HABER MERKEZİ - Türkiye’nin Duhok’tan sonra Şengal’e büyük bir askeri güç yığdırdığını kaydeden Kürt siyasetçi Mehmet Emin Pencewini, Halep'ten Musul'a kadar işgal edilmek istendiğini söyledi.
Kürt siyasetçi Mehmet Emin Pencewini, Fırat Haber Ajansı’na verdiği mülakatta Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik planlarını ve Kürt ulusal birliğe dair önemli açıklamalarda bulundu.
HALEP’TEN MUSUL’A…
Türkiye’nin Kürt özgürlük hareketi imha etmek için bütün gücünü devreye koyduğunu dile getiren Pencewini, “Türkiye, Misaki-Milli'yi güncelleyerek Halep’ten Musul’a kadar işgal etmek istiyor. Misaki-Milli sınırları ile Osmanlı hayalinin gerçekleşmesi ancak Güney Kürdistan'ın petrol ve doğalgaz alanlarını işgal ederek gerçekleşeceğinin hesabını yapıyor” dedi.
DUHOK’A ASKERİ GÜÇ YIĞDI
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yönetimindeki Türkiye’nin, Federe Kürdistan ile Rojava’'da bulunan petrol ve doğalgaz alanlarını kontrol altına almaya yoğunlaştığını vurgulayan Pencewini, “Ağır ve giderek derinleşen bir ekonomik kriz yaşayan Türk ekonomisi gün geçtikçe battığı için Misaki-Milli sınırları ile Osmanlı hayalinin gerçekleşmesi ancak Güney Kürdistan'ın petrol ve doğalgaz alanlarını işgal ederek gerçekleşeceğinin hesabını yapıyor. Bundan dolayı sınır hattında bulunan alanları işgal ediyor.
İki hafta önce büyük bir askeri gücünü Duhok'a yerleştirdi. Şimdi de bir taraftan Êzidî askeri güçlerini yok etmek, diğer taraftan da Güney Kürdistan'daki mevcut askeri güçlerine yardımcı olmak için Şengal’e yakın bir ilçeye büyük askeri güç yığıyor. Başika ve Duhok'ta oluşturdukları askeri üssünü Şengal’e yakın alanda da oluşturmak istiyor” diye konuştu.
BİRLİK ŞART
Türkiye’nin Kürtlere yönelik saldırılarda uluslararası, bölgesel ölçü ve anlaşmaları ayaklar altına aldığını ifade eden Pencewînî, şöyle devam etti: “Kürt halkı çok hassas bir süreçle karşı karşıya. Bu süreçte tüm siyasi Kürt güçlerinin bir arada durması, birlik olması gerekiyor. Kürt siyasi güçlerin tümü bir araya gelerek Avrupa, NATO, ABD, BM ve tüm dünyaya tek sesle hitap etmeleri, Kürt halkının da talebidir. Kürdistan'daki işgalci tüm devletler kendi aralarında çelişkili olmalarına rağmen söz konusu Kürt halkı ve çıkarları oldu mu birleşiyor. Türkiye, İran, Irak ve Suriye, Kürdistan'ın her parçasında birleşiyor. Her dört devletin istihbarat yöneticileri bir araya gelmesi bu yaklaşımın sonucudur. Devlet yöneticileri görüşüyor, askeri yetkililer de aynı zamanda askeri hazırlıklarını yapıyor. Tüm çabaları da Kürt örgüt ve partilerinin anlaşmamasını sağlamaktır.”
PLAN AYNI
Partilerin durumuna dikkati çeken Pencewini, Irak’ta yaşanan bir örneği hatırlatarak, şunları söyledi: “Siyasi bir güç, Bağdat'ta gidiyor ve diğer partinin aleyhine görüşmede bulunuyor, karşı planlar oluşturuyor. Durum, merkezi hükümetin artık Kürtlerle alay ettiği düzeye ulaştı. Ne Kürtleri dinliyor ne de hesaba katıyor. Bunun temel nedeni de Güney Kürdistan’daki siyasi güçlerin birlik olmaması, parçalı duruş sergilemesi, hatta birbirine karşı plan oluşturmasıdır. Kürt düşmanı güçler, aynı planı Doğu, Batı ve Kuzey Kürdistan’daki Kürt siyasi güçlerine de dayatıyor. Burada önemli olan nokta şudur; PKK, bir çatı örgütü olarak Kuzey ve Rojava'daki siyasi güçleri kontrol ederek Güney Kürdistan'da yaşanan siyasi çelişkilerin bu parçalarda yaşanmasının önüne geçiyor. Bundan dolayı işgalci güçler, başta Erdoğan olmak üzere siyasi, askeri, düşünsel olarak PKK'yi tasfiye etmek ve bölgedeki etkisini kırmak istiyor, bunun için çabalıyor.”
‘ERDOĞAN SİYASETİNE DESTEK VERİLMİYOR’
Ne dünya siyaseti ne de uluslararası güçlerin çıkarlarının Erdoğan'ın lehine işlediğine işaret eden Pencewini, “Erdoğan'ın işgal siyasetine destek verilmiyor. Birkaç sene içinde Erdoğan'ın Ortadoğu’ya yönelik siyaset ve zihniyetinin tamamen yenilmesini umuyorum. Tüm dünyaya tehdit olan DAİŞ yenilgiye uğratıldığı gibi Erdoğan'ın siyaseti de aynı şekilde ortadan kalkacaktır” dedi.