MANİSA – Manisa Baro Başkanı Ali Arslan, 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma Katliam davasına 6 yıldır sürekli müdahale edildiğini söyledi. Arslan, “İstenilen karar çıkmadığı zaman birileri buraya müdahale ediyor, karar değişiyor. Bu süreci sürekli yaşıyoruz” dedi. 

 

Manisa’nın Soma ilçesindeki maden ocağında 13 Mayıs 2014’te meydana gelen patlamada yaşamını yitiren 301 maden işçisinin ölümüne ilişkin Yargıtay 12. Dairesi’nin Ocak 2021 tarihinde ayında verdiği karar doğrultusunda aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın bulunduğu dört sanık hakkındaki dava duruşması dün yeniden görüldü.“Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan yargılanan sanıklar  Can Gürkan, Efkan Kurt, Adem Ormanoğlu ve Haluk Evinç, Akhisar Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya katılmadı. 

 

Sanıksız geçen duruşma ardından savcılık, Yargıtay’ın verdiği bozma ilamı üzerinden hazırladığı mütalaayı mahkemeye sundu. Aile ve avukatların itirazlarıyla geçen duruşma 24 Mayıs’a ertelendi. 

 

Duruşmayı takip eden Manisa Baro Başkanı Ali Arslan, Soma Katliam davasında yaşanan hukuksuzlukları ve savcılık mütalaasını Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi. 

 

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde 13 Nisan 20115 tarihinde başlayan yargılamanın 77’inci celsesine katıldıklarını dile getiren Arslan, “Aradan 6 yıl gibi bir zaman geçti. Kaderin tecellisidir ki Soma davasının Yargıtay’da bozulması ardından verilen duruşma tarihi 6 yıl önce görüldüğü tarihe denk geldi. Bugün yeniden başladık” dedi. 

 

‘BİRÇOK KEZ MÜDAHALE EDİLDİ’

 

Soma Katliamı davasının bu 6 yıl boyunca birçok müdahaleye maruz kaldığını söyleyen Arslan, yaşanan süreci şöyle özetledi: “Olay mahallinde keşif gerçekleştiren tanıkları, sanıkları ve savunmaları dinleyen mahkeme başkanının son anda karar aşamasında tayini çıkarıldı. Sonrasında yeni bir heyet oluşturuldu ve o heyetin karar vermesi sağlandı. İzmir Bölge İdare Mahkemesi ve Yargıtay aşamasında o mahkemeler devreye girdi. Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nde dava 30 Eylül 2020’de ‘olası kastla 301 kişinin ölümüne sebebiyet verme’ yargılanmaları gerektiği gerekçesiyle bozuldu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz etmesi sırasında bu arada Yargıtay’ın 3 üyesi değişmişti. Sembolik bir bozma gerçekleşti. O sembolik bozma üzerine dava yeniden başladı.” 

 

NORMAL BİR SÜREÇ YÜRÜTÜLMÜYOR

 

Yargıtay bozma ilamında beraat eden iki mühendise ‘bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek’ten, Can Gürkan’ın da ‘bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekle cezalandırılması’ talep edildiği üzerinde duran Arslan, savcılık tarafından hızlıca eksiklikler giderilmeden mütalaa açıklanmasının süreci bitirmeye yönelik bir adım olduğunu ifade etti.

 

 “Gerçek yargılama doğal sürecinde ilerlemiyor” diyen Arslan, şunları ekledi: “Sürekli sürece müdahale ediliyor. Burada istenilen karar çıkmadığı zaman birileri buraya müdahale ediyor, karar değişiyor. Bu süreci sürekli yaşıyoruz, yaşamaya devam ediyoruz.” 

 

Baro Başkanı, duruşmanın sanıksız yapılmasının yüz yüzelik ilkesine aykırı olduğunu da vurguladı. Arslan, “Zaten ağır ceza mahkemesi sanıkların üçüyle ilgili Soma Asliye Ceza Mahkemesi’ne talimatla ifade alınması için yazı yazmış. Can Gürkan’da SEGBİS ile ifade almaya çalıştı. Aileler ve biz bu durumu kabul etmedik. Süreci takip etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

 

 

‘24 MAYIS’TA AKHİSAR’DA OLALIM’

 

Baro Başkanı Arslan, son olarak “Yargıdan umudumuzu yitirmek istemiyoruz. Yargı, bir ülke için her şeydir. Bir ülkede yargıya güven yoksa, kaybolduysa, talimat doğrultusunda iş yapmaya başladıysa, o ülkede ne huzur ne demokrasi olur. Ülkemiz bu hale gelsin istemiyoruz. Yargıya el koyanlar, müdahale edenler biran önce el çeksin. 24 Mayıs duruşmasında ne olursa olsun bu faciada yakınlarını kaybeden 301 kişinin anısına mutlaka destek olunmalıdır” diyerek, benzer acıların tekrar yaşanmaması, işçi katliamlarının tekrar olmaması için herkesi Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde olmaya davet etti.