Eşinden sonra evini de kaybetti: Hasta halimle nasıl yuvamı yeniden kurayım 2023-03-02 09:03:41 MEREŞ - 35 yıllık emeği enkaza dönen Elif Öztürk, “'Ev yapacağız, yüzde 40’ını ev sahiplerinden alacağız' diyorlar. Ben bu sakat ayakla, sakat kolumla mı yuvamı yeniden inşa edeceğim?” diye sordu   Elbistan'da AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ziyareti sebebi ile yoğunlaştırılan enkaz kaldırma çalışmalarında birçok kişinin eşyaları da şehir dışında toplanan enkaz toplama alanına gömüldü. Hızla yürütülen çalışmalar sonucunda birçok depremzede enkazda bulunan ziynet eşyalarını ve hatıralarının olduğu eşyaları alamadı. Depremzedelerin emekleri de molozlarla beraber enkaza dönüştü. Birçok depremzede ise, enkazın başında bir şeyleri kurtarabilmek için saatlerce bekledi.   '35 YILLIK EMEĞİM GİTTİ’   Elif Öztürk de 6 yıl önce vefat eden eşi ile beraber 35 yılda bin bir emekle dizdiği evinin enkazından bir şeyler kurtarabilmek umuduyla bekleyenler arasında. Enkazın başında 12 gün boyunca bekleyen Öztürk’ün evinden geriye hiçbir şey kalmadı. Evinin bulunduğu enkazda 3 gün boyunca çalışma yürüten Öztürk, şunları aktardı: “Çocuklarımı İzmir’e bırakıp geldim. Rahmetli eşimin çocuklarıma getirdiği eşyalar, benim için çok değerli eşyalarım vardı. Onlar sağlam çıktı ama çalışma yapan kepçeci hepsini kırdı. Battaniyelerimi, yataklarımı yırttı. Kepçe ile alıp kamyona yükledi. Ben enkaz yaşadım ama bugün daha çok içim acıyor, O emeklerin gittiğini gördükçe. Kızıma çeyiz dizmiştim. Böyle adaletsizlik olur mu? Ben çocuklarımı yetim büyütüyorum. Benim 35 yıllık emeğim gitti. Anılarım, hatıralarım orada bitti. Ben başka bir şeyin peşinde değildim.”   ‘ÖRTÜNECEĞİMİZ YORGAN BİLE ÇÖPE GİTTİ’   Kolu ve ayağında engel bulunan, aynı zamanda astım hastası olup midesinde kitle bulunan Öztürk, eşinden kalan 3 bin 700 liralık emekli maaşı ile geçimini sağlıyor. “Ben kendimi acındırmam” diye sözlerine devam eden Öztürk, “Biz bu para ile geçinmeye çalışıyoruz. Şimdi de evim başıma yıkıldı. Enkaz bundan daha kolaymış meğer. Emeklerimin gözümün önünde çöpe atılması benim içimi çok acıttı. Ben ikinci depremde dışarıdaydım. Benim komşularım girmiş içeri. Onların 3 tane cenazesi çıktı. O komşularımı hatırladıkça içim sızlıyor. Bu müteahhitlerin hepsinin mahkemeye verilmesi lazım. Cezalarını çekmeleri lazım. O kadar can verdik. Emeklerimiz gitti. Ben astım hastasıyım, midemde kitle var ama bu halimle çocuklarımın, rahmetli eşimin emeğini kurtarmaya çalıştım. 6 yıldır çocuklarımın hayata iyi bir şekilde tutunması için çaba verdim. Şimdi emeğimin hepsi yerle bir. 6 sene önce eşimi kaybettim ama evimizin yerle bir olması beni tamamen yıktı. Bu şekilde hayata tutunmam çok zor. Deprem oldu, ev yerle bir oldu. Oturma grubu, dolap veya şu bu değil. Örtüneceğimiz yatak veya çocuklarımın değerli eşyalarının çöpe gitmesi içimi acıttı. Anlatamam!” diye konuştu.   'DEVLET BİZDEN PARA İSTEMESİN'   Devletin zararı karşılayacağına yönelik vaatlerine güvenmediğini söyleyen Öztürk, “Biri gelmiş ev içindeki eşyalarımızın değerine 100 bin yazmış. Evimizin değerini 800 bin yazmış. Benim evimin altında 40 metrekare bir dükkanım vardı onu yazmamış. Ben aradıktan sonra 400 bin lira değer biçmişler. 3 parça şey 1 buçuk trilyon bile tutmuyor ama devlet zararımı karşılamaz. Devlet yarın bir gün benden para isteyecek ki o evi bana yapsın. Evi yıkılanlara para karşılığı ev yapmasınlar. Bizim emeğimiz zaten gitmiş. Ev yapacağız ama yüzde 40’ını ev sahiplerinden alacağız diyorlar. Ev sahibi nereden getirecek o parayı. Ben bu sakat ayakla mı, sakat kolumla mı gidip çalışacağım. Astım hastasıyım. Midemde kitle var ben nasıl çalışıp yıkılan yuvamı yeniden inşa edeyim?” dedi.   MA / Yüsra Batıhan