Urfa’nın Suruç ilçesinde 24 Haziran 2018 Genel Seçimleri sürecinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınlarının saldırıları sonucu eşini ve 2 oğlunu yitiren Emine Şenyaşar ve oğulları Ferit ile Mehmet Şenyaşar, adalet talebiyle 15 Eylül’de Ankara’ya geldi.

 

Şenyaşar Ailesi 11 gün kaldıkları Ankara’da CHP, HDP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi,  Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK), Türkiye İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ile görüştü. Bu görüşmelerde karşılaştıkları hukuksuzlukları anlatıp, taleplerini dile getirdi. 

 

Cumhurbaşkanlığı yetkilileriyle görüşmek üzere Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na da aile, burada sadece CİMER yetkilileriyle görüşebildi.

 

Saldırıda iki kardeşini ve babasını kaybeden aynı zamanda kardeşi cezaevinde olan Ferit Şenyaşar, yaptıkları bu görüşmeleri Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.

 

Saldırıda katledilmelerinin yanı sıra adaletsiz bir yargılamayla mağdur edildiklerini dile getiren Ferit Şenyaşar, Ankara’ya gelmelerinin temel amacının “adil bir yargılama” talebi olduğunu ifade etti. Şenyaşar, yargılama üzerinde siyasi bir baskının olduğunu ve olay üzerinden 2 yıl 3 ay gibi süre geçmesine rağmen kardeşinin hala cezaevinde olduğuna işaret etti. 

 

Olay günü hastanede bir vahşetle karşı karşıya bırakıldıklarını belirten Şenyaşar, “Hastanede bir insanlık suçu işlenmiştir. Hastane dışında ambulanslara saldırıldığına dair kamera görüntüleri elimizde var. Ancak hala karşı taraf savcılık tarafından korunuyor. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Biz gerçeklerin ortaya çıkması umuduyla Ankara’ya geldik. Gerçekler ortaya çıkana kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.

 

RESMİ KURUMLAR SADECE YAZILI BAŞVURULARI ALDI

 

Birçok resmi kuruma yaptıkları görüşme taleplerinin pandemi gerekçesiyle kabul edilmemesine rağmen Adalet Bakanlığı, TİHEK ve Cumhurbaşkanlığı’na gittiklerini paylaşan Şenyaşar, yaptıkları bu görüşmelere dair şunları söyledi: “TİHEK yüz yüze görüşmeyi kabul etmedi ama biz kapıdakilere derdimizi anlatınca içeri aldılar, dinlediler. Yazılı taleplerimizi bildirdik. Adalet Bakanlığı’nda da pandemiden kaynaklı görüş kabul edilmediği söylendi ve içeri alınmadık. Yazılı olarak görüşlerimizi bildirdik. Cumhurbaşkanlığı’nda da aynı şekilde ön görüşmelerimizi yaptık, yazılı olarak yapılan hukuksuzlukları Cumhurbaşkanlığı’na verilmesi üzerine oradaki yetkililere teslim ettik.”

 

AKP VE MHP RANDEVU VERMEDİ

 

Ferit Şenyaşar, siyasi partilerle yaptıkları görüşmelerde ise yaşadıkları hukuksuzlukları dile getirdiklerini ve davanın takipçisi olmalarını talep ettiklerini kaydetti. Tüm partilerin sonuna kadar davanın takipçisi olacaklarını söylediklerini ve 2 Ekim’de Malatya’da görülecek ikinci duruşmaya katılacakları sözünü verdilerini söyleyen Şenyaşar, “CHP ve HDP parti olarak bu iş üzerinde daha fazla durdu. Hem genel merkezde yetkilileri hem de milletvekilleriyle ayrı görüştük. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da parti olarak ellerinden ne gelirse yapmaya hazır olduklarını söyledi. Hiçbir fark gözetmeksizin tüm partilerden randevu istedik ancak AKP ve MHP görüşme talebimizi kabul etmedi.”

 

‘HERKESİ 2 EKİM’DE MALATYA ADLİYESİ’NE BEKLİYORUZ’

 

İnsan hakları ve hukuk örgütlerinin de yargısal süreçte kendilerine destek vereceği ve yargılamalarda yanlarında olacaklarının sözünü verdiğini ifade eden Şenyaşar, “Eski Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ile de görüştük, olayı anlattığımızda taleplerimizin haklı olduğunu adil bir yargılama yapılması için elinden geleni yapacağını söyledi. Görüşme yaptığımız herkes davanın takipçisi olacağını söyledi. Duruşmadan adil bir karar çıkması için sesimizi duyan herkesten sesimize ses katmasını istiyoruz” diyerek duruşma gününde Malatya Adliyesi’ne herkesi bekliyoruz” diye konuştu. 

 

ANNE ŞENYAŞAR: OĞLUMUN BIRAKILMASINI İSTİYORUM

 

Anne Emine Şenyaşar’ın öncelikli talebi ise tutuklu oğlunun serbest bırakılması. Görülecek duruşmada oğlunun bırakılmaması halinde yeniden Ankara’ya geleceğini söyleyen anne Şenyaşar,  “Perişan olmuşuz. Ailemizden 3 kişiyi öldürdüler, bir oğlum cezaevinde. Oğlum 2 buçuk yıldır tecrit altında. Ankara’da 11 gündür kiminle görüştüysek yaşadıklarımızı anlattığımızda hepsi bizimle ağlıyordu. Kolay bir acı değil. Nasıl bir vicdan, nasıl bir adalet ki benim oğlum hala cezaevinde. Evimizi yaktılar, dağıttılar. Artık tek derdim oğlumun bırakılmasını istiyorum. Ölmeden oğlumun bırakılmasını istiyorum” dedi.

 

MA / Berivan Altan