Durmuş: 16 gazetecinin tutukluluğu ‘ötekiyi’ cezalandırma mantığı 2023-04-07 09:01:52 İSTANBUL - Amed’te tutuklu 16 gazetecinin somut delil bulunmadan yaklaşık bir yıldır mesleki faaliyetlerinden alıkonulduğunu belirten TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, tutukluluk sürecini ötekiyi “cezalandırma mantığı” olarak nitelendirdi.     Son yıllarda peş peşe çıkarılan yasa ve saldırıların yanı sıra özellikle Özgür Basın’a yönelik saldırılarda sadece 5 ayda 25 gazeteci gözaltına alınarak, tutuklandı. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nin (DFG), 2023 Mart ayı raporuna göre Türkiye ve Kurdistan’da en az 87 gazeteci tutuklu bulunuyor.     Amed merkezli soruşturma kapsamında 16 Haziran 2022 tarihinde tutuklanan 16 gazetecinin iddianamesi ise 10 ay (28 Mart) sonra hazırlandı. 16’sı tutuklu 22 kişi hakkında “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla hazırlanan iddianamenin mahkemece iade edilme ihtimali de bulunuyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, 16 gazetecinin tutukluğuna dair değerlendirmelerde bulundu.    FİİLİ OLARAK CEZA   Tutuklanan 16 gazeteciye fiili olarak 10 aydır ceza çektirildiğini belirten Durmuş, “Maalesef son yıllarda Türkiye’de yargı sistemi buna döndü. Önce gazetecileri tutuklayıp ya da düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında insanları tutuklayıp fiilen ceza çektiriyorlar. Daha sonrada ilk duruşmada serbest bırakılıyorlar. Böyle bir düzen oluştu”  dedi.    Hukuken 16 gazetecinin tutuklanmasına ilişkin hiçbir somut gerekçenin olmadığını ifade eden Durmuş, tutukluluk sürecini “cezalandırma mantığı” olarak nitelendirdi.  İktidarın özellikle kendisine göre “öteki” gazetecileri cezalandırdığını dile getiren Durmuş, “Diyarbakır’da tutuklanan gazetecilerin, gerçekten suç işlediği bir durum yok. Fiilen kendilerine göre öteki gördüklerine ceza çektirmiş olacaklar. Sonradan beraat etmeleri, üst mahkemeden devlete bir ceza uygulanması O’nlar için çok önemli bir durum değil” diye belirtti.    BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÖNÜNDE ENGEL    Gazetecilerin suçu kesinleşmeden iddialar üzerinden aylarca cezaevinde tutulmamasını eleştiren Durmuş, şöyle dedi: “Bu durum, basın özgürlüğü önünde büyük bir engel ve basın özgürlüğünü yok eden bir düzen. 16 meslektaşımız bir yıla yakındır haber yapamıyor, okuyucularına, seyircilerine haber ulaştıramıyorlar. Bu basın özgürlüğü açısından kabul edilebilir bir durum değildir.”    İLK HEDEF GAZETECİLER   Türkiye’de gündem değiştirilmek istendiğinde öncellikle toplum önündekilerin gözaltına alındığını ve böylece toplumda bir korku atmosferi yaratılmak istendiğini belirten Durmuş, Amed’teki gazetecilerin tutuklandığında “Sansür Yasası”nın tartışıldığını hatırlatarak, ekledi: “Sansür Kanunu konuşulurken ve gazeteciler buna tepki gösterirken Diyarbakır’daki meslektaşlarımız tutuklandı ve gündem değiştirildi.  Yakın tarihe baktığımızda bir şeylerin politik olarak değiştirmek istedikleri an da önce gazeteciler hedef alınıyor, önce gazeteciler tutuklanıyor. Sonrasında toplumun diğer kesimlerine yöneliyorlar.”   AMAÇ GAZETECİLİĞİ İTİBARSIZLAŞTIRMA    Gazetecilere yönelik baskıların amacına değinen Durmuş, amacın hem gerçekleri saklamak hem de topluma gözdağı vermek olduğunu söyledi. Durmuş, şöyle devam etti: “Tabi bunda gazeteciler arasındaki dayanışma ve meslek örgütlerinin kendi içlerindeki dayanışmanın da etkisi var. Türkiye’de özellikle bu iktidar döneminde, toplumun en gözde mesleği olan gazetecilik en itibarsız mesleğe dönüştürüldü. Sürekli gazetecileri hedef alan politikalar uygulandı.”