Ekonomik krizin günden güne etkisinin arttığı  Türkiye’de insanlar geçim sıkıntısı yaşıyor. İşsizliğin yoğun olduğu kentlerden biri olan Van'da pandemiyle birlikte iş bulmak neredeyse imkansız. Sınır kapısının kapalı olması, tarım giderlerinin yüksekliği, yayla ve meralardaki yasaklar nedeniyle hayvancılığın bitme noktasında olduğu kentte surum içler acısı. Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Şerefiye Mahallesi’nde kurulan semt pazarında ise hem alıcı hem satıcı zor günler yaşıyor. Kurulan semt pazarında alışveriş yapan yurttaşlar, yüksek fiyat karşısında sadece etiketlere baktıklarını, kısıtlamalara rağmen geçinemediklerini ifade etti. 

 

İKİ POŞETE 50 TL HARCADI

 

Aldığı 700 TL’lik yaşlılık maaşıyla pazarda alışverişe çıkan Kemal Ağırbaş (77), yüksek fiyatlar karşısında ancak iki poşet ürün alabildiğini ifade etti. Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte daha bir zorlanacaklarını söyleyen Ağırbaş, “Ekonominin durumu hiç iyi değil. Artık bir şey alamıyoruz. Pahalılık bizi adeta çökertti, etiketlere bakmakla yetiniyorum. 50 TL harcadım ancak iki poşet ürün alabildim. Bu kışı nasıl atlatacağız Allah bilir” dedi. 

 

'2 TORBA PATATESLE İDARE EDECEĞİZ'

 

Daha önceki yıllarda kış için 8 torba patates aldıklarını belirten Ağırbaş, şimdi ise sadece 2 torba alabildiklerini söyledi. Ağırbaş, “7 ay boyunca bu patatesle artık idare edeceğiz. Hepimiz perişan durumdayız. İş yok, güç yok. Gençlerimiz tüm kış boyunca evde kalıyor ta ki ilkbahara kadar. İlkbahar ayına kadar gelir olmadan nasıl geçineceğiz. Neyle geçineceğiz ne yiyeceğiz. Şuan yaşlılık maaşı alıyorum. Bu maaşla iyi kötü geçiniyorum. 12 çocuğum var. Bazıları evli bazıları da öğrenci. Artık öğrenci okutacak durumda değiliz. Hepsi de evde oturuyor. Tek isteğimiz ekonominin düzelmesi ve işsizliğin azalmasıdır” diye konuştu.

 

MUFTAKTAN KISIYOR

 

Pazara geldiğinde cebindeki paranın hemen eridiğini söyleyen Gönül Soçin de, artan hayat pahalılığından dolayı mutfaktan kıstığını dile getirdi. Soçin yaşadığı zorlukları şöyle sıraladı:" Pazara alışveriş için çıktım. Artık bir şey alınmıyor. Cebindeki para hemen bitiyor. Domates ve biberin kilosu 5 TL olmuş. Bu durum mutfağa da yansıyor. Geçen yıl iki katı aldığımız ürünün, bu sene ancak yarısını alabiliyoruz. Mesela her yıl kış için konserve ve turşu tutuyordum. Bu yıl her şey pahalı olduğu için yarısını ancak tutabildim. Sadece ben değil herkes aynı durumda. Eskiden 100 TL’ye  8-9 bidon turşu tutuyordum. Bu yıl o parayla ancak 2 bidon tuttum. Her şey artıkça mecburen mutfaktan, boğazdan, evin giderinden ya da elbiseden kısmak zorunda kalıyoruz.  Her şeyden kısmamıza rağmen yetmiyor. 3 tane çocuğum var. Bir çocuğum üniversiteye hazırlanıyor. Biri lise bir diğeri de daha ilkokulda. Bunun üstüne eğitim masrafı da binince iyice zorlanıyoruz. Ayın yarısında artık durma noktasına geliyoruz.” 

 

‘İŞ YAPAMIYORUZ’

 

Yıllardır semt pazarında esnaf olan Nedim Soylu ise, insanlarda para olmadığı için, iş yapamadıklarını anlattı. Soylu, “Pandemiden dolayı pazarda artık eskisi gibi iş yok. Ben de burada patates ve soğan satarak geçinmeye çalışıyorum. İş olmayınca millete para da olmuyor.  Bu durum bize de yansıyor. Eskiden günlük 2 bin TL iş yapıyorduk; şimdi 200 -300 TL ancak iş yapıyorum, o da kurtarmıyor. Geçim çok zor olmuş artık” diye ifade etti.