ADANA - Salgın ve ekonomik krizden etkilenen Çukurova Üniversitesi öğrencileri, iktidarın kendilerini geleceksizliğe hapsettiğini belirterek, kurtuluş yolunun örgütlü mücadeleden geçtiğini vurguladı.
Çukurova Üniversitesi öğrencileri, koronavirüs (Kovid-19) salgını ve her geçen gün derinleşen ekonomik krizinden dolayı gelecek kaygısı taşıyor. Radyo, Televizyon ve Sinema öğrencisi Gençliğin Devrimci Güçleri (Dev-Güç) üyesi Yeşim Tükel, ekonomik krizin salgınla birlikte daha da derinleştiğine söyledi.
YOKSULLUK VE GELECEKSİZLİK
Hem ekonomik krizde hem de salgında en fazla etkilenen gruplardan birinin de gençler olduğuna değinen Tükel, salgınla eğitim haklarının ellerinden alındığını, derinleşen ekonomik krizle birlikte de kendilerine yoksulluk ve geleceksizlik dayatıldığını ifade etti. İktidarın “Evde kal” çağrılarına rağmen emekçilerin çalışmak zorunda bırakıldığını hatırlatan Tükel, “Bu süreç; kadına karşı şiddetin artması ve kadınların girdikleri evlerden tabutlarla çıkarılmasına neden oldu” dedi.
EĞİTİM HAKKI
Örgün eğitimden uzaktan eğitime geçilmesiyle eğitim haklarının sekteye uğratıldığını dile getiren Tükel, “Eğitim hakkımız gasp edildi. Çünkü bunun için ne yeterli altyapı ne de yetkin personel vardı. Ayrıca çoğu arkadaşımızın bu eğitim kanallarına girişlerini sağlayacak; akıllı telefon, bilgisayar, internet gibi araçlara erişimi yoktu” diye belirtti.
KYK KREDİLERİ YETMEDİ
Salgının başlangıç döneminde genç işsizlik oranının yüzde 24,4 olduğunu anımsatan Tükel, “Evlerde kalan öğrencilere bu dönem kira, elektrik, su, doğalgaz gibi temel ihtiyaçlarının giderlerinde bir kolaylık sağlanmadı. Ben dahil birçok arkadaşımız kalmadığımız evlerin kiralarını ödemek zorunda kaldık. Aldığımız eğitim KYK kredileri bize yetmedi. Birçoğumuzun aileleri de işsiz kalmışken, onbinlerce öğrenciye kredi borcu nedeniyle haciz gönderildi” diye konuştu.
İŞSİZLİK İNTİHARA SÜRÜKLÜYOR
Gençlerin işsizlik ve yoksulluk nedeniyle intihara sürüklendiğini söyleyen Tükel, “Gençlik her dönem devletin saldırılarına maruz kalmıştır. Çünkü gençlik her dönem devrimci mücadelenin en önemli dinamiklerinden biri olmuştur. Hem devletin bu saldırılarına hem de yoksulluğa, geleceksizliğe karşı tek kurtuluş yolu örgütlü mücadeleden geçiyor” vurgusunda bulundu.
GELECEK KAYGISI
Fizyoterapi öğrencisi Emek Gençliği Yürütme Kurulu Üyesi Mesut Baylav, salgın sürecinde kapitalizmin var olan krizleri ve çelişkileri daha görünür hale getirerek derinleştirdiğinin altını çizdi. Baylav, pandemi sürecinin gençler açısından birçok sorunu da beraberinde getirdiğini belirterek, şunları söyledi: “Gençliğin gelecek kaygısının her geçen gün arttığını ve geleceksizlik gerçeğinin daha görünür olduğu bir tablodan bahsetmemiz mümkün. İşsizler kervanı büyürken, diğer yandan öğrenci gençliğin uzaktan eğitim sürecinde yaşadıkları eğitimsiz kalma hali çarpıcı bir hal aldı. Üniversite ve lise öğrencileri, yetersiz altyapılar, ulaşılamayan teknik imkansızlıklar gibi birçok noktada mağduriyet yaşadı, yaşamaya da devam ediyor. İktidarın, öğrencilerin imkansızlıklarına dair atmadığı adımlar ise öğrenciler içerisinde tepkilerin birikmesine, bunların özellikle sosyal medya aracılığıyla dışa vurumuna yol açtı. Bu süreç, iktidarın gençler, işçiler, emekçilerin yararına bir politika izleyemediğinin en somutlaşmış göstergelerini ortaya çıkardı. Patronlar açısından süreci çok çeşitli destekleyen paketlerle yürüten iktidar, emekçileri, gençleri ise bugünün ve geleceğin belirsizliği içerisine hapsetmeye çalışıyor.”
MA / Hamdullah Kesen