Çevreye boşaltılan molozlar doğaya zarar veriyor 2023-03-08 10:08:11   HATAY - Molozların Samandağ ve Altınözü ilçelerine döküldüğü Hatay’da incelemelerde bulunan İklim ve Adalet Komisyonu'ndan Levent Büyükbozkırlı, "Enkazlar asbest dökülmeden, parçalanmadan, toz haline getirilmeden temizlenmeli” diye belirtti.    Mereş merkezli depremlerde en ağır hasarı alan kentlerin başında gelen Hatay'da, enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı ve İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar’ın 5 Mart’ta sanal medya hesabından yaptığı paylaşıma göre, Hatay’da bugüne kadar 34 bin 210 kamyon hafriyat döküm sahalarına gönderildi ve 394 enkaz tamamen kaldırıldı.    SAMANDAĞ VE ALTINÖZÜ'NDE DOĞA ZARARI   Hatay merkez ilçeleri Defne ve Antakya'da kaldırılan enkazların hafriyatları Altınözü ilçesindeki Narlıca Mahallesi'nin kırsalında zeytinlik yakın bir alana boşaltılırken, Samandağ ilçesindeki enkaz molozları ise Hatay'ın Samandağ ilçesinde bulunan ve "Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan" olarak tescil edilen, göçmen kuşların güneydeki sığınağı Mileyha Sulak Alanı ve çadırkentin kurulduğu Samandağ Stadyumu'na yakın bir alana dökülüyor. Dökülen hafriyatlar her iki noktada da çevreye zarar veriyor.    Her iki hafriyat döküm alanında incelemelerde bulunan İklim Adalet Komisyonu'ndan Levent Büyükbozkırlı, molozların doğaya zararını değerlendirdi.    ÇADIRKENTİN 50 METRE İLERİSİNE DÖKÜLÜYOR   İlk olarak incelemelerde bulunduğu Samandağ'daki döküme ilişkin Büyükbozkırlı, acil kaldırılması gereken enkazların geçici olarak Samandağı Stadyumu'nun yanındaki eski helikopter pistinin olduğu alana boşaltıldığını söyledi. Enkaz dökülen alanın 50 metre yanındaki stadyumun çadır kent olduğunu ifade eden Büyükbozkırlı, "Buradaki enkazlar ellerindeki arazözler yeterli olmadığı için ıslatılmadan kaldırılıyor. Asbest ayrımı zaten yapılmıyor. Kanser yapan asbest, gaz haline geçtiğinde çok zararlı. Böyle bir ayrım yapmadan, ayrıştırmadan etrafa toz yayarak kente çok zarar veriliyor" dedi.    DENİZE VE SULAK ALANA KARIŞMA RİSKİ   Hafriyatı taşıyan kamyonların üzerinin açık olmasının da tehlike barındırdığına dikkat çeken Büyükbozkırlı, etrafı tozuttuğunu söyledi. Döküm alanında da kamyonların damperleri direk sulama yapmadan olduğu gibi boşaltma yaptığını aktaran Büyükbozkırlı, etrafın bu nedenle yeniden tozlandığını ve enkaz dökülen alanın 50 metre ilerisindeki çadırkent ve molozların ilerisindeki alanların zarar gördüğünü söyledi. Molozların Samandağ'da döküldüğü yerdeki sulak alana da dikkat çeken Büyükbozkırlı, "Asbest nedeniyle olan zehirli gazlar hem insan sağlığı için çok zararlı, kanserojen yapma riski çok yüksek. Hem önündeki sulak alan nedeniyle suya karışma riski var, az ötesinde de deniz var. Denize karışma riski de var" diye konuştu.    'DOĞAYA ZARAR VERİLMEMELİ'   Yaban hayatının çok değerli olduğu Miheyla Sulak Alanı'nın bitişiğinde dökümün yapıldığını ifade eden Büyükbozkırlı, Samandağ'da lodos tehlikesi uyarısında bulundu ve bu durumda gazların tüm Samandağı'na yayılma riskine dikkat çekti. Yapılması gerekenleri sıralayan Büyükbozkırlı, “Enkazlar dökülürken insan yerleşiminden uzakta olması, rüzgar almayan bir yerde, ormanlık, mera, sulak alanlar, tarım alanlarına, yaban hayatı olan alanlarına dokunmamak gerekiyor. Enkazlar dökülürken asbestin dökülmeden, parçalanmadan, toz haline getirilmeden temizlenmesi gerekiyor. Bunlar çok önemli" şeklinde konuştu.    UYGUN ENKAZ ALANI BULUNMALI   Samandağ'daki alanın geçici bir alan olduğu bilgisini aldıklarını aktaran Büyükbozkırlı, genel alanın henüz belirlenmediğini ve bu bölgede beton ve demir ayrıştırmasının yapılacağını söyledi. Büyükbozkırlı, “Daha da toz çıkacak. Ayrıştırma süresinde de tozlar çıkacak, bu tozlar havaya karışıp toprağa, suya ve hava yoluyla insanlara da büyük zararlar vermeye devam edecek. Bu oldukça sakıncalı bir uygulama ve acilen durdurulması gerekiyor. Uygun bir enkaz alanının Samandağ için bulunması gerekiyor" dedi.    'ENKAZ YOKUŞTAN BOŞALTILIYOR'   Antakya'nın molozlarının döküldüğü enkazın yer aldığı Altınözü'ne bağlı Narlıca Mahallesi'nin kırsal alanına işaret eden Büyükbozkırlı, Antakya merkezin bütün artıklarının, enkazlarının buraya döküldüğünü söyledi. Enkaz boşaltılan alan hakkında bilgi veren Büyükbozkırlı, “Narlıca bir vadi üzerine kurulu, bu vadi ilerliyor, ileride geniş bir uçurumun eteğinde vadi bitiyor. Bittiği yerde yine ormanlık alanlar, zeytinlikler var" dedi. Kamyonların bu vadiye çıkarak enkazları uçurumdan aşağıya boşalttığını söyleyen Büyükbozkırlı, “Bu görüntü çok dehşet verici. Bu uçurumdan aşağıya enkazlar giderken, bütün havaya tozlar yayılıyor. Rüzgar alan bir alan. Bir iki kilometre alanında yerleşim yerleri var. Orası tamamen toz altında" diye belirtti.    'DEVASAL TOZ KALKIMI'   Enkazların bu alanda da sulanmadığını ve açık kamyonlarla taşındığını söyleyen Büyükbozkırlı, enkaz kaldırma çalışmalarında yer alanlarında maske, gözlük gibi koruyucu önlemler almadığını ve risk altında olduğunu belirtti. Bütün kentin risk altında olduğunu aktaran Büyükbozkırlı, "Çok devasa miktarda toz kalkımı söz konusu. Bu enkazlar Altınözü'ne boşaltılırken, direk zeytin ağaçlarına doğru boşaltılıyor" dedi.    Büyükbozkırlı, dökülen enkaz alanında yer alan taş ocağının kapalı ve çukurda bir alan olduğunu ifade ederek, molozların oraya dökülmesi önerisinde bulundu.    MA / Müjdat Can