SGDF davasında 7 kişi hakkında tahliye kararı 2023-07-12 18:06:58   İSTANBUL – Tutuklu bulunan 9 SGDF üyesinin görülen davasında SGDF Eşbaşkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı dışındaki üyeler tahliye edildi. Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı, MYK üyesi Senem Pektaş, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Genel Meclis üyesi Tanya Kara, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Parti Meclisi üyesleri Birkan Polat, Özge Doğan, Alev Özkiraz, Can Papila ve Deniz Bahçeci'nin tutuklu, Etha muhabiri Elif Bayburt ve Gençlik Komünlerinden Devrim Barış Yılmaz'ın “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuksuz yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi adliyenin içinde ve dışında çevik kuvvet polisleri yerleştirildi. Duruşmaya, Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiyecilik ve Antrepoculuk İşçileri Sendikası (Limter İş) Genel Başkanı Kanber Saygılı, Cumartesi Annelerinden Hanife Yıldız, Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV), ESP temsilcileri, gençlik örgütleri ve çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı. Duruşmada ilk söz alan SGDF Eşbaşkanı Okan Danacı, Suruç katliamında yaşamını yitirenleri anarak, savunmasına başladı. İddianamedeki her şeyin “doğru” olduğunu ifade eden Danacı, iddianamede suçlama konusu yapılan Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) protestosu, NATO toplantısı protestosu, 8 Mart yürüyüşleri gibi etkinliklere katılmanın suç olmadığını dile getirdi. İddianamede 1 Mayıs’a katılmanın da suç olarak gösterildiğini kaydeden Danacı, "Son 1 Mayıs'a 1 milyon kişi katıldı. Biz 9 kişiyiz. Bir milyon kişiyi tutuklayın demiyorum ama şu 9 kişiyi beraat ettirmeniz gerekir. Sadece ben söylemiyorum. Bu bahsettiğimiz eylemlere binlerce genç katılıyor, mahkeme de bunu suç saymıyor" diye belirtti. ADALET MÜCADELESİ YÜRÜTENLER HEDEFTE Ardından savunma yapan SGDF Eşbaşkanı Yaren Tuncer, SGDF’nin dünya görüşünün sosyalizm olduğunu ve gençlerden oluşan demokratik, şeffaf bir yapı olduğunu sözlerine ekledi. Tuncer, SGDF’nin eylemlerinin demokratik, şiddet içermeyen yasal ve barışçıl eylemler olduğunu vurguladı. SGDF olarak Suruç Katliamı için 8 yıldır mücadele ettiklerini ifade eden Tuncer, Suruç için adalet mücadelesi yürütenlerin hedef haline getirildiğini dile getirdi. İddianamede Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu’na (ÖTSP) maddi destek veriyormuş gibi gösterildiğini kaydeden Tuncer, öğrenci olduğunu ve kendi gelirinin de olmadığını söyledi. HEM TUTUKLU HEM TUTUKSUZ Dosyada itirafçı olan Berfin Ayırkan’ın aynı ifadeleri nedeniyle hem tutuklu hem de tutuksuz yargılandığını belirten Tuncer, Ayırkan'ı tanımadığını, 2016 yılında Türkiye'den ayrıldığını öğrendiğini ve bu yıllarda yaşının küçük olduğunu SGDF'de örgütlü olmadığını belirtti. Tuncer, "SGDF'nin yönetiminin KGÖ tarafından atandığını söyleniyor. Benim eşbaşkan olduğum seçimde Kadıköy Belediyesinden görevli geldi, basına açık gerçekleşti. Oylamaya tüm SGDF'liler katılabilir. Göreve, MYK üyeliğine ya da eşbaşkanlığa önerilir. İtiraz edilebilir. Oturum sonunda ise öneriler oylanır, oy sayımı açık yapılır yani açık ve şeffaf. Başka birilerinin seçme, atama şansı, olasılığı yoktur" diye konuştu.  ‘TOPLUMSAL MESELELERLE İLGİLENMEK SUÇ DEĞİL’ SKM Genel Meclis üyesi Tanya Kara da SGDF'nin bütün faaliyetlerinin kriminalize edilmek istendiğini sözlerine ekledi. Sosyalist dünya görüşünü savunduğunu söyleyen Kara, toplumsal meselelerle ilgilenip bunu bir dernek çatısı altında yapmanın suç olmadığını söyledi. VİDEO ÇEKMEK SUÇ SAYILDI ESP PM üyesi Birkan Polat'ın savunmasıyla duruşma devam eden duruşmada Polat, dosyasında on tape kaydı olduğunu belirterek, "eyleme ne zaman geleceksin", "eylemin saati kaç", "projeksiyon yok" ifadeleri olduğunu ifade etti. Bunların hiçbirinin suç olmadığının altını çizen Polat, "Asıl çarpıcı olan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde gidip video çekmem suç olarak kaydedilmiş" dedi. Polat, tarikat yurtlarında maruz kaldığı baskılar nedeniyle intihara sürüklenen Enes Kara'ya ilişkin verdiği röportajın iddianamede suç olarak yer aldığını vurguladı. SGDF çalışmalarının kriminalize edildiğini kaydeden Polat, beraatini ve tahliyesini istedi. İDDİANAME ‘KOPYALA YAPIŞTIR’ Savunmasına geçilen Can Papila ise aynı iddialarla 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığını ve iddianamenin kopyala yapıştır olduğunu dile getirdi. Suruç katliamını gerçekleştiren IŞİD'lilerin istihbarat tarafından gizlendiğinin ortaya çıktığı haberleri işaret eden Papila, 8 yıldır bu gerçeklerin açığa çıkarılması için mücadele ettiklerini ancak gerçekleşmediğini, adalet arayanların ise cezalandırıldığını belirtti. 8 MART YÜRÜYÜŞÜNE ÇAĞRI SUÇ SAYILDI SGDF'nin önceki dönem eşbaşkanlarından Alev Özkiraz savunmasında, SDGF'de örgütlü olduğu süre boyunca eylem ve etkinliklere katıldığını söyleyerek, 8 Mart yürüyüşüne bir kadını çağırmasının suç olarak iddianamede yer aldığını belirtti. Özkiraz,"Kadın katliamlarının bu kadar yüksek olduğu bir ülkede bir kadını 8 Mart'a çağırmak nasıl suç olur" diye tepki gösterdi. TUTUKLUYA MEKTUP GÖNDERMEK SUÇ! SGDF'nin önceki dönem eşbaşkanlarından Deniz Bahçeci Somut bir delil olmadığını ve tutuklulara mektup göndermenin iddianamede suç olarak yer aldığını ancak bunun suç olmadığını ifade etti. ‘ATAMA SÖZ KONUSU DEĞİL’ Ardından söz alan SGDF MYK üyesi Senem Pektaş, SGDF'nin yönetiminin yasadışı bir örgüt tarafından atandığı iddiasına ilişkin "Açık bir oyalma dahilinde MYK üyeliğine SGDF'liler tarafından seçildim yani herhangi bir atama durumu söz konusu değildir" dedi. ‘GELİŞMELERE KAYITSIZ BİRİ DEĞİLİM’ Savunma yapan Özge Doğan ise iddianamenin kendisine tebliğ edilmediğini belirterek, "İstanbul Üniversite gazetecilik bölümü 1. sınıf öğrencisiyim. Gelişmelere kayıtsız bir insan değilim. Yaşanan sorunları dert edinirim, fikrim ve sözüm var. Buna dair gösteri ve yürüyüşlere katılırım. Bunlar suç değildir" dedi. Daha sonra kendisiyle ilgili iddialara değinen Doğan, iddianamenin savunulacak bir yanının olmadığını söyledi. Tutuksuz yargılananlardan Gençlik Komünleri üyesi Devrim Barış Yılmaz, 9 arkadaşının kendisi gibi tutuksuz yargılanması gerektiğini vurguladı. 2021’de SGDF'nin çalışmalarına katıldığını anımsatan Yılmaz, mahkeme başkanının "MYK'da mıydın, vasfın neydi" sorusuna, "SGDF'de hiyerarşik bir ilişki yoktur. MYK'da değildim üyeydim ama bir üye ile MYK arasında bir fark yok" dedi. ‘POLİS MÜDAHALE ETMEDİ’ Son olarak Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Elif Bayburt hakkında atılı suçları redederek, eylem ve etkinliklere ilişkin telefon görüşmelerinin tapelerinin iddianamede yer aldığının altını çizdi. Bayburt, "Bu eylemlere polis müdahale etmedi, engellenmedi. Bu eylemler iddianameye girmemişken eyleme ilişkin yaptığım telefon konuşmaları ‘örgüt üyesine kanıt' olarak iddianameye girmiş" dedi. SGDF EŞBAŞKANLARI TAHLİYE EDİLMEDİ Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti SGDF Eşbaşkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı, dışındaki tutukluların tahliyesine karar verdi. Mahkeme heyeti duruşmayı, 14 Eylül 2023 tarihine erteledi.