Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç Katliamı’nın 5’inci yılında, Ankara’da “Düşlerimizin izinde aynı kararlılıkla yürüyoruz” şiarıyla oyuncak toplama kampanyası başlattı.

 

Kobanêli çocuklara oyuncak götürmek amacıyla 20 Temmuz 2015 tarihinde Urfa’nın Suruç ilçesi Amara Kültür Merkezi’nde bir araya gelen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğündeki gençlere yönelik DAİŞ’in canlı bomba saldırısında 33 kişi yaşamını yitirmiş, 104 kişi yaralanmıştı.

 

Topladıkları oyuncakları Kobanêli çocuklara ulaştırmak isteyen “Düş Yolcuları” olarak tanınan gençlerin katledilmesinin ardından kurulan Suruç Aileleri İnisiyatifi, "hiçbir düş yarım kalmayacak" sloganıyla adalet mücadelesini sürdürdü.

 

Ankara yerelinde katliamın 5’inci yılı dolayısıyla oyuncak toplama kampanyası başlatan Suruç Aileleri İnisiyatifi, “Ülkemize sığınmak zorunda kalmış olan mülteci çocuklarla oyuncaklarımızı paylaşmaya gidiyoruz. Sizin de kullanmadığınız, paylaşmak istediğiniz, oynanabilir durumda oyuncaklarınız var mı? Çocuklarla paylaşmak yarım kalan düşlerin izlerine karışmak ister misiniz” diye sorarak, 17 Temmuz tarihine kadar, paylaşmak isteyenlerin oyuncakları kendilerine ulaştırmaları çağrısında bulundu.

 

‘BİR İHTİMAL DAHA VAR’ 

 

Katliamdan yaralı olarak kurtulan Suruç Aileleri İnisiyatifi Üyesi Cansu Yumuşak, Kobanêli çocuklara oyuncak götürürken yapmaya çalıştıklarının “her şeyi değiştirmek, hayatı yeniden kurmak” olmadığını belirtti. Yumuşak, “Sadece savaştan dolayı zorluk çekmiş ve travma atlatmış olan birçok çocuğun orada olduğunu biliyorduk. O çocuklara ‘bir ihtimal daha var, başka bir dünya kurulabilir ve yalnız değilsiniz, bizler komşularınız olarak yanınızdayız’ diyebilmek için gitmeye çalışmıştık. Benzer bir şekilde orada yeniden bir şehir inşa edilmeye çalışıyordu. İŞİD’in yarattığı enkaz toparlanmaya çalışıyordu ve biz de el uzatmak ve orada olmak istemiştik. Ama İŞİD bizim de yolumuza çıktı” dedi.

 

‘ŞEHİRLERİNİ İNŞA EDEBİLSELERDİ…’

 

Başlattıkları oyuncak toplama kampanyasını da benzer bir amaçla yaptıklarını ifade eden Yumuşak, “Bizim Suruç’tan sonra söylediğimiz bir söz var ‘hiçbir düş yarım kalmayacak.’ O dönem, insanların yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalmamasını hedefliyorduk. Çünkü hiç kimse mülteci olmak, bilmediği bir yerde güvencesiz yaşamak istemez. Şehirleri yeniden inşa edilebilseydi belki de ayrılmayacaklardı, başka çevre şehirler için umut olacak ve başka şehirleri yeniden inşa etmek için birbirlerine destek olacaklardı. Bunu yapamadık ve onlar gelmek zorunda kaldılar.  Beşinci yılında ‘düşümüzü yarım bırakmayalım’ diyerek böyle bir kampanya başlattık. Gittiğimiz yoldan zaten sapmadık, hep hedefe, doğruya ilerlemeye devam ettik. İnsanların değerlerini yaşatmak, ihtiyacı olanın ya da saldırıya uğrayanın yanında olmak gibi bir hedef bu” şeklinde konuştu.

 

‘GEÇMİŞİMİZE AİT OYUNCAKLAR’

 

Yaşadıkları şehirleri terk etmek zorunda kalarak Türkiye’ye gelen mültecilerin hem devlet hem de Türkiyeli insanlar tarafından çok yalnız bırakıldığını dile getiren Yumuşak, “Mültecilerin genellikle yaşadıkları yerler kapalı mahalleler. Ne çok fazla toplumun içerisine karışabilmiş durumdalar ne de toplumdan tamamen izole olarak kendilerine yeni bir kültür oluşturabilecekleri bir yerdeler. Çok arada kalmış şekilde yaşıyorlar. Bizler de mülteci çocuklara oyuncak ulaştırarak, ‘siz burada yalnız değilsiniz, başka bir ihtimal daha var, birlikte yeni bir dünya daha kurabiliriz ve umudumuz tükenmesin’ demeye çalışıyoruz. Özellikle para toplayarak oyuncak almak yerine geçmişimize ait olan oyuncakları paylaşmak istedik. 17 Temmuz’a kadar gelen oyuncakları yıkayıp, paketleyerek Ankara’dan Suruç için yola çıktığımız tarih olan 19 Temmuz’a kadar tüm hazırlıklarımızı tamamlayarak belirlediğimiz adreslere götüreceğiz” ifadelerini kullandı.

 

‘ÇOCUKLAR KENDİ DÜNYALARINI KURABİLSİNLER’

 

Yumuşak, oyuncakların çocuklar için önemine ise şöyle değindi: “Mülteci bir ailenin eline para geçtiğinde aylardır ödeyemediği kirasını ya da faturalarını ödüyor. Çocukların oyuncakları ‘çok lüks’ kalıyor. Ama hepimiz kendi çocukluğumuzdan biliyoruz ki oyuncaklar, gerçeklikten kaçınma, kendimize yeni bir gerçeklik üretme, hayal dünyası kurma ve bambaşka bir ihtimalin daha peşinden koşma araçları. Biz de aslında hiçbir şekilde lüks olmayan bu lüksten çocukları mahrum bırakmayalım istedik. Çünkü çocuklar, kendi dünyalarını kurabilsinler ve ona sahip çıkabilsinler istiyoruz.”

 

SÜRE 17 TEMMUZ 

 

Kampanyaya destek olmak isteyenler, 17 Temmuz tarihine kadar 11.00-18.00 saatleri arasında oyuncaklarını "Kocatepe Mah. Mithatpaşa Cad. No: 56/ 13 Çankaya/ Ankara" adresine ulaştırabilirler.

 

MA / Zemo Ağgöz