Adalet Nöbeti’ndeki Kaya: Direnmekten başka çaremiz yok 2023-12-13 09:26:49   AMED - Amed’teki Adalet Nöbeti’ne katılan 71 yaşındaki Mehmet Kaya, “Direnmekten başka çaremiz yok” diyerek, tutsakların etrafında kenetlenme çağrısı yaptı.    PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorunun çözümü için cezaevlerinde devam eden dönüşümlü açlık grevi eylemleri 17’nci gününde sürüyor. Cezaevlerinde açlık grevine giren tutsakların seslerinin kamuoyuna ulaşması ve taleplerinin yerine getirilmesi için Amed’de başlatılan Adalet Nöbeti 10’uncu gününde devam ediyor.    Kentte bulunan demokratik kurumlar ve sivil toplum örgütleri tarafından da ziyaret edilen Adalet Nöbeti’ne katılanlardan biri de 71 yaşındaki Mehmet Kaya. İlk barış annelerinden olan ve yaşamını yitiren eşi Ayşe Kaya’nın mücadelesini sürdüren Mehmet Kaya, “Direnmekten başka çaremiz yok” diyerek, cezaevlerindeki tutsakların taleplerinin yerine getirilmesini istedi.    ‘BÜTÜN DEVLETLER DERİN’   Kürtler için her zaman çok acımasız süreçler yaşandığını dile getiren Kaya, Kürtlere yönelik baskıların “derin devlet” eliyle yapıldığı söylemlerine katılmadığını belirtti. Bütün devletlerin derin olduğunu imkân bulduklarında halkları egemenlikleri altına aldıklarını dile getiren Kaya, “Yani insanları kendi egemenliğine dört dörtlük alamadığı zaman biraz yumuşarlar ama alabilirlerse acımasız davranırlar, katliam yaparlar, insanları egemenliklerine alırlar. Sesiz bırakırlar. Kürtlerin tarihi katliamlarla doludur. Eşim Ayşe Kaya’da yıllarca zulme karşı barış annesi olarak mücadele etti.  Eşim, barış anneleriyle birlikte köprüde Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için kendini zincirledi. Direndi. Kendini zincire vuran insanlar, ulusal bilinci, sınıfsal bilinci her şeyi biliyor. Polisler de onları gözaltına aldı, iki ay hapse girdi. Sonra mahkeme süreci oldu. Mahkemeye çıktı, Öcalan’a ‘bebek katili’ dediler. Eşimde bunu kabul etmedi. Öcalan’ın kimseyi öldürmediğini söyledi. Sonra da beraat etti, mücadele ederken yaşamını yitirdi” diye anlattı.   'ZULMÜN EKSİK OLDUĞUNU GÖRMEDİM’   Halen Kürtler üzerindeki katliamların devam ettiğine dikkati çeken Kaya, “Süreç için bizde bir şey değişmedi. Çünkü dünya kapitalist sistemi Kürtleri insan olarak, toplum ve halk olarak kabul etmiyor. Halen bu böyle devam ediyor. Kapitalist sistem bizi kabul etmediği ve bizi insan yerine koymadığı için hiçbir şey değişmedi. Katliamlar devam ediyor, gençlerimizle savaşıyorlar, güçleri yetmeyince kimyasal, ‘Jahr’ atıyorlar. Gençlerimiz bu nedenle şehit oluyor. Ne değişti? Savaşamıyorlar ama kimyasal atıp öldürüyorlar. Gençlerimiz Kürtlerin hakkını savunduğu için suçlanıyor, cezaevine atılıyor. Onların hukukunda bir tutsağa sen hiçbir yasa dışı bir şey uygulayamazsın ama aç, sefil bırakıyorlar. Gece gardiyanlar dövüyor. Hakaret ediyorlar, çıplak arama var. Onların hiçbir haklarını vermiyorlar. İnsanlar eziyet çekiyor, zulüm görüyor. Ben 71 yaşındayım, zulmün eksildiğini görmedim” dedi.    ‘DİRENMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK’   Adalet Nöbeti’ndeki annelerin direnişini benimsediğini belirten Kaya, “Ben annelerin şanlı direnişinden dolayı onları kutluyorum. Bir halk eğer direnmezse hiçbir hak sahibi olamaz. Direnen örgütlü insanlar hak sahibidir. Sen güçlü olduğun zaman sistem seni dikkate alıyor, yoksa dikkate almıyor. Karar verenler mücadele eder, karar vermeyenler teslim olurlar. Direnişçilere selam ve saygılarımı sunuyorum. Bizim direnişten başka bir çaremiz yok. Biz direneceğiz. Biz 20-30 yıl çocuk büyütüyoruz, çocuklarımızı katlediyorlar. Allah’tan korktukları yok, yalan söylüyorlar. Allah’ı tanımıyorlar, tanısalar böyle yapmazlar” diye belirtti.    ‘DİRENENLER YAŞAR’   Açlık grevindeki eylemcilerin eylemlerine sahip çıkılması çağrısında bulunan Kaya, halka seslenerek, şunları söyledi: “Bilinçli, dürüst inançlı insanlar, bu gençlerin arkasında durmalı. Bu gençler bireysel menfaati için cezaevinde direnmiyor. Kürt halkının, Türk halkının ve bütün halkların özgürlüğü için direniyor. İnsanlar kendi kendini bilinçlendirmeli ve direnmeli. Direnmezsen kimse sana bir şey vermez. Direnenler yaşar. Direnmezsen katliam yaparlar, seni yok ederler.”   MA / Eylem Akdağ