Dünya çapında işçiler tarafından birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı’na sayılı günler kaldı. Geçtiğimiz yıl tüm dünyayı etkisi altına alan pandeminin gölgesinde kalan 1 Mayıs için bu yıl sendikalar hummalı bir hazırlık içinde. İstanbul ve Kocaeli gibi işçilerin en yoğun olduğu kentlerde valilikler kutlamaları yasaklasa da sendikalar, "Çalışırken bulaşmayan ama 1 Mayıs kutlarken bulaşan bir virüs tespit edilmemiştir" diyerek, herkesi 1 Mayıs'ı kutlamaya davet etti. Bir haftaya yayılan kutlamalarda, 1 Mayıs günü işçiler, evlerinde sokaklarında ve sosyal medyada taleplerini dile getirecek. 

 

Sendikalar, keyfi yasaklara uyulmaması çağrısında bulunarak, işçileri alanlarda 1 Mayıs’ı kutlamaya davet etti.

 

'SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ’

 

Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiyecilik ve Antrepoculuk İşçileri Sendikası (Limter-İş) Kanber Saygılı, iktidar ve işverenlerin salgında ortak hareket edip milyonları işsizliğe, yoksulluğa mahkum ettiğini söyleyerek, “Çözüm ve tedbir yerine yasaklara, işçi kıyımına sarıldılar” dedi.

 

Salgınla birlikte işverenlerin kasalarının dolduğunu fakat işçilerin emekçilerin kiralarını, faturalarını ödeyemez hale geldiğini belirten Saygılı, iktidarın bu süreçte işçilerin, kadınların söz, eylem ve örgütlenme haklarını yasaklayarak salgını politik saldırı aracı haline getirildiğini dile getirdi. İktidarın keyfilik ve zorbalıkta sınır tanımadığını söyleyen Saygılı, “Bu koşullarda 1 Mayıs’a yürüyoruz. Sarayın politikleştirdiği pandemi yasaklarına 1 Mayıs’ı kurban etmesine seyirci kalmamak en önemli politik ve tarihsel görevdir” diye belirtti.

 

“1 Mayıs yasağına uymak AKP-MHP iktidarını cesaretlendirecek ve pervasızlaştıracaktır” diyen Saygılı, “Her taraftan yükselen işçilerin, kadınların öfkesini birleştirmek gerekir.  1 Mayıs’ı her alanda örgütlemek ve 1 Mayıs günü alanlara taşımak gerekiyor” dedi. 

 

İŞÇİLER REÇETE SUNACAKLAR

 

Devrimci Turizm İşçileri Sendikası (Dev Turizm İş) Marmara Bölge Temsilcisi Turgay Özdemir de, işçilerin ikinci 1 Mayıs’ı salgınla birlikte geçirdiğini söyleyerek, “Bu 1 Mayıs’ın önemi ise işçilerin bir pandemi reçetesi çıkarması olacak. Geçen yıldan beri yaşadıklarını anlatacaklar” dedi.

 

Salgın nedeniyle olağanüstü koşullardan geçildiğini fakat bu durumun faturasının işçilere kesildiğini belirten Özdemir, işverenlere teşvik adı altında ödemelerin yapıldığını, işçilerin ise, “üretimler durmasın” diyerek ölüme gönderildiğini ifade etti. Bu 1 Mayıs’ta, “Ya iş ya gelir güvencesi” sloganıyla yola çıktıklarını söyleyen Özdemir, “Çok büyük bir işsizlik var insanlar evine ekmek götüremiyor. Ama sanki bu devletin vatandaşı değillermiş, bu toplumda yaşamıyormuş gibi davranılıyor. Devlet şuan ihtiyacı olan herkese temel gelir güvencesi sağlamak zorunda” diye belirtti.

 

‘SOKAKTA KUTLAYACAĞIZ’

 

İktidarın işçinin ve emekçinin sesini kısmaya çalıştığını sözlerine ekleyen Özdemir, “1 Mayıs’ta daha güçlü bir ses, haykırış çıkarmalıyız. Bu yüzden 1 Mayıs’ı sokakta kutlayacağız. Bunun bedeli her ne olursa olsun alanda olacağız. Bütün işçileri, emek örgütlerini de sokağa çağırıyoruz. Bulunduğumuz her alan 1 Mayıs alanıdır biz de 1 Mayıs’ı coşku ile kutlayacağız” şeklinde konuştu.

 

EN BÜYÜK CEVAP SOKAK 

 

1 Mayıs’ın tarihsel olarak sermaye ve işçi sınıfının karşı karşıya geldiği bir gün olduğunu belirten İnşaat İşçileri Sendikası (İnşaat-İş) Örgütlenme Uzmanı Deniz Gider, “Şuan ki koşullarda sermaye ve işçi sınıfının en keskin olarak karşı karşıya geldiği bir durum oldu. Ölümü göze alarak işçiler çalışıyor. İş cinayetleri bu koşullarda arttı. 1 Mayıs’ta aslında işçi sınıfının sokakta olmaları sermayeye karşı vereceği en büyük cevaplardan birisi olacaktır” diye belirtti.

 

‘KEYFİLİĞİ KABUL ETMEMELİYİZ’

 

Önlemler alındığı sürece etkinliklerin yapılabildiğini gördüklerini söyleyen Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV-TEKSTİL) İstanbul Avrupa Yakası Temsilcisi Okan Karaçam da “Fabrikalarda yan yana çalışıyorsak bizler 1 Mayıs’ı da hayata geçirebilmeliyiz. Salgın koşullarında alınmayan önlemler nedeniyle iktidar tarafından katledildik. İşçi sınıfına, topluma yönelik saldırıların arttığı dönemde 1 Mayıs’ta sokaklarda olmamız gerekiyor. İşçiler emekçiler olarak 1 Mayıs’ta alanlarda olarak taleplerimizi en iyi şekilde duyurabilmemiz gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

 

Salgınla birlikte işçi sınıfına karşı saldırıları gördüklerini ifade eden Karaçam, “Ya keyfiliğe karşı birlikte mücadele ederiz ya da iktidarın bize dayatmış olduğu kölece yaşam, çalışma koşullarını kabul ederiz. 1 Mayıs’ı işçi sınıfının kürsüsü haline getirmeliyiz. 1 Mayıs gününde işçilerin alanda olması gerekiyor. Resmi tatil olmasa bile o gün çalışılmaması gerekiyor” diye konuştu.

 

MA / Kadir Güney