Yoleri: Tutuklulara yönelik ayrımcı zihniyet toplumu kutuplaştırır 2023-05-13 09:02:27   İSTANBUL - İktidarın hasta tutuklar konusunda ayrımcılığı derinleştirdiğini ifade eden İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ve toplumun kutuplaştırıldığını söyledi.    İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) son verilerine göre; cezaevlerinde 651’i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutuklu bulunuyor. ‘28 Şubat Davası’nda yargılanıp müebbet hapis cezası verilen eski Korgeneral Vural Avar’ın cezaevinde yaşamını yitirmesinin ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın imzasıyla 3 Ocak’ta "Sürekli Hastalık, Sakatlık ve Kocama Sebebiyle Kişilerin Cezalarının Hafifletilmesi veya Kaldırılması Hakkında İşlemler" başlıklı genelge yayımlandı.    AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, genelgenin yayımlandığı günden bu yana ‘28 Şubat Davası’nda yargılanan 5 askeri tahliye ederken, son olarak 3 kişinin ölümünden sorumlu Hizbullah’ın “askeri kanat sorumlusu” olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Mehmet Emin Alpsoy, ‘28 Şubat Davası’ kapsamında müebbet hapis cezasına çarptırılan Çetin Saner, Nihat İliman ve “uyuşturucu” sebebi ile cezaevinde bulunan Sedat Çelik’in cezalarını 104’üncü maddeye dayandırarak kaldırdı. Şu ana kadar cezaevinde olan ve ATK’nin “cezaevinde kalamaz” raporlarına rağmen ağır hasta tutuklular için tek bir adım atılmadı.    Gülseren Yoleri   YETKİSİNİ ARTIRDI   Hasta tutuklulara dönük ayrımcılığa tepki gösteren İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, yayımlanan genelgenin Cumhurbaşkanın yetkilerini arttırdığını belirterek, bu genelgeye itiraz ettiklerini söyledi. Ağır hasta tutukluların durumunun Cumhurbaşkanının iki dudağı arasına bırakılmasının doğru olmadığını sözlerine ekleyen Yoleri, “Cumhurbaşkanından af talep etmeyen ama sağlık ve yaşam hakkını korunmasını isteyen binlerce tutuklu var. Onların bu haklar ancak yasalar ile korunabilir. Bu yasalar ise tutukluların lehine değiştirilmelidir” diye ifade etti.    AYRIMCI ZİHNİYET   Cumhurbaşkanın af yetkisini kimler için kullanacağı toplumda endişe yaratığını kaydeden Yoleri, bu konuda yanılmadıklarını ve Cumhurbaşkanın af yetkilerini ayrıcımı bir şekilde kullandığını söyledi. Yoleri, “Daha önce ki uygulamalara paralel bir şekilde bu son tahliye olan Hizbullah, Ergenekon üyeleri yapanlara uygulanması ama bizim her hafta dile getirdiğimiz 80 yaşının üstünde yüzde 90 engelli tutuklulara uygulanmaması bu ayrımcı zihniyetin devam ettiğini gösteriyor” dedi.   EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI   Ceza infaz Kanunu’nun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söyleyen Yoleri, Cumhurbaşkanın aldığı kararlarda bu eşitsizliği daha da derinleştirdiğinin altını çizdi. Anayasaya işaret eden Yoleri, Ceza İnfaz Kanunu’nun hem Anayasa’ya aykırı olduğunu hem de uluslararası sözleşmelere ters olduğunu vurguladı. Yoleri, “Uluslararası sözleşmelerde tutuklular konusunda Türkiye’nin görevleri vardır. Bu kurallara bu hükümlere uygun hareket etmesi gerekir. Biz buna baktığımızda eşitlik ilkesine ters bir idari yapı görüyoruz. Dolayısıyla tutukluların yaşam hakkı Cumhurbaşkanının elinde bile olsa bu durum kabul edilemez. Bu durumun yasayla düzenlenmesi gerekir. Ancak Cumhurbaşkanın tanına bu yetkiler içerisinde eğer böyle bir yetki hali hazırda devam edecekse, Cumhurbaşkanın bunu daha tarafsız bir şekilde uygulaması gerekir” diye belirtti.   ADALET DUYGUSU ZEDELENDİ   AKP-MHP’nin tutuklular arasında yasaya bağlı kalmadan tutuklular arasında yaptıkları ayırımcı politikaları değerlendiren Yoleri, toplumdaki adalet duygusunun zedeleneceğine işaret etti. Yoleri, “İnsanlığa karşı suç işleyenleri bıraktığınızda toplum bunu kabul etmez. Onbinlerce hasta tutuklu var. Kolu olmayan, bacağı olmayan, yaşamını tek başına sürdüremeyecek tutuklu var. Siz kalkıp insanlığa karşı suç işlemiş insanları bırakırsanız, birilerine bu hak sağlanırken, kendilerine bu hakkın sağlanmaması durumda toplum kutuplaşır” diye konuştu.   KÜRTLER DAHA ÇOK ETKİLENİYOR   Siyasi tutukluların hasta olmasına rağmen tahliye edilmediğine dikkat çeken Yoleri, bununla sınırlı kalınmadığını, adli tutukluların da buna maruz kaldığını söyledi. Yoleri, “Bu eşitsizlik durumu bazı gruplara yoğunlaşmakla beraber genel bir tablo. Kürt politik tutuklular bu durumdan daha çok etkileniyor. Daha çok hak gaspı uygulamalara maruz kalıyorlar. Aslında infaz sisteminin mantığında sistematiğinde bir hata var. İnsan hakları açısında kabul edilemeyecek düzeyde. Bu bütün tutuklular içinde ciddi tehdit oluşturuyor” dedi.   ‘SİYASİ AMAÇLI TAHLİYLER’   Yoleri, şunları söyledi: "Hizbullahçı birini darbe teşebbüsünde bulanan birini kasten cinayet işlemiş birilerini Cumhurbaşkanı serbest bıraktı. Aynı koşullarda durumu daha ağır hasta olan pek çok tutuklu bırakılmıyor. Bu sefer önceki tecrübelerimizden yararlanıyoruz. Önceki tecrübelerimiz bize diyor ki Ceza İnfaz Kanunu’nun uygulanmasın da Cumhurbaşkanı’nda bu yetkiyi ayırımcı bir şekilde kullanıyor. Bu ayırımcı uygulamalar genellikle siyasi çıkar amaçlı olabilir ideolojik yakınlık amaçlı olabilir. Bir nedenle bu eşitsiz uygulamalar gündeme geliyor.”