Kadın gazeteciler: MKGP önemli bir buluşma adresidir 2023-05-01 09:03:32 İSTANBUL - MKGP’nin kadın gazeteciler arasında dayanışmayı sağlayan önemli bir mücadele alanı olduğunu belirten kadın gazeteciler, “Kürt kadın gazetecilerin eril dilin değişmesinde büyük payları var. Platform, çalışmalarıyla güven veriyor, önemli bir adres” dedi.    Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan haber ajansları, radyo ve TV’lerde çalışan kadın gazeteciler tarafından bir mücadele alanı olarak 3 Mayıs 2017 tarihinde kurulan Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), 6 yılını geride bıraktı. Platform, daha çok dayanışmayı esas alarak, yaşanan her türlü antidemokratik uygulamayı görünür kılmayı hedeflerken, bu süre zarfında onlarca platform üyesi kadın gazeteci gözaltına alındı, onlarcası hakkında yıllara varan hapis istemiyle davalar açıldı. 18 platform üyesi ise hala tutuklu bulunuyor.    İstanbul’daki kadın gazeteciler, platformu ve dayanışmaya dair konuştu.    NEFES ALMA ALANI   Ekmek ve Gül editörü Elif Ekin Saltık, MKGP’nin kadın gazeteciler arasında dayanışmayı sağlayan önemli bir mücadele alanı olduğunu belirterek, erkek egemenliğinin hakim olduğu bir alanda kadın gazetecilere nefes alma alanı olduğunu söyledi. Platformun kadın odaklı habercilik ısrarına dikkat çeken Saltık, “Türkiye’nin her neresinde olursa olsun kadın gazetecilerin bir araya gelip, deneyimlerini aktarması, atölyelerde, eğitimlerde buluşması önemlidir” diye belirtti.   HEDEF ERİLLİĞİ DEĞİŞTİRMEK   AKP iktidarıyla birlikte basına yönelik baskıların arttığına işaret eden Saltık, “Türkiye koşullarında gazeteci olmak zor ama kadın gazeteci olmak daha da zor. Alana çıktığımızda hem haber kaynaklarımızın tacizine, şiddetine hem de polisin şiddetine maruz kalıyoruz. Ama kadın gazeteciler tüm bunlara rağmen geri adım atmıyor ve medya alanını değiştirip dönüştürmek için çalışıyorlar. Bu anlamda JINNEWS, Jin TV, Ekmek ve Gül veya başka kadın platformları, medyanın eril alanını değiştirmeye ve dönüştürmeye başladı. MKGP'nin belli periyotlarla hak ihlaline ilişkin açıklamalar yapması ve bütünüyle özgür basın açısından tutuklu gazeteciler için faaliyet yürütmesi önemli bizim için. Kadınların sözünün görünürlüğünü artırıyor” dedi.   ÖZGÜR BASIN’A YÖNELİK SALDIRILAR   Son zamanlarda JINNEWS ve Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirlerine yönelik düzenlenen operasyonlara değinen Saltık, gazetecilerin sadece yaptıkları haberlerden dolayı tutuklandıklarını dile getirdi. Özellikle kadın gazetecilere baş eğdirilmeye çalışıldığını ifade eden Saltık, şu çağrıda bulundu: “Arkadaşlarımız baş eğmediler. Bütün bu baskı politikaları karşısında medyadaki o eril dili değiştirmeye çalışıyoruz. Bu yüzden kadın gazetecileri bulundukları alanlarda bu platformlara dahil olmaya, dayanışmaya ve dönüştürülmeye çağırıyoruz.”   KÜRT KADIN GAZETECİLERİN ROLÜ    Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Elif Bayburt da, Kürt basınına yönelik baskıları hatırlatarak, iktidarın halktan yana tavır alan gazetecileri,  baskı altına aldığını söyledi. Bayburt, “Bu baskı rejimi sadece AKP iktidarıyla da var olmadı. Yüzyıllık devlet geleneğidir. Kürt sorununu dikkat alan, bunu içeren haber yapan herkes hedeftir. Rejimin bir Kürt düşmanı ve erkek karakteri var. Bu anlamda kadın gazeteciler devletin Kürt ve kadın düşmanı karakterini teşhir ettiği için direk hedefteler. Bu hakikati en iyi yansıtabilen gazeteciler de Kürt kadın gazetecilerdir. Bu dönemde Kürt kadın gazetecilerin oynadıkları rol, özgür basın geleneği açısından çok ayrı özgün, anahtar bir yerde duruyor” ifadelerini kullandı.   NAGİHAN AKARSEL, GURBETELLİ ERSÖZ   Kürt kadın gazetecilerin muhalif basına birçok önemli katkıları olduğunu belirten Bayburt, “Geçen yıl bir suikastla katledilen Nagihan Akarsel’i ve Gurbetelli Ersöz’ü anmak gerekir. Eril dile karşı büyük katkıları oldu. JINNEWS, Jin TV gibi örnekler aslında Türkiye'de ilk olarak sayılabilecek örnekler. Bu anlamıyla Kürt basın geleneği özel bir önem atfediliyor. Tam olarak saydığımız sebeplerden ötürü, bu meslektaşlarımızın yarattığı gelenek, yarattığı o dinamik aslında hepimiz için çok başka bir seviyeyi ortaya çıkardı. Çok şey öğrendik bir birimizden, çok şey paylaştık. Kürt kadın gazetecilerin o eril dilin değişmesinde büyük payları var. O pay asla görmezden gelinemez” diye belirtti.    PLATFORM GÜVEN VERİYOR   Agence France-Press (AFP) muhabiri Eylül Deniz Yaşar ise, muhalif basın denince akla ilk Kürt kadın gazetecilerin geldiğini belirtti. Musa Anter’den gelen Kürt basın geleneğinin, muhalif gazeteciliğe başlayan herkes için çok önemli bir figür olduğunu söyleyen Yaşar, şöyle devam etti: “MKGP’nin kurulması basın camiasında en anlamlı ve en değerli olanı diye düşünüyorum. Kadın gazetecilerin sahada yaşadığı şiddette karşı meslektaşını savunabilmesi ve hukuki anlamda bunu devam ettirebilmesi güven veriyor. Özellikle kadın gazetecilerin birbiriyle temas noktalarının artırılması noktasında önemli bir adresimiz olduğunu düşünüyorum. Kürt kadın gazetecilerin medyanın dilinin belirlenmesinde öncülük rolü var. Bu anlamıyla Kürt kadın gazetecileri yalnız bırakmayalım.”   MA / Esra Solin Dal