 10 veya 11. aylarının içindeydi. Finans Katılım Bankası ile sözleşme imzaladım. Finans Katılım'dan okul adına para çekmedim. Mobil bankacılıktan da para çekmedim. Şirketin öğrenci kaydı aldığını bilmiyordum. Üniversite öğrencisiydim. Mozaik Okulunun eğitim vermesi için milli eğitime bizzat başvurum yoktur. Kim tarafından başvuru yapıldığını bilmiyorum. Başvuru olup olmadığını da bilmiyorum. Ailevi sorunlarımızdan dolayı tarihleri tam olarak bilemeyebilirim. Ben bilerek isteyerek hiçbir şey yapmadım. Babam ne dediyse onu yaptım. Kasten hiçbir şey yapmadım. Veliler ile ilgili okula yapılan öğrenci kayıtları ile ilgili bilgim yoktur. Ben banka hesabındaki giriş çıkışları ile ilgili olarak bilgi sahibi değilim. Bende ilgili bankanın uygulaması dahi yüklü değildir. Bankadan parayı babam veya babamın görevlendirdiği muhasebeci çekmiş olabilir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" şeklinde beyanlarda bulundu.  Miraç Merdoğlu'nun alınan ifadesinin tutuklanarak cezaevine konuldu.

 

65 VELİ ŞİKAYETÇİ OLDU

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda 65 öğrenci velisinin şikayetleri sonucunda Abdülkadir Özel, Haşim Merdoğlu, Miraç Merdoğlu, Hicran Çakar, Nalan Apaydın, Ruhan Yeniçeri ve Soner Özel hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Mağdur öğrenci velileri hazırlanan iddianamede "müşteki" sıfatıyla yer aldı. 

 

ÖĞRENCİ ALIMI YAPILAN OKULUN KAYDI YOK

 

İddianamenin değerlendirme kısmında Diyarbakır ilinde uzun süredir eğitim sektöründe çalışan ve kendilerine güven duyulan şüphelilerin kendilerine duyulan güveni suç işlemek için fırsat bilerek, İl Milli eğitim Müdürlüğü'ne bildirilmeyen şirket üzerinden öğrenci kayıtları aldıkları ve ‘Okul Taksit Sistemi’ denilerek veliler adına bankadan hızlı finansman kredisi çektirip, bu paraların tamamını aktarıldığı şirket hesabından çektikleri kaydedildi.

 

İddianamede “Şüpheliler Ruhan Yeniçeri, Soner Özel, Hicran Çakar Diyarbakır Maarif Koleji Öz.Eğt.Öğt.Hizmet San. ve Tic.Ltd. Şti. isimli şirketlerinin bulunduğu, şüpheli Abdulkadir Özel'in söz konusu şirket hisselerini 12/03/2020 tarihinde devir ettiği, şüpheli Haşim Merdoğlu'nun şirketin gizli ortağı olduğu, şirket müdürünün Ruhan Yeniçeri olduğu, Diyarbakır Mozaik Koleji Özel Eğt. Öğrt.Kit.Kır.Servis Taş.San.ve Tic.Ltd.Şti. ünvanlı şirket yetkilisinin şüpheli Miraç Merdoğlu olduğu, şüphelilerin müştekiler ile yaptıkları öğrenci kayıt  sözleşmelerinin başlıklarında genel olarak ‘Maarif Okulları’ ibarelerinin bulunduğu, Finans Katılım Bankasından OTS sistemi adı altında hızlı finansman kredi çektirilen velilere  verilen tahsilat makbuzunda ‘Mozaik Koleji’ kaşesinin bulunduğu, kredi çektirilmeyen müşteki velilerin okula kayıt yaptırdıkları ve söz konusu kayıt esnasında okul kayıt ücretlerini nakit, kredi kartı ve Denizbank OTS sistemi ile Maarif şirketine yaptıkları, bazı müştekilerden ödemeyi Mozaik şirketinin hesabına taksitler halinde değil de tek sefer de kredi çektirilerek yaptıkları, müşteki velilerin  kullanmış olduğu hızlı finansman sistemi ile kullandırılan tüm kredi tutarlarının kullanımdan hemen sonra tek seferde Diyarbakır Mozaik Koleji Özel Eğt. Öğrt.Kit.Kır.Servis Taş.San.ve Tic.Ltd.Şti. Hesabına aktarıldığı, söz konusu aktarılan tutarların bir kısmının Diyarbakır Maarif Fatura ödemesi bir kısmının Yapı Kredi Diyarbakır Maarif Koleji hesabına EFT işlemi yapıldığı anlaşıldığı,  şüphelilerin tüm ticari faaliyetlerini bu iki  şirket üzerinden yürüttükleri, bu nedenle eylemin Türk Ceza Kanunu 158/1.h fıkrasında tanımlanan ‘Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında...’ işlendiği hususunda tereddüt bulunmadığı belirtildi. 

 

Hazırlanan iddianamenin sunulduğu Diyarbakır 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabulü ile dosya sanıkları hakim karşısına çıkacak.

 

MA / Ömer Çelik