Hukukçulardan Adalet Nöbeti: Irkçı saldırılar arkasında devleti görüyoruz 2023-02-23 15:15:00   İSTANBUL - Mereş merkezli deprem ve sonrası yaşanan ihlallere dikkat çeken hukuk örgütleri, İstanbul Adliyesi önünde "Hak, hukuk, adalet" sloganlarıyla bir günlük Adalet Nöbeti başlattı.    İstanbul’da hukuk örgütleri, Mereş merkezli deprem ve sonrasında yaşanan ihlallere karşı bir günlük “Adalet Nöbeti” başlattı.    Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak nöbeti başlatan hukuk örgütlerinin eylemine, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Demokrasi İçin Hukukçular, Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, İstanbul Mimarlar Odası Başkanı Esin Köymen ve İstanbul Barosu’ndan birçok hukukçu katıldı.    Açıklamada, “Herkes için adalet” , “Depremi afete dönüştüren, bilimi dışlayan sorumsuzluktur” pankartları açıldı.   'HALKIN EKMEĞİ ADALETTİR'   Açıklamada konuşan Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, depremde kardeşi ölen bir avukatın hatıra olarak yanında bulundurduğu taşı göstererek, “Bir baro başkanı olarak bize bunu yaptırmak zorunda bırakanlar artık hesabını versin istiyorum. O yüzden sonuna kadar mücadele edeceğiz. Halkın ekmeği adalettir ve o ekmeği bize bayatlatarak, yıllardır yedirmeye çalışıyorlar. Şimdi tekrar o ekmeği yoğuracağız ve halka sunacağız. Halka adaleti sunacağız” ifadelerini kullandı.   'ÖFKEYİ DOĞRU YERE YÖNELTMEK GEREKİYOR'   Anne ve babasını depremde kaybeden İstanbul Barosu’na bağlı avukat Eren Can, hem acılı hem de öfkeli olduğunu belirtti. Toplumsal olarak ortaya çıkan öfkenin doğru yönetilmesi gerektiğini ifade eden Can, “Anne ve babamı, arkadaşlarımızı, komşularımızı kaybettik. Şehrimiz yerle bir oldu. Ben doğrudan Hatay’a gittiğimde hiçbir arama kurtarma çalışması yoktu. Tamamen bir şehir kaderine terk edilmişti. Orada 3,4 gün boyunca sadece gönüllüleri gördük. Orada sadece siviller ve gönüllüler vardı ve onlara buradan teşekkür etmek gerekiyor” şeklinde konuştu.   'HATAY’A DÖNÜŞLER SAĞLANMALI'   Deprem bölgesine giden avukat Ahmet Çoban, depremden çok fazla etkilenen Hatay’ın Samandağ ilçesinin özel bir yere sahip olduğunu kaydederek “Çok fazla desteğe ihtiyacı var” dedi. Depremler sonrası Hatay’da oluşan göçlere değinene Çoban, “Bir başka husus Hatay’ın büyük oranda boşaldığını, orada garibanların kaldığını gözlemledik. Rakamlarda bunu gösteriyor, örneğin Mersin nüfusunun 400 bin fazla arttığı söyleniyor. Hatay’ın bir özelliği var. Hatay’ın demografik yapısının korunması ülkemizin kültürel varlığı ve değerleri açısından çok önem arz ediyor. Hatay çok dilli, çok etnisiteli, çok kültürlü yapısının korunması ve orayı terk edenlerin oraya dönüşünün sağlanması gerekiyor” diye belirtti.   ÇHD’nden Çiğdem Akbulut ise bölgedeki “yağmacı” denilerek darp edilenlere dikkati çekti. Akbulut, “Devlet halkın karşısında faaliyetlerini sürdürüyor. Özellikle Hatay’da ırkçı saldırıların arkasında devleti görebiliyoruz” dedi.ÖHD İstanbul Şube Eşbaşkanı Esra Bilen de, mültecilerin “yağmacılıkla” suçlandığını vurgulayarak, birçok kişiye linç girişimi olduğunu kaydetti. Bilen, “Üzerlerinde resmi kolluk üniformaları bulunan, yüzleri kar maskeli kişiler, insanlara ağır işkenceler yaptı” şeklinde konuştu.   İKTİDARIN SORUMLULUĞU   Son olarak söz alan Demokrasi İçin Hukukçular’dan Devrim Avcı, enkaz altın binlerce yurttaş varkenx iktidarın ortalıkta olmadığının altını çizdi. İktidarın Olağanüstü Hal (OHAL) ilan ettiğini hatırlatan Avcı, yardımların da geç geldiğini vurguladı. Avcı, “İktidar, müdahale konusunda yetersizliğini örterken, eleştirenlere ise ‘geri zekâlı, adi, alçaklar’ diye hitap etmesi sorumluluğunun ne kadar büyük olduğunu gösteriyor” ifadelerine yer verdi.   Hukukçular, açıklamalarını “Hak, hukuk, adalet” sloganıyla sonlandırdı.