İZMİR – Yaşanan depremde evlerinin hasar görmesi üzerine 68 yaşındaki Nofa Yapıcı, hasta eşi ve 3’ü engelli 5 çocuğu ile birlikte çadırda kalmaya başladı. Ailenin yaşadığı en büyük zorluk ise koşulların engelli çocukları için uygun olmaması.
İzmir’de 30 Ekim günü meydana gelen ve 115 insanın hayatını kaybettiği 6.9 büyüklüğündeki depremde en çok etkilenen merkezlerden biri 17 binanın yıkıldığı, yüzlercesinin hasar gördüğü Bayraklı ilçesi oldu. Evleri yıkılan ya da hasar gören depremzedeler, felaketin üzerinden geçen iki haftayı aşkın süredir yaralarını sarma çabasında. Aileler etkisini artıran soğuk havaya rağmen günlerdir çadırlarda kalmaya devam ediyor.
Çadırda kalan bu ailelerden biri 37 kişiye mezar olan Rıza Bey Apartmanı'nın yakınındaki evleri hasar gören Yapıcı Ailesi.
Ekonomik nedenlerle 1990’lı yıllarda Urfa'nın Siverek ilçesinden İzmir’e göç etmek zorunda kalan aile, 3’ü engelli 7 çocuk sahibi. Çocuklarından ikisi evli olan aile diğer beş çocukları ile birlikte yaşamlarını kaldıkları çadırda sürdürme çabasında.
Depreme eşi ve çocukları ile birlikte evde yakalandıklarını anlatan 68 yaşındaki anne Nofa Yapıcı, yaşanan sarsıntıda yıllarca çalışıp, didinerek biriktirdikleri para ile satın aldıkları evlerinin hasar gördüğünü belirtti. Bunun üzerine çadıra yerleştiklerini söyleyen anne Yapıcı, “Eşimin yaşından dolayı artık kulakları işitmiyor. 3 oğlumdan biri zihinsel, diğer ikisi fiziksel engelli. Bunlardan biri aynı zamanda böbrek hastası ve diyalize bağlı yaşıyor. Mecbur onu da çadıra getirdik. Çünkü artçılar devam ettiği için eve gidemiyoruz. 30 yaşındaki oğlum zihinsel engelli. İki kızım tekstil atölyesinde çalışıyor, geçimimizi öyle sağlıyoruz” diye belirtti.
Engelli çocuklarının bakımının normal koşullarda bile zor olduğunu dile getiren Yapıcı, kaldıkları çadır şartlarında depremde daha çok zorluk çektiklerini anlattı. Yapıcı, “En çok lavabo sıkıntısı çekiyoruz. Lavabo var ama içinde su olmadığı için kullanamıyoruz. Engelliler için yapılan herhangi bir şey yok” dedi.
'ÇOK ÜŞÜYORUZ'
Kaldıkları çadırda özellikle geceleri havanın çok soğuk olduğunu ifade eden Yapıcı, şunları dile getirdi: “Çok üşüyoruz. Herkes ateş etrafında toplanıp ısınıyor. Herkes bir çadırda kalıyor. Hijyen ve temiz olmak mümkün değil. Zaten salgında var ne yapacağımızı bilmiyoruz.”
Koşullardan kaynaklı çocukları ile perişan olduklarından yakınan Yapıcı, hasar tespit çalışmaları biter bitmez, hasarlı da olsa evine geri döneceğini dile getirdi. Anne Yapıcı, “Hasarlı olsa dahi evime gideceğim. Çünkü gidecek başka bir yerim yok” dedi.