‘Eskiden bir Esat Oktay ve köpeği Co vardı, şimdi yüzlercesi’

img

DİYARBAKIR - Adı dünyanın en kötü şöhrete sahip 10 cezaevi arasına giren Diyarbakır 5 Nolu, vahşete karşı 14 Temmuz 1982’de başlatılan ölüm orucu eylemiyle de tarihe kazındı. Bu vahşetin tanıkları, “Eskiden bir Esat Oktay ve köpeği Co vardı, şimdilerde yüzlercesi” dedi. 

“Biz yaşamı uğrunda ölecek kadar seviyoruz..." 1980 yılının 12 Eylül günü yapılan askeri darbe sonrası insanlık dışı uygulamalara sahne olan Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi ile birlikte tarihe geçen Kemal Pir’in bu sözü oldu. Ülkede giderek yükselen devrimci dinamikleri ezmek için cezaevinde kurulan işkence tezgahlarında farklı siyasi görüşten yüzlerce tutuklu Filistin askısından dışkı yedirilmeye cezaevinin iç güvenlik amiri Yüzbaşı Esat Oktay Yıldıran’ın “Co” isimli köpeğinin saldırısına uğramaya varan akıl almaz işkencelere maruz kaldı. Diyarbakır 5 Nolu, bu yaşananlarla dünyada zulmün ve vahşetin kol gezdiği en kötü şöhrete sahip 10 cezaevi arasına girdi. Politik tutukluların işkenceyle teslim alınmasının amaçlandığı bu vahşete karşı direnişin fitilini tutuşturan ilk isim, 21 Mart 1982 günü hücresinde bedenini Newroz ateşine dönüştüren PKK'nin öncü kadrolarından Mazlum Doğan oldu.  
 
O’nu aynı yılın 18 Mayıs günü "Dörtler" olarak bilinen Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin ve Necmi Öner izledi.
 
‘BENİM DEĞİL, BİR HALKIN SORUNU’
 
Cezaevi duvarlarını sarsan bu şehadetlerin ardından 14 Temmuz günü çıkarıldıkları mahkeme salonunda Mehmet Hayri Durmuş, direnişi bir adım ileriye taşıyarak ölüm orucuna başladığını duyurdu. Kürt halkı için suyun akışını değiştiren bu eylemini ise şu sözlerle ilan edecekti: "12 Eylül darbesinde geliştirilen askerileştirme politikası, tamamen kişiliksizleştirme ve ihanet ettirme politikasıdır. Biz burada düşüncelerimizi savunalım diye bugüne kadar bekledik. Ama ne yazık ki, artık bu da elimizden alınıyor. İhanet önümüze konuluyor. Zaten Mazlum ile Ferhatlar bunu protesto etmek için yaşamlarına son verdiler. Bizim de artık yaşamamızın ve yargılanmamızın hiçbir anlamı yoktur. Bunun için ölüm orucuna giriyorum. Bu mahkeme salonunda bizim şahsımızda bir halk yargılanıyor. Her türlü saldırıyla bir halk yok edilmek isteniyor. Bize yönelik uygulanan bu politikayı değiştiremeyeceğinize inanıyorum. Çünkü sizi aşan bir politikadır. Bu sorun yalnız benim sorunum değildir. Bir halkın sorunudur. Bu mahkemeye son gelişimdir. Bundan sonra gelmeyeceğim."
 
YAYDAN FIRLAYAN OK
 
Başlattığı eylemin daha ilk anda tedirgin ettiği duruşma hakimi; "Gel vazgeç bu işten Hayri. Sorunlarınızla ilgileniriz" dese de, o kararlılığını "Hayır! Artık ok yaydan fırlamıştır. Nasıl ki, oku geri getirmek mümkün değilse, benim de geriye dönüş yapmam mümkün değildir" sözleriyle gösterecekti. 
 
"Mezar taşıma borçlu yazın" diyen Hayri Durmuş, başlattığı bu eyleme katılan Kemal Pir, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz ile birlikte yaşamını yitirdi. Fakat onların şehadetleri cezaevinde yeni bir dönem başlattığı gibi Kürtlerin tarihinde bir dönüm noktasına dönüşüp, ardıllarına bıraktıkları direniş mirasıyla son 38 yıla damgasını vurdu.  
 
15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) döneminden bugüne dek başvurulan politikalar ve yaşananlarla Türkiye, toplumun geniş bir kesimine göre adeta Diyarbakır 5 Nolu’ya dönmüş durumda. Yönetimdeki mevcut anlayışın kurduğu nizama aykırı ses çıkaran muhalif kesimler; baskı, şiddet veya hak ihlallerinin farklı tonlarıyla yüz yüze kaldı, kalıyor. 
 
Bugünü 5 Nolu ile özdeşleşmesine sebep olan en çarpıcı olaylardan biri ise, yerine kayyım atanarak görevinden alınan Van’ın Edremit ilçesinin HDP’li Belediye Eşbaşkanı Sevil Rojbin Çetin’in, 26 Haziran'da Diyarbakır'daki evine yapılan polis baskının köpekli işkenceye maruz kalması olayı oldu.  
 
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde kalıp, oradaki vahşete tanıklık eden isimlerden Mehdi Aslan, Arif Turgay ve Gani Alkan, ülkenin dünü ve bugününü kıyasladı.
 
KİTAP VE FİLMLERE SIĞMAZ
 
Dönemin tanıklardan Mehdi Aslan (65), 1979 yıllında Hayri Durmuş ile birlikte gözaltına alındı. O dönemin İl Jandarma Komutanlığı’nda 45 gün boyunca süren işkencenin ardından Diyarbakır Cezaevi’ne konuldu. 8 yıllık cezaevi sürecinin kitap ve filmlere sığmayacak kadar büyük olduğunu dile getiren Aslan, ölüm orucunun getirdiği kazanımların zincirleme bir şekilde bugünlere kadar geldiğini ifade etti. Aslan, birlikte geçirdiği zamanı anımsayıp, Hayri Durmuş’u şu sözlerle anlattı: “Bir bilim insanı, bir devrimci, bir doktor yani ne desen Hayri de vardı. Onunla ancak gözaltı sürecinde sohbet etme imkanımız oldu. Cezaevinde zaten birbirimize bakmamıza dahi izin verilmiyordu. Hayri, Kürt halkının özgürlüğü için canını feda etmekten çekinmeyen bir kişiliğe sahipti. Aynı şekilde Kemal, Akif ve Ali de.” 
 
DÜNDEN BUGÜNE 
 
Ölüm orucu eyleminin yankılarının bugüne kadar sürdüğünü vurgulayan Aslan, “En önemlisi de 5 Eylül 1983’teki isyandı. O gün tüm cezaevi, hep bir ağızdan söylenen ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’ sloganları ile inliyordu. O gün başını yerden kaldırmayan, korkudan sesini edemeyenler hep bir ağızdan slogan atıyordu. Tabi bu ölüm orucundaki direnişin bir yansımasıydı. Onların bize bıraktığı mirastı. Ölüm orucu eyleminden sonra cezaevinde mecburi bir düzelme durumu gelişti. Çünkü devran tersine dönmüştü. İçimizdeki korku bitmiş, onların yüreklerine işlemişti” dedi. O dönem ile bugünkü koşulları karşılaştıran Aslan, içerisinde olunan bu dönemin daha da kötü olduğunu iade etti. Aslan, 12 Eylül döneminde gibi kaba işkencenin yanına bugün tekniki saldırıların da eklendiğini kaydetti.
 
ŞİMDİLERDE YÜZLERCESİ VAR
 
12 Eylül döneminde “örgüt üyesi” iddiasıyla kendisine verilen 24 yıl hapis cezasının onanmadan zaman aşımından düşürüldüğünü belirten Aslan, bugüne dair kıyaslamalarını şöyle sürdürdü: “Şimdi en ufak bir şeyde hemen örgüt üyesi iddiasıyla onlarca yıl ceza verilerek cezaevine gönderiliyor. O dönemin hukukunu aratan bir hukuk ile karşı karşıyayız. Gittiğimiz cenazeler, taziyeler, eşbaşkanlık döneminde yaptığımız çalışmalar suç delili olarak önümüze çıkıyor. Mahkemelerde bizi dinlemiyorlar bile. O dönem en azından bizi dinliyorlardı. Bu sadece hukuki boyuttu. Bunu ekonomik, sosyal, siyasal, toplumsal alanda da yürütüyorlar. Yani gelinen aşamada mezarlıklara saldırı, köpekli işkence, on binlerce kişinin tutsak edilmesi durumu var. Eskiden bir Esat Oktay ve köpeği Co vardı, şimdilerde yüzlercesi var. Ve hepsi neredeyse her gün toplumun üzerine salıveriliyor.” 
 
Fakat o dönem yaşatılan vahşete karşı gösterilen direnişin tanığı olan çocukların, şimdilerde de direnmeye devam ettiğini söyleyen Aslan, “Yapılan her vahşet, yeni bir direniş gerekçesi olmuştur. Yeni nesil özgürlüğün tadını aldı. Özgürlüğün kaybetmemek için direnecektir. Söylem ile pratiğin birleşeceği bir döneme giriyoruz” ifadelerini kullandı.
 
Arif Turgay (60) ise, 1982-1988 yılları arasında Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu kaldı. O dönem maruz kaldığı işkence izlerinin çıkarıldıkları duruşma salonlarında görülmemesi için cezaevi ile mahkeme salonu arasında bulunan İstikam Taburu’nda bir aydan fazla kadar süre yaralarının iyileşmesi için bekletildiklerini anlatan Turgay, bu vahşette karşı ortaya konulan direnişlerin cezaevlerinde var olan durumu ortadan kaldırdığını belirtti.
 
DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
 
O günlerden bugüne ülkeye hakim olan zihniyetin aslında çok da değişmediğini söyleyen Turgay, “O dönem ki mahkemeler kendi iradeleri ile karar verebiliyorlardı, şimdi ise tek bir yerden verilen karar var. O dönemi aratan bir durum ile karşı karşıyayız. Şimdiki mahkemeler bir kişinin ağzına bakıyor” diye konuştu. Köpekli saldırılara işaret eden Turgay, “O zamanın baskı ve zulüm politikaları, bugün ‘modern’ bir şekilde karşımıza çıkıyor. Şimdilerde kullandıkları teknikler de farklı. En büyük tekniki saldırıları da psikolojik saldırıdır. O dönemde köpekli saldırı vardı. Esat’ın Co’su şimdi de yapılan ev baskınlarında köpekli saldırılarla gerçekleştiriliyor. Hakaret ve işkence de var tabi. Dışarda başlayan işkence cezaevlerinde devam ettiriliyor. Pandemi tehlikesi ile baş başa bırakılan, yani ölüme terk edilen on binlerce siyasi tutsak var” dedi. Turgay, ancak her zulüm karşısında direnişlerin yaşanmaya devam ettiğinin de altını çizdi. 
 
AMAÇ ONUR KIRMAK
 
Diyarbakır 5 Nolu’daki vahşeti birebir yaşayanlardan Gani Alkan, bu cezaevinde 8 yıl kaldı. Alkan, kaldıkları cezaevinin özel bir statüye tabi tutulduğunu ve bu statüye göre uygulamaların olduğunu dile getirdi. Cezaevi idaresinin Kemal Yarmak, Esat Oktay Yıldıran ve onlara bağlı özel ekiplerden oluştuğunu hatırlatan Alkan, saldırıların asıl amacının tutukluların onurunu kırmaya dönük olduğunu ifade etti. Alkan, cezaevindeki işkencelere karşı gösterilen direnişin, örgütlü bir şekilde alınan ölüm orucu kararı ile yeni bir karşı duruşun ortaya konulduğunu söyledi.
 
YÜZYILLARI AŞAN BİR DİRENİŞ
 
Alkan, verilen bu direnişin taşıdığı anlamı ise, şu sözlerle dile getirdi: "Mehmet Hayri, Kemal Pir, Ali Çiçek, Mazlum Doğan, Akif Yılmaz ve diğer arkadaşlar büyük bir sorumluluk bilinciyle yaklaştı. Dört duvar arasında seslerimizin boğuk kalmaması için, seslerimizin dışarıya yansıması ve mücadelenin büyütülmesi için hep çaba içinde oldular. Bu çığlığın, mücadelenin dışarıya yansıması için de siyasi savunma yapılmasına karar verildi. Savunmalarla içerdeki direniş dışarıya yansıtılabilirdi. Teslimiyete karşı direnişi örgütlemek anlayışıyla 14 Temmuz’daki tarihi direnişe hazırlıklar yapıldı. Bu arkadaşlar o sorumluluğun anlayışı içinde oldular hep. Ne yapması gerekeni çok iyi biliyordu. Kemaller, Hayriler, Aliler, hiç kimsenin birbirinden haberdar olunamayacağı, insani ilişkilerin bile kesik olduğu bir alanda böylesi büyük bir direnişi tüm cezaevine yayarak ve yüz yılları aşan bir direniş ortaya koydular.” Ölüm orucuna yatanların gösterdiği direniş sayesinde cezaevindeki baskı ve zulmün seyrinin önüne geçildiğini belirten Alkan, bu direnişle cezaevindeki binlerce insanın yaşamanın kurtarıldığını vurguladı.
 
12 EYLÜL DEVAM EDİYOR
 
Ölüm orucunda yaşamını yitirenlerin, yaşatmak için bedenlerini ölüme yatırdıklarını kaydeden Alkan, Kemal Pir’in “Biz yaşamı uğrunda ölecek kadar seviyoruz” sözünün direnişin simgesi haline geldiğine işaret etti. O günkü ruhun günümüzde de yaşatıldığını, 14 Temmuz'un hem direnişin hem de dirilişin tarihi olduğunu ifade eden Alkan, yok olmaya karşı var olmanın direnişle ortaya konulduğunu söyledi. Şu anki AKP zihniyetiyle o günkü zihniyet arasında hiçbir farkın bulunmadığını kaydeden Alkan,  “İlk zamanlar cezaevi direnişi geleneğimiz yoktu. Ama şimdi Mazlumlardan Hayrilere, Alilerden, Ferhatlara değin bir direniş geleneği, bir miras var. Bu miras ışığında sistemin baskılarına karşı konuluyor. Bugün Türkiye ve Kürdistan'daki tutsaklar, 14 Temmuz geleneğine sahip çıkarak teslimiyete karşı koyuyor. Bugün de içerden dışarıya, dışarıdan içeriye dönük büyük bir direniş sergileniyor. İçerdeki direniş dışarıyı, dışarıdaki direniş içeriyi besliyor” dedi.
 
'ZİHNİYET VARLIĞINI KORUYOR’
 
Birçok alanda yaşanan baskıya paralel olarak cezaevlerine yönelik bir baskı süreci başlatıldığını kaydeden Alkan, "O dönemi zihniyeti, şimdilerde hem cezaevinde hem yönetimde hem de yasalarda varlığını koruyor. Değişen tek şey var, o da yüzlerdir. Neredeyse her gün cezaevleri veya başka yerden bir işkence haberi geliyor. Daha geçen gün yapılan bir ev baskınında 'Ya sev ya terk et' baskısı yapıldı. Onun dışında Sevil Rojbin Çetin'e yönelik köpekli saldırı oldu. Bu saldırı esnasına fotoğrafın çekilmesi ve ölüm ile tehdit edilmesi. Tüm bunlar o dönemin eserleri, herkes bunun farkında. Esat ve Co'lar eskiden birken, bugün yüzlerce oldu" diye konuştu.
 
MA / Fethi Balaman - Fahrettin Kılıç

Diğer başlıklar

14/07/2020
09:38 HDP: Halk iradesine düşman olanlarla mücadelemiz devam edecek
09:15 Kredi genişlemesi yeni sorunlara yol açıyor
09:14 Botan Vadisi su savaşlarına kurban edilecek
09:13 Cengiz İnşaat’ta koronavirüs yayılıyor, çalışma sürüyor
09:12 AKP’liler kendi yolsuzluk çarkını isim isim ifşa etti
09:09 Rektörlükten KHK’lilere ‘özel’ kıstas: Başvurmayın
09:08 5 Nolu Cezaevi tanığı Bilen: Amaçlarına ulaşamadılar
09:07 Bazid'in tarihine yolculuk
09:05 Diyarbakır'da vaka sayısına her gün 120 kişi ekleniyor
09:02 İmralı’da fiziksel tecride hukuksal tecrit eklendi
09:00 14 TEMMUZ 2020 GÜNDEM
08:53 Elektrik kesintilerine karşı trafo önünde sabahladılar
08:50 Adana'da 2 kişi daha serbest bırakıldı
08:45 Antep’te HDP ve DBP’lilere operasyon
08:35 Şırnak'ta 22 bölge yasaklandı
08:10 Diyarbakır'da kadınlara operasyon: Çok sayıda gözaltı
07:48 Gazeteci Ayşe Güney gözaltına alındı
13/07/2020
23:30 AFAD'tan Rize'deki sele ilişkin açıklama
23:22 Diyadin Belediyesi’ne kayyım atandı
21:38 BM: 3 milyardan fazla insan sağlıklı beslenemiyor
21:17 Diyadin Belediyesi’nde odaların anahtarları toplandı
21:07 Öğrencilerden KYK kesintisine ‘kartlı’ eylem
20:26 Katledilen kadınların resimleri parkın ağaçlarında
20:14 Türkiye’de vaka sayısı 214 bini aştı
19:50 Rize Çayeli'nde sel felaketi
19:47 HKMO: Ekonomik krizin çözümü parselleri satmak değil
19:33 Sele kapılarak hayatını kaybeden çocuk defnedildi
19:19 AKP Sözcüsü Çelik’ten Ayasofya açıklaması
19:06 Antalya'da 3.5 büyüklüğünde deprem
18:57 Surlarda yangın
18:07 Van Gölü'nde çıkarılan cenaze sayısı 32'ye yükseldi
17:31 Tatvan'da ev ve işyerleri sular altında kaldı
17:26 HDP'nin stant açmasına Valilikten yasak
17:18 Gün Matbaası davası kararları onandı
17:09 AB Dış İşleri Konseyi'nin gündeminde Türkiye var
16:39 Kayyıma karşı çıkan 23 kadının duruşması görüldü
16:33 ‘Zilan Katliamı arşivlerini açın’
16:25 Putin ülkesindeki Ayasofya rahatsızlığını Erdoğan'a iletti
15:40 12 kişinin gözaltı süresi uzatıldı
15:31 Diyarbakır D Tipi’nde 3 tutukluda koronavirüs tespit edildi
15:24 Yüksekdağ’ın avukatları: Aynı fiilden 2 kez tutuklanan tek siyasetçi
15:12 Rosa Kadın Derneği üyesi Gültekin tahliye edildi
15:02 KESK Kadın Meclisi’nden tutuklamalara tepki
14:59 KHK'lilerin yaşadıkları ‘sosyal kırım’dır
14:45 Diyadin'de belediyeye baskın protesto edildi
14:39 Erdoğan ve Putin telefonda görüştü
14:22 Esentepe’deki inşaatta yargı kararı uygulanmıyor
14:18 Dezenfektan üretirken ölen öğretmen için adalet istediler
14:16 Artvin'deki sel felaketinde 4 kişi can verdi
14:15 Gençlerden Suruç çağrısı: Adalet için sokağa
14:06 'Kıdem tazminatı çalışma hayatının temelidir'
13:53 Diyarbakır'daki 'demokrasi' buluşmalarına çağrı
13:53 Sel ve su baskınlarına karşı uyarı
13:40 Batan teknede yaşamını yitirenlerin sayısı 29'a yükseldi
13:34 İstanbul Baro Başkanı: Çoklu baro teklifinin ibrelerini Feyzioğlu yazdı
13:18 Oluç: Kadın çalışması yapan belediyeler hedefte
13:13 HDP: Dr. Qasımlo ve Azar’ı saygı ve minnetle anıyoruz
11:45 3 tutuklunun açlık grevi 8'inci gününde
11:27 HDK: Zilan'ın yarası hala taze
11:07 KDP Asayişi’nin gözaltına aldığı gazeteciden haber alınamıyor
10:41 Sel sularına kapılan çocuğun cansız bedenine ulaşıldı
10:30 ‘Savaş istemeyen herkes tecride karşı sorumluluk almalıdır’
10:20 Kuyumcu vurgununun son şüphelisi de yakalandı
09:02 Kazan: Düzenleme savunmanın kökten bertaraf edilmesi girişimidir
09:02 ‘Eskiden bir Esat Oktay ve köpeği Co vardı, şimdi yüzlercesi’
09:00 HDP’li Koç: Çoklu baro faşizmin tahkimidir
09:00 13 TEMMUZ 2020 GÜNDEMİ
07:46 Polis oyun oynandığı gerekçesiyle kafe bastı, silah kullandı
07:27 HDP'li Diyadin Belediyesi'ne polis baskını
12/07/2020
23:14 Özel Maarif Kolejleri sahibi Merdoğlu tutuklandı
23:08 Heftanîn’de 1 asker yaşamını yitirdi
23:01 Diyarbakır’da bir bina karantinaya alındı
22:53 Ağrı’da bir çocuk sele kapıldı
22:45 Dünya genelinde vaka artışı
22:22 Birecik’te silahlı kavga: 1 ölü, 5 yaralı
22:05 Heybeliada yangınında 3 gözaltı
21:45 Engellemelere rağmen seslendiler: Kadın mücadelesi her yerde
21:19 Buldan: İstanbul Sözleşmesi’ni fesetmelerine izin vermeyeceğiz
20:51 TBB'de Feyzioğlu tepkisi: 6 üye istifa etti
20:33 Hatayspor Süper Lig'e yükseldi
20:13 Türkiye’de bin 12 yeni vaka
20:06 10 il için sel uyarısı
19:48 Heybeliada’daki yangın büyüyor
19:17 Baba ve 2 çocuğu boğularak can verdi
19:03 33 düş yolcusu için ‘Adalet zinciri’
18:36 Yağışla beraber gökkuşağı çıktı
18:26 Heybeliada’da orman yangını
17:31 Van’da arama çalışmaları 16’ncı günde
17:26 Diyanet: Ayasofya’ya 2 imam atanacak
17:09 İzmir’de bir kadın katledildi
17:07 Muradiye Şelalesi çamurla karışık akıyor
16:31 Haziran ayında 281 yaşam hakkı ihlali
16:30 Aydın'daki kadın yürüyüşüne polis engeli
16:22 İSİG'den Sakarya açıklaması
15:55 Mardin’de bir kişi tutuklandı
15:31 HDP Kadın Meclisi: Gülistan Doku yürütülen siyasetin sonucudur
15:15 İşçilerin 12 yıllık hak mücadelesi sürüyor
15:02 AKP Sözcüsü Çelik’ten Ayasofya açıklaması
14:38 Batan teknede ölü sayısı 21'e yükseldi
14:24 Doku’nun ailesi Soylu ile görüşecek
13:44 Papa'dan Ayasofya açıklaması
13:04 HDK: Srebrenica Katliamı’ndan ötürü bölge halkları diken üstünde
12:50 Dr. Uluguna: Zilan Katliamı'nın bugünkü etabı yapılan HES'tir
12:30 Irak’ta DAİŞ’e karşı kapsamlı operasyon
12:23 Gün geçtikçe eriyen avukatlar için Yargıtay’a çağrı
11:58 Batman’da Kürtçe kurs için başvurular başladı
11:13 Başsavcılık istismar açıklamasını 1 saat sonra inkar etti
11:04 Adana'da bir kişi serbest bırakıldı
11:03 Bir ayda 9 kolber katledildi
09:57 Türkiye’nin su ambargosu için 'insani felaket' uyarısı
09:36 Gürcistan'da deprem
09:10 Mardin’deki RES projesinin iptali istendi
09:09 Tarihçi Dinç: Ayasofya’nın 24 Temmuz’da ibadete açılması manidar
09:06 Ahtamar inatla ayakta
09:00 4 savcı cinayeti değil Şenyaşarlar'ın nereye gömüldüklerini araştırmış
09:00 12 TEMMUZ 2020 GÜNDEMİ
00:23 Lazkiye’de Rus üssüne saldırı
00:19 Dünya Kiliseler Konseyi’nden Erdoğan’a Ayasofya mektubu
11/07/2020
22:14 Newroz Parkı yakınlarında anız yangını çıktı
21:29 Fransa’da kadınlar sokakta: Tecavüz kültürü sürüyor
20:25 Kadınlar isyanda: Kazanımlarımızı tehdit etmekten vazgeçin
19:36 Koronadan ölenlerin sayısı 5 bin 344’e yükseldi
19:01 Oturma eylemiyle Kadri Bağdu anıldı
18:00 Tiyatro emekçileri sorunlarının giderilmesini istedi
17:55 Dersim’deki ‘katliam ihalesi’ iptal edildi
17:12 Fikstüre Amedspor yerine kulübün eski ismi yazıldı
16:59 HDP ilçe yöneticisi tutuklandı
16:30 HDP: Doğubayazıt Belediyesi Eşbaşkanı Yıldız Acar'la bağımız kalmadı
16:17 'Dağ keçilerini avlatmak sistematik saldırıların bir parçası'
16:01 Dersim'deki kadın esnafları ziyaret edip eyleme davet ettiler
15:58 HDP'den Srebrenitsa mesajı
15:30 HDP’li Paylan: Ayasofya kararının ‘ağır faturası’ nedir?
15:04 Sevil Rojbin Çetin hakkında yeni tutuklama kararı
14:33 Hasta tutuklular için iki kentte eylem
14:29 İHD: İkram Mihyaz'ın faillerini sordu
14:21 5 yaşındaki çocuğun öldürülmesiyle ilgili 1 kişi tutuklandı
14:17 Ağrılı işçiler 11 gün sonra toprağa verildi
14:09 HDP: Ayasofya, tarihe aittir ve politik oyun alanı olarak kullanılamaz
14:05 Erdoğmuş: Ayasofya üzerinden Müslümanların desteğini kazanmak istiyor
13:38 SKM’li kadınlar: Tutuklanan kadınlar serbest bırakılsın
13:25 İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayın, istismar suçlularını affetmekten vazgeçin
13:18 Küçük çocuk bahçede cansız halde bulundu
12:56 Cumartesi Anneleri: 40 yıllık inkara ve cezasızlığa son verin
11:46 Düğünde gözaltına alındı, 26 yıldır haber yok
11:41 Çalışanlara '15 Temmuz' etkinliklerine katılım zorunluluğu
11:35 Askeri operasyonda çıkarılan yangın tarla ve bahçeleri küle çevirdi
11:05 CİSST cezaevlerinde yaşanan sorunları raporlaştırdı
10:37 Okul müdür yardımcısı istismar suçundan serbest bırakılıp görevine iade edildi
10:28 Ağrı'da 100 koyun sel sularına kapılarak öldü
09:10 Kadınlar Doku için Dersim’de