ÖHD Eşbaşkanı İstekli: İstanbul Barosu tecrit konusunda hükümetle aynı yerde 2023-04-14 09:03:25 İSTANBUL - ÖHD İstanbul Şube Eşbaşkanı Gürkan İstekli, İmralı tecridine karşı başvurdukları baronun adım atmamasını eleştirerek, "Baronun şu an ki hali, tecridi uygulayan hükümetin bakışına denk düşen bir yerde" dedi.  İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne 24 yıldır ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 2 yılı aşkın bir süredir haber alınamıyor. 2013-2015 yılları arasında yürütülen “diyalog sürecinin" sona erdirilmesinin ardından iktidar, inkar ve ret politikalarına geri döndü. Abdullah Öcalan ile İmralı'da tutulan diğer Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş üzerindeki tecrit de sürecin sona ermesinin ardından "mutlak tecride" dönüştürüldü. İktidar, tecride karşı ulusal ve uluslararası arenadaki girişimleri de görmezden geliyor. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Amed, Riha, Mersin ve İstanbul başta olmak üzere birçok kentte, ağırlaştırılmış tecridin son bulması, avukat görüş yasağının kaldırılması, iç ve uluslararası mevzuatta yer alan hakların temini için barolara başvuruda bulunarak, harekete geçilmesini istedi. ÖHD İstanbul Şubesi’ne bağlı 155 avukat da 21 Kasım 2022 tarihinde İstanbul Barosu’na başvuruda bulundu.    ÖHD'nin Şube Eşbaşkanı Gürkan İstekli, yaptıkları başvuruya ve gelişmelere dair konuştu.    Gürkan İstekli   BARONUN TUTUMU   Tecridin derinleştirmesinin temel nedeninin "Abdullah Öcalan’ın Türkiye ve Ortadoğu halkları için üstlendiği rol ve misyon" olduğunu belirten İstekli, “Bugün aralıksız ve süresiz bir tecrit uygulamasıyla Öcalan’ın toplumsal karşılığı bitirilmek isteniyor” dedi. Tecride karşı girişimleri anımsatan İstekli, en son Avrupa’dan gelen heyetle birlikte İstanbul Barosu ile bir görüşme yaptıklarına işaret ederek, "Bize sanki böyle bir şey yaşanmamış gibi, İmralı diye bir yer yokmuş gibi, yine sanki avukatların önünde bir engel yokmuş gibi yaklaştılar. Konuyu orada hatırlatınca çok da konuya girmek, konuşmak istemediler” diye belirtti.    İstanbul’da 22-23 Ekim tarihinde gerçekleşen baro seçimlerinde başkan seçilen Filiz Saraç’ın seçimden sonra baroya kayıtlı sol ve sosyalist avukatlara yönelik “Kimyasalcılar, teröristler kaybetti” gibi söylemlerde bulunduğunu belirten İstekli, şunları söyledi: "Baronun şuan ki hali tecridi uygulayan hükümetin, devletin bakışına denk düşen bir yerde. Topluma aynı yerden bakıyorlar. Haliyle dünyanın en büyük barosu olan İstanbul Barosu bizim nezdimizde bir şey ifade etmiyor. Çünkü baronun büyüklüğü bünyesinde bulundurduğu üye sayısı değil, işlevselliğidir bizim açımızdan. İstanbul Barosu sadece tecrit konusunda değil diğer meselelerin çözümünde de bir şey yapmıyor.”    'HUKUKSUZLUKLAR İMRALI'DAN YAYILIYOR'   Adalet Bakanlığı’nın sessizliğini eleştiren İstekli, “Adalet Bakanı’nın hiçbir olumlu veya olumsuz görüş bildirmemesi, Türkiye’de artık hukuk denen anlayışın tamamen sona erdiğinin göstergesidir. Sayın Öcalan’la birlikte son hukuk kırıntısı da tecrit edilmiş oldu. O yüzden hükümetin Türkiye halklarına, Kürtlere, yurtseverlere, ezilenlere, göçmenlere, kadınlara, çocuklara karşı yürüttüğü hukuksuzluk anlayışının tezahürü esasen İmralı’dır. Yani bütün bu hukuksuzluklar İmralı’dan çıktı ve şu an toplumun tamamına yayıldı. Faşist bir rejimden beklenebilecek girişimlerdir bunlar elbette. Ancak buna karşı insan hakları kurumları, ÖHD, diğer tüm yapı ve kişiler buna direnmelidir. Buna dair sesini sürekli bir şekilde yükseltmelidir. Ancak söz konusu Sayın Öcalan olduğunda maalesef pek çok kurum ve kuruluş da sessizliğe gömülüyor” diye konuştu.    TEMEL GÜNDEM TECRİT   Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kendileri için temel gündem olduğuna dikkati çeken İstekli, "AİHM kararlarının uygulanması noktasında tüm kurum ve kuruluşlara başvuru yapmaya devam ediyoruz. Hukuk örgütü olarak zaten bu noktada bizim yapabileceğimiz şeyler aslında sınırlıdır. Siyasi partiler ve diğer insan hakları örgütlerinin de bu meseleleri gündemleştirmesi, sürekli bir şekilde bu meseleye dikkat çekmesi gerekiyor. Siyasi iktidarın baskı altına alınmasıyla bir çözüme gidilebilir” ifadelerini kullandı.    14 MAYIS SEÇİMLERİNİN ÖNEMİ   İstekli, yaklaşan 14 Mayıs seçimlerine işaret ederek, şöyle devam etti: "Hukuku siyasetten ayrı tutamayız. Biz de mevcut iktidarın yenilmesi, bu rejimin, anlayışın gitmesi, kaybetmesi için alanlarda olacağız. Sandıklar, çalışmalar noktasında üstümüze düşen görev ve sorumlulukları yerine getireceğiz. Zira önceki seçimlerde de gördüğümüz üzere pek çok hukuksuz işlem gerçekleştirildi. Bu tecridi, ağır işkenceleri, haksızlığı, hukuksuzluğu topluma reva gören hükümete son vermek noktasında elimizden gelen tüm çalışma ve çabaları sergileyeceğiz."   MA / Ergin Çağlar