Gençleri mutsuzluğa ve umutsuzluğa sürükleyen sistem

img

HABER MERKEZİ - Furkan Celeb’in ardından bıraktığı bir notla yaşamına son vermesi, günümüz gençlerinin yaşadığı sıkışma halinin sarsıcı örneklerinden biri oldu. O’nu ve diğerlerini hayatının en güzel yıllarında böylesi bir çıkmaza sürükleyen nedenleri yaşıtlarına ve uzmanlara sorduk. 

 
Ailesi ile birlikte Kocaeli’nin Darıca ilçesinde yaşayıp, bir kargo şirketinde çalışan 18 yaşındaki Furkan Celep’in yaşamına son vermesi hem küresel hem de yerel ağır siyasi, ekonomik gündemler içerisinde son günlerin en çok konuşulan konularından biri oldu. Furkan’ı gazete sayfaları ya da haber sitelerinde yer dahi bulamadan “unutulan” diğer yaşamlardan ayıran ise arkasında bıraktığı not oldu. Sosyal medya hesabından paylaştığı notta kendisini böylesine bir yola iten nedenleri sıralayan Furkan’ın cümleleri, özellikle gençliği kuşatan kapitalist sistem ve onun neoliberal politikalarına doğrudan bir itiraz niteliği taşıyor.
 
Özgürlükler yerine baskı ve şiddetin, alın teri yerine emek sömürüsünün, ahlak ve vicdanın yerine paranın ikame edilip, özgünlüklerin, farklılıkların, kültürlerin ve doğanın talan edilmesinin meşru kabul edildiği bu sistemin temel hedefi daima gençler oldu. Amaç ise kendisine, çevresine, insanlığa, doğaya ve diğer tüm canlılara gözünü kapatmış, ilgisiz, duyarsız, yaşanan sorunların nedenlerini sorgulamak ve bunları değiştirmek istemekten bile aciz bir gençlik yaratmak. Doğru bilgiye ulaşmanın güçleşip, giderek bir çöp dağına dönüşen içeriğiyle bilgisayar ve cep telefonlarıyla yalnızlaştırılarak “sosyal” kılınmak istenen gençlerin büyük bir kısmı tıpkı Furkan gibi bugün mutsuzluk, geleceğe dair ise umutsuzluk içerisinde.
 
Bunun göstergelerinden biri ise, onunla aynı yaşlardaki sosyal medya kullanıcısı genç bir kadının ardından bıraktığı nota dair yaptığı “Kaç bin kişi bu cümlelerde kendini buldu...” şeklindeki paylaşımının binlerce beğeni alması. 
 
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) "İstatistiklerle Gençlik 2019" araştırmasına göre, ülke genelinde 15-24 yaş grubundaki genç sayısı 12 milyon 955 bin 672 kişi. Bu rakam toplam nüfusun yüzde 15,6'sını oluşturuyor. Bunun yüzde 51,3'ü genç erkek, yüzde 48,7'si ise genç kadın nüfus olarak kayıtlara geçti.
 
GENÇLER MUTSUZ!
 
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre ise, 18-24 yaş grubundaki genç nüfus içinde kendini mutlu olarak beyan edenlerin oranı yüzde 56,7. TÜİK tarafından açıklanan verilere dair kuşkuların olabildiğince arttığı koşullarda kendisini “mutlu” olarak tanımlayan gençlerin oranı 2016'da yüzde 65.1 iken, 2017'de yüzde 61.3'e, 2018’de ise 55.4'e düştü. 2019’a gelindiğinde mutlu olduğunu ifade eden gençlerin sayısındaki kısmi artışa hangi olumlu gelişmelerin yol açtığı ise bilinmezliğini koruyor.
 
Onları mutsuzluğa ve umutsuzluğa iten nedenleri öğrenmek için gençlere mikrofon uzatmak üzere sokağa çıkıyoruz. 
 
GELECEK KAYGISI 
 
Karşımıza ilk olarak arkadaşına ait simit tezgahının arkasında oturmuş vaziyette Yusuf Sağlam çıkıyor. 25 yaşında üniversite mezunu bir işsiz olduğunu öğrendiğimiz Yusuf’a yaşadığı hayattan mutlu olup olmadığını sorduk. “Mutlu değilim” diyen Yusuf, “Neden” sorusuna da şu yanıtı veriyor: “Çünkü yaşam şartları günümüz Türkiye’sinde çok zor. O yüzden mutluyum diyemiyor insan. Mutsuzluğa iten birçok neden var. Kendi ürettiğimiz malzemeleri bile daha fazla para ile alabiliyoruz. Her şeye vergi ödüyoruz. Dışarıya mahkum bir haldeyiz. Çalıştığınız işyerlerinde aldığınız ücrete zam yapılsa da zammın üstüne vergiler artıyor. Devlet 3 veriyorsa 10 alıyor. O yüzden eldeki avuçtaki yetmiyor. Yetmeyince de insan huzur bulamıyor.” 
 
Yusuf, geleceğe dair de yine oldukça kaygılı. Bugün geleceğe dair kaygısı olmayan insan bulunmadığı düşüncesindeki Yusuf, “İyi bir geleceğin olması için, iyi bir birikimin olması gerekir. Amma velakin bu şartlarda zar zor geçinirken, birikim yapmak çok zor. Bu nedenle ister istemez geleceğe dair kaygılar oluyor” diye belirtti. 
 
'BİR SORUN VAR'
 
Yaşıtlarının hemen hepsinin benzer şeyler hissettiğini dile getiren Yusuf, “Hepimiz üniversite okuduk. Devlet herkesi üniversite okumaya teşvik ediyor. Üniversite okumadan bir yere gelemiyorsun, üniversite okuduğunda da bir yere gelemiyorsun. Çevrenizdekiler, ‘Üniversite okusaydın olurdu’ diyorlar ama ben üniversite okudum da olmadı. 15-16 sene okuduğunda bir yere varamıyorsan, anlamı kalmıyor. Bu kadar sene bir sanayide çalışsan bilirsin ki elinde bir meslek var. İlla okul denilip, boşta kalıyorsan bir sorun var demektir” dedi. 
 
Onunla sohbet ederken hemen arkamızda, birkaç adım ötedeki bankta oturan dört genç kadın dikkatimizi çekiyor. Çantalarını kucaklarına almış, öğrenci oldukları her hallerinden belli bu gençlere Yusuf’la sohbetimize kulak misafiri olup olmadıklarının merakıyla yaklaşıyoruz yavaşça. 
 
SINAV STRESİ
 
Sorularımıza yanıt vermeyi kabul eden gençlerden lise son sınıf öğrencisi Güllü Şahin’e (17), “Mutlu musun?” diye sorduğumuzda, üniversite kazanamama korkusu nedeniyle stres yaşadığını ifade ediyor. Üniversite sınavı sonrası, geleceğe dair daha neler düşündüğünü, hissettiğini ve kaygılar duyup durmadığını sorduğumuzda ise, “Geleceğe dair kaygılarım var mı bilmiyorum” diyen Güllü’nün yanı başındaki arkadaşının “sorgulamadım” suflesi ile “Bazen tıkandığımı hissediyorum mutsuzluk sarıyor beni” cümlesi dökülüyor ağzında. 
 
Onun gibi yaşadığı hayattan mutlu olmadığını söyleyen Zeynep Arıcı (18) da nedenini şöyle açıklıyor: “Hayat zor. Bir şeyleri başaramayacağım korkusu var, ailemi kaybedeceğim korkusu var, hep yanımda olmayacaklar. Üniversite sonrası korkutuyor. Okuyayım işim olsun, kimseye muhtaç olmayayım istiyorum.” 
 
ATANAMAMA KORKUSU 
 
Yaşadıkları sınav stresi ve gelecek kaygısı ile birlikte burada neden böyle oturduklarını ise dört arkadaştan Seher Çakmak (17), “Dün deneme sınavına girdik biraz kötü geçti, normalde kütüphanede olmamız gerekirken, şu an burada üzülüyoruz” sözleriyle dile getiriyor. 
 
“Sınav sistemi çok zor, sürekli değişiyor. Sınavı kazanıp kazanamayacağım korkusu yaşıyorum. Kazanmazsam seneye nasıl bir psikoloji ile hazırlanacağımı düşünüyorum. Kazanıp atanamama durumu var. Çevremizde üniversiteyi bitirip açıkla kalanlar çok. Tıp bitirip açıkta kalabiliyorsun. Bazıları ‘Okumak artık boş’ diyor. Bazıları iki-üç üniversite bitiyor ama hala bir şey olamamış. Bunların tümü korkutuyor. Sınavı kazanırsam ancak kendime gelirim diye düşünüyorum” diyen Seher, yaşadıkları ya da karşılaşacakları öteki sorunları ise daha sonraya bıraktıklarını ekliyor.
 
Zelal Gezer (17) de yine diğer arkadaşlarıyla benzer kaygılarla tek hedefinin üniversiteyi kazanmak olduğunu anlatıyor. Sınav stresi içerisinde yaşamdan keyif alıp almadığını sorduğumuzda ise, “Hayır, her an stres altındayız. Çok ağır geliyor ama bir şekilde baş etmeye çalışıyoruz. Eğitim sistemi farklı olsaydı daha iyi olabilirdi” yanıtını veriyor. 
 
‘KÜRDÜZ DİYE SIKINTI YAŞIYORUZ’
 
Onlardan biraz uzaklaştığımızda karşımıza bu kez 23 yaşındaki Mahsun Eren çıkıyor. Ekonomik nedenlerle okulu bırakmak zorunda kalan genç, 9 yıldır batı kentlerine gidip inşaatlarda çalışıyor. Mahsun, mecbur kaldığı bu yaşantısına dair duygu ve düşüncelerini şöyle kelimelere döküyor: “Hayatımdan mutlu değilim. Sabahtan akşama kadar inşaatta sürünüyoruz, insan nasıl mutlu alabilir. Memleketimizde iş olmadığı için sürekli gurbette çalışıyoruz. Orada dış görünüşümüzden bile sıkıntı yaşıyoruz, Kürdüz diye sıkıntı yaşıyoruz. Kardeşim üniversite hazırlanıyor, o da inşaata çalışıyor. Kendi memleketimizde bir işimiz olsa sabah gidip akşam evimize gelsek yeter bize.” 
 
‘SİSTEMİN DEĞİŞMESİ LAZIM’
 
Mustafa Gökalp (27) ise, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi mezunu olup, KPSS’ye hazırlanan gençlerden biri. Çalıştığı işten Kovid-19 salgını ile birlikte yakın zaman önce ücretsiz izne çıkarılmış. Yoldan çevireceğiniz her 10 kişiden ancak 2-3’ü mutlu olabileceğini belirtip, “Üniversite mezunu, atanamamış bir insan ne kadar mutlu olabilirse o kadar mutluyum” diyen Gökalp, kendisi gibi üniversite mezunu olan ağabeyinin şu an lokantada çalışması nedeniyle kardeşlerini okul okumasını aslında istemediğini dile getiriyor. 
 
Mutsuz olmasının tek nedeninin işsizlik mi yoksa başka sebepler olup olmadığını sorduğumuzda Gökalp, şunları vurguluyor: “Sadece iş sahibi olmak yetmiyor tabi. Geleceğe dair kaygılar çok fazla. Bölgedeki tansiyonun nasıl olduğunu biliyorsunuz. Tek sorunumuz iş değil, bizim irademiz bastırılıyor ve daha benzer birçok sorun. Baş etmek zorunda kalsan da her şeyin üstesinden gelemiyorsun ama. Baştaki adamın değil, sistemin değişmesi lazım. Tek sıkıntı o.” 
 
PSİKOLOG GÜLDİKEN: DEĞERLERİNİ UNUTAN BİR GENÇLİK OLUŞTU
 
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı olan Psikolog Şiyar Güldiken, Türkiye’deki Y ve Z dejenerasyonlarının yaşadığı zorlukların beklenmedik şeyler olmadığını ifade etti. Özellikle son 10-15 yılda büyük oranda değerlerinden uzaklaştırılmış, bir bütün olarak toplumun öz değerlerini unutmuş bir gençliğin oluştuğunu dile getiren Güldiken, bütün dünyayı etkileyen kapitalist sistemin yansı sıra bugün AKP-MHP tarafından yönetilen Türkiye’deki gençlerde gelecek kaygısının tavan yapmış durumda olduğunu vurguladı. Öyle ki neredeyse ilkokula yeni başlayan bir öğrencinin bile sınav kaygısı içerisinde olduğunu belirten Güldiken, “Türkiye’nin geldiğimiz noktada neoliberal politikalara daha fazla teslim olduğunu görüyoruz. Sağlıkta, eğitimde bir bütün olarak kamu kaynaklarının özelleştirmeye aktarıldığını görüyoruz. Bu beraberinde daha çok bireyselleşmeyi, kolektif yaşamdan uzaklaştırmayı getiriyor. Herkes kendisini kurtarmaya çabasında. Camide vaaz veren vaiz ‘her koyun kendi bacağından asılır’ı referans alırken; siyasetçi ‘gemisini kurtaran kaptan’ diyor. Ticaretteki yine kendine göre yontuyor bir şeyleri. Bu beraberinde hak ve emek gaspını getiriyor” dedi.
 
Bu tablo içerisinde gençlerin kendi başlarına bırakılmış halde olduğunu söyleyen Güldiken, şunları ekledi: “Onlara nasıl bir gelecek planlayacaklarını, doğru, dürüst ve etik olanı aktaran da çok nadir. Aileler ise gençleri kendi başlarına bırakmış açıkçası. Herkes kendi ihtiyacının ne olduğunu karar vermek yerine daha lüks, daha şatafatlı bir hayatımız nasıl olurun derdine düşmüş durumda. Böylece herkes kapitalizmin çarklarından biri haline geliyor.” 
 
SİSTEMİ SORGULAYANLAR TEHLİKELİ GÖRÜLÜYOR
 
Güldiken, kapitalist sistemin daha kolay yönetmek için böyle bir kitle ve toplum istediğini de vurguladı. Sorgulayan, soru soran, muhalefet eden bir kitle istemeyen mevcut sistemin bunu isteyenleri cezalandırmaya çalıştığını belirten Güldiken, bu noktada gençleri yalnız bırakmamak gerektiğini kaydetti. Güldiken, “Gençliği mevcut dünyanın içerisinde muhalif kılmak gerekiyor. Ama şimdiki duruma bakınca görüyoruz ki neredeyse bir nesli yok ettik. Son nesil bihaber her şeyden. Evet sistem çok büyük saldırıyor. Önce şiddet içerikli filmler, çizgi filmeler, bilgisayar oyunları yapıyor, sonra da o oyunların aynısı şekilde başka bir ülkeyi işgal ederek yapıyor. Dolayısıyla gençler savaşı bir oyun zanneder hale geliyor” diye belirtti.
 
AİLELERE VE GENÇLERE TAVSİYELER
 
Sistemin bu yönlü saldırılarını bertaraf etmek için ailelere, çocuklarının mahremine girmeden gözlemleyip, onları birey olarak karşılarına alıp sohbet etmeleri, doğru ve yanlışı önlerine koyması gerektiğini belirten Güldiken, gençlere ise şu tavsiyelerde bulundu: “Bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bir dönemde mutlaka kendilerinden yaşta büyüklerle sohbet etmesi tarihi geçmişini bilmesini gerekir. Şimdi neden böyle bir dünya var, neden bunları yaşıyoruz diye sorgulaması gerekiyor. Yoksa içerisinde bulundukları zorluklardan daha tehlikeli, daha mutsuz bir gelecekleri olacak. Bu kendi yaşamları. Gençler bunu sorgulayıp, dünyanın geleceği benim geleceğim demeli, ona sahip çıkmalı. Bu dünyanın geçmişinde, tarihinde ne var deyip, ders çıkarmalı. İçerisinde bulunduğumuz sürecin yanlışlarının nelerden kaynaklandığını iyi sorgulamalı. Birbirini boğazlayan, didişen, günün çıkarlarını öne çıkaran sistemden başka bir nedeni de yok. Bunu siyaseten oy vererek sorgulamalı, içerisinde bulunduğu sistemin eleştirisini yaparak sorgulamalı. Bu gelecek, bu hayat onların ne kadar sorgularlarsa o kadar iyi bir gelecek onları bekliyor.” 
 
Haber-Kamera: Ömer Çelik - Mehmet Erol / MA

Diğer başlıklar

01/10/2020
16:39 HDP’lilerin savcılık ifadelerini takip eden Gülüm: Delil yok
16:33 DAD: Öldürülen Suriyelilerden Dersimli aile sorumlu kılınmak istendi
16:23 Şebnem Korur Fincancı’nın davası ertelendi
16:22 Basın açıklamasını engelleyen Van polisi: MA çekim yapmasın kim yaparsa yapsın
16:11 HDP oturma eylemini sonlandırdı
15:50 'Aleviler sistematik saldırı altında'
15:36 Karadenizlilerden HDP’ye destek ziyareti
15:04 Gazeteci Aktaş’a ‘fiziki mesafe’ cezası
15:00 Diyarbakır'da şüpheli kadın ölümü
14:59 Van cezaevleri raporu: Tutuklular yerde yatıyor
14:58 HDP’nin oturma eylemine CHP ziyareti
14:38 HDP'yle dayanışma sürüyor: Zulme karşı üyelik
14:34 Baskılara karşı HDP’ye üyelik çağrısı
14:21 SES'ten güvencesiz çalışmaya karşı kanun teklifi
14:03 Güven: Erkek şiddetine boyun eğmeyeceğiz
13:55 Kadıköy’de bir inşaatta iskele çöktü
13:42 HDP Meclis’te oturma eylemi başlattı
13:21 Eylül ayında 36 kadın katledildi
13:16 Sine-Sen: Set işçileri risk altında çalışıyor
13:12 Nor Zartong: Türkiye’nin savaşı kutsayan tavrını kınıyoruz
13:08 DAD Eşbaşkanı Kete: Polis suç üretme uzmanı oldu
12:27 Özgür Gündem davası ertelendi
12:19 DEDAŞ’ın sayaç çalışması gerginliğe neden oldu
12:13 Şenyaşar ailesinden yarınki duruşmayı sahiplenme çağrısı
12:13 Polis, Servet Turgut’un taziyesini bastı
12:09 Avukatlardan İmralı başvurusu
12:05 Savaş tezkereleri Meclis'e sunuldu
11:22 Hatip Dicle: 6-8 Ekim milattır, HDP’ye operasyon intikamdır
10:50 HDP’li siyasetçilerin savcılık ifadeleri başladı
09:55 Savur’da çobanlar tehdit edildi!
09:55 Efrîn'den zeytin Girê Spî'den buğday şimdi de Serêkaniyê'den arpa taşınıyor
09:54 'Tebrik' mesajıyla AKP'ye üye yapıldıklarını öğrendiler
09:37 Mardin merkezli operasyonda gözaltı sayısı artıyor
09:36 En son karakolda görüldüler: PKK’ye katıldıkları ileri sürülüp yetkisizlik kararı verildi
09:33 İpekyüz: İktidar hem teşhis hem tedavi sorunu yaşıyor
09:27 Gençleri mutsuzluğa ve umutsuzluğa sürükleyen sistem
09:09 Hayali, kadınlardan perküsyon grubu oluşturmak
09:08 ‘404 Yurttaş’tan HDP etrafında kenetleme çağrısı
09:06 Mıhçı: Çatışmanın baş aktörleri Rusya ve Türkiye
09:06 Piroğlu: Tecrit sürdükçe demokrasi sorunu olacaktır
09:04 Çocuklar pazarlarda ağır yük taşıyor
09:01 Helin Şen davasında yargılama durduruldu: Savcının özensizliği
09:00 01 EKİM 2020 GÜNDEMİ
07:17 Kars'ta HDP'ye operasyon: Belediye Eşbaşkanı Alaca gözaltına alındı
30/09/2020
23:40 TTB’den Koca’ya: Gerçekleri gizlediniz
23:33 Erbil Havalimanı’na 6 füze fırlatıldı
23:23 Ajansımızın internet sitesine erişim engeli
22:39 Dünya genelinde vaka sayısı 34 milyonu geçti
21:53 ABD’den Suriye’deki 13 kuruluşa yeni yaptırım kararı
21:35 HDP’li Uyguner’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
21:00 Koca: Her pozitif çıkan hasta değil, vakadır
20:33 Mersin’deki gözaltıların gerekçesi ‘Gezi’ korkusu
20:23 Koronadan can kaybı 8 bin 195'e yükseldi
19:50 TİHV küresel insan hakları krizine ilişkin sempozyum düzenleyecek
19:32 Hakkari Belediye Eşbaşkanı Karaman’ın tahliye kararına itiraz
19:22 Emniyet ifadeleri tamamlanan siyasetçilerin yarın savcılığa çıkarılması bekleniyor
17:11 SHP eski Genel Başkanı Karayalçın’dan HDP’ye ziyaret
17:02 Rosa Kadın Derneği üyelerinin duruşmaları görüldü
16:29 Bahçeli’den AYM açıklaması: Yerine Divan-ı Ali kurulmalı
16:18 Servet Turgut’un kardeşi: Bu zülüm bitsin
16:03 Maden işçileri Ankara'ya yürüyecek
16:00 Turgut’un helikopterden atılması TT oldu
15:36 Servet Turgut için pankartlı eylem
15:33 Gazeteci Kuray serbest bırakıldı
15:26 'Turgut'un failleri yargılanana kadar bu dava kapanmayacak'
15:01 Hakkari Belediyesi Eşbaşkanı Karaman tahliye edildi
15:00 Egitim Sen: Eğitim dönemi hak gasplarıyla başladı
14:49 Servet Turgut toprağa verildi
14:44 Vekiller emniyet önünde: HDP düşmanlığıyla iktidarda kalamazsınız
14:43 Protestolar 6'ncı gününde: Size boyun eğmeyiz
14:27 Sağlıkçılara maske ve fiziki mesafe soruşturması
14:22 Paşinyan: Karabağ'ın bağımsızlığı gündemimizde
13:53 Diyarbakır’da gözaltı sayısı 14’e çıktı
13:40 Kaçırılan HDP’li Büşra Kuyun’un suç duyurusuna takipsizlik
13:16 Silivri Cezaevi’nde çamurlu su veriliyor
13:14 Gazeteci Akman hakkında yakalama kararı
12:49 İfadeye çağrılan kişi gözaltına alındı
12:37 Ayhan Bilgen gözaltında istifasını açıkladı
12:14 Tutuklu Yıldız: Paslı suyla banyo yapıyoruz
12:09 Besta'da 3 aydır süren yangınlarda 21 bölge küle döndü
11:56 DBP eski Eş Genel Başkanı Arslan tahliye edildi
11:54 Gazeteci ve yazarlardan HDP’ye destek çağrısı
11:49 Yeneroğlu: Hukuk olsaydı İçişleri Bakanı hesap verirdi
11:36 Bir yılda 74 bin yeni milyoner
11:25 Pülümür'de trafik kazası
11:21 Dağ’ın davası ertelendi
11:15 Erdoğan AB liderlerine mektup gönderdi
11:04 Lice’de askeri operasyon
11:01 Dış ticaret açığı yüzde 168 arttı
10:51 ORÇEV: Suyumuzun ardından yollarımızı da zehirliyorlar
10:31 791 kadın HDP’lilerin bırakılmasını istedi
10:31 Silvan’da şüpheli ölüm
10:31 İnsan ve Özgürlük Partisi 29 aydır kurulamıyor
10:22 Yazar ve edebiyatçılardan gözaltı tepkisi
10:18 Trump ve Biden arasında ilk düello
10:15 Azeri gazeteci Geybullayeva: Barışa uzağız
09:20 Helikopterden atılan Servet Turgut yaşamını yitirdi
09:18 Savcı tecavüz edenleri değil uğrayanı sorguluyor
09:16 Özcan: ABD, Türkiye'nin kaygılarını en aza indirecek bir yapı istiyor
09:08 Gazeteci Berekat: Efrîn, Girê Spî ve Serêkanîyê’de insanlık suçları işleniyor
09:08 240 haneli mahalleye 22 yıldır hizmet verilmiyor
09:08 'Doğayla uyumlu olmazsak daha ağır salgınlar yaşayabiliriz'
09:07 Ağrı'da kadın cinayetlerini hem devlet hem aile kapatıyor
09:06 'Yaşam hakkımız için tecridi kıralım'
09:05 Amatör futbolcular çözüm bekliyor: Gündelik işlerde çalışıyoruz
09:05 Tarihi köprü ağır tonajlı araçlardan zarar gördü
09:05 Danzikyan: Türkiye, Libya ve Suriye’de umduğunu bulamadığı için Ermenistan’a yöneldi
09:03 Van'da 7 ayda 416 işyeri kapandı
09:02 Şenyaşarların avukatı: Gerçekler için duruşmayı sahiplenin
09:01 Hasta mahpuslara veda hakkı bile tanınmıyor
09:01 ‘Herkes HDP’ye yönelik saldırılara bent olmalı’
09:01 Diyarbakırlılardan ulusal birlik çağrısı: Kürt partileri bir araya gelmeli
09:00 30 EYLÜL 2020 GÜNDEMİ
07:43 Diyarbakır’da ev baskınları: Gazeteci Boltan gözaltına alındı
01:02 Önder’in ifadesi tamamlandı: Savcılık kapattığı soruşturmayı da dosyaya ekledi
29/09/2020
22:28 Konya'da 3.8 büyüklüğünde deprem
21:32 Çocuğa şiddet uygulanan kuran kursu kapatıldı
20:31 Kalın ile O'Brien telefonda görüştü
20:09 Gözaltında olan 2 HDP'liye avukat kısıtlılığı
20:07 Osman Kavala hakkında ikinci iddianame hazırlandı
19:37 Kovid-19’dan 68 kişi daha hayatını kaybetti
18:49 Mor Dayanışma: Pandemi toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdi
18:27 Urfalı kadınlardan HDP ile dayanışma
18:16 Aydın, yazar ve hukukçulardan HDP’ye ‘üye ol’ çağrısı
18:10 Turgut'un gözaltına alındığı belirtilen yerde kayalık çıkmadı!
17:56 Cizre'de 12 yıl sonra 8 kişiye 24 yıl ceza
17:52 HDP’ye destek artıyor: İktidar halk desteğini kaybediyor
17:37 Ermenistan Savunma Bakanlığı: Türkiye Ermenistan'a ait savaş uçağını vurdu
17:02 HDP'den hukukçulara 'adalet mücadelesi' çağrısı
16:30 STÖ'lerden HDP’ye dayanışma ziyareti
16:10 Gözaltındaki siyasetçilerin emniyet ifadeleri başladı
16:03 Haber-Sen: Teftiş kurulu raporlarıyla 15 PTT emekçisi ihraç edildi
16:03 Savaş uçakları Amediye kırsalını bombaladı
15:47 Kızı için Akbil basmadığı gerekçesiyle saldırıya uğradı
15:40 AYM, Kavala kararını erteledi
15:37 Eğitimciler taleplerini sıraladı
15:20 Dersim’de ‘HDP’ye üye ol’ çağrısı
15:04 Buldan Kars’ta: Kobanê eylemlerinin sorumlusu AKP’dir
14:57 İnşaat işçileri haklarını talep etti
14:38 Kerestecioğlu: Arkadaşlarımıza bayat yemek veriliyor
14:17 Sağlık sendikaları: Eşit uygulama ilkesi ihlal edildi
14:06 Safitürk'ün ailesi: Olayın içinde emniyet amiri var
14:01 DAD Genel Başkanı: İktidar kendi sonunu hazırlıyor
13:35 'HDP umuttur, umut susturulamaz'
13:35 Mersin'de gözaltılar protesto edildi
13:21 İstanbul’da dolu yağışı
12:41 Dünyadan HDP ile dayanışma açıklamaları
12:35 Şırnak Cezaevi’nden 7 tutuklu sevk edildi
12:32 Mardin’de HDP’nin açıklamasına engelleme
12:23 Başaran: Mücadeleyi büyüteceğiz