Kadına yönelik saldırılarda faillere yönelik bir yaptırımda bulunmayan iktidar, yaşam hakkını savunan kadınları gözaltına alıp tutukluyor. AKP iktidarının bir konsep haline getirdiği gözaltı ve tutuklamalardan en çok nasibini alan Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktvistleri oldu. Diyarbakır’da 5 Nisan’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 26 kadından 11’i tutuklandı. TJA’lı kadınların yoldaşları “Onlar içeride biz dışarıda mücadele edeceğiz” sözünü verdi. 

 

TAHAMMÜLSÜZLÜK 

 

TJA aktivistlerinden Remziye Sızıcı, kadınların haklarını savundukları için sürekli iktidarın hedefinde olduğunu belirterek, “Mevcut iktidar, kadınları sadece nesne olarak görüyor, yalnız çocuk doğuran, çocuk bakan, ev işleri yapan bir yerde görüyor. Kadının özne olmasına izin vermemek için kazanımlara saldırıyor. Kadının ev içindeki rolden dışarı çıkmasına izin vermiyor” dedi.

 

KORKUYORLAR

 

Kayyımlarla ilk kapatılan yerlerin kadın dernekleri olduğunu ve saldırıların bu şekilde başladığını hatırlatan Sızıcı, “Birçok kadın kurumlarımız vardı.  Kadınlara yardımcı olabileceğimiz, dayanışmayı büyüttüğümüz yerlerdi, fakat kayyım ilk hedefine bizim bu kazanımlarımızı koydu ve hepsini kapattı. Şimdi de kadının siyasetteki eşit temsiliyetine saldırılar devam ediyor. İktidar nerede bir kadın başarısı varsa oraya gözünü dikmiş durumda. Failler dışarıda dolaşırken kadın haklarını koruyan mücadele veren 11 arkadaşımız tutuklandı. Bunun nedeni açıktır, kadından, direnişinden korkuyorlar” diye belirtti.

 

MÜCADELE BİTMEZ

 

Bu saldırıların kadınlarda karşılığının olmadığını ifade eden Sızıcı, “Bu kadar saldırının olması da aslında bizlerin bir şeyleri başardığının, onlara muhalefet olduğumuzun göstergesidir. Yaşamda, siyasette bütün alanlarda kendimizi özne haline getirene kadar direnmeye devam edeceğiz. Mücadelemiz hiç bitmeyecek, arkadaşlarımız içeride, biz dışarıda, haklarımızı savunacağız” dedi.

 

TJA aktivisti Nesibe Uygun, “İktidar sıkıştıkça kadına kadın kazanımına saldırıyor. Eş başkanlarımız, kadın aktivistlerimiz her gün çeşitli bahanelerle gözaltına alınıp, darp edilip, rehin tutuluyor” diyerek saldırılara tepki gösterdi. 

 

CİNAYETLERİN DURDUĞU YOK!

 

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyle kadın kırımının durmadığına dikkati çeken Uygun, “İktidar, Sözleşme’den çekilmeyle birlikte sözüm ona kadına yönelik cinayetlerin durduğunu söylüyor. Her gün kadınlar katledilmeye devam ediyor. Sadece Mart ayında Bismil’de iki kadın katledildi, 3 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Bir ilçede bunlar yaşanırken Türkiye’nin genelini düşünemiyoruz. Kadına yönelik saldırılar durmuş diyerek aslında kadınların seslerini duymazdan geliyorlar. Durdurulmuş bir kadın cinayeti yok, tecavüz yok, taciz yok. AKP-MHP faşist bloğu kadın kırımıyla, toplumu kırmak istiyor” ifadelerini kullandı.

 

Mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Uygun, “Biz kadınlar tutuklama furyasıyla, kayyım darbesiyle, iktidar zihniyetiyle geri adım atmayız. Başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere bütün kazanımlarımızı geri alana kadar alanlarda olacağız” dedi.

 

TJA aktivisti ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bismil Belediye Meclis Üyesi Şükran Bulut da, iktidarın bu saldırılarla, kadınları toplumdan soyutlayıp, bastırmak istediğini söyledi. 

 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul Sözleşmesi’nin fethedilmesinden sonra kadın cinayetlerinde azalışın yaşandığına dair söylemlerine tepki gösteren Bulut, “Sözleşme’yi kötülemelerin aksine ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ diyoruz. Sözleşme feshedildikten sonra kadın cinayetlerinin azaldığı yönündeki söylemler gerçeği yansıtmamaktadır. Tam aksine Mart’tan buyana 83 kadın katledildi” diye belirtti. 

 

Kadınların eşit temsiliyet ve birlikte bir yaşamı savunduğunun altını çizen Bulut, “İktidar tekçi erk zihniyeti dayatıyor. Kadın aktivistler bu duruma karşı olduğu için hedefteler. Biz kadınlar, bedenimiz rehin tutulsa da, katledilsek de özsavunmamızı güçlendirip, sesli bir şekilde haykıracağız. Eşit ve ortak bir yaşam sağlanana kadar yaşamın her alanında mücadele edeceğiz ve asla geri adım atmayacağız” şeklinde konuştu.