Deprem bölgesinde gönüllü sağlıkçılarla bir gün 2023-03-13 09:05:17 MEREŞ - Bazarcix’ta en az 80 köyde sağlık taraması yapan SES üyesi gönüllü sağlıkçılar, her gün ziyaret ettikleri en az 15 köyde temel ihtiyaçlar ve hijyen konusundaki eksikliklere dikkat çekiyor.   Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin üzerinden 36 gün geçmesine rağmen depremzedeler sağlık hakkına erişemiyor. Yaralanan yurttaşların sağlık hakkına ulaşması noktasında mesafe alınmış olsa da depremden önce de engelli ya da kronik rahatsızlığı olan depremzedeler, deprem sonrası daha çok zorlanmaya başladı. Özellikle psikolojik anlamda ciddi bir desteğe ihtiyacı olan depremzedeler, psikolojik danışman hizmeti talep ediyor.   GÜNDE EN AZ 15 KÖYDE SAĞLIK TARAMASI   Mezopotamya Ajansı (MA) olarak, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi gönüllü sağlıkçılarla bir gün geçirdik. İçerisinde hekim, hemşire, ebe, psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve teknisyenin yer aldığı sağlık emekçilerinin olduğu gönüllüler, depremin 2’nci gününden bu yana kurdukları sağlık çadırında depremzedelere sağlık hizmeti veriyor. Her hafta farklı kentlerden gelerek dönüşümlü bir şekilde hizmeti sürdüren ekipler, bugüne kadar gezdikleri 80’den fazla köye tekrar ziyaretlerini gerçekleştiriyor. Günde en az 15 köye tekrar ziyaretlerini gerçekleştiren sağlık emekçileri, gittikleri her köyde varsa gebe kadınları, kronik hastalığı olan yaşlıları, fiziksel hastalıkları olan depremzedeleri tedavi ederek, ilaç ihtiyaçlarını karşılıyor. Ekip aynı zamanda depremden kaynaklı hem maddi hem de manevi ağır travmalar yaşayan depremzedelere psiko-sosyal destek veriyor.    Sabah kahvaltısından sonra daha önce bilgi aldıkları köyler için ihtiyaç duyulan ilaçları hazırlayarak araçlarına yerleştiren sağlıkçılar, çocuk depremzedelere de bez, mama gibi acil ihtiyaçları götürüyor. Acil ihtiyaçlar dışında çocuklar için oyuncak da götüren sağlıkçılar, kendilerinden bisiklet isteyen bir çocuğun talebine duyarsız kalamayarak, bisiklet temin ediyor. Gönüllü sağlıkçılar, sağlık hizmeti dışında giyim, gıda gibi temel ihtiyaçları da karşılamaya çalışıyor. Gittikleri köylerdeki ilaç, giyim, gıda gibi ihtiyaçları belirleyen ekip, aynı yere bir sonraki ziyaretlerinde bu eksiklikleri tamamlayarak gidiyor.   ÇALIŞMALAR RAPORLAŞTIRILIYOR   Gün boyu 2 grup halinde köylere ve çadır kentlere sağlık hizmeti götüren ekip, günlük rapor çıkarıyor. Çıkardıkları raporlara göre planlama yapan ekip, sonraki gelecek ekibe bu şekilde yaptıkları çalışmaları aktarıyor. Akşam toplantı alarak gün içerisinde gittikleri yerin durumunu değerlendiren ekip, gözlemledikleri sorunlara ne tür bir çözüm üretebilecekleri noktasında tartışma yürütüyor. Günün değerlendirmesi sonrası bir sonraki günün planlamasını yapan sağlıkçılar, gidecekleri yerler için genel bilgi edinip, oranın ihtiyacına cevap olmaya çalışıyor.   YARDIMLARDAKİ ADALETSİZLİKLER   Sağlıkçılar, akşam saatlerinde yaptığı toplantıda depremzedeler arasında yapılan ayrımcılığa dikkat çekiyor. Bazı köylere fazla giden yardımlar, Kürt-Alevi köylerine gitmiyor. Bazı köylerde fazladan çadır varken, bazılarında bu çadırlar depremden yaklaşık 20 gün sonra depremzedelerin zoruyla gönderiliyor. Depremzedeler psikolojilerini etkileyen bu durum karşısında, “Kürt olduğumuz için devlet bize yardım etmiyor” diyerek, sitem ediyor.   SU YETERSİZLİĞİ VE HİJYEN    Toplantıların temel gündemi olan bir diğer konu ise köyler ve çadır kentlerdeki hijyen sorunu. Çöplerin toplanmaması, tuvalet ve duş eksikliğinin birçok köyde giderilmemesi, lavabo ihtiyacını dışarıda karşılaması gibi problemler, salgın hastalıklara yol açıyor. Aynı zamanda su yetersizliği de bulaşıcı hastalıkların yayılmasında etkili oluyor. Birçok köy klorlanmış içme suyuna ulaşma konusunda problem yaşarken, köydeki depremzedelerin el arabalarıyla su taşıması dikkat çekiyor. Gönüllü sağlıkçılarla geçirdiğimiz bir günde, su yetersizliğinden kaynaklı depremzedeler köpüklü bulaşıklarının tümünü bir leğen suda duraladığını gözlemledik. Su yetersizliğinin ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini söyleyen sağlıkçılar, bu konuda bir an önce adım atılmasının önemine vurgu yapıyor.   2’NCİ PLANA ATILAN DEPREMZEDELER   Deprem gibi afetlerde iktidarın her zaman pas geçtiği ya da 2’nci plana attığı yaşlılar, engelliler ve kronik rahatsızlığı olan insanlar da sağlık emekçilerinin toplantılarının temel gündemi oluyor. Kronik rahatsızlığı olan depremzedelerin ilaçlara ulaşmadaki zorlukları, normal yaşamlarında da yaşamını idame ettirmekte zorlanan yaşlıların, deprem sonrasında yaşadığı zorluklar, çadır kentlere kurulan lavaboların engelli yurttaşlar düşünülmeden dizayn edilmesi gibi sorunlar insanların yaşamını kolaylaştırmazken, var olan rahatsızlıklarını da artırabiliyor. Çadır kentlerde verilen yemeklerin tansiyon ve şeker hastası olan depremzedeler düşünülmeden hazırlanması da hastalıkların ağırlaşmasına neden oluyor.   AFAD’IN DEPREMZEDELERE YAKLAŞIMI   Toplantılarında depremzedelerin AFAD ve Kızılay’ın yaklaşımından rahatsız olduğunu kaydeden sağlıkçılar, depremzedelerin kendilerine, “İhtiyaçlarımız bize tartışmalarla veriliyor. Minnet duymamızı istiyorlar. Bu bizim kötü hissetmemize neden oluyor” dediğini aktarıyor. Yetkililerin bu konuda da çözüm olması gerektiğini vurgulayan sağlıkçılar, depremzedelere dönük bu yaklaşımın, psikolojilerini oldukça kötü etkilediğini dile getiriyor. Bu durumun yarattığı güvensizlik nedeniyle gebe depremzedeler Sağlık Bakanlığı’ndan doğru gönderilen sağlıkçılara aşı yaptırmıyor.   SAĞLIKÇILARIN BİLGİ ALMASI ENGELLENDİ   Sağlıkçılarla dolaştığımız bir çadır kentte meslektaşlarından bilgi almak isteyen gönüllü sağlıkçılara, Pazarcık ilçe Sağlık Müdürlüğü’nden bir kişinin göz işaretiyle sağlıkçılara bilgi vermesini engellemesi dikkat çekiyor. Bilgi veren sağlıkçının kendisine yapılan göz işaretinden sonra bilgi vermemesi, gönüllü sağlıkçıların depremzedeler için daha önce de yapmayı istedikleri ortaklaşmaya engelin somut örneği oluyor.   MA / Rukiye Adıgüzel