‘Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmadan sorunlar çözülmez’ 2023-04-05 09:19:06   ANKARA - İktidarın, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı toplumdan soyutlayarak Kürt halkını iradesizleştirmeye çalıştığını belirten DBP Ankara Danışma Bürosu Eşsözcüsü Murat Kayataş, “Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmadan Türkiye’de yaşanan sorunlar çözülmez” dedi.   Uluslararası komployla 15 Şubat 1999’da getirildiği İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 24 yıldır tecrit altından tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan, 25 aydır haber alınamıyor. Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) 30 Ekim 2014 tarihli toplantısında hazırladığı “Çöktürme Planı” ile savaş kodlarına dönen AKP, bu konsepti 5 Nisan 2015 tarihinde İmralı’da ağır tecrit koşullarını yeniden devreye koyarak uygulamaya başladı.   İmralı Adası’nda 8 yıldır derinleştirilerek sürdürülen tecrit, Abdullah Öcalan’ın 25 Mart 2021’de kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptığı “kesintili” telefon görüşmesinden sonra haber alınamama haline dönüştürüldü. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Ankara Danışma Bürosu Eşsözcüsü Murat Kayataş, İmralı tecrit sistemi ve haber alınamama halini değerlendirdi.    Abdullah Öcalan’a dönük uluslararası komployla Kürt halkının tarihten silinmek istendiğini ifade eden Kayataş, bu politikanın bugün ağırlaştırılmış tecritle uygulanmak istendiğini söyledi.    ‘TECRİT İMRALI’DAN TOPLUMA YAYILIYOR’   Abdullah Öcalan ve İmralı Cezaevi’nde bulunan diğer tutuklulardan haber alınamama halinin kamuoyunda endişelere neden olduğunu dile getiren Kayataş, “Sayın Öcalan'ın ve arkadaşlarının sağlıkları hakkında ciddi endişelerimiz, kaygılarımız mevcut. Sayın Öcalan şahsında uygulanan tecrit sadece İmralı Cezaevi ile sınırlı bir tecrit değildir. Dalga dalga bütün cezaevlerine yayılan, cezaevlerinden toplumun tümüne yayılan bir tecrit söz konusudur. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kırılması ve Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması hem Türkiye'nin demokratikleştirilmesi açısından çok elzem bir durum hem de Kürt halkının statüsü, geleceği ve kendi iradesini, kendi kaderini belirleyebilme hakkı temelinde de çok önemli. Bu tecrit dar anlamıyla sadece bir bireyin toplumdan izole edilmesi olayı değildir. Bir düşünce sistematiğine, bir değerler toplamına yönelik bir uygulamadır” dedi.    ‘ÇÖZÜM İÇİN TECRİT KALDIRILMALI’    Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmadan Türkiye ve Ortadoğu’da yaşanan siyasi, ekonomik, toplumsal, siyasal hiçbir sorunun çözülemeyeceğinin altını çizen Kayataş, “Bu anlamda Ortadoğu halklarının geleceği açısından, Türkiye ve Kurdistan'da Kürt sorununun demokratik barışçıl yöntemlerle çözülebilmesi için Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması gerekiyor” diye belirtti.    ‘TECRİT TEHDİT OLUŞTURUYOR’    Abdullah Öcalan’ın ezilen halkların, işçilerin, emekçilerin, kadınların yaşam umudu olduğunu vurgulayan Kayataş, “Sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğü bizim mücadele gündemimizin temelidir. Sayın Öcalan Kürt halkı için kırmızı çizgidir. Dolayısıyla biz şu an İmralı Cezaevi’nde uygulanan tecrit politikaları hem Türkiye hem Ortadoğu halklarının geleceğine yönelik çok ciddi bir tehdit oluşturuyor. Toplumsal muhalefeti, toplumsal dinamikleri, sol sosyalist, devrimci, yurtsever tüm kesimleri bu anlamda duyarlı olmaya, her türlü demokratik barışçıl mücadele yöntemi kapsamında da mücadeleye davet ediyoruz” diye seslendi.