DİYARBAKIR - Batman Ağır Ceza Mahkemesi, Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın ve 10 yönetim Kurulu üyesi hakkında 24 Nisan Ermeni tehcirine ilişkin açıklama gerekçesiyle son soruşturmanın yürütülmesi için dosyayı Diyarbakır ACM’ye gönderdi. 

 

Diyarbakır Barosu'nun eski ve şu anki başkanları ile yönetim kurulu üyeleri hakkında 2017 yılından bu yana her yıl Ermeni Tehcirinin yıldönümü olan 24 Nisan’da yaptıkları anma ve yüzleşme içerikli açıklamalar gerekçe gösterilerek yürütülen soruşturma ve davalar sürüyor. Baroda 2016-2018 yılları arasında Başkanlık yapan Ahmet Özmen ve yönetim kurulu üyesi 10 avukat hakkında 24 Nisan’da yaptıkları açıklamalar nedeniyle “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama” ve “Halkı Kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlamasıyla açılan iki dava daha sonra birleştirildi. Dava, Diyarbakır 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. 

 

Baroda 2018 yılından bu yana görevde olan Baro Başkanı Cihan Aydın ve yönetim kurulu üyesi avukatlar hakkında ise, 24 Nisan 2019’da yapılan 2 ayrı açıklama nedeniyle yürütülen ön soruşturma sonucu dava açıldı, 2020 yılında yapılan açıklama için de açılan soruşturma sürüyor.

 

POLİS İHBAR ETTİ

 

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, baronun 2019’da yaptığı açıklamalar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulundu. İhbar üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Baro Başkanı Cihan Aydın ve Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Dağ, Erhan Aytekin, Fırat Üger, Gazal Bayram Koluman, Mehmet Akbaş, Muhlis Oğurgül Ömer Şeran, Özgür Yılmaz Biçen, Serdar Çelebi ve Tevfik Karahan hakkında TCK’nin 301 maddesinde yer alan  “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılama” suçundan soruşturma izni verilmemesi için fezleke hazırlayarak Adalet Bakanlığı’na gönderdi. Ancak Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, Diyarbakır baro başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında soruşturma izni verdi.

 

301’İNCİ MADDE SUÇLAMASI

 

Avukatlık Yasasına göre avukatlar hakkında açılan soruşturmalar, suçun işlendiği yerde değil, en yakın ilin Cumhuriyet Başsavcılığı kararıyla açılıyor. Baro yöneticileri, yaptıkları açıklamanın suç olmadığını belirterek, savcılığa ifade vermezken, ön soruşturma yürüten Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyarbakır Barosu hakkında 24 Nisan 2019’da baronun sitesinde  yayınlanan “1915...!” başlıklı açıklama ile bir önceki baro yönetimi hakkında 24 Nisan nedeniyle açılan  davaya tepki olarak  baronun internet sitesinde 2 Aralık 2019’da yayınlanan “Korkmuyoruz ve Susmayacağız!” başlıklı açıklamayı gerekçe göstererek dava açtı. Davanın iddianamesinde, baro yöneticileri, 2007 yılında öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink ile çok sayıda yazar ve aydınların yargılandığı davalara dayanak gösterilen ve kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olan TCK’nin 301’inci maddesini ihlal etmekle suçlandı.

 

KOVUŞTURMA İZNİ GEREKLİ

 

İddianamede, “Tüm dosya kapsamı göz önüne alındığında; Diyarbakır Barosunda kayıtlı şüphelilere isnat edilen eylemin kovuşturma izni verilmesi gerektirir mahiyete olduğu, şüpheliler hakkında, 1136 sayılı avukatlık kanununun 59/1-2 maddesi gereğince yukarıda yazılı sevk maddelerinin uygulanması talebi ile yargılanmak üzere son soruşturmanın açılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur” denildi.

 

DAVA AÇILACAK

 

Ön soruşturma üzerine hazırlanan iddianame Batman 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.  Mahkeme de, baro yöneticileri hakkında son soruşturma izni verilmesi için dosyayı görevli ve yetkili Diyarbakır Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi. İstinaf yolu açık olan karara karşı herhangi bir itiraz yapılmaması durumunda Diyarbakır’da önümüzdeki aylarda Baro Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında TCK’nin 301 maddesi uyarınca dava açılması bekleniyor.

 

BARO UZUN SÜREDİR HEDEFTE

 

Bölge kentleri arasında en büyük avukat meslek örgütü olan Diyarbakır Barosu özellikle 90’lı yılların karanlık döneminde yaşanan ağır insan hakları ihlalleri ve hukuksuzluklara karşı verdiği mücadele ile hem Türkiye hem de uluslararası alanda tanınıyor. Diyarbakır Barosu, yürüttüğü hukuk ve insan hakları faaliyetleri ile toplumsal sorunlara dair yaptığı açıklamalar nedeniyle geçmişte olduğu gibi günümüzde de siyasal iktidarların hedefinde ve yargı kıskacında. Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklama hedef gösterildi ve 2015 yılında Sur ilçesinde öldürüldü.