Irak Hükümeti ve Federe Kürdistan Bölgesi Yönetimi arasında geçtiğimiz günlerde Êzidî halkının yurdu Şengal’e dair imzalanan anlaşmaya dönük tepkiler ve tartışmalar sürüyor. Bölgenin yönetimi ve güvenliğine ilişkin maddeler içeren anlaşmaya göre, Şengal’in yönetimi değiştirilip, bölgeye güvenlik güçleri sevk edilecek. Bu durum Şengal halkının geleceğinin ipotek altına alınması anlamına geliyor. 

 

Irak Federe Kürdistan Bölgesi'nin başkenti Hewlêr (Erbil) kentine yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta bulunan Musul vilayetine bağlı olan Mahmur Kampı da 15 aydır ambargo altında tutuluyor. Kampa yönelik dönem dönem Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait savaş uçakları saldırı yapıyor. 

 

Mahmur Kampı sakinlerince oluşturulan Şehit Rustem Cudi Halk Meclisi Eşbaşkanı Hacı Kaçan, Şengal’e dair varılan anlaşmaya tepki gösterdi.

 

ÊZIDÎLERDE YENİ YARALAR AÇACAK

 

Şengal halkının hala yaralarını saramadığına işaret eden Kaçan, “Şengal halkı toplu mezarlarına daha yeni ulaşıyor. 2014 yılında DAİŞ tarafından kaçırılan binlerce genç, kadın ve çocuk hala bu çetelerin elinde. Ve halen bu kişilere dair herhangi bir ize rastlanılamadı. Bu halk daha yeni yeni yaralarını sarmaya başladı” dedi. 

 

Kaçan, halk için bu kadar zorlu olan bir süreçte Bölgesel Yönetim ve Irak Hükümeti tarafından yapılan bu anlaşmaya dair “Êzidî halkının iradesini teslim almaya dönüktür. Aynı zamanda Şengal'in bağımsızlığını yok etmeye dönüktür. Böylesi bir anlaşma Êzidî halkının yaraları üzerinde yeni yaralar açacaktır. Bunun kabul edilir bir tarafı yok. Hem Êzidî halkını yalnız bırakıp büyük bir katliamla yüz yüze bırakacaksın, hem de bunun üzerinde gelip böylesi bir anlaşmanın altına imzanı atacaksın. Bu anlaşma yeni bir fermanın yapılacağının kararıdır” ifadelerini kullandı.

 

'ŞENGAL'İN İRADESİ ESAS ALINMALI'

 

“Irak hükümetinin, özelde de KDP'nin şunu çok iyi bilmesi gerekir. Êzidîler o günleri unutmadı ve unutmuş da değiller" diyen Kaçan, şunları ekledi: "Bundan kaynaklı iki tarafın da böylesi bir anlaşmadan ziyade, daha önce yaptıkları yanlışları telafi etmek adına Şengal halkının iradesini esas almaları gerekirdi. Bugün yapılmak istenilen insan vicdanına ve ahlakına aykırıdır. Şengal’de yaşam yeniden kuruluyor. Êzidîler yavaş yavaş topraklarına geri dönüyor. Şengal'de Şengalliler tarafından kurulan halk meclisleri yeni bir yaşam ördü ve örmeye devam ediyor. Kendini yönetme ve aynı zamanda demokratikleşmeyi esas alan ilkeler doğrultusunda bir sistem kurulmuş. Bu sistem gün be gün daha da güçleniyor ve büyüyor.  Bu sistem halka artık katliamdan geçmeyeceğinin inancını ve umudunu veriyor.”

 

YENİ BİR KATLİAMA KAPI AÇILDI

 

Êzidîlere herhangi bir saldırı ve katliam girişimini önleyecek sistemin ve mekanizmanın Şengal halkı tarafından kurulduğuna dikkat çeken Kaçan, “Ama Irak hükümeti ve KDP arasında yapılan bu anlaşma yeni bir katliama kapı açmış oldu. Şengalliler tarafından kurulan sistem ile Irak Hükümeti ve KDP arasında yapılan anlaşma tamamıyla birbirine zıttır ve karşıdır. Bundan dolayı da bugün imzalanan bu anlaşmaya yönelik bölgede ciddi tepkiler söz konusudur" diye belirtti.

 

HATADAN GERİ DÖNÜN

 

Anlaşmaya karşı olduklarını söyleyen Kaçan, “Şengal dağında annelerinin kucağında açlıktan, susuzluktan ölen çocukların, DAİŞ tarafından kaçırılan Êzidî kadınları ve çocukları unutmak için böylesi bir anlaşmayı imzalamak halkları tanımamaktır. Biz Mahmur halkı bu anlaşmayı imzalayanlara buradan sesleniyoruz; bu hatanızdan geri dönün. Eğer bir çözüm olacaksa bu esas muhatapları ile konuşulur. Êzidî halkının gelecekte böylesi katliamları tekrardan yaşamaması adına bir anlaşma yapılır. Bunun ötesinde bir çözüm yok” dedi. 

 

Bugün Şengal'de yaşanan şeylerin Mahmur’da da yaşandığını belirten Kaçan, 2019'un Temmuz ayından beridir Mahmur halkı üzerinde süreklileşen bir ambargonun olduğunu hatırlattı. Ambargonun halkların iradesini tanımamak şeklinde yorumlayan Kaçan, Mahmur halkının ne Irak'a, ne KDP'ye, ne de dünyanın herhangi bir ülkesine bir zararının dokunmadığı belirtti. Mahmurluların diğer mültecilerden farkının örgütlü oluşu olduğunu söyleyen Kaçan, “Maxmur halkı kendi sistemini kurarak, yaşamını ördü. Böylesi bir sistemi oturttuğumuz için, dünya halklarının sevinmesi gerekirdi. Biz kendi kendimizi yönetiyoruz. Tek istediğimiz bu ambargo ve ablukanın son bulmasıdır. Bu yüzden bugün Şengal'de yapılmak istenen aslında Mahmurda da uygulanıyor" ifadelerini kullandı.

 

TÜRKİYE’NİN İSTEĞİ ÜZERİNE YAPILDI

 

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı her konuşmada Şengal ve Maxmur’u hedef gösterdiğini vurgulayan Kaçan, şunları söyledi: “O yüzden bu anlaşma Türkiye'nin isteği üzerine olmuştur. Çünkü bu anlaşmanın yerinde ve doğru bir anlaşma olduğunu söyleyen tek ülke Türkiye oldu. DAİŞ ne yaptı? Şengal'e saldırdı. Mahmur'a saldırdı. Dolayısıyla 2014 yılında Şengal ve Mahmur üzerinde yapılmak istenilen çöktürme planı ile bugün ki anlaşma aynıdır. Bundan dolayı bugün hem Şengal'de hem de Mahmur'da keşif uçakları sürekli uçuyor. Bu özgür iradeyi tanımamaktır. Şengal ve Mahmur'da özgür bir irade olduğu için böylesi bir anlaşma yapma gereği duydular.” 

 

BUGÜN SUSARSANIZ YARIN...

 

Yapılan anlaşmanın “köleliği halka farz kıldığı” yorumunda da bulunan Kaçan, “Mültecilerin sesiyim diyen BM nerede? Buna karşı sessiz kalan bütün kurum ve kuruluşları kınıyoruz.  Mahmur halkı olarak buradan dünyaya sesleniyoruz; Şengal halkına saygı duyun, bu anlaşmaya dur deyin. Eğer bugün susarsanız, sonrası çok geç olabilir. Bugün Şengal ve Mahmur yarın başka bir yer olur. Bugün kim susarsa bilinsin ki yarın sıra ona gelecektir. Sessimizi duyun ve ona göre harekete geçin” diye konuştu.

 

MA / Mahmut Ruvanas