Karşı mahallede olan AFAD 4 gün boyunca müdahale etmedi 2023-03-09 09:09:30 HATAY - Hatay AFAD İl Koordinasyonu'nun karşı mahallelerinde olmasına rağmen depremin 4’üncü gününe kadar kimsenin müdahale etmediğini belirten Mert Arslanyürek, “Kentimizin yok olduğunu gördük” dedi.    Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Serinyol Mahallesi’nde depreme yakalanan Mert Arslanyürek, çocukluk arkadaşlarını ve yakınlarını kaybetti. Mahallelerinin karşısında AFAD İl Koordinasyonu’nun bulunmasına rağmen 3-4 gün mahalleye kimsenin gelmediğini belirten Arslanyürek, gönüllülerle arama kurtarma çalışmaları yürüttüklerini ve kentin yok oluşuna tanklık ettiklerini söyledi. Kendisi de depremzede olmasına rağmen Hatay Deprem Dayanışması'nda yer alan Arslanyürek, memleketi için gece gündüz çalışıyor. Arslanyürek, deprem anını ve sonrasını anlattı.   HARİTADAN SİLİNEN MAHALLELER   Doğup büyüdüğü kentin haritadan silindiğini söyleyen Arslanyürek, “Antakyalıyım, Serinyol'da yaşıyorum. Şu anda buranın ölüm oranını bilmiyorum ama çok yüksek. Haritadan silinen mahalleler var. Bulunduğumuz mahallenin nüfusu 20 bin civarı, burada çok katlı binalar enkaza dönüştü. Evim gibi müstakil evler daha az hasar gördü. Şanslıydık, inşaatçı olduğumuz için kendimiz yapmıştık. Birinci derece ailemde ölüm yok ama kaybettiğim çocukluk arkadaşlarım ve uzak akrabalarım var. Mahallemizin ve kentimizin yok olduğunu gördük. Bu başlı başına bizler için büyük bir kayıp" diye belirtti.    AFAD KOORDİNASYONU YAKINDI AMA…   Depreme mahallede yakalandığını vurgulayan Arslanyürek, o anları şöyle anlattı: “Deprem anında elektrikler kesildi, sonrasında telefonlar çekmemeye başladı. İnsanlar ne akrabalarına ne de komşularına kimseye ulaşamaz oldu. Mahallede insanlar kendi imkanlarıyla yakınlarını enkaz altından çıkarmaya başladı. İlk saatlerden itibaren kendi mahallemizde komşularımıza ulaşmaya çalıştık. Serinyol Mahallesi, AFAD İl Koordinasyonu'nun hemen karşında olan bir mahalle ancak    buraya depremin 3, 4'üncü gününe kadar kimse gelmedi. Aileler AFAD önünde yalvararak, yardım istedi. Maalesef 3-4'üncü gününe kadar AFAD bulunamadı. Mahallemizde bir de askeri kışla var orada da göçükler oldu, o yüzden oradan da bir yardım göremedik. 4'üncü günden itibaren belli başlı mahallelere profesyonel ekipler gelmiş olmasına rağmen çok yetersiz kalındı. İmkanlarımızla enkaz çalışmalarına müdahale edebildik ama malzeme sorunumuz vardı. Ayrıca bu konuda profesyonel değildik, kol gücümüzle bildiğimiz kadar enkazlar da insanlara yardımcı olmaya çalıştık. Bu da yetersizdi. Bugün gelinen noktada hala insanlar su ve çadır bulamıyor. Şebeke suyunun geldiği mahalleler var ancak güvenilir değil. Belediye suların kullanımının tehlikeli olduğuna dair açıklama yaptı."   KAMU KURUMLARI DA ÇÖKTÜ   Depremin 4'üncü gününe kadar herhangi resmi bir araç görmediklerini ifade eden Arslanyürek, “Devlet yönetmeliği, deprem yönetmeliğinin devletin kendi kamu binalarında bile uygulamadığını gördük. Kamu binaları dahi denetlenmemiş, çöken hastaneler, okullar, askeri alanlar, emniyet binaları… O yüzden kamu gücü için ‘yetersiz kaldı’ demenin ötesinde yoktu diyebiliriz. Birinci hafta tamamlandıktan sonra Antakya'da kamu gücü tesis edildi diyebiliriz, kolluk açısından. Gelen yardımlar, çadır, erzak yardımları hala sivil toplum örgütlerinin kendi bireysel çabalarıyla gerçekleşiyor. Buraya aktarılan kamu kaynakları ve yardımları hala yetersizliğini koruyor. Aslında burada belli bir kabulleniş de var. Bu yardımların çoğunluğunu sivil toplum ve halk kendi kendine dayanışmayla yapacak, böyle de devam edecek" diye belirtti.    DAYANIŞMA ÇAĞRISI   Depremin 2’nci gününden bu yana Hatay Deprem Dayanışması Koordinasyonu’nda yer aldığını belirten Arslanyürek, şöyle dedi: "Bu deprem dayanışması birçok siyasi partiyle ortak çalışıyor ve birçok yerde koordinasyon çadırları ve kriz masaları kurduk. İkinci günden bu yana hem enkaz çalışmalarında hem gıda yardımında ve hijyen tedarikinde yer aldık. Şimdi de mahallelerde yardımları ulaştırmaya devam ediyoruz, çocuklarla da etkinlikler yapıyoruz. Yine gönüllü avukatlarımızla hukuki süreç çalışmalarını yapıyoruz. Yardımlar gelmeye devam ediyor ama kısıtlı, azaldı. İçme suyu büyük bir sorun, bunun çağrısını yapıyoruz. Çağrılarımızdan sonra gelmeye başladı ama halen yetersiz. İnsanlar birkaç gününü kurtaracak içme suyuna sahip, sonrası meçhul. Hem buradaki yerel halkımıza hem de Türkiye halklarına dayanışma çağrısında bulunuyoruz."    MA / Eylem Akdağ