İSTANBUL - HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu, Türkiye’nin dış siyasette her türlü gerilim politikasından vazgeçip barışçıl bir politikayla masa siyaseti izlemesi gerektiğini ifade etti. 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan ile devlet arasında 2013-2015 yılları arasında yürütülen diyalog sürecinin sonlandırılmasının ardından iktidarın özellikle dışta izlediği politikalar ülkeyi içinden çıkılmaz bir hale sürükledi. İktidarın ülke ekonomisini de krize sürükleyen politikalarındaki ısrarı, mevcut durumu daha da vahim hale getiriyor. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, iktidarın bölgede, ülkede ve Ortadoğu’da sürdürdüğü savaş politikalarını değerlendirdi. 

 

Diyalog sürecinin bitirilmesiyle iktidarın Kürtlere yönelik izlediği politikanın birbiriyle doğrudan bağlantılı olduğuna işaret eden Kenanoğlu, Suriye ve Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik yapılan operasyonların da bundan kaynaklandığını söyledi. 

 

İktidarın, Suriye savaşının başlamasıyla bölgedeki Kürt güçlerinin ÖSO benzeri bir yapı içerisinde rejime karşı savaşması istemi olduğunu söyleyen Kenanoğlu, “Ancak Kürt güçlerinin oradaki tavrı çok netti. Kürtler kendi bulundukları coğrafyada halkları ile oluşturdukları yapıda, kendilerini korumak ve oluşacak saldırılara cevap vermeye dönük bir politika izledi. Bundan başka bir savaş politikası izlemeyi reddediyorlardı. Fakat Suriye'de, İran'da, Irak'ta, yani Türkiye dışındaki bölgelerde Kürtlerin daha özgür bir yaşam alanı oluşturması doğal olarak Türkiye'yi etkileyecekti. Bundan kaynaklı olarak öncelikle çözüm sürecinin bitmesi, masanın devrilmesiyle savaş süreci başladı. Erdoğan bu süreçten sonra derin devlet yapılanmasıyla kendisini ortaklaştırdı ve onun üzerinden hem içeride hem de dışarıda bir savaş siyaseti politikası uyguladı. Bu anlamıyla Rojava, Suriye ve Irak Kürdistan coğrafyasında izlediği politikaların tamamı, bir savaş siyasetine ve Kürde dönük bir imha politikasına dönüştü” dedi.

 

‘BARZANİ BÜYÜK HATALAR YAPIYOR’

 

Federe Kürdistan Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani’nin Türkiye ziyaretine değinerek, bunun çok büyük bir hata olduğuna vurgu yaptı. Kenanoğlu, “Türkiye’de, Ortadoğu’da ve dünyanın her tarafında Kürt Ulusal Birliğinin sağlanması için çalışmalar yürütülüyor. Kürtlerin bulundukları tüm coğrafyalardaki kurtuluşunun tek çözümü bu ulusal birliğin sağlanmasından geçiyor. Ancak bölgesel bir güç olabilirlerse kazanımlarını ve haklarını elde etmiş olabileceklerdir. Ama burada kısa vadeli çıkarlar peşinden koşarak, Kürt siyasetinin çıkarına olan ilişkileri reddetmek çok ciddi sıkıntılara yol açıyor. Türkiye'nin bölgede Neçirvan Barzani yönetimi dışında hiçbir dostu yok. Buradan bile bir sonuç çıkartmak gerekiyor. Barzani hükümeti bu işi kısa vadeli bir çıkara dönüştürmek yerine, Kürtlerin kazanımlarına kasteden bir uygulamalara karşı çıkmaları gerekiyor” diye konuştu.

 

ALTERNATİF HAREKET ÇABASI

 

AKP’nin içeride de HDP'nin gücünü kırmak için alternatif hareketler oluşturmaya çalıştığını belirten Kenanoğlu, iktidarın bir bütün olarak “Kürdü parçalama”, Kürtlerin bir araya gelmesini engelleme ve “kendi Kürdünü yaratarak asimilasyon politikalarını derinleştirmek istediğini ifade etti. İktidarın asimilasyon politikalarına karşı duran Kürtleri “terörist” ilan ederek, savaş siyasetini derinleştirmeye çalıştığına değinen Kenanoğlu, “Ama bu politika ne Türkiye'nin hayrınadır ne de Irak Kürdistan’ının hayrınadır. Türkiye'nin bölgedeki yayılmacı politikaları ve sırf Kürtler bir özerk yönetim oluşturmasın diye yaptığı operasyonlar, bölgenin kan revan içerisine dönmesine sebep oluyor” diye belirtti.

 

KÜRDE DÜŞMANLIK

 

“Türkiye yayılmacı politikalarını neden Kürtler üzerinden geliştiriyor?” diye soran Kenanoğlu, şöyle devam etti: “Çünkü Türkiye’de oluşturulan bir Kürt düşmanlığı politikası var. Bu düşmanlık üzerinden bir destek alıyor. Dolayısıyla Türkiye’de bir muhalif tutum yok. HDP dışında yanlış yapıyorsunuz diyen kimse yok. Kürtlere saldırdığı zaman bir kahramanlık edebiyatı oluşturuyor ve milliyetçi Türk-İslam sentezci yapılardan onay alıyor. Böylelikle Suriye topraklarına girme, Irak'a müdahale imkanı oluşturuyor. Şimdi bu ilişkide Federe Kürdistan yönetiminin bunu görmesi lazım. Türkiye'nin içerisindeki durum neden bu hale geldi, bir bütün olarak bunu ele alması gerekiyor. Ve kesinlikle Federe Kürdistan yönetiminin, Barzani yönetiminin Türkiye'ye tutum alması gerekir. Bu yapılan siyasetle hiçbir şekilde bu sonuç alınamaz. Belki kendi kişisel menfaatleri güvence altına alınabilir ama bir bütün olarak Kürt halkına büyük bir düşmanlık etmiş olurlar.”

 

İÇ SİYASET MALZEMESİ

 

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de politikalarını değerlendiren Kenanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye burada geri adım atmak zorunda kaldı. Çünkü orada başka bir şeyle karşı karşıyalar. Kürde saldırmak kolay. Kürde saldırarak hem Türkiye iç kamuoyunu arkasına alıyor hem de bölgede Kürtleri boğmak isteyen yapıların desteğini alıyor. Libya’da, Akdeniz’de böyle değil. İktidar tamamen iç politikaya oynama üzerinden bir siyaset izliyor. Erdoğan'ın sürekli bir dış güçlerin tehdidine ihtiyacı var. Bu yüzden de gerilim siyaseti, komşularla iyi olmama politikası, herkesle gerilim politikası yürütmesi iç siyasette kullanabileceği bir malzeme haline dönüşüyor.”

 

‘HALKLARIN YARARINA DEĞİL’

 

İktidarın içeride ve dışarıda hiçbir şekilde barışçıl siyaset izlemediğini belirten Kenanoğlu, şöyle konuştu: “Çünkü Türkiye normalleştiği takdirde AKP'nin yaşama şansı yok. Hayatta kalma, ülkeyi yönetme şansı yok. AKP'nin ülkeyi yönetilmesi için sürekli gerilim politikaları üretmek zorunda, buna mecbur. İnsanlar artık geçinemiyor. Bunun getirdiği sosyal patlamalara karşı bunlar şuanda baskılanıyor. Nereye kadar baskılanır ayrı bir tartışma ama biraz gevşek bıraksalar, bugünden sonra itirazlar başlar. Türkiye'nin siyaseten normalleşmesi yerine, kendi iktidarının devamını sağlayabilecek içeride ve dışarıda baskıcı politikayı sürdürmeyi tercih ediyorlar. Bu hiçbir şekilde Türkiye ve bölge haklarının yararına değildir.”

 

‘MASA SİYASETİNE DÖNMELİ’

 

Türkiye'nin artık barışçıl bir politikaya dönmek zorunda olduğunun altını çizen Kenanoğlu, “Bu gerilim ve çatışma siyasetini sona erdirmek durumundayız. Gerek Kürdistan coğrafyasındaki halklara yönelik, gerekse Ege ve Akdeniz’deki yaşayan insanlara yönelik her türlü gerilim politikasında vazgeçip, barışçıl bir politikayla masa siyaseti izlenmelidir. Silahların konuştuğu bir yerde siyasetten bahsedemezsiniz. Türkiye’nin masa siyasetine dönmesi gerekiyor. Biz bunun dillendiricisi ve takipçisi olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

 

MA / Ferhat Çelik