Yüzde 94 engelli tutuklu tahliye edilmiyor 2023-09-20 09:01:21     RIHA - Kardeşi Emin Güler’in yüzde 94 bedensel engelli raporuna rağmen tahliye edilmediğini belirten Ahmet Güler, “Kardeşim cezaevinde iyileşemez. Cezaevinde ölsün istiyorlar” dedi.   Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD)  Riha Şubesi ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Riha şubesinin hasta tutuklu listesinde yer alan yüzde 94 bedensel engelli Emin Güler (32), başvurulara rağmen tahliye edilmiyor. Riha’nın Hewag (Bozova) ilçesinde 16 Aralık 2016’da gözaltına alınıp, tutuklanan Güler’e, "örgüt üyeliği" gerekçesiyle 9 yıl hapis cezası verildi. Güler’in 9 yıllık cezası 8 Kasım 2018'de Yargıtay tarafından onandı. Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan sağ el ile ayağı tutmayan Güler’in sağlık durumu her geçen gün kötüye gidiyor. Temel ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayan yüzde 94 bedensel engelli Güler, tüm çağrılara rağmen tahliye edilmiyor.    Güler için yapılan tüm başvurular sonuçsuz bırakılırken son olarak götürüldüğü İstanbul’da Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından verilen “cezaevinde kalabilir” raporuyla R tipi cezaevlerine sevkinin yapılmasına karar verildi.    BAŞVURULAR SONUÇSUZ    Müvekkili Emin Güler’in tedavi hakkının engellendiğini aktaran avukat Ayşe Şehriban Demirel, Güler’in tedavi olmamasından dolayı Vertigo (Baş dönmesi, denge kaybı) ve omurilik zedelenmesi yaşadığını söyledi. Güler’in tedavisinin dışarda yapılması için yerel mahkemelere yaptıkları başvurulardan sonuç alamadıklarını sözlerine ekleyen Demirel, “Güler birçok kurumunda hasta tutuklu listesinde yer alıyor.  Müvekkilim ile ilgili ATK’ye başvuruda bulunduk. ATK birkaç ay önce Güler hakkında bir rapor düzenledi ve söz konusu rapor da Güler’in cezaevinde tahliye edilmeyeceği R tipi cezaevlerine sevkinin yapılmasını söyledi. Ancak R tipi cezaevleri hasta tutukluların koşullarına uygun değil. Hata tutuklular orada yalnızlaştırıldıkları için hastalıkları daha da artıyor. Emin Güler gibi hastalığı ağır olan hasta tutukluların bir an önce serbest bırakılması gerekiyor. Emin Güler ile ilgili yerel mahkemelere yaptığımız başvuruların ret edilmesi üzerine 6 ay önce Anayasa Mahkemesine (AYM) başvuruda bulunduk ancak henüz cevap gelmedi” dedi.     'TUTUKLULAR AYRIMCILIĞA MARUZ KALIYOR'   Güler’in hastalığından dolayı sürekli fizik tedavisi görmesi gerektiğini vurgulayan Demirel, ancak hastane sevki yapılmadığından dolayı bu hakkın engellendiğini belirtti. Siyasi tutukluların cezaevi idarisi tarafından ayrımcılığa maruz kaldıklarına da değinen Demirel, şöyle konuştu: “Hasta tutuklular bir yandan hastalıklarıyla mücadele ederken diğer yandan siyasi tutuklu oldukları için ayrımcılığa uğruyorlar.  Bunların başında İdari ve Gözlem Kurulları’nın ayrımcı kararları, görüntülü konuşamama, iletişim yasakları, basın yayın organlarına ulaşamama ve hasta sevkleri geliyor. Hasta tutukluların hastane sevkleri ya geç yapılıyor ya da hiç yapılmıyor. Hastane sevklerinin yapılması durumunda ise sevkler sırasında tutuklular ciddi hak ihlallerine maruz kalıyorlar. Ağız içi arama, kelepçeli muayeneye ve birçok hak ihlaline maruz kalıyorlar. Bu durum Emin Güler gibi fiziki engelli bulunan tutuklar üzerinde daha da zorlayıcı oluyor.”   'HASTANE SEVKİ YAPILMIYOR'   Emin Güler’in hastalık koşullarının hastanede yapılması gerektiğini belirten Demirel, “Emin Güler’in rutin tedavisi yapılmazsa engelli durumu daha da artacak. Emin Güler neredeyse her gün revire çıkmak zorunda kalıyor. Cezaevi reviri koşulları hasta tutukluların ihtiyaçlarını karşılayacak durumda değil, bu nedenle de revir doktoru çoğu zaman hastane sevki yazıyor. Ancak hastaneye sevk durumu birkaç ayı bulabiliyor. Bu nedenle de yapılması gereken tedaviler yapılmıyor. Emin Güler gibi ağır hasta tutukluların cezaevlerinde tıp etiğine uygun tedavi edilmedikleri, tedavi koşullarının uygun olmadığı yönünde Tabipler Odası’nın da raporu mevcut” şeklinde konuştu.    Yüzde 94 engelli bulunan ağır hasta tutukluların tahliye edilmemesini insan hakkı ihlali olarak tanımlayan Demirel, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM) ve Uluslararası sözleşmelere göre Emin Güler gibi durumu ciddi olan hasta tutuklular hastane ya da evde tedavi olması gerekiyor. Ancak Türkiye’de durumu ağır olan birçok hasta tutuklu hastanede veya evde tedavi edilmezken, buna dair yapılan başvurularda ret ediliyor. Bu da ciddi bir hak ihlaline neden oluyor. Bu ihlaller nedeniyle bir çok hasta tutuklu cezaevinde yaşamını yitirdi. Bunun ciddi bir risk olduğunu anlattığımız halde bir sonuç alamıyoruz” diye belirtti.    'ÖLSÜN İSTİYORLAR'    Kardeşinin tutuklanmadan önce fizik tedavisi gördüğünü söyleyen ağabeyi Ahmet Güler ise, “Hastaneden kendisine yüzde 94 engelli raporu verilmesine rağmen tahliye edilmiyor. Kardeşim cezaevinde iyileşemez. Resmen ‘cezaevinde ölsün’ diyorlar. Tek başına ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda değil. Cezaevinde kendisiyle beraber kalan arkadaşlarının yardımıyla ihtiyaçlarını karşılıyor. Hastaneye geç sevk ediliyor. Sevk sırasında da kolluğun keyfi arama ve hakaretlerine maruz kalıyor. Bu nedenle de hastaneye sevkinin yapılmasını da istemiyor” ifadelerini kullandı.    MA / Mahmut Altıntaş