ÖHD’li Atabay: İktidar sorumluluktan kurtulmak için ‘şiddet’ algısını yayıyor 2023-02-19 09:01:48   WAN - Deprem bölgesinde yaşanan şiddet olaylarına dikkat çeken ÖHD'li Simin Atabay, işkence ve hukuksuzlukların, siyasetin kendi sorumluluğunu aklamaya yönelik yarattığı algıdan kaynaklandığını söyledi.    Mereş'te 6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerin ardından şiddet olayları baş göstermeye başladı. Sanal medya hesaplarında paylaşılan görüntülerde, polislerce, "hırsızlık yaptığı" iddia edilen kişilere yaptıkları işkence görüntüleri yayıldı. İşkence olayları artarken, 11 Şubat'ta "yağma" yaptığı ileri sürülen ve Hatay'da gözaltına alınarak Altınözü Jandarma Karakolu’na götürülen Ahmet Güreşçi, gördüğü işkence sonucu yaşamını yitirdi. Amed'ten kaymakamlık izni ile Semsûr'a giden 5 genç de, polislerce il dışına çıkarılarak işkenceye maruz kaldı.    ‘ALGI OLUŞTURULDU’   Bölgedeki şiddet vakalarını değerlendiren Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Wan Şubesi avukatlarından Simin Atabay, deprem bölgesinde yaşanan işkence ve hukuksuzlukların, siyasetin kendi sorumluluğunu aklamaya yönelik yarattığı algıdan kaynaklandığını belirterek, hedef gösterilme ile  bazı kesimlerde, “tek başına ceza verilebilir” algısı oluşturulduğunu söyledi.    Atabay, "Bu noktada hedef gösterilmeler büyük bir boyuta ulaştı ve insanlar ırkçı söylemleri normal bir şeymiş gibi dinlendirmeye başladı. Bu anlamda bazı saldırılar yaşandı ve bizlere bazı başvurular geldi. Bu başvurularda insanların kendi başlarına bir cezalandırma yöntemine girdikleri, çırılçıplak şekilde elleri ve kollarının bağlandıkları, linç girişimlerine maruz kaldıklarını öğrendik. Bu linç girişimlere maalesef büyük bir mecraya ulaştı ve insanların katledilmesine kadar ilerledi. Bu yaşanan şiddet görüntüleri, sanki deprem bölgesinde yaşanan büyük acının sonucuymuş gibi bir algı da yaratıldı. Fakat maalesef bu depremden kaynaklı bir durum değil. Bu bugüne kadar yönetenlerin ya da hükümetin bilinçli olarak topluma empoze ettiği fikrin sonucudur" diye belirtti.   HUKUK DEVLETİ!   Bölgede yaşanan şiddet ve işkencelerin iktidarın politikalarının yansıması olduğuna işaret eden Atabay, "Bugün bunun yansıma olarak insanlar, suçun olup olmadığı bilinmemesine rağmen cezasını verme hakkını kendilerinde buluyorlar. Fakat bir hukuk devleti varlığından söz ediyoruz ve bir hukuk devletinde suçu ispatlanmamış herkes masumdur. Masumiyet karinesi bu kadar açıkken, insanlar çeşitli algı ve varsayımlarla birilerini cezalandırma yöntemine başvurması hukuk devletinin bittiği anlamına gelir. Hukuk devletinde kişi gözaltına alındığından itibaren bütün varlığı ile devletin sorumluluğundadır. Fakat üzücü olan şu ki; biz bu işkenceleri yapan kişilerin üniformalı devlet görevlilerinin olduğunu görüyoruz. Bu noktada maalesef ilgili birimlerden kendileri hakkında herhangi bir soruşturma başlatılıp başlatılmadığı yönelik bir şey yok. Bırakalım bir soruşturmayı, bu kişiler hakkında bir açıklama yapma gereği duymuyorlar. İşkence görüntülerine karşı şu ana kadar İçişleri Bakanlığı, emniyet genel müdürlüğü ve işkencenin gerçekleştiği kentlerin valiliklerinden bir açıklama yapılmadı. Maalesef işkenceler görmezden geliniyor ve bu insanları daha da cesaretlendiriyor" dedi.   SORUMLULAR   Depremde yaşanan yıkımın sorumlusu olduğu ileri sürülen bazı müteahhitlerin tutuklamasına ilişkin de Atabay, "Bakıldığında özellikle basına konu edilen birkaç siteye yönelik soruşturmalar yapılıyor. Sanki bu site ve binalar dışında yıkılan bina ya da site yokmuş gibi davranılıyor. Bu yıkılan yapılar içerisinde sanki tek sorumlu müteahhitlermiş gibi bir algı yaratılıyor. Evet müteahhitler sorumlu, ama bu müteahhitlerin yaptıkları binalara ruhsat veren, yapı denetimi yapan, inşaat malzemelerinde uygundur yazısı veren, deprem yönetmeliğine onay veren bütün kamu kuruluşları ve yerel yönetimler dahil olmak üzere herkes sorumludur. Ama basın üzerinden öyle bir algı yaratılıyor ki sanki müteahhit kendi kafasına tek başına gidip bina yaptı ve bütün sorumluluk onda. Bu ülkede imar affı diye bir şeyle ilgileniyorduk 2 yıl önce. İnsanlar bu imar affına para ödediler ve nasıl bir kontrolden geçtiklerini bilmeden bir şekilde bu binaların oturumuna izin verildi. Bu af ile birlikte denetimsiz yapıların yapımının önü açıldı" diye konuştu.   Atabay, yaşanan hukuksuzluklara karşı "Bizler her zaman olduğu gibi nerede bir hukuksuzluk varsa bunlara karşı hukuk ve hak mücadelemizi vermeyi sürdüreceğiz" dedi.