KNK Eşbaşkanları: Ortadoğu krizinden çıkışın anahtarı İmralı’da 2023-02-14 09:04:43 HABER MERKEZİ - KNK Eşbaşkanı Zeyneb Murad ve Ahmet Karamus, 15 Şubat uluslararası komplonun tecritle sürdüğünün altını çizerek,  “Bu yılı Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün yılı yapacağız” dedi.    PKK Lideri Abdullah Öcalan, 24 yıl önce 15 Şubat 1999'da uluslararası bir komplo sonucu Türkiye’ye teslim edildi. İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021'den bu yana haber alınamıyor. Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanları Ahmet Karamus ve Zeyneb Murad, 15 Şubat komplosunun yıldönümünü Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.    KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus, İmralı'daki ağır tecridin mevcut sorunları daha da derinleştirdiğini ve şiddetlendirdiğini belirterek, “Tecrit Sayın Öcalan şahsında Kürt halkı üzerinde uygulanıyor. Tecrit, sadece Öcalan şahsına değil, Kurdistani ve Ortadoğu halkları üzerinde uygulanan bir sistemdir. Sayın Öcalan'ın paradigması ve felsefesi bugün dünyanın her yerine yayılmış. Ortadoğu'nun tamamında gerilim ve çatışma varsa ve Kürt sorununun çözümünde tıkanıklık yaşanıyorsa bunun birinci nedeni Sayın Öcalan'ın tecrit edilmesidir. Ortadoğu'nun temel sorunu, Kürt sorunudur. Kürt sorunu tüm Ortadoğu'yu ilgilendiriyor. Kürt sorunu çözülmezse Ortadoğu'nun sorunları da çözülmez. Çünkü bu sorun dört bölge devletini de ilgilendiriyor. Kürt sorununun çözümü için en önemli proje ve paradigma Sayın Öcalan'ındır. Aslında tecrit altına alınan Sayın Öcalan’ın paradigmasıdır. Tecrit edilen çözümün gücüdür. Ağırlaştırılmış tecrit sorunların çözümsüzlüğünde ısrardır. Sayın Öcalan’ın paradigmasına imkanlar yaratılırsa ve yolu açılırsa mevcut sorunların çözülebileceğine inanıyoruz” dedi.   ULUSLARARASI MÜDAHALE ŞART   Türkiye’nin tecridi derinleştirerek uluslararası hukuku ihlal ettiğini vurgulayan Karamus, “Tecrit, insanlığı koruyan uluslararası hukuka karşı işlenen bir suçtur. Cezaevlerindeki tecritten uluslararası kurumlar sorumludur. Bunların başında da CPT, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği gelmektedir. Tecride karşı hem hukuki hem siyasi hem de diplomatik alanda yoğun çabalarımız var. Uluslararası güçler, uluslararası hukuka göre Türkiye’nin Sayın Öcalan üzerinde uyguladığı tecride karşı ciddi bir müdahalede bulunmalıdır. Uluslararası heyetler, Sayın Öcalan üzerindeki tecridi bitirmek için mevcut imkanları kullanmalıdır. Türk devleti uluslararası hukuku ihlal etmektedir” diye belirtti.    ÇÖZÜMÜN ADRESİ    KNK Eşbaşkanı Karamus, Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun çözümünde önemli bir role sahip olduğunu belirterek, "Sayın Öcalan üzerinde tecrit devam ettiği müddetçe bu mevcut sorunlar kendini örgütleyerek sürecektir. Türk devleti, sorunun çözülmemesi ve çözümün önüne geçmek için ağır tecrit uyguluyor. Bu tecride son vermezse sorunun içinden kendisi de çıkamayacaktır. Bu sorun müzakereyle çözülür. Özgürlük Hareketi, Kürt sorununu çözecek kişi olarak Sayın Öcalan'ı adres gösteriyor. Önce Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmalı, sonra da kendisine çözümde rolünü oynama fırsatı tanınmalıdır” diye konuştu.    Ahmet Karamus, tecride karşı tavır almanın ulusal bir sorumluluk olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Tecritte ısrar, AKP-MHP derin devletinin bir projesidir. Özgürlük Hareketi’ni tasfiye etme girişimiydi. Böylece Kürt mücadelesini susturmak ve bastırmak istediler. Ama amaçlarına ulaşamadılar. Şimdi de içinde bulundukları krizden kurtarmak için tecritte ısrar ediyorlar. Her Kürt, bu tecridi uluslararası düzeyde anlatmalı ve Türkiye'nin tecrit politikasını teşhir etmelidir.”   KOMPLO TECRİTLE SÜRÜYOR   KNK Eşbaşkanı Zeyneb Murad, Abdullah Öcalan üzerindeki uluslararası komploya dikkat çekerek, komplonun tecritle devam ettiğini söyledi. CPT'nin İmralı sistemine ortak olduğunun altını çizen Murad, “24 yıl önce başlayan komplo hala devam ediyor. Birçok devlet ve ulusal güç bu komplonun içindedir. Komplo, Sayın Öcalan'ın ağır tecrit altında tutulmasıyla sürdürülüyor. Tecrit, komployla ayrı değerlendiremez. İmralı Cezaevi, CPT dahil uluslararası güçlerin denetimindedir. Sayın Öcalan'a karşı 24 yıldır insanlık dışı bir tecrit uygulanıyor. CPT İmralı’da yaşananları açıklamıyor. Şubat 2022'de CPT'nin Roma'daki eski başkanı yaptığı açıklamada, İmralı'yı birkaç kez ziyaret ettiğini ve Öcalan’ın çok ağır şartlar altında tutulduğunu söylemişti. 'CPT olarak uğraştık ama işimizi yapamadık’  dedi. Bu ne anlama geliyor? Bu, CPT'nin de tecrit sistemine dahil olduğu anlamına geliyor. O da bu tecridin bir parçasıdır. Bu tecridi gerçekleştiren komplocu güçlerdir. Uluslararası komploda parmağı olan güçler bugün İmralı sistemini yönetiyor. Bu nedenle tecrit devam ediyor” ifadelerini kullandı.    KRİZDEN ÇIKIŞIN ANAHTARI    Bir yüzyıl daha Kürtlerin kimliksiz bırakılmak istendiğini işaret eden Murad, şunları kaydetti: “Komplonun amacı, Kürdistan Özgürlük Hareketi’ni tasfiye etmek ve Kürt halkını yok etmekti. Çünkü komplo sonrası süreç bunu açıkça gösterdi. Sayın Öcalan şahsında Kürt halkını ve tüm Kürt Özgürlük Hareketi’ni tasfiye etmek istediler. Kürt halkını bir kez daha haklarından mahrum etmek istiyorlardı. Komplocu güçler ittifaklarını bu yüzyılda da sürdürmek istiyor. Amerika'dan İngiltere'ye, İsrail'den Yunanistan'a, Rusya'dan bazı Arap devletlerine kadar hepsi bu komplonun birer parçasıdır. Tecridi ağırlaştıran bu komplocu güçlerin kendisidir. Bir asır daha bu kirli ittifaklarını sürdürmek istiyorlar. Dolayısıyla bu izolasyon, uluslararası komplocu güçlerin anlaşmasının bir devamıdır. Çünkü Ortadoğu'daki sorunların çözümü için Öcalan'ın fikir ve felsefesine ihtiyaç olduğunu biliyorlar. Ortadoğu krizinin çözüm anahtarının İmralı’da olduğunu çok iyi biliyorlar.”    ÖZGÜRLÜK YILI    KNK Eşbaşkanı Zeyneb Murad, tecridin ancak mücadeleyle kırılacağını belirterek, şöyle devam etti: “Sayın Öcalan şahsında Kürt halkını her yerde bitirmek istiyorlar. Türk devleti amacına ulaşamadı. İmralı direnişi, Kürt halkına ve dostlarına ilham veriyor. Çok büyük bir direniş var. Bizler 15 Şubat komplosu vesilesiyle Kürtleri bir kez daha harekete geçmeye çağırıyoruz. Sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için seferber olmalıyız. Tecride ve komplolara karşı ulusal değerlerimizle karşı duralım. Tecride karşı durmak her Kürdün görevi ve sorumluluğudur. Sayın Öcalan’ın fikir ve felsefesiyle özgür kadın kimliğini kazanmış kadınlara özellikle sesleniyoruz: Tecride karşı durun. Amacımız 2023'ü Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlük yılı yapmaktır.”