Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan kayyım rektör Melih Bulu'ya karşı öğrencilerin başlatmış olduğu direniş bir ayı aşkın süredir sürüyor. İktidar tarafından hedef alınan öğrencilerin yaptığı açıklamalara polis müdahale etti. Yapılan müdahalelerde 600’den fazla genç gözatına alınırken, 25 kişiye ev hapsi verildi. Öte yandan Birleşik Mücadele Güçleri’nin 4 Şubat’ta kuruluşlarını deklare etmek üzere Kadıköy’de yapmak istediği açıklamaya da müdahale eden polis 65 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan 65 kişiden ise 24'üne ev hapsi verildi. 

 

KORKU POLİTİKASINA CEVAP: DİRENİŞ

 

Birleşik Mücadele Güçleri’nin 4 Şubat’ta kuruluşlarını deklare etmek üzere Kadıköy’de yapmak istediği açıklamaya polis müdahalesinde gözaltına alınan ve hakkında ev hapsi verilen HDP Gençlik Meclisi Üyesi Roj Medrin Bor, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve onlara destek verenlere yönelik gözaltı, tutuklama ve ev hapsi furyasının hukuki hiçbir tarafının bulunmadığına vurgu yaptı. Bor, AKP’nin baskıcı politikalar ile korku iklimi yaratıp, direnişleri etkisizleştirerek iktidarını sürdürmeye çalıştığına dikkat çekerek, “Zihinlerde korku karakolları inşa edilmeye çalışıyorlar. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi cezalandırarak susturmaya çalışıyorlar ama bizde direnişten vazgeçmediğimizi her gün, her dakika hatırlatacağız” diye konuştu.

 

‘ÖFKEMİZİ HAYKIRACAĞIZ’

 

Kayyımların halkın iradesinin gasp edilmesi anlamını taşıdığını ve bunun toplumu baskılama politikalarının bir parçası olduğunu belirten Bor, “İktidar kendi fikirlerini beyan edemeyen yapılar oluşturulmaya çalışıyor. Fakat bizler fikirlerimizi özgürce ifade etmeye ve öfkemizi her gün haykırmaya devam edeceğiz. Bizleri tutuklasalar da, evlere hapsetseler de haykıracağız” ifadelerinde bulundu.

 

ÖZDEMİR: ÖRGÜTLENEREK ÖZGÜRLEŞECEĞİZ

 

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin 2 Şubat’ta Kadıköy’de gerçekleştirmek istediği protesto eylemine polis müdahalesinde gözaltına alınarak ev hapis verilen HDP İstanbul Gençlik Meclisi Üyesi Ramazan Özdemir de, kayyım atmalarına karşı büyük bir öfke ve direniş olduğunu belirtti.

 

Öğrenciler, gençler ve halk olarak sokaklarda direnmeye devam edeceklerini dile getiren Özdemir, “Nasıl Amed’te, Mardin'de halkımız kayyımlara karşı sokakları ve meydanları direniş alanlarına çevirdiyse bugün Boğaziçi’nde de gördüğümüz gibi öğrenciler, sol-sosyalist kesimler ve sivil toplum örgütlerinin birleşmesiyle ortaya görkemli bir direniş çıktı. Fakat şunu da görmek gerekiyor, saray rejimi öğrencilerin başlattığı bu direnişe karşı 11 üniversiteye rektör atayarak öğrencilere ‘İstediğimi yaparım’ mesajı vermek istedi. Öğrenciler ve halk olarak bu mesaja karşı sokaklarda, meydanlarda ve kampüslerde direnişimizi büyüterek, bir adım bile geri atmayacağız. Direnişimiz büyütecek ve örgütlenerek özgürleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

‘SESİMİZİ DÜNYAYA DUYURDUK’

 

Protestolarda yaşanan gözaltıların gerekçelerinin aynı olmasına rağmen kimisine tutuklama, kimisine ev hapsi kimisine de adli kontrol tedbirlerinin uygulanması gibi farklı kararların hukukun çiğnendiğinin açık kanıtı olduğunu belirten Özdemir, “Faşist rejim böyle görkemli bir direnişi kabullenemediği için Boğaziçi'ne destek veren herkese ev hapsi vererek, tutuklayarak yıldırmak istedi. Fakat gençlik olarak hepimiz Muhammed, Şilan Anıl, Sena, Ömer, Necmettin ve diğer arkadaşlarımız olduk ve onların bıraktığı mücadeleyi devam ettiren binler olduk. Bizleri tutuklayarak, gözaltına alarak bitireceklerini sandılar. Ama binlerden yüzbinlere ulaştık. Sesimizi dünyaya duyurduk. Şimdi dünyanın her yanında kayyım rektör İstemiyoruz sloganları yükseliyor” dedi.

 

ÖZGÜRLÜK DİRENİŞİ

 

İktidarın gençliği sindirme politikası uyguladığını ve bu nedenle eylem ve etkinliklere yasaklarla, polis eliyle müdahaleler gerçekleştirildiğine işaret eden Özdemir, “Boğaziçi direnişi için yeni bir Gezi direnişi diyorlar. Bizler hakkımız olan şeyi savunuyoruz. Kayyım bugün Boğaziçi Üniversitesi’ne atandı. Yarın İzmir'e atansa yine sokaklarda oluruz, yine bu haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı direnişte oluruz” şeklinde konuştu.

 

Boğaziçi direnişi ile ortaya direnen gençlik gerçekliğinin çıktığına işaret eden Özdemir, “Tüm genç arkadaşlarımızı örgütlenmeye ve özgürleşmeye çağırıyoruz. Bizim kararlı duruşumuz faşizmden daha büyüktür. Genç başladık, genç başaracağız” diye belirtti.