Sağlık Bakanlığı havaların soğumaya başlaması ile birlikte mevsimsel gribe yakalanacakların sayısında yaşanacak artışın koronavirüsle mücadeleyi olumsuz etkileme tehlikesi bulunması dolayısıyla geçtiğimiz günlerde 1 milyon 500 bin doz grip aşısı ithal etti. Fakat Bakanlığın hem grip hem de koronavirüse yakalanması durumunda hayati tehlike yaşayabileceği belirlenen ve ‘riskli grup’ olarak tarif ettiği kriterlere uyan kişileri baz alarak getirttiği 1 milyon 500 bin dozluk aşının ihtiyaç duyulan miktarın çok altında olduğu görüşü hakim.

 

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Halis Yerlikaya, grip aşısında sipariş edilen dozun ihtiyacı karşılayıp karşılamayacağı, virüsün yayılmasını önlemek için alınan tedbirleri ve salgının seyri hakkında Mezopotamya Ajans’ına (MA) konuştu.

 

‘DURUMU BİZ DE BİLMİYORUZ’

 

Sağlık Bakanlığı’nın vaka artışı yaşandığı yönündeki açıklamaları işaret eden Yerlikaya,  açıklanan verilerin üzerinde bir durumla karşı karşıya olunduğunu ifade etti.

 

Pandemi sürecinin başından bu yana hükümete “şeffaflık” çağrısında bulunduklarını söyleyen Yerlikaya, “Sağlık Bakanlığı gerçekleri hem bizlerden hem de toplumdan gizliyor. Bir vaka, hasta tartışması vardı. Sonuçta PCR testi pozitif olan herkesin bu hesaplamalara katılması gerekirken, bunların katılmadığı, sadece hastanelerde tedavi altına alınanların, testi pozitif ve durumu daha ağır olan kişilerin hesaplamalara katıldığı yönünde bilgiler var. Şuan durum nedir açıkçası biz de bunu ne yazık ki bilmiyoruz” dedi.

 

SONBAHAR UYARISI!

 

Sonbahar mevsiminin son ayına girildiğine dikkat çeken Yerlikaya, “Artık havaların soğumasıyla birlikte Türkiye genelinde bütün kapalı ortamlarda insanların daha çok bir araya geleceğini öngörüyoruz. Bu bir araya gelişlerle birlikte vaka sayılarında ciddi bir artışın ortaya çıkacağını öngörüyoruz. Grip mevsimi geliyor, grip ile Kovid-19 etkinliği olan Sars-Cov-2 birlikteliğinde çok ciddi bir etki yaratacağını, ikisinin aynı hastada buluşması durumunda şiddetli bir enfeksiyon tablosunun ortaya çıkabileceğini öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Grip ve Kovid-19’un bir araya gelmesiyle daha yıkıcı bir takım sonuçlar ile karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulunan Yerlikaya, Dünya  Sağlık Örgütü’nün (WHO) grip aşısı yapılması yönündeki önerisini hatırlattı.  

 

Öneride  65 yaş üstü, kronik hastalığı olan, diyabet ve kanser hastası, sürekli ilaç kullananlar ile sağlık çalışanlarının aşıyı kullanması gerektiğinin belirtildiğini kaydeden Yerlikaya, “Sağlık çalışanları da risk gruplarının başında geliyor. Bunların hepsinin aşılanması gerektiği yönünde bir önerisi var. Aslında 6 ayın üzerindeki herkese bu aşı öneriliyor” diye konuştu.

 

AŞILARI İTHAL EDEN DURUMA GELDİK

 

Yerlikaya, Türkiye’nin 2011 yılına kadar kendi aşısını kendisi üreten bir ülke durumundayken, izlenen sağlık politikalarından kaynaklı aşıları ithal eden bir duruma geldiğini de ekledi.

 

AŞI GETİRİLEMİYOR

 

Olası risk nedeniyle Türkiye’ye en az 10 milyon doz aşı ithal edilmesi gerektiğinin altını çizen Yerlikaya, “Türkiye’de 1 milyon 100 bine yakın sağlık çalışanı var. Bunlarla birlikte kronik hastalar, kanser hastaları, kalp hastaları ve risk grubunda olanlar başta olmak üzere herkese aşının ücretsiz temin etmiş olması lazım. TTB olarak temmuz ayında bu yönde Bakanlığa bir çağrımız oldu. Ne yazık ki bunlar yine yapılmadı. Grip aşısını getiremeyen bir ülkenin Kovid-19 aşısı bulunursa nasıl getireceğiyle ilgili de soru işareti var. Türkiye 1 milyon 500 bin doz aşı getirildiği söyleniyor, tabi Bakanlık bunu da şeffaf olarak açıklamadı. Hangi dozda aşı getirildiğini net olarak bilmiyoruz” dedi.

 

SAĞLIKÇILARLA TOPLUM KARŞI KARŞIYA 

 

Yerlikaya, grip aşısının yeterli oranda getirilmemesinden kaynaklı toplum ile sağlık çalışanlarının karşı karşıya getirildiğini belirterek, şunları söyledi: “Başlangıçta en az 9-10 milyon doz gelmesi gerekiyordu. Şu an bu aşının gelmemesi toplum ile sağlık çalışanları ve hekimleri karşı karşıya getiriyor.  Sağlık alanında yeni bir şiddetin sebebi olmuş durumda. Şu an benim hastalarım kanser hastası, bu hastalarım kronik hasta konumunda ve aşı olmaları gerekiyor. Sistemde kanser tanısı olduğu ortada 65 yaş üstü olanlar da dahil olmak üzere başka ek kronik hastalığı olmasına rağmen Bakanlığın nasıl olduğu bilmediğimiz karmaşık algoritması var. Şu anda insanlarımızın aşı ile ilgili bir arayışı var. Sağlık kurumlarına başvuruyorlar ama sistemde baktığımız zaman Sağlık Bakanlığı algoritmasına göre bu kişiler aşılanmayacak. Hastalar da şuan risk var ama ortada aşı olmadığı için, Sağlık Bakanlığı yeterli düzeyde aşı getirmediği için aşıyı yapamıyoruz.”

 

VAKA SAYISI YÜKSELİŞE GEÇTİ

 

Diyarbakır’da son bir haftadır virüsün tekrardan yükselişe geçtiği bilgisini de paylaşan Dr. Yerlikaya, artışa geçen virüs ve grip mevsiminin gelmesinin yaratacağı yıkıcı etkiden kaynaklı endişe içinde olduklarını sözlerine ekledi.

 

MA / Fethi Balaman