Foçalılar taş ocağı istemiyor 2024-06-06 17:16:17   İZMİR - Foça ilçesinde faaliyetini sürdüren taş ocağına ilişkin açılan davada, taş ocağının zeytinlikler, orman ve tarım arazilerinin yanı sıra yurttaşların can güvenliğine zarar vereceği vurgulandı.    İzmir’in Foça ilçesi Kocamehmetler Köyü’nde faaliyet gösteren Çetin Damba’ya ait taş ocağının kapasite artışı için Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kapsam dışı kararı” iptali için yurttaşlar tarafından açılan davanın duruşması İzmir 4'üncü İdare Mahkemesi’nde görüldü.    DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA   Duruşma öncesinde adliye binası önünde Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu tarafından basın açıklaması yapıldı. "Taş ocağına hayır" ve "Havama, suyuma, toprağıma dokunma" ve "Madene hayır, yaşama evet" sloganları atılan açıklamada, taş ocağının bölgede yarattığı tahribata ait fotoğraflar taşındı. Açıklamada Platform Sözcüsü Ramis Sağlam, dava kapsamında hazırlanan bilirkişi heyeti raporunda bölgede tarımsal faaliyetin olumsuz etkilendiğinin ortaya konduğunu aktardı. Kocamehmetler Köyü'nün kentsel sit alanı, taş ocaklarının ise “Orman” ve "mera” alanları içinde olduğunu belirten Sağlam, "Mahkeme bilirkişi heyeti yaptığı inceleme sonucunda 25 hektar ve üzeri çalışma alanında (Kazı ve döküm alanı toplamı olarak) açık işletmeler, eşik değeri olduğunu belirterek durum değerlendirmesini yaptı. İzni belgesinin 25,02 ha’lık alan için düzenlenmiş olduğu göz önüne alındığında ÇED Sürecinin Ek-1’de verilmiş olan 25 hektar ve üzeri çalışma alanın eşik değerini aştığı tespit edilerek ve ÇED Raporu hazırlama yükümlülüğü bulunduğu kanaatine vardı" dedi.     ZEYTİNLİKLER BULUNUYOR   Sürdürülen maden faaliyetinin zeytincilik faaliyetini olumsuz etkilediğini söyleyen Sağlam, "Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mâni olacağı biliniyor. Kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamayacağı kanunla belirlenmiştir. Ruhsat sahasının bulunduğu tepenin doğu, güney ve güneydoğu alt-eteklerinden yaklaşık olarak 110 metre mesafede zeytinlikler bulunmaktadır. Kocamehmetler Köyü’nde sürdürülen madencilik faaliyetinde kamu yararı olmadığı gibi köyümüzde yaşayanların can güvenliği de kalmamıştır. Açık ocak maden işletmeciliği yapılan taş ocağında Mahkeme Bilirkişi Heyeti’nin keşif sırasında yaklaşık 20 metre mesafede evler bulunduğunu görmüş tespit etti. Soruyoruz; yaşadığınız evin 20 metre yakınında taş ocağı olur mu? Kocamehmetler Köyü’ndeki taş ocağı faaliyetinin zaman geçirmeden son bulmasını istiyoruz. Mahkemeden biran önce çevreye ve insana zarar veren bu taş ocağını kapatmasını bekliyoruz" diye konuştu.   ‘KARAR İPTAL EDİLSİN’   Ardından kitle duruşma salonuna geçti. Duruşmada söz alan davacı yurttaşlar maden sahasının 25,02 hektarlık alanı kapsamasından kaynaklı "ÇED kapsam dışı" kararının alınamayacağını söyledi. ÇED Yönetmeliği'ne göre 25 hektar üzerindeki projeler için ÇED sürecinin işlemesi gerektiğini ifade eden yurttaşlar, kararın hukuksuz olduğunu vurguladı. Maden sahası içinde ve 3 kilometreden daha yakın alanlarda zeytinlikler bulunduğunu söyleyen yurttaşlar, Zeytincilik Kanunu'na göre bu alanda zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin gelişmesine mâni olacak hiçbir işletmenin açılamayacağını vurguladı. Zeytinliklerin sadece 110 metre uzaklıkta olduğunu kaydeden yurttaşlar, bu nedenlerle "ÇED kapsam dışı" kararının iptal edilmesini talep etti.    ‘CAN GÜVENLİĞİ YOK’   Yine taş ocağının kimyevi atık bırakacağını belirten yurttaşların avukatları ise toz ve duman çıkaran tesislerin hem zeytinliklere hem de tarım alanlarına zarar vereceğine dikkati çekti. Madencilik nedeniyle Kocamehmetler Köyü’nde can güvenliği bulunmadığını da sözlerine ekleyen avukatlar, maden sahasına 20 metre yakınlıkta evlerin bulunduğunu ifade etti. Bölgenin su üretim havzalarının da kapasite artışı yapılacak olan ormanlık alanlarda bulunduğunu belirten avukatlar, yağış şiddetine bağlı olarak suyun yüzey erozyonuna neden olacağını belirtti. Yine bölgede endemik bitkiler, yabani lavanta, ada çayı ve çam ağaçlarının da yok olduğunu vurgulayan avukatlar, verilen "ÇED kapsam dışı" kararının iptal edilmesini talep etti.    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Çetin Damba'nın avukatları da proje için verilen kararın doğru olduğunu ve taş ocağının bölgeye zararının olmayacağını söyledi.    Tarafları dinleyen mahkeme heyeti kararını 15 gün içinde açıklamak üzere duruşmayı sonlandırdı.