Jeoloji Mühendisleri Odası: Deniz taşkınları rantın sonucudur 2023-11-28 16:00:48   İZMİR - Jeoloji Mühendisleri Odası, kentteki deniz taşkının sermaye ve rantın sonucu olduğunu belirtti.    Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, kentteki yağış ve deniz taşkınına ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Son haftalarda, ülke genelinde yaşanan meteorolojik olaylar sonucu gerçekleşen aşırı yağışlar ve taşkının İzmir'de özellikle kentin kıyı kesimlerini etkilediği belirtilerek, "Bu afet, yıllar öncesine dayanan planlama yanlışları, sermaye ve rant odaklı arazi kullanımı, tarım alanlarının anayasa suçu işlenerek imara açılması ve kentin taşkın ovalarının adeta bir gökdelen mezarlığına dönüştürülmesinin vahim bir sonucudur" denildi.   'UTANÇ VERİCİ'   Yaşanan afeti, sadece küresel iklim değişikliğinin bir sonucu olarak kabul edilmemesi gerektiği belirtilen açıklamada, "Jeolojik çağlar boyunca iklimlerde değişiklikler hep var olmuş ve bu değişiklikler canlıların yaşamını ve tarihin akışını değiştirmiştir. Son tahlilde, yeni bir milenyumun ilk çeyreğini geride bırakırken, kent planlamasında hâlâ bir adım ileri gidemeyişimiz utanç vericidir. Üzgün ve öfkeliyiz"   Açıklamada yağışların sadece kentleri değil, köyleri de tehdit ettiği vurgulanarak, "Büyükşehir yasası ile kapsam içine alınan dünün köy, bugünün mahalle yerleşik alanları, dere yataklarının ıslah edilmemesi, yerleşim alanlarının planlama eksikliği nedeni ile çok ciddi doğa kaynaklı afet riski altındadır" uyarısı yapıldı.    ACİL ÖNLEMLER   Açıklamanın devamında "Öfkemiz son otuz yılda ülkeyi ranta teslim eden sermaye odaklı anlayışa, çağrımız bugünün kent yöneticilerinedir" denilerek, yapılması gereken acil önlemler sıralandı: Bilim insanlarının söylemleri ve doğanın uyarıları dikkate alınmalıdır. Bina odaklı kentsel dönüşümün yerine Afet odaklı kentsel değişimi süratle devreye sokarak, öncelikli yerleşim alanlarında Afet Güvenli konutların yapımına hız verilmelidir. Büyük kentlerimizin, mevcut nüfusu kaldıracak durumu yoktur. Süratle, insanların büyük kentlere göçünün önüne geçilmeli, insanlara, doğdukları yerlerde insanca yaşayacakları olanaklar sağlanmalıdır.”