İHD İzmir Şubesi: Gazetecileri cezalandırmaktan vazgeçin 2024-02-17 15:19:02   İZMİR - İzmir’de 6 gazeteciye verilen ev hapsi ve adli kontrol şartına ilişkin basın toplantısı düzenleyen İHD, baskıların iktidarın tek ses dayatması olduğunu ve gazetecilerin cezalandırılmasından vazgeçilmesini istedi.    İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, 13 Şubat sabahı gözaltına alınan ve dün ev hapsi ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 6 gazeteciye ilişkin açıklama yaptı. Düzenlenen basın toplantısına, gözaltına alınan gazetecilerin yanı sıra Barış Anneleri ile insan hakları savunucuları katıldı. Basın metnini İHD Şube Eşbaşkanı Zilan Gümüş okudu.    Gazetecilerin gözaltı süreci, ev hapsi ve adli kontrol ile cezalandırılmasına dikkati çeken Gümüş, gazetecilik faaliyetleri ve basın özgürlüğü kapsamındaki çalışmaların suça konu edilemeyeceğini söyledi. Hakikati ifade eden Kürt basın çalışanlarının yargı tarafından baskılanması ve hedef alınmasının son örneğinin bu gözaltılar olduğunu vurgulayan Gümüş, “Gazeteciliğin baskılanması, soruşturma ve gözaltı işlemlerine uğramaları; biz insan hakları savunucuları olarak kabul edilemez durumlardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin idari, siyasi ve yargı baskısı ile başka isnatlarla ve adlarla ifade edilse de sistemli bir biçimde devam etmektedir. Halkın hakikati öğrenme hakkının ihlali durumundaki bu keyfi tutum; anayasada düzenlenen basın özgürlüğünün ve taraf olunan uluslararası birçok sözleşmenin ihlalidir. Özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğünü düzenleyen hükümleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından defalarca ihlal edilmektedir. Kaldı ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti; ifade ve basın özgürlüğünde gösterdiği sözleşmelere aykırı tavır nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından defalarca da mahkum edilmiştir. Bizler insan hakları savunucuları olarak; hakikati haber yapma faaliyetleri nedeni ile Kürt basın emekçilerinin, gazetecilerin gözaltına alınmalarını ve yapılmış olan sorgular sonucunda verilmiş olan keyfi adli kontrol kararlarını kabul etmiyoruz. Gerçekler siyasi ve keyfi müdahale ile hiçbir zaman engellenemez” diye belirtti.    TEK SES DAYATMASI   Türkiye hapishanelerinde 137 gazetecinin tutuklu bulunduğunu sözlerine ekleyen Gümüş, şöyle devam etti: “Muhalif haber yapan gazeteler KHK ile kapatılıp, hala muhalif yayın yapan ajansların mahkeme kararlarıyla kapatılmasına devam edilmekte, matbaalara kayyum atanmakta, basın çalışanları ve gazeteciler gözaltına alınmakta ve hapis cezaları ile cezalandırılmaktadırlar. İktidarın baskı politikaları ile halkın haber alma hakkı gasp edilmekte; gazetecilerin haber alma ve haber yapma hakkı engellenmekte, tek seslilik dayatılmaktadır. İktidar tarafından yönlendirilen ve havuz medyası olarak adlandırılan medya organlarına bakıldığında tek sesliliğin nasıl kurumsallaştığı da çok rahat görülmektedir. Oysa basın özgürlüğü Anayasa ile güvence altına alınmıştır ve güvence altına alınmasının en temel sebebi ise bu hakkın çok temel bir özgürlük olması ve herhangi bir iktidar değişikliği ile de değişmeyecek olmasıdır. Basın özgürlüğü demokratik bir ülkede olmazsa olmazdır. Ne yazık ki bu hak gazetecilere ceza olarak dönmektedir.   Bugün Türkiye hapishanelerinde haksız ve hukuksuz bir şekilde bulunan tüm gazeteciler serbest bırakılmalı, gazetecilik faaliyetlerinin cezalandırılmasından vazgeçilmeli, yargılamalar ve gazeteciler üzerindeki baskılar derhal sonlandırılmalıdır. Gazetecilik yargılanamaz, halkın haber alma ve haber yapma hakkı engellenemez.”    AYDIN: YAZMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ   Ardından söz alan Jinnews muhabiri Melike Aydın ise şunları söyledi: “Kürt halkının, işçilerin ve ezilenlerin sesini kısmak için bizi gözaltına aldılar. Evimizden gazetecilik faaliyetleri için kullandığımız bilgisayar ve dijital materyallerimize el konuldu, ters kelepçe işkencesi ve boyun eğdirme baskısı uyguladılar. Gözaltı sırasında benimle avukatım olmadan görüşmek istediler ve ajanlık dayattılar. Polis sorgusunda yaptığımız haberlere dair sorular soruldu ve sonuç olarak ev hapsi cezaları verildi. Burada bize iş yaptırmamak, çalıştığımız kurumları işlevsizleştirmek istediler. Ama biz çalışmaktan, haber yapmaktan asla vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz.”   13 Şubat’ta ev baskınında gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Semra Turan ve Gazete Duvar Muhabiri Cihan Başakçıoğlu adli kontrol şartıyla, MA muhabirleri Delal Akyüz ve Tolga Güney, Jinnews muhabiri Melike Aydın ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) basın çalışanı Fatma Funda Akbulut ise ev hapsi kararıyla dün serbest bırakıldı.