URFA - Oğlu Fadıl Şenyaşar’a 150 yıl, Enver Yıldız’a ise 12 yıl hapis cezası istenmesine tepki gösteren anne Emine Şenyaşar, “Ailemi öldürenler sadece bir kişi miydi? Adalet yok. Zulüm devam ediyor” dedi.
Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018’de AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın korumaları ve yakınlarının seçim çalışması sırasında Şenyaşar ailesi fertlerine yönelik işyeri ve hastane saldırılarıyla başlayıp, 4 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olaya ilişkin açılan davada, savcı mütalaasını mahkemeye sundu. Savcı, tutuklu Fadıl Şenyaşar için 150 yıla kadar, Enver Yıldız için ise 12 yıla kadar hapis cezası istedi. Mütalaaya tepki gösteren Emine Şenyaşar, “Adalet yok. zulüm devam ediyor” dedi.
‘AİLEMİ BİR KİŞİ Mİ ÖLDÜRDÜ?’
Mütalaayla Enver Yıldız’ın serbest bırakılmaya, oğlu Fadıl Şenyaşar’ın ise ömür boyu hapsedilmeye çalışıldığını söyleyen anne Şenyaşar, “Adalet yok. Sürekli mahkeme başkanının değiştiriyorlar. Oğluma 150 yıl, onlara 12 yıl istiyorlar. Ailemden 3 kişiyi öldürdüler. Birini de cezaevine koymuşlar. Zulüm devam ediyor. Onlardan bir kişiyi tutuklamışlar. Peki, ailemi öldürenler sadece bir kişi miydi? Niye hastanenin görüntülerini çıkarmıyorlar? Fadıl’ı bile takip edip öldürmek istediler. Gelip mahkemede ayakları üst üste atıp, karşımızda duruyorlar. Ben ailemden 3 kişiyi toprağa verdim. Yeter artık, ahımızı almasınlar. Çocuklarımı katledenler serbestçe geziyorlar. Oğlum 3 yıldır tek başına bir odada tutuluyor. Adalet için her yere gittim. Bize yapılan zulüm görülmüyor. Herkes bu zulme dur desin artık. Bizde yaşayan ölüyüz” diye konuştu.
‘MÜTALAA İDDİANAMENİN AYNISI’
Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin “taraflı” olduğunu söyleyen Ferit Şenyaşar, “Malatya’da kabul edilen bu iddianameyle yargılama başladı. Biz Urfa Adliyesi’nin Yıldız’ların kontrolünde olduğunu biliyorduk. Bu duruşmada savcının verdiği mütalaadan sonra, bu mahkeme heyetinin de Yıldız’ların kontrolünde olduğu izlenimi verdi. Mahkeme heyetinin başkanı değişmişti. Avukatlarımı savunma yaparken, müdahale ediyordu. Avukatımızı bile dinlemiyordu. Biz tarafsız bir mütalaa beklerken, savcı iddianamenin aynısını okudu. Mehmet Şah Yıldız’ın öldürülmesine ilişkin Bilirkişi Raporu ‘kimin öldürdüğü belli değil’ dese de savcı mütalaada kardeşimin bu kişiyi öldürdüğünü söylüyor. Ben savcıya ‘siz bilirkişi raporunu okudunuz, görüntülerde izlediniz, şimdi nasıl kardeşimin bu şahsı vurduğunu söylüyorsunuz’ dedim. Savcı, ‘Benim söylediğim önemli değil. Buna karar verecek olan mahkeme heyetidir’ diyerek topu mahkemeye attı” diye belirtti.
SAVCI AİLEYİ SUÇLADI
“Bize yönelik zülüm devam ediyor” diyen Şenyaşar, şöyle devam etti: “Savcıya göre biz onlara saldırmışız. Sanki biz onların iş yerine saldırmışız. Onları masum, bizi suçlu gösteriyor. Olayda 2 kardeşim ve babam linç edilerek, vahşice katledildi. Mütalaada Yıldız’lardan olaya ilişkin tek tutuklu olan kişi için ise ağır tahrikten ceza istiyor. Enver Yıldız’ın tahliye edilmeye çalışıldığını düşünüyoruz. Mütalaayı kabul etmeyeceğiz. Sonu ne olursa olsun, adalet mücadelemizden asla vazgeçemeyeceğiz. Gerçekleri ortaya çıkaracağız.”
NE OLMUŞTU?
Urfa’nın Suruç ilçesinde 24 Haziran 2018 Genel Seçimleri öncesi 14 Haziran’da AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız’ın esnaf ziyareti esnasında korumaları ve yakınlarının Şenyaşar ailesine ait işyeri ve hastaneye uzanan saldırıları sonucu, Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Adil ve Celal Şenyaşar ile vekilin ağabeyi Mehmet Şah Yıldız yaşamını yitirdi. Olayda Mehmet, Ferit ve Fadıl Şenyaşar ile birlikte toplam 8 kişi de yaralandı.
Saldırı sırasında yaralanan Fadıl Şenyaşar ve kardeşleri, tedavileri devam ederken gözaltına alındı ve sonrasında Fadıl Şenyaşar tutuklandı. Şenyaşar, halen Elazığ Kapalı Cezaevi’nde tek kişilik odada tutuluyor. Olaydan 15 ay sonra 18 Eylül 2019’da AKP’li vekilin ağabeyi Enver Yıldız, 50 kişilik koruma ordusuyla geldiği Urfa Adliyesi’nde teslim olduktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olaydan 18 ay sonra ise Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sadece işyerinde yaşananlara olaya ilişkin iddianame hazırlandı. İddianamede, Şenyaşar ailesine dönük asıl saldırının yaşandığı hastane boyutuna yer verilmedi. Yürüyerek gittiği Suruç Devlet Hastanesi’nde katledilen Hacı Esvet Şenyaşar’a ilişkin ise 2 buçuk yıldır henüz bir yargılama yapılmış değil. İddianamede, tutuklu Fadıl Şenyaşar ve yaralı kurtulan Ferit Şenyaşar’ın da aralarında olduğu 13 kişiye, “öldürme, öldürmeye teşebbüs, yaralama, mala zarar verme, ateşli silah bulundurma” gibi suçlamalar yöneltildi. İddianame, Urfa 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, dava daha sonra “güvenlik” gerekçesiyle Malatya’ya nakledildi.
Davanın 15 Nisan’da görülen ve koronavirüs nedeniyle kimsenin katılmadığı ilk duruşmada, mahkeme heyeti sadece Fadıl Şenyaşar ve Enver Yıldız’ın tutukluluk halleri üzerinde değerlendirme yaparak, duruşmayı erteledi. Davanın 2’inci duruşması 9 Temmuz, 3’üncü duruşması 2 Ekim, 4’üncü duruşması ise 20 Kasım’da görüldü. Pandemi gerekçesi ile duruşma salonuna aileler dışından kimse alınmadı.
20 Kasım’da görülen son duruşmada, savcı mütalaasını mahkemeye sundu. Mütalaada, tutuklu Fadıl Şenyaşar’a bir kez “Kasten öldürme”, 8 kez “Kasten öldürmeye teşebbüs” iddiasıyla 150 yıla kadar hapis cezası istendi. Enver Yıldız için ise “ağır tahrik ile öldürme” suçundan 12 yıla kadar hapis cezası istendi. Savcı dosyanın diğer sanıkları için ise basit yaralamadan ceza istedi.
MA / Barış Polat