Siyaset bilimci Güneş: Emperyalizmin kumaşı Kürtler ve Filistinlilere uymadı

img

İSTANBUL – Kürtlerin ve Filistinlilerin verdikleri mücadelelerle küresel güçlerin kıskacındaki Ortadoğu’nun mevcut idari, siyasi haritasını zorladığını belirten Doç. Dr. Hakan Güneş, "Bu halkların varlıkları ve gerçeklikleri emperyalizmin gerçekliğiyle örtüşmüyor" dedi. 

Ortadoğu’da son yüzyılı kana bulayan kriz ve çatışma halini derinleştiren kapitalist güçler ile onların yerel işbirlikçilerinin bölge üzerinde oynadığı oyunlar sürüyor. "Barışı getireceğiz" iddiasıyla bölgeye müdahalelerde bulunan güçler, halklara kan ve gözyaşı dışında başka bir şey getirmiş değil. Demokrasi ve özgürlük arayışlarını kendi çıkarları için tehdit olarak gören hegamon güçler, saha ve kaynak hâkimiyetlerini korumak, mevcut statükolarını sürdürmek korumak için geçmişte bölgesel piyonları öne sürerken, bugün ise doğrudan kendileri sahaya inmiş durumda.
 
Bu halin daha da beslediği çatışma ve kaos ortamının artık bu büyük güçleri de derin bir krize sürüklediği çıplak bir gerçeklik.  
 
Ortadoğu’nun yaşadığı mevcut kriz ve kaosun nedenlerini, küresel güçlerin müdahalelerini, bölge devletlerinin silahlanma yarışını, yeni enerji kaynaklarının petrolün önemini azaltmasının gelecekteki etkilerini, Kürt ve Filistin halklarının direnişleri ile Arap Baharı gibi halk hareketlerinin etkilerini ve mevcut krize dair çözüm yollarını İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Güneş, değerlendirdi. 
 
Güneş, halk mücadelelerinin görünürde bir başarıya ulaşmasa da yeni özgürlükçü ve çoğulcu bir kuşağın oluşmasına neden olduğunu, bunun da etkilerinin gelecek süreçlerde görüleceğini ifade etti.
 
ORTADOĞU’NUN ÖNEMİ
 
Tarihsel olarak hem dünyada hem de Ortadoğu müdahaleciliğinde Ümit Burnu, Baharat Yolu ve uzak yeni kıtaların keşfi gibi 15’inci yüzyılın sonu ile 16’ıncı yüzyılın başlarındaki büyük keşiflerin bir milat olduğunu dile getiren Güneş, bunun Osmanlı coğrafyasının ekonomik önemini yavaş yavaş yitirmesine yol açtığını belirtti.
 
Güneş, yayılmacılığın 1600’lerden 1800’lerin ortalarına kadar bir coğrafyanın tamamen işgal edilmesi biçiminde değil, bazı önemli limanların ele geçirilmesi, burada askeri karakol kurulması ve böylece sömürge merkezlerine altın, gümüş, baharat ve çeşitli endüstriyel değeri olan ürünlerin sevkiyatı biçiminde gerçekleştiğini belirtti. Yayılmacılığın Ortadoğu’ya yansımasının ise sonraki süreçlerde gerçekleştiğine kaydeden Güneş, 1800’lerin son çeyreğine gelindiğinde dünya üzerinde işgal edilmemiş tek bir noktanın bile kalmayacağı büyük bir yarışın başladığını dile getirdi.
 
PAYLAŞIM MÜCADELESİ BAŞLADI
 
1800’lerin son çeyreğinde Lenin’in ‘Emperyalizm’ kitabında anlattığı gibi “metal ihracından sermaye ihracına doğru gidilecek bir mali oligarşinin ortaya çıktığını” ifade eden Güneş, “Dünyanın teritoryal olarak paylaşımı Ortadoğu’ya da dünyadaki son paylaşım mücadelesinin yaşandığı 1800’lerin son çeyreğinde geldi. Bu Osmanlı’nın olduğu Ortadoğu açısından esas itibariyle 93 Harbi sonrası süreçtir. Bu aşamadan sonra Almanya’nın bir tarafta, İngiltere ve Fransa’nın diğer tarafta olduğu, bir başka tarafı ise Rusya’nın oluşturduğu bölgeye dönük ilginin olduğunu ve bu noktada çeşitli ülkelerin güçleri ölçüsünde Mısır, Kıbrıs derken Ortadoğu coğrafyasının pay edilmeye ya da yeni kolonizatörler tarafından ele geçirilmeye başlandığını görüyoruz” dedi.
 
Güneş, yayılmacılığın Suriye, Irak, Ürdün, Filistin, Kürt sahasına doğru genişlemesinin ise 19’uncu yüzyılın son çeyreğinde gerçekleştiğini belirterek, şunları ekledi: “Ama petrolün keşfedilmesi, savaş endüstrisinde savaş gemilerinde petrolün kullanılmaya başlanması, çift zamanlı motorun icadı gibi faktörler yüzyılın başında burayı artık altın kıymetine büründürdü. Daha sonra uzaktan borçlandırarak yarı sömürge haline getirilmiş olan Osmanlı İmparatorluğu’na doğrudan müdahaleler başladı. Dolayısıyla bu saha petrolüyle, stratejik önemiyle özellikle 19’uncu yüzyılın sonu, 20’nci yüzyılın başında büyük güçlerin İngiltere, Fransa, Almanya ve giderek Rusya’nın bir rekabet sahası haline geldi.” 
 
‘NEO-KOLONYAL SİSTEM HALEN SÜRÜYOR’
 
Emperyalizmin İkinci Dünya Savaşı'na kadar süren manda rejimleriyle, eski türden teritoryaların kontrolüyle sürmeyeceğinin tüm dünyada anlaşıldığını vurgulayan Güneş, “Dolayısıyla bu ülkeler peyderpey manda rejimi olmaktan çıktılar ve bağımsız ülkeler haline geldiler. Buralar neo-kolonyal yapılar haline geldi. Yani sözde içeride bir iktidar var, ama aslında politikalara dış güçler karar veriyor. Dolayısıyla bağımsızlar ama bağımsız değiller. Bu dönem aslında halen sürüyor. Şu anda Ortadoğu’da neo-kolonyal sistem sürüyor” dedi.
 
KÜRT VE FİLİSTİN HALKLARININ MÜCADELESİ 
 
İngiliz emperyalizminin özellikle krallıklara dayalı bir dönem sürdürdüğünü, ancak buna karşı dirençler çıktığını söyleyen Güneş, şöyle devam etti: "En önemli dönüm noktalarından biri İsrail’in kurulması ve Filistin direnişi gerçekliği oldu. Bir de İran ve sonrasında Irak’ta Kürt realitesi çıktı. Emperyalizmin biçtiği kumaş onların üstüne uymadı ve reddettiler. Onlarda self determinist düzeylerde kendi yönetim haklarını istediler. Böyle olunca bu da Ortadoğu’daki gelişmeleri çok zorlayan bir gelişme oldu. Tabi ki bu halen de devam ediyor. Filistinliler, Kürtler, Keldaniler, Süryaniler vb. halkların kültürel, özerklik, ekonomik gibi taleplerle mücadeleleri oldu. Özellikle Kürtler ve Filistinlilerin mücadeleleri Ortadoğu’daki mevcut idari, siyasi haritayı çok zorluyor. Bu halkların varlıkları ve gerçeklikleri emperyalizmin gerçekliğiyle örtüşmüyor.”
 
1940’LARDAN BUGÜNE SÜREN DİRENİŞLER 
 
Doç. Dr. Güneş, 1940’lardan itibaren Ortadoğu’da halklar, topluluklar, etnik gruplar tarafından ilerici pek çok isyan ve kalkışma yaşandığını da hatırlattı. Güneş, “Aleviler, İran Kürtleri, Filistinliler ve Mısır’da Kıptiler... Bu örnekler çoğaltılabilinir. Burada ilerici talepler Sovyetler veya ilerici dünyanın desteğiyle devam etmiştir. O paradigma bitince oralarda büyük bir yıkım oldu. Yeni dönemde bütün bu varlık ve kurtuluş mücadeleleri, yeni ve kendi ayakları üzerinde durabilecekleri yeni bir mecra arayacaklar ve bu kolay olmayacak. Şimdi uluslararası destekten yoksun, yeni dönemde istihbaratı, askeri gücü, zor aygıtları kuvvetli devletler karşısında bırakın belli bir bölge için özgürlük talep eden halkı; bir dereyi kurtarmak isteyen bir çevre grubunun, bir kasaba halkının bile derdini anlatması olanaksız. Böyle zor bir dönemdeyiz. Sadece Türkiye’de değil, Amerika’da da, Rusya’da da böyle” ifadelerini kullandı.
 
‘DİRENİŞLER ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR GENÇLİK YARATTI’
 
Bu şartlar altında sözünü ettiği isyanların hem doğru ideolojik, siyasal, kültürel, politik bir yönelime oturmasının zaman alacağını hem de başarıya ulaşması için güç biriktirmesi gerekeceğinin altını çizen Güneş, “Bu anlamda ilk kalkışmaların çok olumlu gitmediğini görüyoruz.  Amma velakin yeni trendi okumak çok önemli. Yeni trend şu; Lübnan’da, Irak’ta gördüğümüz gibi sünni Iraklılar sünni liderlere, şii Iraklılar şii liderlere, onlar adına siyaset yaptığını iddia edenlere itiraz ediyorlar. Aynı şey Lübnan’da yaşanıyor. Hristiyan gençler Maruni hristiyan liderlere, Dürziler dürzi liderlere diyorlar ki artık yeter,  her biriniz başka bir ülke ile işbirliği yaparak, sözde birbiriyle kavga ederek ama tepemizde yönetici bir sınıf halinde, bir koalisyon gibi bizi yönetiyorsunuz. Sizin ülkeyi, bizi böyle yönetmenizden bıktık. Bizi Sünni, Şii, Maruni gibi kalıplara sokmanızdan bıktık. Dolayısıyla yeni bir dünya istiyorlar. Bu yeni gençlik kuşağı nereye gider ben de bilmiyorum. İlla gider mi onu da bilmiyorum. Ama burada yeni bir dinamik var, görüyoruz. Bunu ister küreselleşme çağıyla açıklayalım, ister başka şeylerle açıklayalım ama benzer trend Amerika’da da var, İngiltere’de de var. Genç kuşaklar yeni, özgürlükçü, çoğulcu fikirler peşindeler ve bunu da ifade ediyorlar. Dolayısıyla sözünü ettiğimiz son on yıllardaki hak arayışları sonunda çok başarılı bir yere bağlanmamış olsa da genç kuşaklar üzerinde büyük bir etki bırakmış ve birikerek devam ediyor” diye konuştu.
 
ORTADOĞU ARAP BAHARI VE ETKİLERİ
 
Arap Baharı isyanlarıyla birlikte çok sayıda ülkede diktatörlerin devrildiğini ancak yerlerine yeni diktatörlerin geldiklerine işaret ederek, “değişen ne oldu?” diye soran Güneş, “Günün sonunda bu direnişler tam bir başarıyla sonuçlanmasa da birçok değişimi beraberinde getirdi. Yeni kuşağın gerçek bir güç haline gelip Lübnan’da, Irak’ta, Irak Kürt bölgesinde, Türkiye’de her yerde bu değişimi siyaseten taçlandırmaları, görünür kılmaları bir zaman isteyecek. Bunlar yeni şeyler. Burada çevrecilik var, yeni kimlikler var, başka bir dünya bakışı var, kamuculuk var. Bunların sonuçlarını göreceğiz. Sosyolojik olarak bu siyasette hemen olacak bir şey değil. Ama sonsuza kadar da uzun değil. Yeni nesil bana kalırsa daha olumlu bir yönde gelişiyor” ifadelerini kullandı. 
 
PETROL YERİNİ DOĞALGAZA BIRAKIYOR
 
Güneş, Ortadoğu’nun petrole dayalı tarihsel önemini kaybettiğini de ifade etti. Doğalgaz ile petrolün miadını doldurur noktaya geldiğini söyleyen Güneş, “Dünya başka enerji kaynaklarına doğru gidiyor. Dolayısıyla günün sonunda Suudi Arabistan’a, Afganistan’a bakıldığı gibi bakılabilir. Herhangi bir ekonomik değeri olmayan bir yer olarak. Bu değişimleri göz önüne almak gerekiyor” dedi.
 
ÜÇÜNCÜ GÜÇLER SADECE KRİZİ DERİNŞELTİRİR  
 
Halkların mücadelelerinin ise farklı dış güçler tarafından kullanılmaya çalışıldığı üzerinde duran Güneş, “Bu da tabloyu iki kat karışık ve zor hale getiriyor. Halbuki Ortadoğu’nun geleceğinde çözüm isteyen bir devlet veya çözüm isteyen bir aktör, bütün dış güçleri devre dışı bırakmalıdır. Sürekli söyleniyor Türkiye Kürt sorununu çözecekse mutlaka bir moderatör alsın diye. Bana kalırsa moderatör aldığı gün bu sorunu çözemez. Bu sorunu sadece Türkler ve Kürtler oturarak çözer. Üçüncüsünü aldığınız anda bu iş olmaz. Aynı şey İran için, Irak, Suriye veya başka bir yer için de geçerli. En fazla BM’nin moderatörlüğü falan olur ama burada da kendisi başaramıyorsa çeşitli aktörlerin girdiği her iş bozar. Türkiye’nin Kürt meselesindeki tecrübesinden de gördüğümüz gibi dış güçlerin bu konuları daha da karmaşıklaştırmaktan başka yaptıkları hiçbir şey yoktur. Bölgedeki güçlerin dış güçleri dışarıda bırakacak çözüm yollarına girmesi gerekiyor” değerlendirmelerinde bulundu.
 
SİLAHLANMA YARIŞI VE YAYILMACILIK
 
Soğuk savaş döneminde batının politik planları çerçevesinde Ortadoğu’da İran, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin askeri olarak çok fazla şişirildiğini belirten Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi pazuları o kadar şişti ki belirli bir ekonomik kapasitede herkes yakın çevresine yayılma peşinde. Tıpkı İngiltere’nin, Fransa’nın ve Almanya’nın yaptığını küçük ölçekleri olarak yapmaya çalışıyorlar. İlk fırsatta Suudiler Vahabizmi, Türkler İhvan ılımlı İslamcılığını, İran Şii İslamcılığını derken çeşitli aktörler kapitalist genişleme arayışına girdiler. Kimisi daha barışçıl iş dünyasına dayalı, kimisi ise Suudi, İran ve Türkiye gibi askeri güç ile bu tür işlere kalkışıyorlar. Bu durum ülkelerin normal kapasiteleriyle uyumlu olmayan askeri güçleriyle ilgilidir. Ayranı yok içmeye nükleer silahı var Pakistan’ın. Nüfusunun yüzde 50'si okuma yazma bilmiyor. Ülkenin yarısında ilkokulu sınıfı yok ama nükleer silahı var. Hindistan sanki çok daha iyi. Alın öbürüne bakın. İran, Suudi Arabistan, Türkiye, keza Yunanistan’ın lüzumsuz askeri harcamaları sadece ve sadece kendi halklarının aleyhine. Sadece ve sadece silah tüccarlarının lehine bir durum. Yani birisi biraz güçlendiğinde öbür tarafa zaten silah satıyorlar. Zaten biri alınca diğeri ne yapıp edip alıyor. Bölgesel güvenlik kompleksi dediğimiz bir yapı bu.”
 
‘ÇÖZÜM BÖLGESEL BARIŞTA’
 
Güneş, bu durumdan çıkışın yolunun ise bölgesel bir barıştan geçtiğini kaydetti. Bunu da şu sözlerle dile getirdi: “Bütün komşularınız silahlanırken siz aman biz silahlanmayalım da diyemezsiniz. Ancak komşularınızı da ikna ederek böyle bir işe kalkışabilirsiniz. Bu emperyalizmden büsbütün, en azından bölgesel bir kopuş olmaksızın mümkün değil. Gerçekçi olalım. Tam olarak en azından bir bölgesel kurtuluş perspektifi olmaksızın bu silah satışı tuzağından ve bunun kullanılması ve alınması için gerekli milliyetçilik tuzağından hiçbir halkın çıkması mümkün değil.” 
 
HALK DİRENİŞLERİNE YEREL VE KÜRESEL GÜÇLERİN YAKLAŞIMI
 
Ortadoğu’da geliştirilen halk mücadelelerine karşı küresel ve bölgesel güçlerin gerçekleştirdiği ittifaklar konusunda ise Güneş, bölgesel güçlerin kendilerini ilgilendiren sosyal, etnik veya siyasal hareketlere karşı birlikte hareket edebildiklerini söyledi. 
 
Küresel güçlerin olaya kendi çıkarları doğrultusunda yaklaştıklarını vurgulayan Güneş, “Büyük güçler denge siyaseti yürütür. Aynı anda 2, 3 aktöre yatırım yapar. Dolayısıyla bir ülkenin sözünü dinlemesi için ona karşıt olan, onunla savaşan aktör varsa onu destekler. Ama tam güçleneceği zaman onu da yalnız bırakıyor. Bunun en çarpıcı örneği bana göre Irak Kürdistan referandumunda görüldü. O zamana kadar Erbil’e konsolosluk açıyorsun, silah veriyorsun, bütün dünya kamuoyu Kürtlerin arkasında. Günün sonunda IŞİD’e karşı neredeyse Bağdat’ı kaybedecek olan Bağdat yönetimi geldi Kerkük’ü ve bazı başka bölgeleri aldı. Referandumun sonuçlarına da son verdi. Bu Kürtlerin kendi aralarındaki dağınıklığıyla da ilgili ama uluslararası güçler kullanıp, sen hala bana Bağdat’ı dengeleyecek bir aktör olarak lazımsın diyor. Belki 20 yıl sonra bakarım diyor. Dış aktörler bu süreçlere kullanımcı bakarlar, kullanırlar. Tabi ki yerel aktörler de bundan yararlanmaya çalışırlar. Yani ‘bu denklemden bu sefer ben çıkarım’ diyen herkes çıkamıyor. Bana kalırsa çıkamaz da. Yeni dönemin ruhuna, inanların yaklaşımına uygun başka büyük sosyal hareketler zamanı. Geldiğimiz çağ bu. Ulus devletler zaten bildiğini yapıyor. Emperyalist güçler ise böl-yönet, en az iki aktörü birlikte kullan-yönet gibi bir politika uyguluyor. Birisi güç kazanırsa öbürüne ağırlık veriyor. Ama tam da büyütmüyor. Tam da böyle bir süreci işlettiklerin görüyorum” diye belirtti.
 
YARIN: Mahmut Şakar: Kapitalist Modernite'ye karşı tek alternatif Demokratik Modernite
 
MA / İdris Sayılğan – Ferhat Çelik 

Diğer başlıklar

13/10/2020
16:25 HDP’liler kuruluş yıldönümlerini erbane çalarak kutladı
16:02 Baransu’nun ‘tutukluluğa devam’ kararı verildi
16:02 Emekli hemşireden 4 gündür haber alınamıyor
16:00 Diyarbakır’ın 10 tarihi mekanında müzik dinletisi
15:55 Yerel mahkeme AYM’nin Berberoğlu kararını tanımadı
15:18 Kılıçdaroğlu: Saraya kölelik yapan biri için baro seçimlerini ertelediler
15:05 Munzur Gözeleri'ni tahrip edecek projeye tepki gösterenlere soruşturma
14:52 Vurgun memleketinde defnedildi: Şüpheler giderilsin
14:43 Kaçırılan HDP yöneticisine ajanlık dayatıldı
14:23 Metruk binada erkek cenazesi bulundu
14:18 Çocuklar servis ücretlerinden dolayı okula gidemiyor
14:11 Mezarlık yargılamasında 11 kişi beraat etti
13:46 Malatya'da bir kişi daha tutuklandı
13:43 35 kadına kesilen idari para cezasına itiraz
13:38 Gazeteciler: Basın kartı mesleği yapmak için ölçüt değil
13:37 HDP: Yangın alanları ve çevresinde hangi maden ruhsatları var?
13:21 Barış annelerinin gözaltı süresi ikinci kez uzatıldı
13:20 Birgün gazetesi çalışanları beraat etti
13:19 İzmir’de avukatlar duruşmalara katılmayacak
13:11 Aydın Tabip Odası Başkanı Esat Ülkü hayatını kaybetti
13:04 Antalya'da 2 kişi daha gözaltında
13:03 Sancar: Yürüyüşümüz devam ediyor
12:57 Elektrik sorununun çözümü için AKP’ye üyelik teklif ettiler
12:53 Gazeteci Arafat Dayan'a 5 yıl 10 ay hapis cezası verildi
12:48 Gazeteci Doğru’nun davası ertelendi
12:40 Yürüyüşleri engellenen işçilerin bekleyişi sürüyor
12:32 TV10 çalışanlarının duruşması ertelendi
12:23 Hevrîn Xelef mezarı başında anıldı
12:00 Karay’ın cenazesi asker ablukasında defnedildi
11:48 Bahçeli: Seçimler zamanında yapılacak
11:12 Gazeteci Yücel’in duruşması ertelendi
10:57 İmralı için yeni başvuru
10:53 Akşener’den Erdoğan’a: Çatlayan sabır taşının altında kalacaksın
10:31 Suç işleyen kolluğa avukat desteği
10:25 Bağdat-Hewlêr anlaşması: Şengal saldırı, Kerkük tehdit, Mahmur ambargo altında
10:16 Kayyım sosyal belediyeciliği tasfiyeye başladı
09:31 Heso İbrahîm: Şengalliler bir kez daha KDP ihanetine uğramak istemiyor
09:22 Pandemi sürecinde bağımsız tiyatrolar: Psikolojik olarak tüketti
09:21 'Ayda 5 gün iş bulana ne mutlu'
09:20 Cezaevinde ‘yukarıdan' talimatla battaniyeler toplatıldı
09:20 Zrîng'in 7'nci sayısı çıktı
09:19 Kadri Bağdu cinayeti faili meçhule bırakılmak isteniyor
09:18 Arsuzlular ocak değil yaşam istiyor
09:08 Siyaset bilimci Güneş: Emperyalizmin kumaşı Kürtler ve Filistinlilere uymadı
09:08 Polis baskınında şok geçirip konuşamaz hale geldi
09:07 Bir yılda yüzde 125 artış: Ne alan var ne satan
09:06 Tablet vermek için AKP’ye üyelik şartı koştular
09:05 Bir baskınla başlayan 35 yıllık işkence, baskı, tutuklama ve göç…
09:04 Newyork Kürt Film Festivali’nin bu yılki teması ulusal birlik
09:04 Türkiye'nin oksijen deposu zehirlere emanet!
09:02 Sur’un 6 mahallesinde taş bırakılmadı, talan diğer mahallelere sıçradı
09:02 Amed Şehir Tiyatrosu 'Dario Fo' oyunuyla dönüyor
09:01 Pir Şanlı: Tepkiler azalınca gözelerdeki amaç ortaya çıktı
09:00 13 EKİM 2020 GÜNDEMİ
12/10/2020
23:34 Tuğluk ve Tuncel'e 'Kobanê' tutuklaması
21:28 HDP'li yönetici Ahmet Ünver defnedildi
21:13 TJA aktivisti Hazal Taş gözaltına alındı
20:43 HDP'li vekile edilen cinsiyetçi küfürler suç sayılmadı!
20:38 İşçilerin yemeğinde salyangoz çıktı
20:09 Elif Uzun’u katleden erkeğe ‘haksız tahrik’ indirimi
19:09 Koronadan vefat sayısı 8 bin 895'e yükseldi
17:17 Torba yasadan büyükşehir belediye bütçelerine kısıtlama
17:09 Tuğluk ve Tuncel'e 6-8 Ekim soruşturmasından tutuklama talebi
16:45 Tutuklanan gazeteciler: Mektuplarınızı bekliyoruz
16:37 Kocaeli’de bir işçi hayatını kaybetti
16:04 Malatya'da 4 kişi tutuklandı
15:58 Susurluk’ta yaşamını yitiren Vurgun Mardin’de defnedilecek
15:39 HDK’den Servet Turgut’un ailesine taziye ziyareti
15:36 DİSK-AR: İşsiz sayısı 9,8 milyona yükseldi
15:35 Gazetecilerin davası başladı
15:13 Mızraklı: Hakikat yolcusuysanız her formda savunmanız gerekir
15:06 ‘İşçi sağlığı ve güvenliğini tehdit eden şirketler cezalandırılsın’
14:44 DTK soruşturmasından tutuklanan Zümrüt tahliye edildi
14:40 Gazeteci Güç’e beraat istemi
14:36 Halkevleri’nden ‘Güvenceli çalışmak insanca yaşamak istiyoruz’ kampanyası
14:24 Patlamalarda hayatını kaybedenlerin ailelerine ziyaret
14:19 TTB: Turkuaz tablodaki veriler 19 ile çarpılmalı
14:17 Maden işçilerine polis ve asker engeli
14:17 KESK'ten ajansımıza dayanışma ziyareti
14:07 Yangın içme suyuyla söndürüldü, halk susuz kaldı
14:06 Menemen'de Kovid-19'a yakalanan tutuklu sayısı artıyor
14:05 Urfa Baro Başkanı: Söylenecek söz kalmadı, savunma yargılanıyor
14:01 Çevre Ajansı’nın kurulmasıyla ilgili teklif Meclis’e sunuldu
14:00 CHP’den HDP’ye dayanışma ziyareti
13:57 Cargill işçileri Nestle'nin önünden seslendi: İşimizi istiyoruz
13:53 Gazetecilerin tutuklanması Meclis gündeminde
13:20 Tuşba Belediyesi'ne atanan AKP'li Akman 3 kızını kamuda işe yerleştirdi
13:05 Arsuz’da krom ocağı tepkisi
12:57 HDP Kadın Meclisi: Her zamanınkinden daha kararlıyız
12:26 Kazada yaralanan HDP eski yöneticisi yaşamını yitirdi
11:46 Kayyımdan işçilere icra takibi tehdidi
11:26 TÜİK’e göre işsizlik azaldı
11:12 Helikopter işkencesi sorulan Babacan: İhtimali bile felaket
11:12 DİB: Devlet ırkçı saldırılara zemin hazırlıyor
10:47 Hazineye iki kat borçlanma yetkisi veren teklife şerh
10:14 Susurluk’ta saldırıya uğrayan Vurgun yaşamını yitirdi
10:06 Tutuklanan gazetecilere insanlık dışı muamele
10:02 Ege Denizi’nde ardı ardına deprem
10:01 Kayyım bir ay önce döşediği parkeleri yeniden söktü
09:38 ‘Müziğin yozlaşması asimilasyonun bir parçası’
09:35 Kilis belediye başkanı yaşamını yitirdi
09:33 Esenyurt’ta bir kadın katledildi
09:06 Küresel güçlerin savaş sahası: Ortadoğu
09:05 ‘Risk’ nedeniyle vücudundaki şarapnel çıkarılmıyor
09:04 ‘Özel mülküm’ deyip mezra yolunu kapattı
09:03 Gazeteci örgütleri: Gerçekler her daim korkutmuştur
09:03 Van Barosu: Gazetecilerin tanığıyız
09:02 Çerkezoğlu: Tek çözüm yolu yan yana gelmektir
09:01 ‘Ermenistan’a saldırı İran’a müdahalenin hazırlıklarıdır’
09:00 12 EKİM 2020 GÜNDEMİ
11/10/2020
20:36 Kuzey Kıbrıs’ta seçimler ikinci tura kaldı
20:08 İstanbul’da 9 Ekim komplosu ve tecrit panelleri
19:37 Serbest bırakılan Çetiner: Cinsel saldırıyla tehdit edildim
19:32 Hatay'da orman yangını söndürüldü
19:12 Türkiye’de koronadan 59 kişi daha hayatını kaybetti
18:46 Kadınlar Dicle’de bir araya geldi
18:27 Kuzey Kıbrıs’ta oy verme süresi doldu
17:46 Büyükçekmece’de bir kadın katledildi
17:38 Mersin’de işçileri taşıyan midibüste kaza: 1 ölü, 34 yaralı
17:18 'Menemen Cezaevi’nde 6 kişi salgın nedeniyle hastaneye kaldırıldı'
17:06 Maske uyarısı yapan doktor darp edildi
16:56 Yenişehir'de patlama
16:55 Gar Katliamı’nda yaşamını yitiren Kitapçı anıldı
16:24 Babacan’dan AKP’ye: Küçük ortağıyla 90’ların Kürt politikasına koşuyor
15:23 Abla Doku, vali yardımcısının 'uyarılarını' açıkladı
15:20 Koruma ordusuyla saldırıya uğrayan işçileri ziyaret etti
13:55 Şırnak'ta AKP'li Bölünmez'e silahlı saldırı
13:50 Saldırıya uğrayan Vurgun hastanede yaşam mücadelesi veriyor
13:45 Kayyım halk otobüsü hatlarını ihaleye çıkardı
13:44 Öcalan: Telefon yasağı ahlaksızlık ve kanunsuzluktur
12:13 HDP: Doğaya yönelik saldırıları kınıyoruz
12:12 Diyarbakır'da şüpheli kadın ölümü
11:02 ‘Berberoğlu ve Güven kararı bir biriyle çelişkili’
10:40 Ermenistan-Azerbaycan savaşına karşı barış bildirisi
10:31 Ağrı'da çatışma: Bir asker yaşamını yitirdi
10:12 Kürt edebiyatçı ve yazarlar Mehmet Uzun’u andı
10:02 Kuzey Kıbrıs’ta oy kullanma işlemi başladı
09:24 Kayyım 9 işçi ve memuru ihraç etti
09:23 Kovid-19’a yakalanan akademisyen yaşamını yitirdi
09:17 Kars’ta hukuksuzluklarla kayyıma zemin hazırlandı
09:16 Aris Nalcı: Rusya Türkiye’yi devre dışı bıraktı
09:15 Helikopterden atılan Turgut'un kuzeni: Devleti teşhir eden gazeteciler hedefte
09:14 Kadın ölümlerini duydukça kızının mezarına gidiyor
09:13 Mayınlı alana ‘sürülen’ 4 mülteci hayatını kaybetti
09:12 Aslan: YEP ile kıdem ve ihbar tazminatları kaldırılıyor
09:11 Gümüşhane Cezaevi'nde tutukluların ihtiyaçları karşılanmıyor
09:11 HDP ve DBP’li gençler: Deklarasyon halklar için ilaç gibidir
09:00 11 EKİM 2020 GÜNDEMİ
10/10/2020
21:29 HDP Urfa İl Eşbaşkanı Çetiner'e avukat kısıtlaması
21:23 Gar katliamında yaşamını yitirenler Diyarbakır’da anıldı