Kobanê Davası: Erdoğan sizin üzerinizden seçim kampanyası yürütüyor 2023-05-10 13:10:45     ANKARA - Kobanê Davasında tutuklu siyasetçi Alp Altınörs, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın seçim kampanyasının Kobanê Davası kapsamında şekillendiğine dikkat çekerek, “Erdoğan, sizin üzerinizden seçim kampanyası yürütüyor” dedi.   DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 20’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 25’inci duruşmasının 1’inci oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasına Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar katıldı.   Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçilerin bir kısmı duruşmaya gelirken, farklı cezaevlerinde tutulanlar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşma, tutuk incelemesine dair savcının mütalaasının okunmasıyla başladı.   Duruşma, iddia makamının mütalaayı okumasının ardından tutuklu siyasetçiler mütalaaya ilişkin savunma yapması ile devam etti.   ‘ERDOĞAN SEÇİM KAMPANYASI YÜRÜTÜYOR’    Duruşmada söz alan HDP eski Eş Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vaadinin Kobanê Davası kapsamında şekillendiğine dikkat çekerek, “Recep Tayyip Erdoğan sizin üzerinizden seçim kampanyası yürütüyor. Erdoğan, ‘Biz olduğumuz sürece Selo’nun içeriden çıkma şansı yoktur’ diyor. Siz sadece sanıklara ‘politik savunma yapmayın’ demeye muktedirsiniz ama dava politik. Meydan siyasetinin nobranlığı içerisinde yürütülen bir yargılama içerisindesiniz. Hiçbir sanığa politik savunma yapmayın diyemezsiniz çünkü politik bir yargılama yapıyorsunuz. Tutukluluk durumumuz politik bir yargılamanın sonucu olarak devam etmektedir. Mega mütalaa ile karşı karşıyayız. 5 bin 280 sayfalık. 2 ayda böyle bir mütalaaya karşı savunma hazırlamak mümkün değildir. Mütalaa adeta yeni bir iddianamedir” dedi.    ‘YARGILAMA SALONUN DIŞINDA YÜRÜTÜLÜYOR’   Ardından söz alan siyasetçi Ayla Akat Ata, mahkemenin 2 buçuk yıldır kendilerini görmezden geldiğini belirterek, “İddianamede lehimize olan bir tek sözcük bulamadık. Açık tanıklar dinlendi, bizim hiçbirimizi tanımadığını söyledi. Bu yargılama, bu salonun dışında yürütülüyor. Bu dosyanın bu salonunun dışında karar vericileri var.  Biz siyasetçiyiz. Tabi ki konuşacağız. İktidarın diliyle konuşmak zorunda da değiliz. Ben siyasetçiyim, en uç düşünceyi bile ifade edebilirim. Şiddet hariç. Bu ülkenin Aile Bakanı Derya Yanık, Erzurum’daki olayları ‘hassasiyet’ kapsamında değerlendirdi ve şiddete çağırdı. Hangi savcı Yanık hakkında dava açabiliyor. Biz beraat ettiğimiz dosyalardan yargılanıyoruz. Biz Türkiye'de değişimin, dönüşümün, demokratik olanın partisiydik. Bu ülkede Kürt sorununun demokratik çözümünü isteyen tek partiydik. Her gün seçim meydanında yeni bir video ile bizler şeytanlaştırılıyoruz. Bu kadar sorumsuzca beyanların, toplum üzerindeki etkisi nasıl engellenecek. Ama yapılıyor, niye? Çünkü biz HDP'li siyasetçileriz. Değil 2 buçuk yıl 2 buçuk dakika bile tutuklu kalmamı gerektirecek bir delil bile yok mütalaada” diye konuştu.   ‘ÖZGÜRLÜĞÜN BİRİCİK ADRESİ YEŞİL SOL PARTİ’DİR’   Daha sonra söz alan Aynur Aşan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılmasına yönelik mitinglerin iddianamede yer aldığına dikkat çekerek, “Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını istemek suç mudur? Yasal bir suç var mıdır bunda, yok mudur? Kendi çıkarları doğrultusunda Sayın Abdullah Öcalan ile görüşüyorlar. Bir kürdün ana dilde eğitim talep ettiğini söylemesi yasak ama iktidar söyleyebiliyor. Bir Kürt statümün anayasal güvenceye kavuşturulmasını istiyorum dediğinde bu suç sayılıyor ama iktidar bunu yaptığında bu suç sayılmıyor. Kürtlere siyaset yapmanın her yolu suç sayılıyor. Demokrasi ve özgürlüğün biricik adresi Yeşil Sol Parti’dir, Yeşil Sol Parti’nin biricik kadın çalışanlarıdır. Amed’ten beklentimiz, 12-0 milletvekili çıkarmanızdır. Bütün arkadaşlarımı selamlıyorum ve mütalaada belirtilen hiçbir suçlamayı kabul etmiyoruz.”    Duruşmaya saat 13.30’a kadar ara verildi.