DİYARBAKIR - Kardeşi Mustafa Aslan tarafından katledilen Melek Aslan için katledildiği yerde açıklama yapan kadınlar, “Sabrımız taştı” dedi. 

Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesine bağlı Sanat Sokağı'nda dün kardeşi Mustafa Aslan (20) tarafından katledilen Melek Aslan için basın açıklaması gerçekleştirildi. Dicle Amed Kadın Platformu tarafından Sanat Sokağı’nda yapılan açıklamada “Kadın kırımına karşı yasta değil isyandayız” yazılı pankart açıldı. “Kimsenin namusu değiliz”, “Öldürülüyoruz çünkü devlet katili koruyor”, “Melek için isyandayız” ve “Katilin iyi hali olmaz”  yazılı dövizlerin asıldığı açıklamada polis, “İstanbul sözleşmesi yaşatır” dövizine izin verilmeyeceğini belirtti. Dövizin indirilmesi ile geçilen basın açıklamasında, “Jin jiyan azadî” ve “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları atıldı.

Açıklamaya Rosa Kadın Derneği, Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP),  Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe örgütleri ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır il yönetimikatıldı.

‘KAOS GİDEREK DERİNLEŞİYOR’

Burada konuşan Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (TÜM BEL SEN) Şube Eşbaşkanı Nihal Yanık, ülkedeki kaosun giderek derinleştiğini belirterek, “İktidarın tekelinde yürüyen sistem; ülkede adalet, hukuk, demokrasi, kadın, genç ve çocuk hakları adına hiçbir şey bırakmamıştır. İktidar, Diyanet İşleri’ni de arkasına alarak çocuk istismarını meşrulaştırmak için çocuk yaşta evliliği yasal hale getirmiştir. Kadınlara yönelik her türlü şiddet, taciz ve tecavüz olaylarında yasalarda tanıdığı esneklik ile bu olayların yaşanmasına adeta çanak tutmaktadır” dedi.

‘SABRIMIZ TAŞTI’

İktidarın kendisine muhalif olan siyasetçileri, kadın aktivistleri, kadın kurumları ve basın emekçilerini hedef alarak neredeyse yaşam hakkı tanımadığını kaydeden Yanık, en demokratik hakları olan yaşamak ve yaşatma mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini belirtti. Melek’in katledilmesinde tek sorumlunun sadece erkek kardeşi olmadığını dile getiren Yanık şöyle konuştu: “Kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve katliamlar AKP iktidarının 20 yıllık politikaları sonucu artık sabrımızı taşıran bir hal almıştır. Devlet bu yanlış tutumundan derhal vazgeçmelidir, aksi takdirde kadınlar ölmeye devam edecektir. Kadınların yaşamını güvence altına alan başta İstanbul Sözleşmesi’ni ve her türlü koruyucu uygulamayı yürürlükten kaldırarak, erkek faillere iyi hal indirimleri vererek ya da tutuksuz yargılama ile erkek şiddetinin çarkını dizayn etmekten geri durmadığı sürece şiddetin ve kadın katliamlarının önlenmesi mümkün olmayacaktır.”  

'ORHAN V. DE CEZAİ YAPTIRIMA TABİ TUTULSUN'

“Melek’in koruma kararına rağmen herhangi bir yaptırım uygulamayan mekanizma Orhan V.’nin, Melek Aslan katliamında azmettirici bir rol almasına sebep olmuştur” diyen Yanık, “Buradan Orhan V.’nin bir an önce cezai yaptırıma tabi tutulması gerektiğini de belirtiyoruz. Melek Aslan’ın katledilmesinde tek sorumlu kardeşi değil, Sakarya’dan Adıyaman’a oradan Diyarbakır’a uzanan kadın düşmanlığıdır. Bu olay bize Türkiye’nin her kentinde kadına yönelik şiddetin, kadın katliamlarının nasıl organize bir şekilde uygulanabildiğini gösteriyor. Uzaklaştırma kararına rağmen, harekete geçen erkek zihniyet kendini Sakarya’dan Adıyaman’a oradan da Diyarbakır’a kadar var etmiştir. Her yerde kadını katledenler erkek zihniyeti, erkek politikalarıdır. Bu politikalara karşı kadın mücadelesini her gün biraz daha büyüterek alanlarda durmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘İKTİDAR KADIN KIRIMINI MEŞRULAŞTIRIYOR’

Aslan’ın apar topar kamuoyundan habersiz bir şekilde defnedilmesini kabul etmediklerini kaydeden Yanık, “Kadın cinayetlerinin politikliğine bağlı olarak kadınların cenazelerine olan yaklaşım toplumun şiddete karşı refleksini de ortadan kaldırmaya dönük bir yaklaşımdır. Her gün katlediliyoruz,  Çünkü caydırıcı cezalar verilmiyor. Öldürülüyoruz, Çünkü devlet koruyor. Öldürülüyoruz, Çünkü şiddete maruz kalan kadınların sesi duymazdan geliniyor. Öldürülüyoruz çünkü aile, toplum, devlet üçgeninde kadınlar şiddete boyun eğmeye mecbur bırakılıyor. Buradan bir kez daha haykırıyoruz iktidarın meşrulaştırdığı kadın kırımlarına karşı sebebi ne olursa olsun sessiz kalmayacağız ve mücadelemizi her koşulda sürdüreceğiz” sözleriyle tepki gösterdi.