RAKKA - Cenevre’de bugün toplanacak Suriye Anayasa Komitesi’nin yine sonuç alamayacağını belirten Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Eşbaşkanı Ebdil Hamid El Mihbaş, yeni bir komite önerisinde bulunarak, “Suriye anayasasını bu toprakları özgürleştirenler ve halklar yazmalı” dedi. 

 

Suriye iç savaşı 9’uncu yılında devam ediyor. Savaşın sona erdirilmesi iddiasıyla uluslararası ve bölgesel güçlerin bugüne kadar Cenevre, Astana, Riyad, İstanbul, Tahran ve Soçi’de yaptıkları onlarca görüşme ve toplantıdan bir sonuç çıkmadı. Her görüşme ve toplantıda, Kuzey ve Doğu Suriye halklarını temsil eden özerk yönetim gözardı edilerek, davet edilmedi. Suriye hükümeti ve Türkiye yönlendirmeli gruplardan oluşan Suriye Anayasa Komitesi’nin 3’üncü toplantısı bugün İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılacak. Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi, üçüncü toplantıya da çağrılmadı. 

 

Toplantı ve görüşmeleri Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendiren Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Genel Meclisi Eşbaşkanı Ebdil Hamid El Mihbaş, kendilerinin olmadığı hiçbir görüşmenin çözüm getirmeyeceğini belirtti. 

 

SURİYE ANAYASASI

 

Suriye krizinin 10’uncu yılına gireceğini dile getiren Mihbaş, çözümün zor olduğunu söyledi. Bir süredir Suriye’deki anayasanın oluşturulması için bir komitenin kurulduğunu belirten Mihbaş, oluşturulan komitenin Suriye halklarını temsil etmediğini kaydetti. Komitenin bazı çevrelerden oluştuğunu kaydeden Mihbaş, bir ülkede anayasanın yeniden oluşturulması gerekiyorsa ülkede bulunan tüm kesimlerin orada yer alması gerektiğini vurguladı. Komitenin Suriye’de bulunan bütün halk ve inançları temsil etmesi gerektiğinin altını çizen Mihbaş, “Suriye’nin birçok bölümünde ve Kuzey ve Doğu Suriye bölgesinden kimse bu komite içerisinde yer almadı. Kuzey ve Doğu Suriye’de 5 milyon insan yaşıyor. Buranın temsili olarak orada kimse yer almadı. Bu yaklaşım 18 Aralık 2015’te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Suriye için aldığı 2254 sayılı kararla da ters düşüyor. Eğer halklar yer almazsa bu kararın da bir geçerliliği yok demektir. Komite ne karar alırsa alsın sahada uygulama şansı yoktur” dedi. 

 

Oluşturulan komitenin bugüne kadar yaptıkları toplantı ve görüşmelerde bir sonuç çıkmadığına işaret eden Mihbaş, sadece büyük bir zaman kaybı olduğunu söyledi. Çözüm iradesinin komite içinde bulunmadığını ifade eden Mihbaş, hiçbir noktada anlaşmanın sağlanamayacağını dile getirdi. 

 

GERÇEK ÇÖZÜM İÇİN YENİ BİR KOMİTE

 

Uluslararası anlamda gerçek bir çözüm aranıyorsa bunun kapılarından birinin de Kuzey ve Doğu Suriye bölgesi olduğunu belirten Ebdil Hamid El Mihbaş, şunları söyledi: “Bizim yer almadığımız hiçbir platform ve görüşme başarıya ulaşamaz. Gerçek bir çözüme hazırlarsa biz her zaman öneri ve görüşlere açığız. Hiçbir girişim özerk yönetim dışında geliştirilemez. Daha önce de bu durumu net bir şekilde gördük. Böyle devam edilmesi halinde Suriye krizi daha da büyür. Buradan Suriye’de bulunan hem uluslararası hem de bölgesel güçlere öneriyoruz: Yeni bir komite oluşturulsun. Bu komitede Suriye’de bulunan tüm kesimler yer bulsun. Bütün halklarımızın temsiliyeti olmalıdır. Ancak böylesi bir durum sahici bir çözümü getirebilir.”

 

‘ANAYASAYI HALKLAR YAZMALI’

 

Özerk yönetimin şu an Suriye’nin üçte birini yönettiğini dile getiren Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Genel Meclisi Eşbaşkanı Ebdil Hamid El Mihbaş, bunu da Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ve bileşenlerinin verdiği mücadele sayesinde yaptıklarını kaydetti. Bu çatı altında Arap, Kürt, Süryani, Türkmen ve Çerkeslerin yer aldığını aktaran Mihbaş, Suriye anayasasının bu toprakları özgürleştirenlerin elinden yazılması gerektiğini ifade etti. Onlarsız yapılan bir anayasanın hiçbir meşruluğunun olmayacağının altını çizen Mihbaş, yazılacak olanın kendilerini temsil etmeyeceğini vurguladı.

  

DÊRAZOR’DA AŞİRET LİDERLERİNİN ÖLDÜRÜLMESİ 

 

Kuzey ve Doğu Suriye’de son dönemlerde çıkarılmak istenen karışıklıklara da değinen Mihbaş, Dêrazor’da yaşanan olaylara işaret etti. Bölgenin aşiret yapılanmaları, kabile ve kanaat önderlerinin bulunduğu topraklar olduğunu belirten Mihbaş, bunun tarihi bir kültür ve anlamı olduğunu söyledi. Bu kesimlerin özerk yönetim sistemi içinde birlikte yaşamayı tercih ettiğine dikkati çeken Mihbaş, şöyle devam etti: “Suriye’nin ve bu projenin düşmanları bu fotoğrafı yok edemez. Son dönemlerde Dêrazor’da Arap aşiretlerinden Egêdad ve Begara aşiretlerinin liderlerine yönelik gerçekleştirilen suikastların bir anlamı var. Türkiye, Suriye rejimi, Rusya ve İran bu birlikteliğe düşmanlık ediyor ve halklar arasına nifak tohumu ekmek istiyor.”

 

ARAP HALKI KİRLİ OYUNLARA GELMEDİ

 

İki yıl önce Afadla aşireti liderlerinden Beşir Feysel El Huewdi’nin de suikast sonucu katledildiğini hatırlatan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Genel Meclisi Eşbaşkanı Ebdil Hamid El Mihbaş, devamla şunları söyledi: “Başaramayınca suikastlarına devam ettiler. Bu suikastlarla Kürt ve Arap halkının arasını açmak istiyorlar. Ancak hiçbir zaman hedeflerine ulaşamayacaklar. Arap halkı olarak bu tür girişimlere karşı duracağız ve yaptıklarını boşa çıkaracağız. Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan Arap aşiretleri bu kirli oyun ve planlara kanmadı. Bu coğrafyada yaşayan aşiretler bu proje ve yaşama inanıyor, bununla mücadelesini yürütüyor. Burada yaşayan aşiretlerin bilinç düzeyi var. Onlar kan gölüne doğru gitmedi. Kirli siyaset ve politikalara alet olmadı. Biz Suriye’nin bütün halkları birlikte yaşıyoruz. Düşman bizim aramıza girmeyecek. Bu oyunlarını da boşa çıkaracağız. Kuzey ve Doğu Suriye halklarına ve özerk yönetim düşmanlarına sesleniyorum. Biz bilinçliyiz, bizi düşüremezsiniz. Kirli siyasetinize son verin. Özerk yönetim olarak halklarımızın yanında olacağız. Birlikte kurduğumuz yaşama uzanan ellere izin vermeyeceğiz.”

 

MA / Nazım Daştan