Vatan, millet, tuğla! 2023-03-04 09:04:13   MEREŞ - AKP'li Mahir Ünal'ın sınıf arkadaşı müteahhit İsmail Nezihoğlu'nun 5 kat yerine 10 kat çıktığı "depreme dayanıklı" binaların kolonları, kirişleri, duvarları patladı. Nezihoğlu'ndan geriye “Sayın Cumhurbaşkanımız canını bile ortaya koyarken; bu ülkede yaşayan bizler de, vatan toprakları üzerine faydalı bir tuğla koymanın telaşında olmalıyız” sözleri kaldı.   Depremde bini aşkın binanın yerle bir olduğu, bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği Elbistan’da, rant ve kişiye özel imarın kentte nasıl bir yıkıma neden olduğunun canlı bir örneği de “kentsel dönüşüm” kapsamında yapılan Nezihkent Siteleri. İlçede bulunan Yunus Emre Mahallesi’ndeki 300 konut depreme uygun olmadığı gerekçesiyle 2013 yılında Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında boşaltıldı. Boşaltma kararının ardından Saraykent’te 650 konut ve işyerlerinin olduğu, depreme dayanıklı ve lüks binalar yapılacağı söylendi. Ancak aradan geçen 4 yıl sonra yani 2017’de Saraykent’in temelleri atıldı. Temel atma töreni AKP’lilerin de yoğun katılımı ve dünyanın en büyük küreği ile yapıldı. Nezih İnşaat Sahibi İsmail Nezihoğlu tarafından inşa edilen binaların dört bloğu, 2022 yılının sonunda ailelere teslim edildi. Teslim edilen dairelerin bir bölümü dolarken, diğer bölümü ise boş kaldı. İmar planında en fazla 5 kat olması gereken projede 12 kat yapıldı. Binaların altındaki onlarca dükkan firmaya kalırken, inşaat firması dairelerini 2 milyon TL’den başlayan fiyatlarla satılığa çıkardı. Yani firma burada hem kat artırımı yaparak, hem de dükkanları alarak büyük bir rant elde etti. Lüks, depreme dayanıklı yapılan 12 katlı bina, daha insanlar yerleşmeden depremde ağır hasar alırken, binaların neredeyse tüm kolon ve kirişleri patladı.   5 KAT OLAN YERE, 10 KAT ÇIKILDI    Kentsel Dönüşüm süreci başladığında hem alanda hem de ev sahipleri ile görüşerek araştırma yapan Yüksek Şehir ve Bölgeler Plancısı bir öğretim üyesi, daha proje başlamadan konutların yapılacağı bölgedeki tehlikeye dikkat çekti. Öğretim görevlisinin hazırladığı raporda, yapı kat sayısı 5 iken dönüşüm sonrasın da zemin+10 kat olduğuna dikkat çekerek, aynı zamanda dönüşüm öncesinde yapıların sadece konut iken, dönüşüm sonrasında ticaret konuta döndüğünü ifade etti. Ailelerin yüzde 90’ının bu duruma karşı çıktığı belirtilirken, raporun sonuç bölümünde “Yenilenecek olan konutlarda memnuniyet düzeyini artıracak ve konut kullanıcılarının beklentilerini karşılayacak bir model benimsenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde kentsel dönüşüm sadece fiziksel bir yenilenmenin yapıldığı; konutun, konut çevresinin ve konut kullanıcısının düşünülmediği, yaşam kalitesini artırmayan bir projeden öteye gidemeyecektir” belirlemesi yapıldı.    PROJEYİ, OKUL ARKADAŞI AKP’Lİ ÜNAL GEÇİRMİŞ   Ancak, araştırma ve ailelerin itirazına rağmen AKP’li bürokrat ve siyasi çevrelerinin de etkisiyle proje onaylanmış. Projenin imara aykırı onaylanması ile kat artırımının inşaat firmasının sahibi İsmail Nezioğlu’nun AKP Maraş Milletvekili Mahir Ünal’ın sınıf arkadaşı olmasının sonucu olduğu belirtiliyor. Nezihoğlu proje ile ilgili bir konuşmasında, imar sorununu Ünal ve dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile çözdüğünü söylüyor. Nezihoğlu’nun bu durumu doğrulayacak konuşması ise şöyle: “2015 yılının Şubat ayında başlamış olduğumuz kentsel dönüşüm çalışmamızda kısa bir süre içerisinde maliklerle olan yeterli sayıyı tamamladık, fakat önümüze bir imar engeli çıkmıştı. Çok şükür onu da bugün itibariyle aşmış bulunuyoruz. 3 aylık bir zorlu mücadele vermiş olduk. Sonuçta da zafere ulaştık. 3 ay önce başlatmış olduğum 1/1000’lik imar planının Ankara’daki çalışmasında bize her zaman destek olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Mahir Ünal’a, Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki’ye şahsım ve malikler adına teşekkürlerimi arz ediyorum. Ülkemizin önüne tarihi bir fırsat olarak çıkmış olan Sayın Cumhurbaşkanımızın, Elbistan için de Sayın Mahir Ünal’ın ülke yönetiminde kaldıkları süreyi, Türkiye ve Elbistan için doğmuş olan yüz yılın fırsatı olarak kabul etmeli ve çok iyi değerlendirmeliyiz.”   PATLAYAN KOLANLARA SIVA YAPILMIŞ   En nihayetinde 2013 yılında başlayan Kentsel Dönüş macerası, 2022 yılının sonunda 160 konut ve iş yerinin inşaatının tamamlanmasıyla en azından bir bölümü bitti. Biten dairelerin bir bölümüne aileler yerleşirken, büyük bir bölümü ise inşaat firması tarafından satılığa çıkarıldı. Aileler uzun süren bir sürecin ardından dairelerine eşyalarını taşırken, bu kez de 6 Şubat’ta deprem meydana geldi. Depreme dayanıklı olarak inşa edilen sitelere yerleşen birkaç aile canlarını zorla kurtarırken, sitenin tüm kolanları patladı, duvarlar yıkıldı, merdivenler ise çökerek kullanılamaz hale geldi. Yaşanan depremde insanların canlarını kurtarmanın derdine düşerken, inşaat firması ise patlayan kolanların görünmemesi ve ağır hasar raporu verilmemesi için alelacele makyaja girişti. Depremden 5 gün sonra firma, patlayan kolonların büyük bir bölümünü sıva yaparak kapattı.   İNŞAATIN KRİŞLERİ ÇÖKTÜ   İşin en can alıcı kısmı ise sadece kaba inşaatı tamamlanan blokların da kullanılamaz hale gelmesi. Kolonları patlayan inşaatın iç duvarları ise tamamen çökmüş. Firma bu inşaatta da yine patlayan kolonları sıva ile kapatmaya çalıştığı, ancak tam başaramadığı görülüyor. İnşaat mühendisi Taner Bulut, yaşananların vahametini katları tek tek gezerek anlattı. Binadaki tüm kiriş ve kolanların çöktüğünü söyleyen Bulut, “Tüm katlarda durum böyle. Dökülen beton, beton değil kum sanki. Tüm merdivenler işlevini yitirmiş. Bu binalar güya kentsel dönüşüm kapsamında yapılmış, yani depreme dayanıklı olması gerekiyordu. Ama bu binalara daha kimse geçmeden duvarlar, kolonlar, kirişler hepsi yıkılmış. Yani evet depremde elbette ev hasar görür ama bu binalara daha girilmemiş ve depreme dayanıklı yapılmış güya. Burada anormal bir durum yaşanıyor. Yani daha yeni iskeleti kurulmuş bir binanın üst katlarını göstersem aklınız uçar, böyle bir şey olamaz” dedi.   'BETON KULLANILMAMIŞ'    Binada patlayan tüm kolonların firma tarafından beton sıva yapılarak örtbas edildiğini ifade eden Bulut, devamla şunları anlattı: “Demirler dışarıda kalmasın ve ağır hasar alınmasın diye bunu yapmışlar. Binanın tüm kolanları patlak şuanda. Eğer insanlar buraya tam yerleşseydi emin olun ki bu bina şuan yıkılmıştı. Allah’tan buraya az aile yerleşmişti. Yani binada neredeyse beton kullanılmamış. Bu akıl alır gibi değil. Sistem kağıt üzerinde güzel. Çünkü yönetmeliğe göre depreme dayanıksız ev yapmak çok zor ama burada yönetmeliğin adı bile yok. Yapı denetim bunu denetlememiş mi? Burası önce 5 kattı sonra 8 kat oldu sonra 10 kata çıktı. Babam ömrü boyunca bir evi olsun diye bekledi ama bu da yıkıldı. Şimdi bekle ki devlet sana yeni bir bina yapsın. Babam ömrünün tamamını bir ev için geçirdi. Yani burada sıfır içerisine girilmemiş ev yıkılıyor. İnsanların hayatı bu kadar ucuz olur mu?”   DEPREM DAYANIKLI EVLER ÇÖKTÜ   Evi elinden alınarak projeye dahil edilen ve birkaç gün önce “depreme dayanıklı” binası teslim edilen Mustafa Bulut ise, şunları anlattı: “Benim yaşım 80 ve elimde olan tek mal varlığım bu daire. Çalıştım, çırpındım ve hayatımın sonunda ancak bu daireyi alabildim. Bizim evlerimizi yıktılar ve kentsel dönüşüm diye bize buradan daire vereceklerdi. Daireyi 2 yılda teslim edeceklerdi ama 7 yıl geçti. Biz yerleşmeden yıkıldı. Üstelik biz daha eve girmeden masraf ettik evin içerisine. Şuan Allah’tan buraya yerleşmemişiz diyoruz, çünkü burada olsaydık can kaybımız olurdu. Az hasarlı diye rapor verilmiş öyle bir şey olabilir mi? Biz itiraz ettik ve gelen ekip ağır hasar rapor verdi. Bizim evlerimizi çürük diye yıktılar ama çürük denilen evler ayakta, güya depreme dayanıklı diye bize verdikleri evler ise çöktü.”   VATAN, MİLLET, TUĞLA...    Tüm bu yıkımı ve rantı yazarken şuan il dışına kaçtığı belirtilen Nezihoğlu’nun “tuğla koyma” sözü hep akıllarda kalacak gibi: “Ülkemizi bir adım daha ileriye götürmek için, Sayın Cumhurbaşkanımız canını bile ortaya koyarken; bu ülkede yaşayan bizler de, bu vatan toprakları üzerine faydalı bir tuğla koymanın telaşında olmalıyız. Son yıllarda hızlı bir değişim sürecine giren, güçlü ve büyük Türkiye’nin atılmakta olan temellerinde hepimizin birer kürek harcımız olmalı. Bu güzeller güzeli Türkiye’mizde huzurlu yaşam yolculuğumuzun ilelebet devam etmesi için, güçlü Türkiye için, her birimiz risk almalıyız, yatırım yapmalıyız, fedakârlık yapmalıyız, gerekirse feda olmalıyız.”   MA / Adnan Bilen - Yüsra Batıhan