Zaten dağa gitmiş olan ya da haber alamadıkları çocuklarının dağa kaçırıldığını iddia eden kimi aileler, 3 Eylül 2019 tarihinden bu yana bu durumdan sorumlu tuttukları Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Diyarbakır İl Örgütü binası önünde bekleyiş halinde. Parti binasının önünde oturan az sayıdaki bu ailelere dün, 2016 yılında henüz 9 yaşında iken dağa kaçırıldığını öne sürdüğü oğlu Hamza için Hakkari'den gelen anne Rukeyda ve kızı Aysun Adıyaman da dahil oldu.

 

Anadolu Ajansı'na (AA) yaptığı açıklamada oğlu için oturma eylemine katıldığını söyleyen Anne Rukeyda Adıyaman, "Oğlum okuldan kaçırıldı. Hamza ne olur gel" diye seslendi. Abla Aysun Adıyaman da kaçırıldığını iddia ettiği kardeşine kolluk güçlerine teslim olması çağrısında bulundu.

 

TOPU ZAP NEHRİ'NE DÜŞTÜ

 

Oysa ki anne ve kızının, 9 yaşında kaçırıldığını ileri sürdüğü Hamza’nın, 9 Mart 2016 tarihinde okul çıkışı arkadaşları ile oynadığı sırada Zap Nehri'ne kaçan topu almak isterken dengesini kaybedip, suya düşerek kaybolduğu biliniyor. Bu olay, o günlerde ana akım medya organları dahi birçok basın-yayın organına da haber oldu. 

 

Servis edilen bu haberlere göre, Hakkari-Van karayolunun 20 kilometresinde yer alan Kırakdağ (Dêz) Köyü’ndeki Şehit Yarbay Mesut Koru İlkokulu öğrencisi olan Hamza’ın, saat 16.00'da arkadaşlarıyla okul çıkışı Zap Nehri kenarında bulunan okul bahçesinde top oynamaya başladı. Bir arkadaşının vurması üzerine nehre doğru giden topun arkasından giden Hamza, nehrin kenarında bir anda dengesini kaybederek suya düştü, bir süre sürüklendikten sonra da gözden kayboldu.

 

VALİ AÇIKLAMA YAPTI

 

Arkadaşlarının haber verdiği köylülerin çağrısı üzerine köye gelen AFAD ve itfaiye ekipleri arama çalışması başlattı. Ertesi gün ise, dönemin Hakkari Valisi Yakup Conbalat, beraberinde Emniyet Müdürü Resul Holoğlu, İl Jandarma Alay Komutanı Kurmay Albay Demiray Demirce ve Milli Eğitim Müdürü Mahmut Kurtaran ile köye gelerek aileye geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Okul yöneticileri ile bir süre görüşen Vali Canbolat, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada "Zap suyuna düşen Hamza Adıyaman isimli öğrencimiz için arama çalışmaları sürüyor. Jandarma Genel Komutanlığı ve Van Emniyet Müdürlüğü'nden dalgıç ekibi istedik. İnşallah en kısa zamanda bulunur" dedi.

 

Küçük çocuğu arama çalışmaları 2 aydan fazla süre devam ettikten sonra sonlandırıldı. 

 

KÖYLÜLER: AİLE İNANMAK İSTEMİYOR

 

Arkadaşlarının gözleri önünde Zap Nehri'ne düşerek kaybolan Hamza’nın dağa kaçırıldığını öne süren anne ve ablasının HDP önünde oturmaya başlaması üzerine yaşadıkları köyün sakinlerine ulaştık.

 

Telefonla ulaştığımız köy sakinleri, iki aydan fazla devam eden arama çalışmaları sırasında küçük çocuğun sadece ayakkabısına ulaşıldığını anlattı. Köylüler, arkadaşlarının tanıklıklarına rağmen ailesinin Hamza’nın Zap suyuna kapıldığına bir türlü inanmak istemediğini ifade etti. 

 

EYLEM NASIL BAŞLADI?

 

HDP önündeki eylem, Hacire Akar’ın kayıp oğlu Mehmet Akar’ın dağa kaçırılmak istendiğini ileri sürerek 22 Ağustos 2019 tarihinde parti binası önüne gelip, iki gün oturmasının akabinde başladı. 

 

Annesinin kaçırıldığını iddia ettiği Mehmet Akar, iki gün sonra “Ailem beni evlendirmek istedi, evden kaçtım” diyerek ortaya çıktı. Yargının hakkında ‘ev hapsi’ kararı verdiği Akar, çok zaman geçmeden de ailesi tarafından evlendirildi.

 

Yaşanan bu olay sonrası Emniyet Müdürlükleri, çocukları için kayıp başvurusunda bulunmuş aileler tek tek arayıp HDP önüne yönlendirmeye başladı ve bazıları 3 Eylül’de gelip parti binası önüne oturmaya başladı. 

Geceleri burada konaklamaları sağlanan Diyarbakır Öğretmen Evi’nden her sabah 09.00’da polis eşlik ettiği servis aracı ile alınan aileler, getirildikleri parti binası önünde kurulan çadırda akşam 17.00’ya kadar bekledikten sonra tekrar aynı servisle geri götürülüyor. 

 

Bu ailelere günlük 150 ila 300 TL arasında değişen ücretler ödendiği yönündeki kimi bilgiler ve adlarına Ziraat Bankası’na açılan hesaptan polis eşliğinde paralarını çektikleri anlara dair fotoğraflar da yakın zamanda kamuoyuna yansıdı. Aileler arasında zaman zaman yaşanan ve polislerin ayırmak zorunda kaldığı kavgaların da bu ücret farklılığından kaynaklandığı yönünde iddialar sözkonusu.