Keskin: Kürt kadınları şiddete karşı tek başına bırakılıyor

  • kadın
  • 09:03 23 Ağustos 2020
  • |
img
İSTANBUL - İpek Er olayında olduğu gibi Kürt kadınlarına dönük yönelimin bir “savaş yöntemi” olarak 1990’lı yılların devamı olduğunu söyleyen İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, maruz kaldıkları şiddet karşısında Kürt kadınlarının tek başına bırakıldığı eleştirisinde bulundu.
 
Kadın kurum ve örgütlerinin verilerine göre, ülke genelinde kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüz olayları yıldan yıla artıyor. Buna rağmen iktidarın gündeminde ise kadınları koruyan uluslararası bir metin olarak daha önce imza attığı İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmak var. Ülkenin doğusu ile batısında yaşanan vakalara bakıldığında batı kentlerinden farklı olarak bölge kentlerinde açığa çıkan durum bu tür olayların failleri arasında kolluk görevlilerinin olması. Buna dair son örnek ise, Batman’da 18 yaşındaki İpek Er’in uzman çavuş Musa Orhan’ın tecavüzüne maruz kalması üzerine yaşamına son vermesi oldu. Er’in arkasında mektup bırakarak intihar girişimde bulunması üzerine gözaltına alınıp ifadesi alındıktan sonra serbest an uzman çavuş, Er’in yaşamını yitirmesinin ardından kamuoyunda oluşan tepkiler sonucu ancak tutuklandı.
 
Batman’da yaşanan bu olay üzerinden Kürt kentlerinde kolluk görevlilerinin failleri oldukları şiddet, taciz, ve tecavüzleri İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin ile konuştuk.
 
 Öncelikle Batman’da yaşanan olay üzerinde durmak istiyorum. İpek Er’in maruz kaldığı olayı bölge üzerinden nasıl okumak gerekir? 
 
 
Çözüm sürecinde bu durum azalsa da güvenlik ve çözümsüzlük politikalarının yeniden devreye girmesiyle birlikte kadınlara yönelik bu mağduriyetler de maalesef yeniden yaşanmaya başladı.
 
Batman, 1990’lı yıllarda hafızalarımızda kadın intiharlarının yaşandığı bir kentti. O zaman uygulanan politikalarla bugünkü birbirine çok benziyor. O dönem birçok genç kadın ya kandırılarak ya da zorla askerler tarafından cinsel saldırıya maruz kalmış, yaşamlarına son vermişlerdi. Son yaşanan İpek Er’in intihar olayı da 90’lı yılların devamıdır.  
 
Ben de 1997 yılından bu yana devlet güçleri tarafından cinsel işkenceye maruz kalan kadınlara avukatlık yapan bir kurumun üyesiyim. Resmi güçler tarafından cinsel şiddete uğrayan her kadın ve trans kadın bizim müvekkilimiz olabilir. 700’e yakın kadın müvekkilimiz var. Bunların büyük bir bölümü Kürt kadınlarıdır. Kürdistan’da yapılanlar savaş politikası olarak uygulanan yöntemlerden biridir. Dünyadaki tüm savaşlarda en büyük mağduriyeti kadınlar yaşamışlardır.  Bizim coğrafyamızda da yaşanan çatışmalı ortamlarda en büyük mağduriyeti kadınlar yaşıyor. Çözüm sürecinde bu durum azalsa da güvenlik ve çözümsüzlük politikalarının yeniden devreye girmesiyle birlikte kadınlara yönelik bu mağduriyetler de maalesef yeniden yaşanmaya başladı.
 
 İpek’i intihara sürükleyen neydi? 
 
Batman’daki olay, İstanbul Sözleşmesi’ni savunmamızın ne kadar haklı bir talep olduğunu gösteriyor. Çünkü kadın hem cinsel saldırıya maruz kalarak mağdur oluyor, hem de yaşadığı mağduriyet nedeniyle kendisini topluma ve ailesine karşı suçlu hissediyor.  Aile ve toplum baskısı atında yaşıyor. İstanbul Sözleşmesi bu anlayışı kırmak üzere devletlere görevler veriyor. Yani ‘kadın ile erkek arasındaki her türlü ayrımcılığı, sözde namus anlayışını kıracaksınız’ diyor. Sözde namus anlayışıdır kadınları intihara sürükleyen. İpek’te önce mücadeleye karar veriyor, suç duyurusunda bulunuyor. Ancak suçlu serbest bırakılıyor. İpek intihar ediyor. Ancak ölmeye karar verdiğinde dahi mücadele edilmesi için mektup bırakıyor. Bu dosyanın en büyük delili İpek’in bıraktığı mektubudur.  İpek’in gerçek ifadesi mektupta yazılı. 
 
 İpek’in mektubu için ‘En büyük delildir’ diyorsunuz. Mektubuyla kamuoyuna ve kadınlara nasıl bir mesaj vermek istedi? 
 
İpek kadınlara ‘Benim davamı takip edin’ çağrısı yaptı. Mektup bütün kadınlara emanettir. Mektup aynı zamanda erkek egemen, feodal,  militer anlayışınızı da değiştirin mektubudur. ‘Ölerek buna karşı çığlık atıyorum’ demektir. Ancak ne yazık ki İpek ölümüyle kamuoyunun gündemine girebildi. Kadına yönelik şiddetin gündeme gelmesi için maalesef ki kadınların ölmesi gerekiyor. Bunu bir kez daha görmüş olduk. Çünkü ölümünün ardından verilen tepkiler üzerine sanık suçlu Musa Orhan tutuklandı. 
 
 İpek’in yaşadıkları yaklaşık bir ay önce kamuoyuna yansımıştı. Ne yazık ki ancak ölümüyle kamuoyu oluşabildi. Bölge illerinde yaşanan bu tür olaylara karşı batıdakilerin ses çıkarmadığı eleştirileri söz konusu. Bu eleştiriler ne derece haklı? 
 
 
 İstanbul, İzmir, Ankara’da bir kadına saldırı olduğunda haklı olarak bütün hak örgüleri, kadın örgütleri karşı çıkıyorlar. Ama Kürdistan’da yaşanan kadına yönelik şiddet olaylarında ne yazık ki Kürt kadınları tek başına bırakılıyor.
 
Ben coğrafyada da hak savunuculuğunun çifte standartlı olduğunu düşünüyorum. Örneğin İstanbul, İzmir, Ankara’da bir kadına saldırı olduğunda haklı olarak bütün hak örgütleri, kadın örgütleri karşı çıkıyorlar. Ama Kürdistan’da yaşanan kadına yönelik şiddet olaylarında ne yazık ki Kürt kadınları tek başına bırakılıyor. 
 
Bu gözlem çok uzun yıllara dayanıyor.  Biraz da geriye gitmek gerekir aslında. Bu coğrafya bir soykırım coğrafyasıdır. Buradaki kadına yönelik olayların geçmişi çok eskiye dayanıyor. Ermeni, Süryani, Hristiyan ve Dersim soykırımın en büyük mağdurları kadınlar olmuştur. Hala birçok kadının cenazesi bile bulunmamıştır. Kadınlar yaşarken bile ölüme terk edilmiş, kimliği yok edilmiş, değiştirilmiştir. 
 
Bu çifte standardın nedeni nedir? 
 
Türk kimlikli tüm hak mücadeleleri maalesef resmi ideolojinin dayattığı kalıpları yıkamıyor. Belki de İpek’in mektubu bütün bunlara karşı ve gündeme girebilmek için bir çığlıktı. İpek’in yaşadıkları, yine Şırnak’ta çocuklara yönelik taciz olayı için sıkça 1990’lı yıllar benzetmesi yapılıyor.  Nitekim siz de başta belirttiniz. 1990’lı yıllarda Musa Çitil, şuan ise Musa Orhan gibi isimlerle bu olaylarla yeniden gündeme geliyor. Ne tesadüf ki isimler dahi değişmiyor.  
 
 Musa Orhan'lar, Çitil’lerin devamı mıdır? 
 
Evet Musa Orhan da geleceğin Musa Çitil’idir. Musa Çitil de 1990’lı yıllarda Mardin bölgesinde çok sayıda kadına yönelik cinsel işkence olayının faili ve karar vericisidir. Ş.E.’ye tecavüz olayı ile ilgili 400’e yakın askere dava açılmıştı. Bu davayı açan bir kadın savcıydı. Anında o kadın savcıda sürgüne yollanmıştı. Daha sonra askerler hakkında beraat kararları verildi. Musa Çitil ödüllendirildi,  rütbeleri artırıldı. Sur olaylarında komutan olarak karşımıza çıktı. Türkiye’de bağımsız bir yargı olduğuna inanmıyorum. Türkiye ne kendi iç hukukunu ne de uluslararası hukuku işlemiyor.  Özelikle de söz konusu devlet güçleri için bu konuda daha dikkatli olunuyor. Bağımsız bir yargıdan bahsedemeyeceğimiz için Musa Orhan’ın yargılanması sırasında eminim ki değişik belgeler ve ifadeler tanıklar çıkarırlar. Çünkü artık İpek’in kendisini korumak gibi bir şeyi kalmadı. Dilerim yargı beni yanıltır, Musa Orhan hak ettiği cezayı alır. Ancak yine de umutlu değilim. 
 
Bölge illerinde son dönemlerde kadınlara yönelik özel bir politikanın izlendiği aşikar. Buna karşı mücadele eden kadın örgütleri kapatılıyor. Kadınlar gözaltı ve tutuklamalarla bastırılmaya çalışılıyor. Bu durumda mağdur kadınların başvurabileceği mekanizmalarda yok edilmeye çalışılıyor. Bütün bunlar bölgedeki kadınları nasıl etkiliyor? 
 
Kadına yönelik şiddet politiktir dememizin nedeni de tam da budur. Uygulanan politikalarla kadına yönelik uygulanan şiddet birebir etkilidir. Devletin bu durumu meşrulaştırmasından kaynaklı elbette ki şiddete artıyor. Bu aynı zamanda kadın kurumlarına da bir şiddettir. Çünkü özelikle kayyum politikalarıyla Kürdistan’da bütün kadın kurumları kapatıldı. Kapatılmamış olsaydı İpek o kurumlardan birine gidecekti. Oradaki kadınlara yaşadıklarını anlatacaktı. Kurumdaki kadınlar da İpek’in yaşadıklarından kaynaklı kendisinin suçlu olmadığını, failin suçlu olduğunu söyleyecekti. Belki İpek o zaman intihar etmemiş olacaktı. Çünkü ipek kendisini kimsesiz ve çaresiz hissetti. Başvurabileceği kurumlar kapatıldı. 
 
 Kadınların bu kadar açık saldırı altında olmasının nedeni nedir? 
 
 
 Kadın kurtuluş mücadelesi sadece kadınlar ve erkekler arasında ezme-ezilme ilişkisine karşı çıkmak değildir. Bu aynı zamanda ırkçılığa, faşizme, kapitalizme bize dayatılan her baskı aracına yönelik bir mücadeledir
 
Kadınlar biat etmiyor. Kadınlar şunu çok iyi biliyor. Kadın kurtuluş mücadelesi sadece kadınlar ve erkekler arasında ezme-ezilme ilişkisine karşı çıkmak değildir. Bu aynı zamanda ırkçılığa, faşizme, kapitalizme bize dayatılan her baskı aracına yönelik bir mücadeledir. Son derece meşru bir mücadele. Kadınlar eşitlik istiyor. Şiddet politikalarını üreten devletler de bu mücadeleden çok korkuyorlar. Bence kadınlardan çok korkuyorlar. Baskılar ve İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılmaya açılmasının temel nedeni de budur. İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılmaya açıldığı anda ilk olarak Diyarbakır’da Rosa Kadın Derneği alanlara çıkarak, mor zincir eylemi gerçekleştirdi ve bu eylem Türkiye’nin birçok iline yayıldı. Akabinde Rosa Kadın Derneği’ne baskın yapıldı. Dernek başkanı dahil çok sayıda kadın gözaltına alınıp tutuklandı. Türkiye kadın hareketi bu durumu direnen Kürt kadınları üzerinden kadın mücadelesine gözdağı verilmek istendi şeklinde yorumladı. 
 
Siz nasıl okudunuz bu durumu? 
 
Elbette ki genel olarak kadın hareketine verilen bir gözdağıydı. Ama Kürdistan’daki kadınlara yönelik baskının bir de ulusal boyutu var. Çünkü Kürt kadınları, kadın kurtuluş hareketine katılıyorlar. Ama ulusal kimlik talepleri de var. Bu yönden bir farklılık arz ediyor. O nedenle tabi ki bir gözdağı ama asıl olarak Kürt kadın hareketine bir gözdağıdır. Çünkü ulusal boyutu devleti çok rahatsız ediyor. 
 
Bir paylaşımınızda bugüne kadar bölge illerinde devlet güçleri tarafından kadınlara yönelik suç işleyen faillerini yargılanmadığını belirtmiştiniz. İlk kez tepkiler sonucu Musa Orhan tutuklandı. Bu ‘cezasızlık politikası’nı neye bağlıyorsunuz? 
 
Türk yargısının son derece erkek egemen, militer ve feodal değer yargılarına sahip olduğu açıktır. Yıllar önce hemşire bir kadın, coplu tecavüze maruz kalmıştı. Ve ülkenin bakanı şöyle bir açıklama yapmıştı; Copa ne gerek var, taş gibi erkek polislerimiz var. Bu anlayış çok egemen bir anlayıştır. Musa Orhan olayında da İçişleri Bakanı yaptığı açıklamada gerçek suçluyu gözden kaçırıp, başka şeyleri öne süren açıklamalar yaptı. Bu bir bakış açısıdır. İşkence bir devlet politikasıdır ve sistematik bir biçimde yapılıyor. Sadece bunu yapan suçlu değildir. Onları sorgulamayan cezalandırmayanlar da suçludur.
 
 Kadın mücadelesine dair son olarak ne söylemek istersiniz? 
 
Kadın mücadelesinin bu coğrafyada bir demokratikleşme gerçekleşecekse en önemli birincil mücadele yöntemi olduğunu düşünüyorum. Kadınlar şiddet görse ve ölseler de mücadeleden vazgeçmeyecekler. O nedenle daha çok dayanışmaya ihtiyaç var.
 
MA / Semra Turan
 

Diğer başlıklar

23/08/2020
21:24 Sel Rize’yi de vurdu: 45 köy yolu ulaşıma kapandı
21:18 TTB'den sağlık çalışanları için 16 maddelik uyarı
20:52 Koronadan ölenlerin sayısı 6 bin 121’e yükseldi
20:36 ANYAKAY-DER 1. Olağan Kongresi'ni gerçekleştirdi
20:27 Kayyım emri ile kesilen ağaçlar çamurla gizlenmeye çalışıldı
20:19 Mismari: Serrac güçleri Sirte’ye saldırıya hazırlanıyor
19:53 Amedspor'un yeni başkanı Vechettin Alsaç
19:30 HDP’li gençler etkinlikte bir araya geldi
19:19 Timtik için çağrı: Durumu kötüleşti, yarın geç olabilir
19:03 Bursa’da bir kadın katledilmek istendi
18:55 Batıkentliler Adnan Kahveci Parkı'na sahip çıkıyor
18:25 DTK ve DBP Hakkari’deki ziyaretlerine devam ediyor
17:35 30 yılda 28 trilyon ton buzul eridi
16:30 KESK’ten tutuklamalara tepki
16:28 Necmettin Giritlioğlu anıldı
16:08 Giresun'da sel felaketi: 6 ölü, 12 yaralı, 11 kayıp
15:27 HDP’den Genç’te esnaf ziyareti
15:17 Giresun'daki sel felaketine tepki: Karadeniz’den elinizi çekin’
15:10 Habur’daki şoförlerden 4 talep
14:34 Giresun’da sel değil HES felaketi
14:25 Türk Telekom’dan Kürtçe dışında dil bilmeyen anneye: Talebini ya Türkçe ya Arapça anlat
14:09 Pendik’te bir kadın öldürüldü
14:05 Sağanak yağış Edremit’i vurdu
12:37 26 yıl TPAO’da çalışan Pamir: Sondajı yabancı şirket yapıyor
12:17 Buldan ve Sancar: Artık yeter, Karadeniz’i rahat bırakın
11:55 CHP, Giresun’a heyet gönderdi
11:32 Koçerlerin bulunduğu yaylaya hava saldırısı
10:53 Kuzey ve Doğu Suriye’de 27 yeni koronavirüs vakası
10:47 Habur’da şoförlerden geçiş yavaşlatma eylemi
10:36 ‘Suriye Anayasa Komitesi’nin yeniden toplanması zaman kaybıdır’
10:08 Aldar Xelîl: Suriye hükümetiyle diyalog da yok çözüm de
09:32 Giresun’da ölü sayısı 4’e yükseldi
09:03 Keskin: Kürt kadınları şiddete karşı tek başına bırakılıyor
09:02 İkinci el araca bakan var alan yok
09:02 Kuru incir tüccarların insafına bırakıldı
09:01 Uzmanlar: Bulunan rezervle çağ atlamak, eksen değiştirmek gerçek dışı
09:01 Pandemi hastanelerinde bile fiziki mesafe yok
09:01 DİB Sözcüsü Koca: Tarihin akışını birlikte değiştirebiliriz
09:01 Bakanlık ‘mevzuata uygun’ dediği elektrik kesintilerine 100 yıl hapis istendi
09:00 23 AĞUSTOS 2020 GÜNDEMİ
22/08/2020
22:57 Giresun'da şiddetli yağış sele yol açtı
22:06 Ablasının yanıtını aradığı soru: Gülistan neye şahit oldu?
21:32 Federe Kürdistan'da protestolar: Hükümetin istifası istendi
20:53 Kovid-19 sonucu 22 kişi hayatını kaybetti
20:36 Güven: Çöktürme Planları yapanlar çöküyor
19:17 HDP’liler Bingöl'de oda ve esnafları ziyaret etti
18:22 Gabar Dağı'ndaki çatışma saatlerdir sürüyor
17:17 Testi pozitif çıkan 92 yaşındaki kadın evine gönderildi
16:51 Meslektaşları: Ebru ve Aytaç’ı yaşatmak istiyoruz
16:40 ‘Tecrit tüm Kürtlere uygulanıyor’
16:16 Buldan: 'Müjde'den sonra mutlaka seçim kararı gelecek
16:14 Karadeniz’de sağanak yağış sele dönüştü
15:03 17 yaşındaki tarım işçisi denizde kayboldu
14:55 Davutoğlu: Kürtler huzurlu değilse hiçbirimiz huzurlu olamayız
14:34 Hukuk ve sağlık örgütleri: Timtik ve Ünsal için adaleti sağlayın
14:19 İki kentten hasta tutuklular için seslendiler
14:18 26 yıl önce kaybedilen Acar nerede?
14:09 DTK ve DBP İzmir'de sosyalistlerle buluştu
14:08 Mevsimlik işçilerin çadırları sular altında kaldı
13:57 Güçlükonak'ta çatışma
13:40 Kızıltepe’deki kayıp genç kadına ulaşıldı
13:24 Paylan: İsraf düzenin ‘kara deliği’ doğalgazla kapatılamaz
13:23 Bulanık halkı Buldan’ı ‘HDP halktır, halk burada’ diyerek karşıladı
13:16 Cumartesi Anneleri 28 yıldır kayıp Ertak’ın akıbetini sordu
13:09 KHK'li Karahan koronadan yaşamını yitirdi
12:58 Amele pazarı işçileri: Bize en büyük müjde iş
12:44 Hatay'da 9 noktada maden ihalesi
11:40 Figen Yüksekdağ'dan ‘Yıkılacak Duvarlar’ kitabı
11:37 Her seçim öncesi ‘gaz’ müjdesi
11:26 O polisler görevlerine geri döndü
11:17 Bakkala gitmek için evden çıktı, 27 yıldır haber alınamıyor
11:01 Kayıp Miraç soruşturmasına ‘kısıtlılık’ getirildi
10:47 Silopi'de iki banka salgın nedeniyle şubelerini geçici kapattı
10:14 Aryen Kültür Sanat ve Araştırma Derneği yeniden kapılarını açtı
09:55 Rojava birliğinde 3 başlıkta zorlanma
09:51 Siirt'e 8 kişi tutuklandı
09:48 6 Yüksel direnişçisi tutuklandı
09:34 Ekonomistlerden 'müjde' yorumu: Ekonomiye etki etmedi, etmeyecek
09:16 Kürtçe artık Microsoft'un çeviri dilleri arasında
09:02 Başaran: En büyük özsavunma gücümüz örgütlülüğümüzdür
09:02 Fırat Med'ten yeni albüm: Xeyal
09:01 'Timtik ve Aytaç'ın sessiz çığlığını büyütelim'
09:01 Antep fıstığı bahçede 16 liraya düştü
09:00 Nesrin Nas: Seçimsiz bir döneme mi giriyoruz?
09:00 Esnaf kira ödemek için kredi çekiyor
09:00 22 AĞUSTOS 2020 GÜNDEMİ
21/08/2020
23:29 Eğitim Sen: Okullar yüz yüze eğitime uygun değil
21:59 Rusya’da doğalgaz patlaması: 1 ölü, 4 yaralı
20:53 Mazlum Ebdi'den Türkiye çağrısı
20:32 Koronadan 22 kişi daha hayatını kaybetti
20:16 Ünsal: Mücadelemiz sadece adalet için değil, aynı zamanda korku ve yılgınlıkla
20:04 İstanbul’da ‘Takviye Kuvvet Birimi’ kurulacak
19:23 ‘Kadına yönelik işlenen suçlar politiktir’
19:09 Demirtaş’ın avukatlarından Kaya yaşamını yitirdi
19:03 Güven: Türkiye Kürt sorununun demokratik çözümü ile özgürleşir
18:52 Gazeteci Varlık Özmenek son yolculuğuna uğurlandı
18:18 Kızıltepe’de Gamze Aydın’dan 5 gündür haber alınamıyor
18:14 ‘Biz devletiz’ diyen polislerce kaçırılan SKM’li Durak: Ailemle tehdit ettiler
17:54 Cudi'de orman yangını
17:18 Nevşehir’de bir kadın katledildi
17:09 Taburcu edilen Işım ziyaret edildi
17:00 Oluç: Doğalgaz gazıyla 2023 seçimlerini hedefliyorlar
16:45 İHD: Nefret saldırılarını durdurmak için acil önlem alınsın
16:24 Buldan: AKP her sıkıştığında gaz çıkarıyor!
16:14 Timtik ve Ünsal için çağrı: Adalet olmadan tedavi olamaz
16:07 DTK ve DBP heyeti Cizre'de: Bir araya gelmeliyiz
15:58 İHD'den MYK üyelerinin hedef gösterilmesine tepki
15:52 Bekçiler kimlik göstermeyen kardeşleri gözaltına alıp ceza kesti
15:51 Bingöl'de 80’e yakın sağlık çalışanı korona oldu
15:37 Ankara'da 2 No'lu Baro için başvuru yapıldı
15:33 Diyarbakır’da 7 ayda 7 kadın cinayeti, 9 şüpheli ölüm
15:19 Erdoğan'ın 'müjdesi': Karadeniz'de doğalgaz keşfettik
15:12 Eğitim Sen: Tutuklamaların sebebi mücadelemize duyulan rahatsızlıktır
14:33 Tabip odalarından hükümete ortak çağrı: Toplumu koruyamazsınız
14:09 Urfa’da günde bin kişi virüse yakalanıyor
14:08 Esnaf Şahin’i öldüren polis gözaltında
14:03 Yatırım pozisyonunda açık büyüdü
13:45 Buldan Doğubayazıt'ta: Kimse moralinizi bozmasın
13:40 3 ayın ardından teslim edilen cenaze abluka altında defnedildi
13:12 Soylu'nun talimatıyla o polislerin görevlerine döndüğü ileri sürüldü
13:07 Beşiktaş’ta yol çöktü
12:57 Gaziosmanpaşa’da hastane tavanı çöktü
12:39 HDP ‘müjde’ için yol gösterdi: Savaşı durdurun, talana son verin, kayırmacılıktan vazgeçin!
12:23 Aileler İmralı’ya gitmek için başvuru yaptı
11:16 Temmuz ayında bin 505 şirket kapandı
11:02 Makam aracı almak için tehditle para topladığı iddia edilen müftüye inceleme
10:30 Tüketicinin ekonomiye güveni azaldı
10:27 ABD'de Demokrat Parti'nin başkan adayı Biden
09:02 Cezaevine görüşe giden kadına: Eşin mi oğlun mu?
09:02 Artuklu Belediyesi’nde neler oluyor?
09:02 Bilgen: Demokrasi için tarihi bir fırsat var
09:01 Oto sanayi esnafı zor günler yaşıyor
09:01 Trabzon Halk Tiyatrosu: Halk için sanat
09:00 21 AĞUSTOS 2020 GÜNDEMİ
20/08/2020
23:00 Elektrik akımına kapılan 2 işçiden biri hayatını kaybetti
22:27 Erciş’te şüpheli kadın ölümü
22:11 Antakya'da polis şiddeti: 1 ölü,1 yaralı
22:04 İzmir'de kadın katliamı
20:57 Vaka sayısı artıyor: 1412 yeni tanı, 19 ölüm
20:52 Kadıköy’den seslenen kadınlar: Erkekleri aklama, yargıla!
20:38 İstanbul Barosu önünde Timtik ve Ünsal için eylem
20:10 Çin’de madende patlama: 7 ölü, 9 yaralı
20:06 İdam edilen Mustafa Özenç mezarı başında anıldı
19:42 ABD’den Esad yönetimine yeni yaptırımlar
19:34 Diyarbakır’da 65 yaş üstüne Kovid-19 kısıtlaması
19:25 Cudi'de orman yangını
19:23 DTK ve DBP heyeti KESK’i ziyaret etti
19:19 Suruç Aileleri 61 aydır adalet arıyor
19:04 Demirtaş’tan demokrasi ittifakı için 9 maddelik ‘ilkeler’ önerisi
18:45 Japonya Türkiye Büyükelçisi Miyajima Diyarbakır’da