Basın-İş: Gazetecilere operasyon tüm toplumun sorunu 2023-04-29 14:51:44   İSTANBUL - Bir haftadır yapılan operasyonlarda gazetecilerin gözaltına alınıp tutuklanmasına tepki gösteren DİSK Basın-İş, “Seçime giderken gazetecilere yapılan bu operasyonlar habere, seçim güvenliğine ve doğrudan seçime bir müdahaledir” dedi.    Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Basın, Yayın Gazetecilik, Grafik, Tasarım, Baskı ve Ambalaj Sanayi İşçileri Sendikası (Basın-İş), gözaltına alınan ve tutuklanan gazetecilere ilişkin genel merkez binasında basın toplantısı düzenledi. “Gazetecilere, habere, emeğe, özgürlük” pankartının asıldığı toplantıya, Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren ve çok sayıda gazeteci katıldı.    Toplantıda konuşan gazeteci Candan Yıldız, gazetecilerin gözaltına alınması ve tutuklanmasının sandıklara müdahale olduğunu belirtti. Yıldız, “Kendimizle uğraşmak, kendimizi haber yapmak zorunda kalıyoruz uzun zamandır. Uzun süredir gazeteciler üzerinde, haber üzerinde büyük bir baskı var. Bu baskı en temel haklardan biri olan basın ve ifade özgürlüğünün neredeyse yok edilmesi seviyesine geldi” dedi.    ‘TÜRKİYE’DE VAHİM TABLO VAR’    Türkiye’nin her yıl basın ve ifade özgürlüğü, temel hak ve özgürlükler alanında geriye düştüğüne dikkat çeken Yıldız, “Ama şimdi istatistiklerden daha vahim bir durum var. Bizzat yaşadığımız bir durum var. Art arda gazeteciler tutuklanıyor. Hapishanelerdeki gazeteci sayısı yine vahim duruma ulaştı. Geçtiğimiz yıl Diyarbakır’da düzenlenen bir operasyonda 16, Ankara’daki bir operasyonda 9 meslektaşımız tutuklandı. Halen hapishanedeler. Yine Diyarbakır merkezli bir operasyonda aralarında gazetecilerin de bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. 4 meslektaşımız tutuklandı. Tutuklanan gazetecilerden Beritan Canözer sendikamızın üyesidir. Beritan ve tutuklanan diğer gazeteci arkadaşlarımız yaptıkları haberlerle, çektikleri fotoğraflarla, görüntülerle hakikati anlattılar. Bu sabah ise gazeteci arkadaşlarımız ve üyemiz Dicle Müftüoğlu ve Sedat Yılmaz ailesiyle birlikte gözaltına alındı” diye belirtti.   SİSTEMATİK BASKININ DEVAMI   Tutuklamaları “Kürt gazetecilere yönelik sistematik baskının devamı” olarak değerlendiren Yıldız, “Seçime giderken gazetecilere yapılan bu operasyonların habere, seçim güvenliğine ve doğrudan seçime bir müdahale olduğunu düşünüyoruz. Tutuklanan gazeteci arkadaşlarımızın bulunduğu yerlerde haber yapma ve seçim güvenliği konusunda endişemiz daha da artmaktadır. İki hafta sonra seçim var. Tüm partilere çağrımız şudur: Tutuklu arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın. Gazetecilerle ilgili geçmişteki yargılamalar ya yok sayılsın ya da yeniden gerçekten bağımsız mahkemelerde yargılansınlar. Basın ve ifade özgürlüğünü sınırlandıran tüm yasalar ya lağvedilsin ya yeniden yapılsın” çağrısında bulundu.   TOPLUMUN SORUNU   Gözaltı ve tutuklamaların salt Kürt gazetecilerin sorunu olmadığını ve tüm toplumun, siyasi parti ve meslek örgütlerinin sorunu olduğunu dile getiren Yıldız, “Zira sandık iradesinin bölgedeki gazetecilerin sorunu olmadığı açık ve bu seçim Türkiye demokrasisi açısından ne kadar önemli olduğu ortadadır” ifadelerini kullandı.    ‘KABULLENMEYECEĞİZ’   Ardından konuşan Faruk Eren de, iktidarın kendinden olmayan herkesi tehdit ettiğini dile getirdi. Son gözaltı ve tutuklamalara işaret eden Eren, şöyle dedi: “Durmayan operasyonlar demokratik bir ülkede olmadığımızı gösteriyor. İşin özü demokratik bir süreçte seçime gitmiyoruz. Ama bunu kabullenmeyeceğiz. Bu durumu da değiştireceğiz.”    SEÇME VE SEÇİLME HAKKINA MÜDAHALE    Son olarak konuşan Yeni Yaşam gazetesi çalışanı gazeteci Hüseyin Kalkan, gözaltı ve tutuklamaların salt basın ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğinin altını çizdi. Kürt halkının seçme ve seçilme hakkına yönelik bir saldırı girişimi olduğunu ifade eden Kalkan, şöyle devam etti: “Bir operasyon bitmeden başka bir tane açılıyor. Gözaltındaki gazetecileri, hukukçuların, siyasetçilerin sayısı her gün değişiyor. Sayılar her saat değişiyor. Bir süredir AKP-MHP hükümetinin kaldırdığı her taş, onların ayağına düşmektedir. Fayda olarak yaptıkları her operasyon onları Türkiye ve dünyada kamuoyunda nezdinde zayıf ve aciz durumuna düşürmektedir. Kürtler, iradesinin seçime yansımaması için yapılan bu operasyonu boşa çıkaracaklardır.”